Masonlar.org - Harici Forumu

Mason ve Masonluk Nedir? => Zincirin Diger Halkalari => Tapınak Şovalyeleri => Konuyu başlatan: ADAM - Temmuz 12, 2014, 05:11:05 ös

Başlık: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: ADAM - Temmuz 12, 2014, 05:11:05 ös

Bilenlerin yanıltması ricasıyla bir soru soracağım.

Ancak bu soruyu sormadan önce bir girizgah yapmam gerekiyor.

Girizgah şöyle:

Her ne kadar geçenlerde bir duyuruda önerildiyse de, Murat Özgen Ayfer adlı mason araştırmacı yazarın şu “Tapınakçılar Siyonistler Masonlar” adlı kitabını bulmak pek öyle kolay değil…

O kitabın Tapınakçılarla doğrudan bağlantılı anlatımlarının son bölümüne gelindiğinde şöyle anlatılar görülüyor:

Tapınak Şövalyelerinin son büyük üstadı Jacques de Molay, 1314 yılının 18 Mart günü Paris’te, Sen Nehri’nin üzerindeki küçük bir adada kazığa bağlanmış olarak yakılırken, kendisini izleyen Fransa Kralı ve Papaya seslenmiş “Gelin siz de yanıma, birlikte yanalım.” diye…

Bu olaydan bir ay sonra o Papa hastalanarak ölmüş.

Birkaç ay sonra, o Fransa Kralı da ölmüş.

Ardından, o Fransa kralının (Güzel Filip) hanedanından üç oğlu ile bir torunu, çok genç yaşta ölüp gitmiş. Fransa’da krallık hanedanı değişmiş

Bu ölümleri Tapınak Şövalyelerinin doğaüstü güçlerine, o hanedanın lânetlenmiş olmasına bağlayanlar çımış. Onlara göre, yapılan büyü tutmuş, hak yerini bulmuş; Tapınak Şövalyeleri öçlerini almış.

Kimileri buna karşı çıkmış ve bu hesabın henüz alınmadığını, Fransa Krallığı ve Papalık ortadan kalkmadıkça Tapınak Şövalyelerinin öc ünün alınmış olmayacağını ileri sürmüş. (Ne hırs!)  Çeşitli eylemlerde bulunmuşlar. Tarihin gidişini etkilemişler; kendi amaçları yönünde değiştirmek istemişler. Beklenmedik, olağan dışı olayların doğmasına yol açmışlar.

Sonraki Fransa kralları, bu söylentilere karşı Tapınakçılar ile herhangi bir alıp veremeyecekleri olmadığını, Güzel Filip’in yaptıklarından ötürü sorumluluk taşımadıklarını ileri sürmüşler. Anlaşılan çekinmişler.

Buna karşın Tapınak Şövalyelerinden arta kalmış olanların Fransa krallarına karşı bir eylemde bulunduğu da görülmemiş; bilinmiyor. Eylemlerde bulunanlar Tapınak Şövalyesi değilmiş.

Beş yüzyıla yakın süre geçtikten sonra 1789 yılında patlayan Büyük Fransız Devrimi ile birlikte Fransa’da krallık ortadan kalkınca, bunu hemen Tapınakçıların varsayımsal öcüne bağlayanlar çıkmış. Şimdi sıranın Papalığa geldiğini ileri sürmüşler.

Nitekim son Fransa Kralı 16. Louis idam edildiğinde, kimliği bilinmeyen biri giyotin sehpasının üzerine fırlamış, Kralın kesik başını eline alıp kaldırarak, «İşte şimdi öcün alındı Jacques de Molay!» diye bağırmış.

Bu olay, Büyük Fransız Devrimi’nin Tapınakçılar ile bağlantısı olduğunun bir göstergesi sayılmış. Günümüzde bile Büyük Fransız Devrimi’ni yüzyıllar boyunca varlığını gizlice sürdürmüş olan Tapınakçıların tezgâhlamış olduğuna inananlar var.

Öte yandan Tapınakçılar ile Masonlar özdeşleştirilince, Büyük Fransız Devrimi Masonluğa da mal edilmiş. Hatta Tapınakçılardan hiç söz edilmeden devrimi masonların yaptığı ileri sürülmüş.

Girizgah uzun oldu ama bitti. Soru şöyle:

18. yüzyılın ikinci yarısında, Fransa başta olmak üzere Batı Avrupa’da “Aydınlanma Çağı” olarak anılan dönem doğarken, bu akımın oluşumunda Tapınakçıların ve/veya masonların da payının bulunduğu söylenebilir mi?
Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: resurrected - Temmuz 13, 2014, 05:13:20 ös
Sayın ADAM, bu bir yazım hatası mı? "Bilenlerin yanıltması ricasıyla bir soru soracağım."
Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: ADAM - Temmuz 13, 2014, 07:11:06 ös

Haklısınız... Farkına vardığımda düzeltmek için geç kalmıştım.

Bilenlerin yanıtlamasını rica etmiş olacaktım.
Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: karahan - Temmuz 13, 2014, 08:54:34 ös
Bu kitap bende var ,hatta sn.adam'ın tavsiyesi üzerine almıştım.Sn.Adam haklı kitabı bulmak zor bende sahaf fuarından rastgele gördüm ve hemen aldım.Kitap en az 2 defa okunmalı birçok nedenden ötürü,örneğin;
Laikliğin temellerinin nasıl şekillendiği hakkında bir teziniz olabilir benim oldu.
Sn.adam'ın soru sorması normal bir davranış biçimi değil en azından tanıdığımız sn.adam'a göre değil dolayısı ile ben soru sorduğunu varsaymayacağım.Lakin soru olsa idi benim cevabım evet idi,tapınakçılar ve masonlar aydınlanma çağının en önemli figürleridir.Ayrıca kitapta fransanın kilise ile olan iktidar mücadelesinin sonucunun yine fransız ihtilalinin ve laiklik teriminin doğmasının ana sebeplerinden olduğu görülür.Bu savaş o kadar köklü ve derin bir savaştırki ihtilal yapıldığında katolik kilise fransa topraklarının %10 nuna sahipti vergi gelirleride cabası.

Karahan
Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: propulsion - Temmuz 14, 2014, 12:10:10 öö
Sayın ADAM ve Sayın karahan’ın söylediklerine bir iki (ufak tefek) katkı yapmak isterim.

Öncelikle sayın ADAM ve sayın karahan’ın bahsettiği kitabı okuma fırsatım ve şansımın olmadığını söylemek isterim.

Sayın ADAM kendi bilgeliği ve tecrübesi ile yine her zamanki gibi çok güzel bir başlık açmış. Tıpkı büyük bir bilgi deposu olan açtığı diğer başlıkları gibi. 

Soru ile ilgili şahsi yorumuma gelirsem. En başta Fransız aydınlanmasının ilk temsilcilerini  isim bazında sıralamak gerekirse:
Denis Diderot
Claude Adrien Helvétius
Montesquieu
Voltaire
Jean-Jacques Rousseau
isimleri ön plana çıkmaktadır.

Sayın ADAM’ın sorusuna cevap vermek için bu düşünürlerin mason olup olmadığına cevap vermek gerekir. İnternet üzerinden yaptığım araştırmada http://uvls.rs/famous-freemasons.html (http://uvls.rs/famous-freemasons.html) adresinde bulunan Sırbıstan Birleşik Büyük Locasının (United Grand Lodges of Serbia) web sayfasında bu isimlerden Rousseau hariç diğerlerinin mason olduğunu ortaya çıkmaktadır. Rousseau’nun ise http://www.spinozalodge.com/enlightenment/ (http://www.spinozalodge.com/enlightenment/) adresinde bulunan Spinoza Mason Locasının (Spinoza Masonic Lodge) web sayfasında masonlukla çok bağlantılı olduğu görülebilmektedir.

Bu durumda 18. yüzyılda doğan ve Aydınlanma Çağının Fransa ayağında masonlarının etkin rol aldığı çıkarsamasını yapabiliriz.

Benim düşünceme göre, 1789 yani 18. Yüzyılın son çeyreğinde vukuu bulmuş Fransız Devriminde Fransız Aydınlanmacılığının ve dolayısıyla masonluğun etkisi vardır.

Acaba sayın ADAM bu yorumum için ne der. Onu da dört gözle beklediğimi söylemeden geçemeyeceğim.

Saygılar
Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: Alba - Temmuz 14, 2014, 10:34:14 öö
Masonları direkt olarak devrime bağlayabilecek bir kanıt bulmak -en azından ulaşılabilir arşivlerde- bugüne kadar mümkün olmamıştır. Bu yüzden devrimin tetikleyicilerine bakmak, fikir altyapısını kimlerin dizayn ettiğini incelemek olayın "failleri"ni ortaya çıkarmak için eldeki tek dayanak. Bu yüzden propulsion'un cevabı bu soruya verilecek en güzel cevaptır diye düşünüyorum.

Fransız Devrimi ve benzeri halk hareketleri, kendinden önceki olayların sonucu olmakla beraber kendinden sonraki halk hareketlerinin de tetikleyicisi olurlar. Dolayısıyla "Fransız Devrimini Masonlar yaptı" önermesi çok yüzeysel kalır. Fikrime göre, Masonlar, şartların olgunlaşması sonucu, gerçekleşmesi halinde dünyanın daha iyi bir yer olacağına inandıkları bir olayın, evrensel değerler lehine sonuçlanabilmesi için çaba sarf etmiş olabilirler.

Tarihte bir Kralın yetkilerinden vazgeçtiği ilk belge olan Magna Carta'nın (1215) imzalanması işin aslını bilmeyenler tarafından Fransız devrimiyle sonuçlanan bir başlangıç olarak algılanabilir. Ancak Kral imzadan sonra (Kralın bu belgeyi baskı altında imzaladığı göz önüne alınmalıdır), sözünden cayarak derebeylerine açtığı savaşta, yanında İskoçya'dan destek için çağırdığı Tapınak Şovalyeleri'nin bulunduğu gibi bir örnek de var. Bunu nereye koyabiliriz?

Tapınak Şövalyeleri ile Masonları bağdaşlaştırırsak, zamanın ruhuna uygun olarak Tapınak Şövalyeleri ve Masonluk dönemlerinin çok farklı yaklaşımlar gösterdiğini de belirtmemiz gerekiyor.
Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: ADAM - Temmuz 14, 2014, 11:53:18 öö


Bu başlığın altında 1789 tarihli Büyük Fransız Devrimi’nden de söz ettim ama asıl konu Aydınlanma Çağı’nı yönlendiren Fransız Aydınlanması akımıydı.

Antimasonik yazında, masonların devrimci (ihtilâlci) olarak yetiştirildiğinden söz edilmiştir.

Büyük Fransız Devrimi bunun ilk örneği olarak gösterilmiş ama gösterilen örnekler o kadarla bırakılmamıştır. Her birinde, devrim ve devrimcilik, bir ön yargı ile “kötü” olarak nitelenmiştir.

Ülkeler ve devrimler arasındaki farka aldırış edilmemiş, ilgili devrimden önce ve sonrasının siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel değerlendirmesi yapılmamıştır.

Yapılmış olan iş şudur: “Devrim kötüdür. Masonlar devrimde yer almıştır. Dolayısıyla Masonluk kötüdür.”

Bu arada yapılmış olması gereken, bir kurum olarak Masonluk, bunun yanı sıra herhangi bir ülkedeki bir mason örgütü (derneği) ve bireysel olarak masonlar arasındaki ayırımın yapılmamış olması, her masonun kendi üyesi olduğu örgütü, her örgütün de Masonluğun bütününü temsil ettiğinin hatta bunun özdeş olduğunun öngörülmesidir.

Oysa burada dilimizde tüy bitiyor masonlar birer kişidir, hiçbir mason yetkili olmadığı sürece tek başına bir mason örgütünü, hiçbir mason örgütü de hiçbir koşul altında Masonluğun bütününü temsil etmez.

Dolayısıyla kimi devrimlerde masonlar yer alırken, bunu mason oldukları için değil, bunu kendilerince uygun gördükleri, benimsedikleri için yapmıştır. Bu nedenle Büyük Fransız Devrimi’nde birçok masonun yer almış olduğu bilinir. Birçoğunun adı da bilinir.

Bu arada, mason örgütlerinin değilse de mason localarının bu devrime bulaşmış olduğunu da açıkça ortaya koymak gerekir. Birçok Fransız locasında bu devrim ile bağlantılı ön çalışmalar yapılmıştır. Bu, masonluğun yasalarına ve ilkelerine aykırı bir iştir ve yapılmamış olması gerekir, doğru. Fakat yapılmış olduğu da doğru. Bu ise gelişigüzel bir iddia falan değil. O locaların o tarihlerdeki toplantılarının tutanakları bugün Fransa Büyük Doğusu’nun arşivinde duruyor. (Bu belgelerin çoğu yitirilmiş ama geriye kalabilmiş ve sonradan bulunmuş olanları da var.)

Bu gerçek Fransız Devrimi’ne tüm masonların katılmış olduğunu mu gösterir?

Kesinlikle hayır. Birçok locada devrim öncesinde kralcı ve cumhuriyetçi masonların birbirine girdiği, kavga ettikleri, bu nedenle işe polisin karıştığı, bazı locaların kapatıldığı da bir gerçek.

Bu arada bir başka gerçek de o tarihte Fransa Büyük Doğusu’nun Büyük Üstadı’nın Chartres ve Orleans Dükü  Louis Philippe oluşu ve devrimden birkaç yol sonra giyotinle idam edildiği.

Bu gerçekler göz önüne alınmadığı içindir ki, bunlar bir antimasonik nitelikli kaynakta yer alırsa, o kaynağın çok dikkatli incelenmesi gerekiyor. Çünkü ön yargılı başka yanlış bilgiler de verilmekte olabiliyor.

Beri yanda Tapınakçıların ya da Tapınak Şövalyelerinin Büyük Fransız Devrimi ile bir bağlantısının kurulmasına çalışılması, hiçbir dayanağı olmayan bir faraziyeden başka bir şey değildir.

Ancak İngiltere’deki 1215 tarihli Magna Charta olayını bununla hiç benzeştirmeyelim. O belgeninİngiltere Kralı Johrn tarafından kabul edilmesinde Tapınak Şövalyeleri’nin baskısı olduğu hatta o belgeyi Kral mühürlemeden önce (okuma yazma bilmediği için imzası yoktu) Tapınak Şövalyeleri’nin Londra Üstadı Aymeric de Saint-Maur’un imzalamış olduğu bir tarihsel gerçek; belgesi de orada duruyor.

Ancak bu konuda Sayın Alba’nın bir yanılgısı var. Şöyle demiş:

“Ancak Kral imzadan sonra (Kralın bu belgeyi baskı altında imzaladığı göz önüne alınmalıdır), sözünden cayarak derebeylerine açtığı savaşta, yanında İskoçya'dan destek için çağırdığı Tapınak Şovalyeleri'nin bulunduğu gibi bir örnek de var. Bunu nereye koyabiliriz?”


Ön yargılı davranarak, böyle bir şeyin olamayacağını söyleriz. Ancak ön yargının dışına çıkarak, bu bilginin kaynağını sorarız. Çünkü Tapınak Şövalyeleri, başından beri İngiltere Krallığı ile geçinememiştir. Tapınakçıların ilk Büyük Üstadı Hugues de Payen, daha ilk misyon turlarına başladığında, 1130 (?) yılında İskoçya’ya giderken İngiltere’yi pas geçmiştir. Bir tek İngiliz olmayan, kek kelime İngilizce bile bilmeyen, İngiltere’de sadece 6 ay bulunmuş olan, Magna Charta’yı imzalamış olan Kral John’un ağabeyi Richard (Aslan Yürekli Rişar) 1189 yılında Üçüncü Haçlı Seferi’ne bir Tapınak Şövalyesi üniforması giyerek çıkmıştır. Bunun da bir nedeni vardır: Politik.

Sonraki tarihlerde İskoçyalı Tapınak Şövalyelerinin İngiltere’ye karşı savaşa katıldığı da bilinir. Bunlardan en ünlüsü de 1307 (?) tarihli Bannockburn Savaşı olsa gerektir; bundan sonraki yaklaşık 3 yüzyıl İskoçya’nın bağımsızlığını sağlamış olan savaş…

Bunları anlatırken yanılmakta olabiliriz. Belgelere dayanan farklı bir bilgi bizi elbette memnun eder. Bu Forumun amaçlarından biri de budur zaten.

Tüm bunlardan sonra, aslında daha önce değinmemiz gereken Sayın propulsion’ın değerlendirmesine gelelim.

Dediği doğru: Aydınlanma Çağı’nın Fransa ayağında masonların payı ve etkisi vardır. Özellikle Ansiklopedi’nin doğrudan mason düşünür-yazarlarca üretilmiş olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Benzerini Alman Aydınlanmasında hatta İngiliz Aydınlanmasında da görürüz ve bunlara diğer Avrupa ülkelerinden bazılarını da ekleyebiliriz. Zaten belki de tarih boyunca Masonluğun toplumun önünden gittiği ve toplumu gelişme doğrultusunda yönlendirdiği tek dönemdir bu…

Ancak bu aydınlanma hareketini Tapınakçılara bağlayamayız ve onlarla ilgisini kuramayız. Zaten o tarihte Tapınak Şövalyeleri’nin örgütsel bir tarzda varlıklarını sürdürebildikleri tek bir ülke kalmıştır: İskoçya… O da can çekişmektedir. Bu işe Charles Edward Stuart’ın da katılmış olduğu, İngiltere İskoçya arasındaki 1746 (?) tarihli savaş son vermiştir.

Bıktıracak ölçüde çok yazdım ama noksanlarım, yanlışlarım olabilir.



Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: Alba - Temmuz 14, 2014, 12:16:20 ös
Bu örneği verdiğimde kaynağı da vermem gerekirdi, okurlardan özür diliyorum. Ayrıca konudan uzaklaştığımız için de özür diliyorum.

Değişik kaynaklar farklı bilgiler sunabilir, sanırım BBC'ye bu konuda güvenebiliriz.
http://news.bbc.co.uk/dna/place-lancashire/plain/A14066444 (http://news.bbc.co.uk/dna/place-lancashire/plain/A14066444)

"King John was staying at the Temple when the Barons first made their demands, and Brother Aymeric appears as a supporter of the king. John made several gifts to the order. The Templars paid £1,000 for confirmation of their privileges in the first year of John's reign. John gave the Templars the Isle of Lundy, land at Huntspill, Cameley, Harewood, 'Radenach', and Northampton."

Kıta Avrupası'ndan sürülmüş Tapınakçıların varlıklarını sürdürebilmek için o dönemin ruhuna uygun davranmış olabilecekleri bir ihtimaldir. Daha önce de söylediğim gibi, Masonlar ve Tapınakçılar dönemleri itibariyle farklı yaklaşımlar gösteriyorlar.
Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: ADAM - Temmuz 14, 2014, 12:44:47 ös
Verilen linkteki anlatıma bir diyecek yok. Benim dediklerimle uyuşuyor.

Burada bir şey dikkati çekiyor: "Kıta Avrupası'ndan sürülmüş Tapınakçılar"... Bu ne anlama geliyor acaba? Ne zaman sürülmüşler? Kim sürmüş? Nasıl sürmüş?

Ya bu bizim bilmediğimiz bir bilgi ya da denilen ile söylenmek istenen farklı.

Ben yorum yapmayayım da diyen açıklasın.
Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: Alba - Temmuz 14, 2014, 04:22:27 ös
Sevgili Kardeşim Adam, Tapınak Şövalyelerinin İngiltere ile çok yakın finansal ilişkileri olduğu üzerine tartışmayı gereksiz buluyorum.
Dediğiniz gibi King John'u Magna Carta'yı imzalaması için Aymeric de St Maur ikna etmiş ve kendisi de bu belgeyi imzalamıştır. Çünkü Aymeric de St Maur King John'un en güvendiği danışmanlarından biridir. Tapınak Şövalyelerinin başından beri İngiltere Krallığı ile geçinemediğini söylemek gerçeği yansıtmıyor.

"Sürülme" konusunda kronolojik bir hata yaptım, Magna Carta dönemini işaret ederek "Kıta Avrupası'ndan sürülmüş Tapınakçıların varlıklarını sürdürebilmek için o dönemin ruhuna uygun davranmış olabilecekleri bir ihtimaldir" dedim. Ancak sizin de başta anlattığınız gibi, Tapınakçı avı IV. Philip döneminde başlamıştı ve 1314'de Jacque de Molay'ın idamıyla sonuçlandı. Bu sırada Fransa'daki Tapınakçıların servetlerinin büyük bölümünü Fransa'da bırakarak İskoçya'ya  (büyük ihtimalle) kaçtıklarına ithafen "sürülme" kelimesini kullandım. Magna Carta döneminde Tapınakçılar Avrupa'da rahatça faaliyetlerin sürdürebiliyorlardı.


Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: ADAM - Temmuz 14, 2014, 04:29:32 ös
Tapınak Şövalyeleri Tarikatı'nın Papa eliyle ortadan kaldırılmasını sağlamış olan Philippe IV, Fransa'da kasalarını kırıp girdiğinde onlara ait tek bir altın bile bulamayınca şoka uğramıştı. Hazineden sorumlu şövalyeler ele geçirilememişti.

Nitekim Tapınak Şövalyelei'nin menkul dğerleri daha Fransa'da tutuklanmalarına başlanmadan önce kaçırılmıştı.

Bu konuda biraz daha dikkatli okumak gerekir. Tüm bunların çok iyi anlatıldoığı bir kitap "Tapınakçıların Hazinesi". Rmean sgibi görünürse de bir bilimsel araştırmadır.

Beri yandan, Tapınak Şövalyelerinin İngiltere'de elbette çok sıkı finansal işleri vardı. Ayrıca İngiultere'de Kral Henry III'ün başına diert olan Simon de Montfort'a karşı, Edward'ın kral olabilmesi ona onea dehşetli inansal destek sağlamışlardı. Fakat bu noktada dikkatli olalıım. Bu finansal desteğin karşılığını yani kredinin faizini de bir güzel aldılar. Bu ilişkiler hiçbir zaman politik değildi; ekonomikti. Nitekim bundan ötürü Tapınak Şövalyelerinin her ülke ile iyi geçindiği ama öyle pek içli dışlı olmadığı söylenebilir.

Tam bunların arasında İskoçya bir istisnadır. Nitekim 1312 yılı sonrasında Kıta Avrupası'nda artık Portekiz dışında hemen hiçbir yerde Tapınak Şövalyeleri'nin sözü edilmeyecek ama İskoçya'da yepyeni bir oluşum doğacaktır. Tapınak Şövalyelerinden kimisinin İskoçya'ya gittiği büyük bir ihtimalin çok ötesinde, kanıtlanmış bir gerçektir. (Nasıl kanıtlandığını da anlatabilirim.)

Bütün bunlar öylesine ayrıntılı tarihsel bilgiler ki, burada bir tartışma ortamına sığdırabilmek pek zor.

   
Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: akılcıl - Temmuz 14, 2014, 05:13:48 ös
  Sayın ADAM,
Aslında konuya uygun bir soru olmayacak ama yerinde olacağını hissettiğimden hoşgörünüze sığınarak şunu sormak istiyorum.  Mason'lukla tezat olduğunu düşündüğüm bir konu var Mason'luk hiç bir siyasi ve politik amaç gütmez diye okudum her Üstadın yazısında ve forum açıklamalarında. Tamamen sosyal bir kurum  olan Mason luk neden bir ülke rejimini ve bir dini ortadan kaldırmayı düşünsün. Tapınakçılar ve Masonlar aydınlanma uğruna bu faaliyetlerde bulunabilirlermi eğer bulunabilirlerse şöyle bir anlam doğuyor her siyasete bulaşmalarının altında haklı bir neden olarak bunu öne sürmezlermi. Kısacası şu ki Fransız devriminde bir etkileri varsa (öyle olduğu görülüyor) bu, Mason düşüncesinin,ülkelerin siyasetlerine karıştığının bir göstergesi değilmidir
Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: ADAM - Temmuz 14, 2014, 05:40:36 ös

Masonlar nerede, ne zaman bir dini ortadan kaldırmaya girişmişler ki? Böyle bir şey mi var? Din adamlarının bağrnazlıklarına, özellikle de Katoliklere karşı çıkmışlardır ama hiçbir din ile alıp veremeyecekleri olmamıştır; yoktur.

Bu arada elbette Tapınakçılarla masonları özdeşleştirmeyelim.

Masonluğun 1723 tarihli özgün anayasası, bir masonun ülkenin rejimine ve yasalarına saygılı hatta bağlı olmasını gerekli kılar. Ancak bunun, o koşullar altında bir zorunluluk, verilmesi gereken bir ödün olarak kabul edildiği unutulmamalı. O anayasanın o maddesinde, bir masonun isterse kendi başına bir politik eylem yapabileceği, ancak bunun loca (büyük loca) tarafından desteklenmeyeceği belirtilir.

O tanrihte bunu benimsemeyen büyük üstat, sonradan bir olay yaratmış ve doğrusu Masonluğa zarar vermiştir.

Bunun anlamı, masonların politik benimseyişlerinde de eylemlerinde de özgür ve kendilerinden sorumlu olduğudur.

Öte yandan, bu Forumda bir başka başlık altında ele almış olduğumuz üzere, bir masonun en önemli erdemlerinden biri yurtseverliktir. Bu açıdan bekıldığında da bir mason, yurdunu ve yurttaşlarının yararını, devlete (rejim tarzı her ne olursa olsun) öncelikli tutar.

Dolayısıyla mason örgütleri siyasete bulaşmaz ama masonlar bulaşabilir. Hatta büyük localar, üyesi olan masonları siyasette yer almaları için teşvik eder. Çünkü masonların siyaset ile fiilen ilgileanmesi, Masonluğun amaçlarının gerçekleştirilebilmesi dıoğrultusunda önemli hatta gereklidir.

Durum böyle olunca, masonların siyasete ve devrimlere bulaşmış oldukları tek yer Fransa değildir; tek tarih de 1789 değildir. (Fransa'da bunun ardından bir de 1848 devriminin geldiğini unutmayalım.)

Ben size daha yakın tarihli bir olaydan söz edeyim.

1959 yılında bir ülkede çoğunluğu masonlardan oluşan bir topluluk, dehşetli bir askeri devrim yaptı ve ardından yepyeni bir rejim kurdu.

O rejim hala sürüyoır. Masonlar hala ülkenin yönetiminde egemen...

Bu hangi ülke?
 

Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: BULGARIA - Temmuz 14, 2014, 06:12:17 ös
Cüba da devlet kademelerinde yüksek bir yere gelmede 'mason' olma şartı aranır...
Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: akılcıl - Temmuz 14, 2014, 06:26:22 ös
     1959 ve askeri darbe dediğinizde akla Küba dan başka bir ülke gelmez ancak bu nasıl bir çelişkidirki Mason loca larının çok güçlü olduğu hatta yönetilmesinde Masonların sözünün geçtiği ABD ile Mason darbesiyle yıkılan ve yeni bir rejim getirilen ülke arasında kıyasıya bir düşmanlık mevcuttur. ABD vatandaşlarının Kübaya girmesi bile yasak. Bilgiler yanlışsa şimdiden özür dilerim
Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: Alba - Temmuz 14, 2014, 06:31:31 ös
Bu detaylı bilgiler için teşekkürler kardeşim. Tarihi o kadar zengin bir meslekle uğraşıyoruz ki, küçük detaylar sonuçlarda büyük farklar yaratabiliyor.
Bütün bu detayları öğrenmekte çok zaman alan bir iş. Tabii sadece zaman değil, daha da önemlisi hikmetli bir akıl gerekiyor.



Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: ADAM - Temmuz 14, 2014, 07:02:17 ös
"Mason darbesi" diye bir terimin kullanılması çok yanlış olur.

Evet Küba'da bir devrimsel darbe yapılmıştır; bunda Kübalı masonlar da yurtseverlikleriyle pay almıştır; sonra Küba'da bir komünist rejim kurulmuştur; bu rejim, Sovyet Rusya'ya inat, çok başarılı olmuştur; günümüzde varlığını sürdürmektedir ve diğer Komünist ülkelerde Masonluk yasaklanırken bu ülkede, evet, devletin üst düzeylerine çıkabilmek için öncelikle mason olmak gereklidir.

Küba tek örnektir. Güzel bir örnek. Demek ki gerçekten de yurtsever masonlar. komünist rejim ortamında da başarılı bir devlet yönetimi gerçekleştirebiliyor.

Kuşkusuz bu konunun başlığımızla doğrudan bağlantısı yok. Bir yan ürün olarak çıktı. sanırım iyi de oldu.   
Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: ceycet - Temmuz 18, 2014, 05:03:42 ös

Tapınakçılar'ı bilmem,ama masonların Fransız ihtilaline katkılarının olduğuna inanıyorum.Nitekim,Fransa o dönemde hernekadar aydınlanma çağında olsa da okuma yazma oranının çok düşük olduğunu,devrimi inşa edenlerin dahil olduğu burjuva sınıfında da azımsanmayacak kadar mason bulunduğunu biliyoruz.
Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: ADAM - Temmuz 18, 2014, 06:43:27 ös

Sayın Ceycet'in dediği doğrudur.

Peki nasıl böyle kesin bir görüş belirtilebilir.

Bu bir görüş değil, bilgidir. Belgelenmiştir.

Ancak acaba aynı şey Aydınlanma Çağı'nın başlangıcı için de söylenebilir mi? (Bu başlık altında daha önce verilmiş bilgilere ek olarak)   
Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: serdarturkaslan - Eylül 09, 2014, 02:53:06 ös
Sevgili Kardeşim Adam, Tapınak Şövalyelerinin İngiltere ile çok yakın finansal ilişkileri olduğu üzerine tartışmayı gereksiz buluyorum.
Sayın Alba,
Tapınak Şövalyeleri'nin "sadece İngiltere'yle finansal ilişkileri" olduğunu söylemek de kafi sayılmaz. Bildiğiniz üzere tarihte bir çok krallık %60'a kadar olan faiz oranlarıyla Templiyer'lere borçlanmışlardır. Finansal bağlar tartışmayı gereksiz kılacak küçük şeyler değil sanırım. En azından benim gözümde. Nitekim bu finansal bağlar yüzünden tarihte bir çok otorite tarafından prestij gördüler kanaatimce. Ve hatta çek hesabını Floransalı bankerlerden önce tapınakçıların bulduğu söylenir. Aytekin Gezici'ye ait (Araştırmacı-Gazeteci) "Dünyayı Yöneten Gizli Örgütler" kitabında konuya şöyle değiniliyor:

"12. yüzyılda seyahat etmek oldukça tehlikeli bir işlemdi. Herhangi bir yolculuk esnasında hemen her an haydutlarla karşılaşma söz konusuydu. Ticaret için gerekli olan para ve değerli madenlerin transferi de bu yüzden tehdit altındaydı. Tapınakçılar işte bu konjoktürden faydalanarak büyük paralar kazandılar. Sistem şöyle işliyordu: Londra'dan Paris'e gitmek isteyen bir tüccar, öncelikle bu örgütün Londra'daki merkezine başvuruyor, parasını yatırıyor, karşılığında da şifreli bir not alıyordu. Paris'e vardığında ise, Tapınakçılar'ın buradaki merkezine gidiyor ve belirli bir faiz bedeli ödedikten sonra parasını çekiyordu."

Tapınak Şövalyeleri gibi aynı dönemde kurulan  St. John Şövalyeleri (diğer bir adıyla Hospitaler Şövalyeleri) hayır işleri yapıyor, Kutsal topraklardaki hastalara ve fakirlere yardım ediyorlardı. Papa'nın isteği olan bu örgütle birleşme talebini de Tapınak Şövalyeleri geri çevirerek örgütün keskin yapısını tarihte gözlerimiz önüne seriyorlar.

Sayın Adam'ın sorusuna cevap verebilecek bilgi ve tecrübeye henüz sahip değilim ama bu soruya doğru cevabı verebilecek kişilere ışık tutabilmek ümidiyle.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Tapınakçılar, Masonlar ve Aydınlanma Çağı
Gönderen: ADAM - Eylül 09, 2014, 04:11:30 ös
Bu başlık altında sorduğumuz o sorunun yanıtı, ancak 18. yüzyıl ortasında bugüne kadar pek ortaya atılmamış bir diğer komplo teorisi kurgulamakla olanaklıdır. Bunun yapılmayışı da, "Ansiklopedi"nin ortaya nasıl çıkmış olduğunun pek de iyi bilinmeyişinden ya da umursanmamış olmasından kaynaklanır. Gerçi bunun Fransa'da  tarihte artık Stuartist Masonluğun son bulup gelecekte gelişimsel bir nitelik kazanacak olan Fransız Masonluğu'na bağlayanlar olmamış değildir ama o tarihlerde Fransa'da bir de Tapınakçıların varlığı kurgulanamamıştır; İskoçya olsa neyse...

Sayın serdarturkaslan'ın dediklerine ve aktarımlarına pek bir diyecek olmamakla birlikte, sanırım Aytekin Gezici'den alınma olan o pasaj üzerinde bir küçük düzeltme yapmak gerekiyor. (Bu arada bir tüccarın Londra'dan Paris'e gidişinde pek büyük br risk olmadığını, oradaki Paris yerine daha mesafeli bir yer belirtilmiş olsa, -örneğin Bizans dense- çok daha yernine oturacağını da belirtmekte yarar var.)

Düzeltme şöyle: Tüccar, o belirli hizmet bedelini vardığı yerde değil, çıkarken peşin olarak öderdi. Bu durumda "faiz" olmaz; o ancak borç verildiğinde olur ve bir kira bedeli olarak alınırdı.


(Bu arada, böyle bir konu üzerine yazı yazanların terminoloji tutarlığına çok dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Örneğin aynı yazıda hem "Tapınak" hem "templier" hem "St. John" sözcüklerinin kullanılışı bir karmakarışıklık oluşturuyor.)