Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Sultan İkinci Abdülhamid Han Anılıyor  (Okunma sayısı 26922 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 26, 2011, 11:27:29 ös
Yanıtla #30
  • Ziyaretçi

Diğer söylediklerinize katılıyorum, savaş harcamaları yerine insanlık için harcansaydı şimdi çok başka bir yerde olurduk. Ancak böyle bir şeyin olması da evrime terstir.
Sayın Prometheus ilginç fikir ve yaklaşımlarınız var.

Siz Evrime ters deyince aklıma Harut ve Marut adlı melekler geldi. Hikayeyi bilirsiniz inanmasanız da fikir verebilmesi açısından kısaca aklımda kaldığı kadarıyla değineceğim. İki melek Allah'ın huzuruna çıkar derler ki "Ya Rabbi verilen emirleri eksiksiz yapan biziz, ayrıca nurdan yaratılmışız fakat günahkar ademoğulları bizden makam olarak daha üstün. Bunu anlayamıyoruz." Bunun üzerine Allah onlara bunu yaşamadan anlayamazsınız diyerek insan suretinde ve kendilerine "nefs" verilerek dünyaya gönderilirler. Bu meleklerin tecavüz, adam öldürme gibi büyük günahları işledikleri ayrıca insanlara eşleri birbirinden ayırmaya yarayan vb. kara  büyüyü öğrettikleri iddia edilir.  Dinin nefse bakış açısıyla evrim teorisinin insanın hayatta kalmak için zayıfı ezme içgüdüsü yaklaşımı benziyor o nedenle aklıma bu hikaye geldi.

Kısacası melekleri bile birer katile tecavüzcüye dönüştürebilecek ölçüde  güçlü bir nefs taşıyorken, milyarlarca nefs taşıyan insanoğlunun yaşam tablosuna bakınca kanlar, savaşlar, tecavüzler gibi negatif resimler görmemek anormal olurdu.

Saygılar.


Mayıs 29, 2011, 04:16:01 ös
Yanıtla #31
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Sanırım nefs konusuna girersek konu bambaşka yerlere gider.
Başka bir başlık altında gerekirse tartışırız. Çünkü nefs olayı biraz gariptir.


Saygılarımla...
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Mayıs 30, 2011, 12:39:46 öö
Yanıtla #32
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

        Sayın  Masor1976, anlattığınız Harut ve Marut sadece bir hikaye.  Siz  hikayeyi bu şekilde anlatırken , bir başkası bunun tam tersini hikaye edebilir.  Hikayelere bakıldığında bilim hiç bir şeydir. Oysa gerçek bilimde gizlidir. Şimdi birisi kalkıp size şu Harut'u veya Marut'u tanımla dese , nasıl tanımlarsınız?. Bakınız, bilim diyorum. Gerçek diyorum. Şimdi nefsi tanımlayın.
        İnsanlığın var oluşundan beri ne kadar zaman dilimini biliyoruz. Bu zaman dilimi içinde  dinlerin ortaya çıktığı  süre  ne kadar bir bölümü kapsıyor ? hiç  düşündünüz mü ?
        Bence, daha somut  örneklerle konu hakkında bilgi vermeniz daha faydalı olacaktır.
        Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Mayıs 30, 2011, 12:59:51 öö
Yanıtla #33
  • Ziyaretçi

        Sayın  Masor1976, anlattığınız Harut ve Marut sadece bir hikaye.  Siz  hikayeyi bu şekilde anlatırken , bir başkası bunun tam tersini hikaye edebilir.  Hikayelere bakıldığında bilim hiç bir şeydir. Oysa gerçek bilimde gizlidir. Şimdi birisi kalkıp size şu Harut'u veya Marut'u tanımla dese , nasıl tanımlarsınız?. Bakınız, bilim diyorum. Gerçek diyorum. Şimdi nefsi tanımlayın.
        İnsanlığın var oluşundan beri ne kadar zaman dilimini biliyoruz. Bu zaman dilimi içinde  dinlerin ortaya çıktığı  süre  ne kadar bir bölümü kapsıyor ? hiç  düşündünüz mü ?
        Bence, daha somut  örneklerle konu hakkında bilgi vermeniz daha faydalı olacaktır.
        Saygılar-sevgiler.
Sayın Alşah size katılıyorum. Bilimle açıklanamayacak hiç bir şey yoktur. Açıklanamayanlar ise henüz zamanı gelmemiştir yani elde o derece teknoloji henüz yoktur. Harut ve Marut her ne kadar hikaye desem de dini kaynaklarda geçmektedir. Ayrıca Harut ve Marutun öğrettiği iddia edilen büyüler pratikte  yapılabiliyor. Bunu eldeki bilimle izah henüz mümkün değildir.

Benim dikkatimi çeken History Chanel'deki bir belgeselde düğme büyüklüğünde icad edilen bir cihazın konuşma özürlü bir hastanın boynuna yakın bir yere yerleştirilmesiyle düşüncelerini bilgisayara aktarabilmesinin mümkünlüğünü izlemiştim. Örneği vermemin nedeni metafizikle ilgilenen insanların cinlerin insanların düşüncelerini alıp istihbarat olarak insanlara iletebilmeleri iddiasının şu an yapılabiliyor olması yani bilimsel ispatı gibi bir durum.

Demek istediğim pozitif bilimin ispatlamakta aciz kaldığı konuların gerçek olmadığına inanmak ne derecede objektiflik arzedebilir.
Saygılarımla.


Mayıs 30, 2011, 01:19:20 öö
Yanıtla #34
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

        Sayın Masor1976, metafizik konusu bir zamanlar benim de ilgimi çekmişti ama her nedense sonraları vazgeçtim ilgilenmekten. Dini kaynaklarda hikayelerden bahsedilmesine gelince , kaynak bir eserde hikayeye yer verilmesi ne kadar doğrudur. Adı üstünde kaynak olarak gösterilecekse somut  bilgiler içirmeli diye düşünüyorum.
        History Chanel'deki alet o kadar önemli değil. Bakınız bir bilim adamı var İngiliz, adı Stafen Hafkings, konuşamıyor  hareket bile edemiyor ama neler anlatıyor. İnsanlık bu gün büyük patlamayı deneysel olarak gercekleştiriyor CERN deneyi ile.
         Yani bunlar cinlerle falan ilgili değil. Bakınız ben burada sizden kim bilir ne kadar uzakta yazıyorum  ve bir tuşa dokunarak yazdıklarım sizin önünüzde . İşte bilim bu. Yoksa bu yazıyı cinler alıp ta sizin bilgisayarınıza kaydetmiyor.
          Pozitif bilimden başkasınınyalan olduğunu düşünüyorum aziz dostum.
          Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Mayıs 30, 2011, 01:36:46 öö
Yanıtla #35
  • Ziyaretçi

Sayın Alşah aslında aynı kanaati taşıyoruz. Metafizikle ben de ilgilenmiyorum ve uzak duruyorum. Sadece yaşayanların anlattıkları ilginç şeyler duyumlar dedikodular veya dini kaynaklar bu tarz forum yazıları haricinde... E tabi dini inanç da bir metafizik ona inanıyorum.

Metafizik ilimlerle ilgilenmekten vazgeçmenizde benim kanaatimce kendinize iyilik yapmışsınız. Her insanın kaldırabileceği yük değil.

Konuyla hiç alakalı olmayan bir yola saptık üzgünüm.
Saygılar.

 


Mayıs 30, 2011, 02:09:43 öö
Yanıtla #36
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Dini hikayeleri ne kaynak olarak kullanabiliriz, nede ispatlayabiliriz. Üstelik dinlerde bir şeyi söylerken, başka bir yerde tam zıddını da bulabilirsiniz. Bu yüzden dinlerin emirleriyle her şey üretilebilir. Siz ne derseniz deyin mutlaka birileri zıddını göstereceklerdir ve vardır. Dilim varmıyor ama buna tam uyan argo kelimelerde çoktur.
Sanırım müslümansınız, size şöyle bir örnek vereyim. Harut ve Marut olayında melekler bile bu hale düşerken insanın aslında o kadarda zayıf olmadığı ortaya çıkıyor değil mi? Dünyaya gelen herkesin bu kötü şeylerden kurtulması anlaşılan o ki imkansız.

Ama bakın Kuran ne diyor;

AHZAB SURESİ :  72 Biz emâneti göklere, yere, dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmekten kaçındılar, ondan ürktüler. İnsan ise çok zalim ve çok cahil olduğu halde onu yüklendi.

NİSA SURESİ :  28 Allah size hafiflik getirmek istiyor. Çünkü insan çok zayıf yaratılmıştır.

NİSA SURESİ :  34 Erkekler; kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki, Allah, insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır.

NİSA SURESİ :  133 Ey insanlar! O dilerse sizi ortadan kaldırır, başkalarını getirir. Allah buna gerçekten Kadîr'dir.

SECDE SURESİ :  13 Biz dileseydik, her benliğe hidayetini elbette verirdik. Fakat benden şu yolda söz hak olmuştur: "Yemin olsun, cehennemi tamamıyla cinlerden ve insanlardan dolduracağım."

MEARİC SURESİ :  19 İşin gereği şu ki insan; aceleci/hırslı/sabırsız/ tahammülsüz yaratılmıştır.

ABESE SURESİ :  17 Kahrolası insan, ne kadar da nankördür!

22 Sonra dilediği zaman diriltip ortaya çıkardı onu.

23 Hayır, hayır! O, O'nun kendisine emrettiğini hiç yerine getirmedi.


Bütün bunlar tutarsızlık değil mi? Melekler bile şaşarken, zaten aciz, hain, sabırsız, tahammülsüz, zayıf, zalim, cahil, nankör, birbirinden farklı, yaratılmış insandan ne beklenir ki?

Ya buna ne demeli;

TİN SURESI :  4 Biz insanı, gerçekten en güzel bir biçimde yarattık.

Gördüğünüz gibi, dinleri dilediğiniz gibi yorumlayabilirsiniz. Her şeye çekebilirsiniz. İşte bu yüzden ben dinlerin tartışılmasını yararsız buluyorum. Dileyen inanabilir. Ancak asla bilimsel denemez. Çünkü bir yerini doğru kabul ederseniz başka bir yeri tam tersini söyleyecektir.

Saygılarımla...

« Son Düzenleme: Mayıs 30, 2011, 02:13:57 öö Gönderen: Prometheus »
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Mayıs 30, 2011, 02:41:47 öö
Yanıtla #37
  • Ziyaretçi

Sayın Prometheus izahlarınız çok güzel. Aklıma İmamı Gazali'yi getirdiniz. Kendisi akaid ilmiyle meşgul olmuştur. Yani islam dinini çürütmeye yönelik ateist veya deist felsefelerle mücadele edebilecek felsefi savunmalar üretmeye akaid deniliyor. Bunu eserinde okumadım sadece duyum olduğu için yanılıyor da olabilirim. Kendisi diyor ki ilimde öyle bir noktaya geldim ki Allah'ı inkar etmekten başka çare kalmamıştı. Manevi alemde bir Allah dostu yetişmeseydi imanım gitmişti. gibi bir cümle.. Abdulkadiri Geylani'nin dervişlerine felsefeyi yasaklaması da konuyla alakalandırabileceğim tasavvufi bir kavram.

Burdan çıkarmak istediğim sonuç ise dini iman kavramının beyinle kazanılamayacağı , olayın biraz da ruhani tarafı olduğunu düşünüyorum.  Ki Kuranda da biz onların kalplerini mühürledik iman edemezler deniliyor.

Deist web sitelerinde okuduklarıma bakınca her dini inanışı kendi ayetleriyle çürütebiliyorlar hakikaten de. Fakat nedense insanın iman kavramını yok edemiyor. İman gerçekten de aşk gibi körü körüne insanın kapıldığı bir şey. Anlatmak izah etmek çok güç..

Saygılarımla..


Mayıs 30, 2011, 02:58:00 öö
Yanıtla #38
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 647
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Masor1976,
Size belki ilginç gelecek ama, ben İslamı çürütme derdinde değilim. Ben körü körüne inanmanın derdindeyim. Bakın Hindistanda, değişik bir inanca sahip bir tarikat, karınlarına, dillerine şiş batırmaktalar ve kan akmamaktadır, üstelik acı da duymuyorlar. Önemli olan inançtır, yada sizin deyiminizle iman. Ne ile inandığınızın hiçbir önemi yoktur. Beynin orta kısmında bulunan rekorteksin işlevi tam olarak çözülememiştir. Ancak işlevinin müthiş olduğu düşünülmektedir. Yaşanan bir çok olay vardır. Bir tanesini anlatayım. Beyin cerrahı bir doktorun kızının yüzünde doğuştan kocaman bir yara izi vardır. amerika'ya kadar dolaşmadıkları cilt uzmanı kalmamıştır ancak sorun bir türlü çözülmez, çaresi yoktur. Komşu bir kadın evin hanımına kızın yüzüne ölü toprağı iyi gelir der, tabi pek ciddiye alınmaz, ancak artık bütün çareler tükenince denemenin zararsız olacağını düşünürler. Evin hanımı ve kızı mezarlığa gitmeye korkarlar çünkü gece gidilmesi gerekmektedir. Komşu kadın gidip mezarlıktan toprak alır gelir ve kızın yüzüne sürülür. Ani bir iyileşme olur. Babasının açıklamalarında bunun sebebinin rekorteks'in işleviyle alakalı olabileceğidir. Yani gerçekten inanırsanız çok şeyi yapabilirsiniz. Ancak bu günkü inananlar facebookta taraftar toplama derdine düşmüşlerdir.

Saygılarımla...
Bir yere ait olmayı hiç istemedim. Ya kendim olurum yada başkalarının arkamdan övgüleri ile ölmüş olurum.


Mayıs 30, 2011, 04:16:46 öö
Yanıtla #39
  • Ziyaretçi

Sayın Prometheus islamı veya bir başka dini çürütmeye çalışmak ya da tam tersi fiil olan misyonerlik faaliyetleri bana çirkin ve itici geliyor. Bu nedenle Laiklik kavramı bana sıcak gelen bir kavramdır. Tabiri kaba olacak fakat sidik yarışından hiç bir farkı yoktur iman kavramının siyasi amaçlar uğruna sömürülmesi çok çirkin. Ki neticede doğan çatışmalar neticesinde tarihi savaşlarla ve gözyaşlarıyla doldurmuşlar.

Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek'in adını şu an anımsamadığım kurtarıcım dediği bir Allah dostunun bir lafı vardır:"İnan da isterse kuru bir dal parçasına inan..." Bahsettiğiniz sıradışı tedavi kanaatimce iman gücünün etkisi olabilir. Ya da dediğiniz gibi beynin bir bölümünün gücü...

İman kavramı körü körüne yapılabilir. Buna karşı olmanız doğal fakat bunu engelleme gibi şansınız yoktur. İman etmiş insan bu açıdan tehlikelidir yani siyasi liderler tarafından inanç kavramı sömürülerek ölümüne iman sahibi insanlar kışkırtılabilir. Ki kışkırtılıyor.

Bu tarz çirkin tablolara bakınca sizin gibi kendisini dinlerden soyutlamaya çalışan insanlara hak veriyorum.

Saygılar.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
27 Yanıt
24415 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 25, 2007, 12:13:09 ös
Gönderen: Ittihatci
1 Yanıt
26607 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 15, 2008, 04:54:54 ös
Gönderen: sun
II. Abdülhamid

Başlatan Ittihatci Tarih

0 Yanıt
2379 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 27, 2007, 01:49:14 ös
Gönderen: Ittihatci
9 Yanıt
17090 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 03, 2011, 02:23:13 ös
Gönderen: fırkateyn
2 Yanıt
6356 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 05, 2013, 08:34:44 öö
Gönderen: ADAM
12 Yanıt
8453 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 13, 2010, 02:35:23 ös
Gönderen: Cornelius
0 Yanıt
2515 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 04, 2011, 10:41:08 ös
Gönderen: khanjar
0 Yanıt
5683 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2011, 09:14:20 ös
Gönderen: sun
1 Yanıt
5190 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 17, 2011, 07:10:51 öö
Gönderen: Prometheus
3 Yanıt
3431 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 19, 2015, 11:01:41 ös
Gönderen: hyperbolic metamaterial