Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: NAZİLER HAKKINDA BİLDİKLERİMİZ VE BİLMEDİKLERİMİZ - 1  (Okunma sayısı 6809 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 28, 2010, 11:33:20 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Forumun 23 Temmuz tarihli aktarımları arasında Sayın Oasis’in “Kayıp Mu Uygarlığı” konusuyla bağlantılı alıntı yazısının son paragrafında Nazilerin amblemi olan Gamalı Haç konusu üzerine bir yanlış anlatım vardı. Bence yanlış! Belki bu yanlışlığı giderebilecek bir açıklama yapabilirdim. Ancak onu orada sadece o konu ile bağlantılı olarak belirtmek yerine daha geniş kapsamlı olarak ele almanın, o düzeltmeyi Naziler üzerine yazılacak bir inceleme kapsamında belirtmenin daha iyi olacağını düşündüm. Üstelik bunları zaten bir ara anlatmak niyetindeydim; âdeta bir tetikleme doğdu.

Yakın tarihimizin bilgileri çerçevesinde kaldığı için, çoğumuz Nazilere ilişkin olmak üzere epeyce ya da hiç olmazsa yeterince bilgi sahibi olduğumuzu sanırız.

Burada Nazilerden söz ederken öncelikle şu noktayı belirtmek isterim. Benim konumun kapsamında kimi zaman Neo-Naziler olarak da anılan çağdaş Naziler yer almayacak. Sadece 20. yüzyılın ilk yarısında Almanya’daki Nazilerden söz edeceğim. Üstelik onları da tüm yönleri ve ayrıntılarıyla irdeleyecek değilim. Bana ilginç gelen bazı özelliklerine değineceğim, o kadar. Bunlar sizin ne denli ilginize çeker, orasını bilemem.




Bu yazı dizisinin başlığını özellikle “Naziler Üzerine Bildiklerimiz ve Bilmediklerimiz” diye koydum. Çünkü bazen bildiğimizi sanıyor ama aslında bilmiyoruz. Tıpkı Sokrates’in ünlü savunmasında Atinalı politikacılar için söylediği gibi…

Örneğin onlara niçin “Naziler” denmiş ve diyoruz biliyor musunuz?

Bilenleriniz vardır.

Bilmeyenleriniz de vardır.

Bilmeyenler, hiç bu sorunun yanıtını düşündü mü? İlgilenmemiş olabilirler. Belki akıllarına bile gelmemiştir. Belki “Nazi” denince bunu tek ve özgün bir sözcük sanıyorlardır.

Şimdi Nasrettin Hoca gibi «Bilenler bilmeyenlere anlatsın.» demeyeceğim. Anlatacağım.

Bir de baştan şunu da eklemeliyim. Bu yapacağım açıklamayı herhangi bir kaynaktan almış değilim. Tümüyle benim bireysel nitelikli ve kesinlikle öznel bir düşünsel üretimim bu. Yanılmakta, uydurmakta da olabilirim. Doğrusunu bilen varsa yanlışımı düzeltsin.

Nazilerin ülkü, ideoloji ya da ekonomik-politik doktrini doğrudan “Nazizm” olarak değil, “Nasyonal Sosyalizm” olarak anılır. Dolayısıyla bu ülkü, ideoloji ya da doktrini benimseyenlere de “Nasyonal Sosyalistler” denir. (Nasyonal = Ulusalcı, Millyetçi)


Nasyonal Sosyalizm’in Almancası günümüzde “Nationalsozializmus” biçiminde de yazılıyor ama daha önceki Almanca yazımı uyarınca bunun “Nazionalsozializmus” olması söz konusu. (Almanca’da z harfi bizim fonetiğimiz uyarınca “tsi” biçiminde okunur.

İşte ister bu bileşik sözcüğün daha doğrusu tamlamanın (Almancada tamlamalar genellikle birleştirilerek yazılır) ilk dört harfini alın, ister birinci sözcüğün ilk hecesi “Na” ile ikinci sözcüğün ikinci hecesini “zi” birleştirin.

Nasyonal Sosyalizm ya da kısaca Nazizm, 1920’li yıllarda Almanya’da ortaya çıktığı benimsenen bir siyasi harekettir. Ancak bunun asal kökenine bakılacak olursa çok daha eskilere uzanan bir dünya görüşü, bir doktrindir; yakın geçmişimizde oluşturulmuş değil, çağa ve çevreye göre yeniden biçimlendirilmiştir. Almanya’daki doktrin Almanya’nın yerel koşullarına, anlayışına, ortaya çıkarıldığı dönemdeki toplumsal gereksinmelere göredir. Bunun günümüzde de birçok ülkede kıpırtıları görülmektedir ama bir başka zaman diliminde bir başka yerdeki Nazizm, örneğini Almanya’da görmüş olduğumuz Nazizm’den farklı nitelikler taşımak durumundadır.

Nazizmin nasıl bir dünya görüşü olduğuna girmeyeceğim. Bu hayli karmaşık bir konudur ve genel nitelikleri bakımından aslında birbiriyle çelişkili düşen birtakım ideolojilerin ne gibi bir akıl yürütme tarzı ya da anlayışla bağdaştırıldığını da incelemeyi gerektirir. Sadece bunun milliyetçi, materyalist ve ırkçı bir doktrin olduğunu söylemekle yetineceğim.

Başta değinmiş olduğum üzere, burada sadece 20. yüzyılın ilk yarısında Almanya’daki Nazilerden söz edeceğim. Aslına bakarsanız, “Nazi” sözcüğünü kullanınca büyük çoğunluğun öncelikle anladığı da sadece o…

Bu oluşumun tarihçesini önce birkaç tümce ile özetleyeyim; sonra biraz daha ayrıntıya girerim:

1918 yılında Almanya’da İşçi Partisi adlı bir politik parti kurulmuştu. İki yıl sonra bu partinin adı Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi olarak değiştirildi; buna kısaca Nazi Partisi de diyebiliriz. 1933 yılında Almanya’da demokratik yöntemle yapılan genel seçimlerde tüm partiler arasında en çok oyu almaya başardı; bir sonraki aşamada tek başına iktidarı ele geçirdi ve ardından da totaliter bir dikta rejimi kurdu. Bu rejim çoğu kez “Dritter Reich” (Üçüncü İmparatorluk) olarak anılır.

Adolf Hitler’in liderliğindeki bu dikta rejimini yürütenler, 1939 yılından başlayarak belli birtakım iddialar öne sürerek genişleme ve fetih savaşlarına girişince, 2. Dünya Savaşı’nın patlamasına yol açtı. Tarih boyunca dünya yüzünde ender görülen çapta bir soykırım da bu rejimin tuzu biberi oldu. Ancak sonradan savaş aleyhlerine döndü. 1945 yılında Almanya’nın kesinlikle teslim olmasıyla yıkıldılar.

Böylesine kısa bir süre içinde büyüyüp, böylesine kısa bir süre içinde ortadan kalktılar ama dünya tarihinde de belki hiç silinmeyecek, unutulmayacak bir iz bıraktılar.

Bu yazı dizisinde onları iki bakımdan özetle gözden geçirmek istiyorum. Biri bu oluşumun siyasi ve askeri yönü ile bunun yanı sıra uygulanan dehşetli Yahudi soykırımı, ikincisi ise bunun arka planındaki bazı ilginç bireysel ilişkiler…

«Bunlardan birincisini zaten gayet iyi biliyoruz. Ona gerek yok. İkincisine geçelim bakalım neymiş, görelim.» demeyin. Bilmediğiniz yanları olabilir; üzerinde pek durulmamış olduğu için. Hem aslında önce birinciyi özetle gözden geçirmeliyiz ki, ikincisinin ne denli ilginç olduğu ortaya çıksın.



« Son Düzenleme: Temmuz 28, 2010, 11:38:41 öö Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 28, 2010, 12:28:54 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Sayın ADAM yine çok güzel ve derinleştirilmeye uygun bir konuya başladı.Takipçilerine derim ki;çok iyi takip edin,hiç beklemediğimiz şeylerle karşılaşabilir,şaşırabiliriz.(Daha öncede söylediğim gibi,şaşırmak insanın ufkunu açıyor)

Hemen ilk yazı da,belki benim yanlış bildiğim bir konuya değinmek isterim.

Bildiğim kadarıyla,naziler,hernekadar materyelist olarak kabul edilmişseler de,üstdüzey yöneticilerinin yaşam felsefelerinde pagan unsurların yer aldığı yönünde...

Bilmem nekadar doğrudur?


Saygılar
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Temmuz 29, 2010, 01:00:31 öö
Yanıtla #2
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 241
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Adam yine ilgi çekici bir konu başlatmış , keyifle takip edeceğim..

Sayın ceycet , yaptığım araştırmalar sonucu edindiğim bilgileri bahsettiğiniz konu dahilinde paylaşmak isterim..

Thule Derneği ya da Almanca adıyla Thule Gesselschaft , Baron Rudolf von Sebottendorff adlı bir Alman milliyetçisi tarafından , Germenorden'in devamı niteliğinde 1918 yılında kurulmuştur.Bu yüzyılın başında Almanya'da aşırı sağ eğilimleri olan ve birbirleri ile yakın ilişkilere sahip üç örgüt bulunmaktaydı . Armanenschafft , Ordo Templi Orientis ve Ordo Novi Templi..Her üç örgütte Kabala mistisizmine sahiptir ve en önemli icraatlerinden birisi Germenorden (Alman Tarikatı) adlı örgütün kuruluşuydu. 1.Dünya savaşının hemen öncesinde 1912'de kurulan bu örgüt Aryan ırkının üstünlüğünü savunuyor Pan-Germenik bir Alman imparatorluğunun kurulmasını ve de Hıristiyanlık öncesi Pagan Alman kültürünün yeniden uyandırılmasını hedefliyordu..

İşi çok daha ilginç kılan ise Thule derneğini kuran Rudolf von Sebottendorff ,doğuya geziler yapmış , Mısır ve İstanbul'da uzun süre kalmış ve bu geziler sırasında Bektaşi tarikatında inisiye olmuş , Gül ve Haç felsefesi üzerinde araştırmalar yapmış birisidir , 1901 yılında Fransız Grand Orient Obediyansına bağlı olan bir Mason locasına katılmıştır.

1910 yılında İstanbul'da bulunduğu sırada Masonluk ve simya prensiplerini anti-komünizm ve aşırı sağ felsefe ile birleştiren kendine bağlı yeni bir örgüt kurmaya karar vermiştir ve ortaya prensip ve felsefelerden kendince derleyip oluşturduğu yeni bir örgüt "Thule" adıyla ortaya çıkmıştır.

1911 yılında Osmanlı-Türk vatandaşlığına geçmiş , hem düzensiz Mason locası , hem ünlü Germen asıllı Gül ve Haç örgütü ve de Bektaşi Tarikatı üyesi olmuştur. Aynı yıllara Türk Masonluğu ve Bektaşilik adlı bir kitap yazmıştır.

1931 yılları arasında ABD'de bulunmuş , 1933 yılında Hitler'in Şansölye olmasından sonra Almanya'ya geri dönmüştür.

Saygılarımla
« Son Düzenleme: Temmuz 29, 2010, 01:18:51 öö Gönderen: Thoth »


Temmuz 29, 2010, 01:30:36 öö
Yanıtla #3
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 241
  • Cinsiyet: Bay

Thule kısa bir sürede komünist karşıtlığı ve milliyetçilik mücadelelerinin odağı haline gelerek yeraltına inmiş ve aşırı sağcı devrim karşıtlarını teşkilatndırarak silahlı bir örgüt oluşturmuştur.

O dönem Thule üyesi olmayan Hitler , örgütün siyasi kanadı olan Alman İşçi partisine 1919 yılında katılmıştır

1920 yıllarında Hitler'e doğu kültürüne ilişkin bilgiler ve gizemler aktarılmış ve Almanya'yı kurtaracak model rolü verilerek parti içerisinde yükselmesi sağlanmıştır..

Aktardıklarımın bir yerde Sayın Adam'ın paylaşımları ile kesişebileceğini düşündüğümden dolayı konuyu fazla dağıtmadan şimdilik burada nokta koyuyor ve saygılarımı sunuyorum.


Ağustos 02, 2013, 05:40:46 ös
Yanıtla #4
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Thoth'un Baron Rudolf von Sebottendorff ile ilgili verdiği bilgiler hayli dikkat çekiciydi. Sanırım sadece bu şahıs için bile ayrı konu açılabilir.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
9265 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2008, 08:36:36 ös
Gönderen: Prenses Isabella
34 Yanıt
15177 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 16, 2018, 06:01:01 ös
Gönderen: Arais
5 Yanıt
4688 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 28, 2007, 02:57:17 ös
Gönderen: MASON
8 Yanıt
11242 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 02, 2013, 05:58:20 ös
Gönderen: Waldow
1 Yanıt
5611 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 02, 2013, 06:08:37 ös
Gönderen: Waldow
0 Yanıt
3486 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 01, 2010, 10:23:14 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
3271 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 02, 2010, 08:15:00 ös
Gönderen: Texan
2 Yanıt
5628 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 02, 2013, 06:18:28 ös
Gönderen: Waldow
2 Yanıt
5714 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 02, 2013, 06:47:13 ös
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
13571 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 10, 2010, 05:07:36 ös
Gönderen: Texan