Masonlar.org - Harici Forumu

Inanc => 3 Buyuk Din => Islam => Konuyu başlatan: amurdad - Eylül 16, 2008, 05:14:50 ös

Başlık: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: amurdad - Eylül 16, 2008, 05:14:50 ös
(http://img0.bloggum.com/upload/lib/img/3183/o/r_yh2wicl73xmv73i4xwjw.jpg)
Bediüzzaman Said Nursî, 1876'da Bitlis vilayetine bağlı Hizan ilçesi Nurs köyünde dünyaya geldi. Çocukluğunda çevresindeki medreselerde eğitim gördü. Kendisinde görülen harikulade zeka ve hafıza sebebiyle önceleri Molla Said-i Meşhur diye tanındı. Daha sonra "Zamanın Harikası" anlamında "Bediüzzaman" ünvanıyla şöhret buldu.

Talebelik yıllarında temel İslamî ilimlerle ilgili 90 kitabı ezberledi. Her gece bunlardan birini tekrar ediyordu. Bu tekrarlar O'nu, Kur'an ayetlerini derinlemesine anlamasına birer basamak oldu ve her bir Kur'an ayetinin bütün kâinatı ihata ettiğini gördü.

1900'lü yılların başında, doğuda Medresetü-z Zehra adında, din ve fen ilimlerinin birlikte okutulduğu bir İslam Üniversitesi kurmak fikriyle ülkenin yönetim ve hilafet merkezi olan İstanbul'a geldi ve hayatı boyunca bu fikrini gerçekleştirmek için gayret gösterdi. Doğrudan istediği şekilde bir üniversite kuramamakla birlikte dünyanın her tarafına uzanan ilim evleri açılması ile Bediüzzaman'ın hayalini kurduğu ilim yuvaları farklı bir şekilde vücud buldu.

1. Dünya Savaşı yıllarında doğu cephesinde gönüllü alay komutanı olarak hizmet etti. Savaş esnasında yaralanıp 2,5 yıl Rusya'da esir kaldı. 1917'deki Bolşevik İhtilali esnasındaki kargaşadan yararlanıp esaretten kurtuldu. Dönüşte, Genelkurmay'ın kontenjanından Osmanlı'nın en üst düzey dinî danışma merkezi olan Dar-ül Hikmet-il İslamiyye'de görev yaptı. İngilizlerin İstanbul'u işgali yıllarında onların aleyhinde Hutuvat-ı Sitte adıyla bir risale neşretti.

Anadolu'da başlatılan İstiklal mücadelesine destek verdi.

1925 yılında Van'da eğitim faaliyetlerinde bulunurken, o sırada meydana gelen Şeyh Said hareketi sebebiyle, bu harekete karşı çıktığı halde tedbir olarak önce Burdur'a, ardından Isparta ve Barla'ya gönderildi. Burada 8 yıl kaldı. Risale-i Nur isimli Kur'an tefsirinin çoğu bölümlerini burada yazdı. Eserleri ve fikirleri sebebiyle Eskişehir Mahkemesine sevk edildi.

Sürgüne gönderildiği Kastamonu'da eserlerini yazmaya devam etti. 1943'te Denizli Mahkemesi'ne, 1948'de Afyon Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkemeler beraatla neticelendi.

1950'de çok partili hayata geçildiğinde dini hak ve hürriyetler genişledi. Bediüzzaman, bu dönemde eserlerini matbaalarda bastırdı.

Bediüzzaman Said Nursi, 23 Mart 1960'ta Hakk'ın rahmetine kavuştu.
Eserleri;

Sözler

Allah, kâinat ve insan münasebetlerinin, çağımız anlayışına hitap eden bir üslupla ve Kur'an'ın dürbünüyle anlatıldığı, "insan neden ibadete muhtaçtır; kader nedir, insan kaderinin mahkumu mudur; kainat niçin yaratıldı; Kur'an neden mucizedir?" gibi bütün akılları hayrette bırakan ve hiçbir felsefenin halledemediği suallerin cevabını ve insanın imansız yaşayamayacağı gerçeğini ortaya koyan bu eser, Risale-i Nur Külliyatı'nın en mühim eserlerindendir.
Mektubat

Bu eserde günümüz insanına yol gösteren mektuplar bulunmaktadır. Kainattaki sürekli faaliyetin sırrı, Tek Allah'a inanç (Tevhid), Peygamber (a.s.m.) mucizeleri, İslamda reform, milliyetçilik, oruç gibi konularda zihinleri kurcalayan suallere verilen cevaplar ile Risale-I Nur Külliyatı'nın en mühim eserlerindendir.
Lem'alar

Gençlere, öğrencilere, hasta ve yaşlılara, ilim adamlarına, hanımlara daha doğru bir deyişle hepimize gerekli olan hayat ve iman prensiplerinin yer aldığı bu eserde Allah'ın varlığının kesin isbatı, Peygamberimizin (a.s.m.) bizzat yaşayarak gösterdiği saadet yolu, aile hayatının huzur prensipleri, iman kardeşliğini pekiştiren esaslar, günahın psikolojik tahlili ve günahtan kurtuluş yolları gibi konular ele alınmaktadır.
Şualar

Kainattan yaratıcısını soran bir seyyahın gözlemleri, bütün varlıkların dilinden tevhid delilleri; insanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi; ahirzamanda gelecek olan Deccal ve Süfyan gibi müthiş şahsiyetlerin mahiyetlerinin izahı ve bu konuda Hadis-i Şeriflerin açıklaması gibi çeşitli konuların yer aldığı mühim bir eserdir.
Asa-yı Musa

Kur'ani bir bakış açısı ile etrafımızdaki varlıkları inceleyen bir eser. Ayrıca, ibadet, gençlik, ölümden sonra diriliş ve âhiret inancı ile dünyadaki mutluluk arasındaki ilişkiler de ele alınıyor.


Mesnevi-i Nuriye

Risale-i Nur Külliyatının bir çekirdeği, insana Rabbini tanıtan yolların, nefisle mücadelesinde takip edeceği esasların, iman hakikatlerinin açıklamalarının yer aldığı, Risale-i Nur Külliyatı'nın fihristesi ve bir nevî fideliği addedilen bu eser Bediüzzaman'ın ilk eserlerindendir.


İşaratü’l-İ’caz

Birinci dünya savaşı sırasında cephede yazılan olağanüstü bir eser çağımız insanının ihtiyacı olan Kur'an'ın yepyeni yorumları, ince manaları, ilimlerin keşfiyle anlaşılan gerçekleri tesbit eden bu eser çeşitli tefsirlerde dağınık bir şekilde işlenen sırları açığa çıkaran, Kur'an'ın mucize oluşunu bütün yönleri ile anlatan, Kur'an'ın nazmındaki vecizliği ve mucizeliğini ortaya koyan orjinal bir Kur'an tefsiridir.
Barla Lâhikası

Risale-i Nur'un Barla'da neşre başladığı dönemde ilk talebelerinin samimî hissiyat, kalbî ve ruhî istifadelerini dile getirdikleri mektuplar ve Bediüzzaman'ın bunlara verdiği cevapları içine alan bu eser Risale-I Nur yoluyla yapılan iman ve Kur'an hizmetinin meslek ve metodunu belirlemektedir.
Kastamonu Lâhikası

Nur müellifinin, Kastamonu'da talebeleri ile Nur'un inkişafı, mahiyeti, iman hizmeti, talebelerin hizmet tarzları ve din düşmanları ile mücadele şekillerini konu edinen karşılıklı mektuplardan oluşan bu eser bilhassa yazıldığı zaman itibariyle bir devrin iman ve Kur'an hizmetinin özeti ve içtimâî bir dersidir.
Emirdağ Lâhikası

Nur müellifinin, Emirdağ'da ikameti esnasında Isparta, Kastamonu, İstanbul, Ankara ve üniversite talebeleri ile Anadolu' da ki talebelerine hizmetleri ve onların suallerine cevaben yazdığı mektuplar iman ve Kur'an hizmetinin günümüzdeki içtimâî vechesini ortaya koymaktadır.


Sikke-i Tasdik-i Gaybi

Kur'an-ı Kerim'in 33 âyetinin, Hazret-i Ali'nin (r.a.) ve Abdulkadir Geylani'nin Risale-i Nur'a gaybî işaretlerinin izahının yer aldığı bu eser Risale-i Nur Külliyatının mânâ alemindeki yerini ve ehemmiyetini ortaya koyan önemli bir eserdir.


Tarihçe-i Hayat

Risale-i Nur Müellifi Bediüzzaman Said Nursi'nin doğumundan vefatına kadar olan yetişme tarzını, hizmetini, gayret, cehd ve fedakarlığını sade bir üslupla ortaya koyan; Bediüzzaman'ın yazı , mektup ve müdafaalarından derlenmiş ve bizzat kendisi tarafından tashih edilmiş çok kıymetli ve önemli bir eserdir.
Muhakemat

Her cümlesi bir kaide derinliğini taşıyan eser Bediüzzaman'ın ilk eserlerindendir. Müslümanların geri kalış sebepleri, bu sebepleri gidermenin çareleri; teknik gelişmelere İslâmiyet adına karşı çıkanların durumu; zorlukları akıl yoluyla çözmekten hoşlananlar için bulunmaz bir kaynak olan Muhekemat, mantıklı ve sağlam düşüncenin; doğru konuşup, doğru yazmanın ölçüleri gibi orjinal konuları ihtiva etmektedir.

Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: DarkSide - Eylül 16, 2008, 05:34:07 ös
Sayın Admin,

Allahaşkına siz bu tipleri özel olarak mı şeçiyorsunuz? Siteye kabul öncesi sorulan sorularda benim görmediğim bir yerde Yobaz iseniz aramızda yeriniz hazır şeklinde bir bölüm falan mevcut mu?

Sayın amurdad,

Anladığım kadarı ile aile soyağacında ittihatçıların sallandırdıkları yobazlar mevcut.Yoksa bu ahlaksız iğrenç şahsiyeti ballandıra ballandıra buraya yazmazdın.Önce şunu söyleyeyim dedelerinizin intikamını hiç bir zaman alamayacaksınız boşuna heveslenmeyin. ***




Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: DarkSide - Eylül 16, 2008, 05:55:10 ös
Saidi Nursi nin kaleminden Masonlar;

Risale-i Nur dan;

Şimdi anlaşıldıki ,millet vatan ve islamiyete en dehşetli zarar veren komunistlik,masonluk ve dinsizliktir.Çünkü masonlık,komunistlik,dinsizlik doğrudan doğruya anarşitliği doğurur ve bu dehşetli duruma ancak ve ancak hakikatı kuraniye etrafında ittihad-ı İslam dayanabilir.

Başka bir yerde aydın kafalı insanları muhtemelen masonları aşağıdaki sözlerle tanımlıyor.

Bin yıllık Müslüman Türk ün manevi bağlarını koparıp onu başka bir yola süreklemek isteyen bir gürüh söyle diyor."Biz artık Allah ı hayat gayesi olarak tanımayacağız.Biz bir gaye yarattık  o gaye Allah değil beşeriyettir"

Bu yobaz kafalı herifin günümüzde ne yazıkki takipçileri hala bulunmaktadır.

Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: amurdad - Eylül 16, 2008, 06:03:03 ös
Sn:Darkside
Sizin uslubunuz son derece çirkin size cevab vermiyeceğim daha öncede siteden uzaklaştırıldınız ve bu konuda polemik yapmadan yukarıda hayatı verilmiş şahsiyetle ilgili fikirlerimi yazacağım..

Ben her türlü ilmi ve bilimsel yazıları okumaya çalışıyorum,kendi kültürümde yer etmiş ve gençlik dönemimde kafamdaki sorulara cevap vermiş belkide dinin başka yönden anlatılması gerektiğini ilk savunanlardan böyle bir şahsiyetin hayatını buraya taşımakta bir sakınca görmüyorum.

Eserleri bir çok dile çevrilmiş Said Nursi İslamı ve Tanrı inancını anlatmaktadır.Onu gerici ilan etmek Cumhuriyetden uzak görmek yapılacak büyük hatadır ve ardından gidenlerin yanlışlarıdır.Bizler bu ülkenin çoçukları olarak Laik,demokrat yapımızdan taviz vermeden Ahlak dusturları konusunda açıklamaları olan eserlerini okumakta çekinmemeliyiz.Ayrımcılık bizleri biryere götürmez.

Madem maneviyatımızı geliştirmeye çalısıyoruz o zaman her bilgiden faydalanacağız,budizmdende yahudiliktende keşke ibranice bilsem ve ordaki ahlak dusturlarınıda okusam bunu bütün içtenliğimle söylüyorum.Günümüz insanın belki o zaman sorunları tam olarak çözülebilinir,Rönesansında bir ahlak anlayışı var onu da bilmeliyiz.

Görüyorsunuz ki bu fikirlerim inançtan taasuptan kaynaklanmıyor bunu toplum içinde yaşayan insanın bir gerekliliği olarak görüyorum.Ve beni bu şekilde yaşamak mutlu ediyor ben yardım ettiğim sürece varım,ben ehli namus olduğum sürece varım,ben şiddete tam olarak karşı çıktığım sürece varım..

Her yerden Işığı bulabiliriz yeterki isteyelim bunu bilimdede arayabiliriz çalışmadada veya yolda çevremize güleryüzlü olmaklada..

Şimdi bunla gericiliğin ne alakası var bu eleştiriler nerden geliyor basma kalıp düşünceden çünkü.Ben savaş karşıtıyım onla ilgili bir yazıyıda mı siteye taşımayayım.Bir fikirden istifade etmek o fikrin kölesi olmak manasına gelmez.Ben bugun pazarda fazla verilen para üstünü geri verebiliyorsam,içki içmiyorsam ve insanlara zarar vermiyorsam bu yukarıdaki şahsiyetin bunda etkisi çoktur.

Her türlü manevi önderede saygı duyuyorum yeterki şiddet yanlısı olmasınlar insanlığa sahip çıksınlar görüyorsunuz SN.Darkside yine size cevap oldu yazım neyapalım..

En son mesajınız içinde başka sitelerde de Said Nursinin Kabaladan feyz aldığını masonluktan yardım aldığı yazıyor herkez birşeyler yazıyor işte.. :) Hoşgörü...Sorgulamadan kabul etmeyiniz,düşünmeden red etmeyiniz..

Saygılar..
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: aramis - Eylül 16, 2008, 07:21:37 ös
Sayın Darkside;

Size daha önce de yapılmış uyarıları dikkate almanız, daha uzun süre birlikte olmamızda fayda sağlayacaktır. Ayrıca kendinizi ifade tarzınızı yumuşatır ve fikirlerinizi medeni tartışma uslubuna uygun olarak dile getirirseniz, bugüne kadar tarafınıza uygulanmış yaptırımlar neticesinde olduğu gibi bizlerden zaman zaman uzak kalmak durumuna düşmezsiniz.  Sert uslubunuz yerine başkalarını rencide etmeyecek bir uslup kullansaydınız, inandığınız fikirleri daha uzun savunabilecektiniz. Eminim, şu geçtiğimiz 1 hafta içerisinde eğer sitede olsaydınız, bizimle paylaşabileceğiniz çok değerli fikirleriniz vardı.



Sayın amurdad;

Burası her ne kadar tüm fikirlerin serbestçe paylaşıldığı, tartışıldığı bir platform olsa da, açtığınız başlık ve içeriği, bilgi paylaşımından ziyade (siz arzu etmemiş olsanız da), belli bir görüşün propogandası izlenimi yaratıyor. Propoganda söz konusu olduğu zaman da doğal olarak aynı görüşü paylaşmayanların tepkisini çekebiliyor. Konuyu eğer subjektif bir kaynaktan 'ansiklopedik bilgi' imiş gibi aktarmak yerine, kendi görüşünüzü formüle edip paylaşsaydınız bahsettiğim propoganda izlenimi oluşmayacaktı .


Sağlıklı tartışmalar, fikir paylaşımları yapabilmek umuduyla.

Saygılarımla.

Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: amurdad - Eylül 16, 2008, 08:17:45 ös
Sn.Aramis
Konuyu daha önce bu sitede paylaşılan bazı bilgilerden daha taraflı değildir.Sadece herhalde hatam resimdeki derginin isminin görülmesidir.Bunun dışında bu platformda İslamın Karanlık Yüzü diye bir topic açılmıs; ben  bu konuda bir mesajla dinimin gerici olamıyacağını yorum farklılıklarınından kaynaklandığını ve site yönetiminin bu konuda bir şey yapmadığına şaşdığımı ifade etmiştim.Düşünebiliyormusunuz Afganistandaki Taliban yönetimi eleştirilmemiş dünya üzerinde 1,5 milyar inananı bulunan bir din karalanmıştır...Ben bu platformun özgür bir yer olduğu kanısındayım ve bu inancımı koruyacağım..

Uslubu bozuk birisinin saldırıları devam etmiştir.Sadece uyarıda kalınmış ve siteden uzaklaştırılma verilmiştir.Ama uslup çok bozuktur ben sansürden önceki hallerinide okudum.

Hayatını yazdığım kişi Said Nursi bir din adamıdır,şiddet içeren bir eylemi olmamıştır.Yine sitede din bilginlerinin çokça hayatlarına yer verilmiştir.Hatta siyasi yönleri olanlar dahil.

Verilen bilgi ansiklopedik bir bilgi sayılacak özelliktedir sadece hayatı anlatılmıştır ve eserleri yazılmıştır.Sitede bu tarz bibliyografilerin çokça yeri vardır bunlar ister din adamları olsun,isterse bilim adamları..

Ona duyduğum sevgi ve muhabbetden ona yazılmış bir şiiride aktardım şiirde kesinlikle sakıncalı değildir..

Kaynağımda resimde ismi geçen dergi değildir..İnsanların yorumları farklı olabilir bunlara da tepkimde saygı sınırlarını aşmadım aşmıyacağımda bilakis bana karşı aşıldı.

Benim sitede ilgiyle okuduğum Sn.Aramise
Saygılarımla...

Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: DarkSide - Eylül 16, 2008, 09:20:17 ös
Sayın Aramis,

Uslubum konusunda haklısınız ancak bunlarla bu uslupla konuşulması gerektiğini anlatamadım hiçbirinize.Uslubum bunlara duyduğum nefreti gösteriyor ve böyle hissederken politik olup nazik cümleler kurmak karekterime ters.Sürekli ceza almam ve bundan sonrada alacak olmam bundandır.Aldığım cezalaedan ötürü site yönetimine herhangi bir kırgınlığım veya kinimin olmadığını ve bundan sonrada olmayacağına belirtmek isterim.

Burada siz Masonların anlamadığı belkide anlamak istemediği bu tiplere saygılı davranılarak örnek olunamayacağı veya kafalarının değiştirilmesine imkan olmadığı.Ben sizin yerinizde olsam burada Kur an dan alıntı yapanı bile barındırmam.Bu adamlar bu siteye yakışmıyor.

Ayrıca internet İslami forum dolu buna rağmen bu tiplerin buraya gelmelerini elinizi vicdanınıza koyarak iyi niyet ile açıklayabilirmisiniz.

amurdad,

Said Nursi yi din iyi niyetli bir din adamı olarak görmen zaten bilinç seviyeni açığa vuruyor.Ayrıca ne karakterde birisi olduğun okuduğun dergidende belli (sızıntı).Sana tavsiyem bu yolları bırak doğru yola gir.Sızıntı okuyacağına aç Nutuk u oku.********************************************************************
Son olarak İslam a saygı gösterilmesini bekleyenler doğruları söyleyenlere saldırmak yerine İslamı saygı duyulacak bir din haline getirsinler.Bak islamın aydınlık yüzü güdük kaldı.İçinizi karanlık yüzüne yazılanların değil aydınlık yüzüne yazacak birşey olmamasının acıtması gerekiyor.

Tabii olaya bu bakış açısı ile bakabilmek için açık bir şuur,yobazlıktan arınmış bir beyin ve akıl gerekiyor.Bak işte ozaman*******************gerçeği yüzüne tokar gibi çarpıyor.
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: aramis - Eylül 16, 2008, 10:49:38 ös
Sayın amurdad;

İstediğiniz inanca sahip olmakta, istediğiniz kişiye muhabbet beslemekte pek tabii ki özgürsünüz. Bu özgürlüğünüzün en büyük savunucularından birinin de ben olduğuma emin olabilirsiniz. İstenilen, ideal olan burasının çağlayan bir bilgi,irfan kaynağı haline gelmesi ve her isteyenin maşrapası büyüklüğünde bu kaynaktan doldurabilmesi. Mesajınız üzerine yorumum, inançlarınız veya sempatileriniz ile ilgili değil, biçim üzerinedir ve bahsettiğim ortamı yaratmaya yöneliktir. Pasifist bir kişi olarak tanıdığım sizin (pasifist, şiddet karşıtı, barışçı demektir, latince 'pax' kökünden gelir, etkin olmayan anlamında kullanılmamıştır) 'Büyük Bir Lider: Fuhrer Adolf Hitler' başlıklı bir konuda Adolf Hitlerin resmi altında Hitleri ve tarihteki eylemlerini öven bir mesaja ve onu yazan kişiye verebileceğinizi düşündüğüm (elbette ki yaşınız, deneyimleriniz ve sağduyunuz süzgecinden geçmiş) tepkiyi haklı çıkartabilecek ya da en azından 'karşı tarafa' -ki bu örnekte siz- haklı olduğunu düşündürtebilecek 'ofansif' bir mesaj kurgusundan kaçınılması gerektiği inancındayım. Örneğimi mazur görünüz lütfen, teşbihte hata olmaz derler.
Alıntı
Uslubu bozuk birisinin saldırıları devam etmiştir.Sadece uyarıda kalınmış ve siteden uzaklaştırılma verilmiştir.
Takdir edersiniz ki bir üye ile ilgili yaptırımlar, yönetsel görevler üstlenmiş diğer üyeler haricindeki üyelerle tartışmaya açık değildir. Yönetim,tüm üyelerle ilgili gerekli ve uygun gördüğü yaptırımları uygulamıştır, ve bundan sonra da uygulayacaktır.

Alıntı
Verilen bilgi ansiklopedik bir bilgi sayılacak özelliktedir sadece hayatı anlatılmıştır ve eserleri yazılmıştır
Özür dileyerek burada size katılmadığımı söylemek durumundayım, verilen bilgi, değer yargısı katılmış biyografi niteliğindedir. 'Bediüzzaman' sıfatının kullanılması, 'hiçbir felsefenin halledemediği suallerin cevabını ve insanın imansız yaşayamayacağı gerçeğini ortaya koyan bu eser', 'Birinci dünya savaşı sırasında cephede yazılan olağanüstü bir eser ', 'her cümlesi bir kaide derinliğini taşıyan eser', 'bulunmaz bir kaynak olan' gibi tanımlamalar konunun değer yargıları yüklü olduğunun kanıtıdır. Herhangi bir konu ya da kişi ile ilgili size ait fikirlerin, değer yargılarınızın katkısıyla ifade edilmesi en doğal hakkınızdır elbet. Ancak bir referans kaynak, bir objektif bilgi haznesi olma iddiasında olan bir yapı için, açılan başlık daha önce dediğim gibi, amacınız olmasa bile şekil itibariyle bir propogandayı en azından hissettirmekte. Eğer konuyu 'şu kişinin ya da şu kaynağın şu konu hakkındaki görüşü şu, ben de buna sonuna kadar katılıyorum' şeklinde başlatmış olsaydınız, ne inancınıza (haddim değil) ne de biçime itirazım olabilirdi. Umarım sizi kırmadan meramımı anlatabilmişimdir.
Her türlü konuda değerli katkılarınızdan eksik kalmamak dileğiyle.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: amurdad - Eylül 16, 2008, 11:19:19 ös
Sn.Aramis
Konunun objektif işlenme yönündeki görüşlerinize kesinlikle katılıyorum,metin alıntıdır tabiki birdahaki sefere belirtmiş olduğunuz başlıklara önemle dikkat edeceğimden şüpheniz olmasın..
Şimdi kendimi sorguluyorum bunu acaba bilinç altımda bir tepkiylemi yazdım inşallah öyle değildir.Sitenin genel gidişatına veya yaklaşımına uyum göstermeye çalışıyorum.Ama buna benzer biyografilerde mevcut..

Said Nursi'nin eserlerini okuduğum için onlarda bir derinlik bulduğum doğrudur her fikrini benimsemesemde Yüce Tanrı'nın çok çeşitli sevgi açilimlarını eserlerinde vermiştir,mantığını,cümlelerini beğenerek okurum.
Çokça fikri hayatımda yol gösterici olmuştur.Zaten kendisi birçok bilimadamı tarafından incelenmektedir.Yazdıklarımı lütfen iyi niyet çercevesinde değerlendirin,yoksa amacım herhangi bir baskı oluşturmak veya insanları yanıltmak değildir.

SnDarkside siteden uzaklaşmasına da üzüldüm keşke bu sorunun çözümü konuşularak halledilebilse herkez gereken özeni gösterebilse.Umarım değişerek tekrar aramıza döner. :)

Ben totaliter yönetim sevdalısı değilim nedense bu isimler öncelikle bir tepkiyle karşılanıyor hem yanlış anlaşımalardan kaynaklanıyor hemde adını kullanan kötü zihniyetli kişilerden..

Sizin tutumunuz gerçekten çok güzel ve sözleriniz çok kıymetli...

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: tcorbaci - Eylül 17, 2008, 12:17:58 öö
Sn.amurdad
Totaliter yönetim demekle neyi kastediyorsunuz...açabilir misiniz..?
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: MASON - Eylül 17, 2008, 01:41:26 öö
Sayin DarkSide,

Burasi bir sokak yada istediginiz kelimeyi sarf edeceginiz bir platform degildir. Kaliteyi dusuren konusma uslubunuzun devam etmesi durumunda uyeliginizi kaybedeceksiniz.

Saygilarimla
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: amurdad - Eylül 17, 2008, 10:21:45 öö
Sn.amurdad
Totaliter yönetim demekle neyi kastediyorsunuz...açabilir misiniz..?

Sn.Torbacı

Benim bazı kelimeleri kullanışım malesef özellikle yabancı veya arpça kelimelerse yazım hatalarına düşme gibi bir huyum var yani bu bende bir hastalıktır.

Totaliteri ise kullanırken böyle bir hataya düşmemişim iyi ki burda baskıcı demokrat olmayan bir şahsın veya bir zümrenin buyruklarıyla halkın yönetilmesi manasında kullandım.

Bu konuda da Said Nursinin Cumhuriyeti öven yazılarını da hatırlatmak isterim,ama bazı değerlere bazen yanlış kişiler sahip çıkıyor ve kendilerine göre yorumluyorlar.

Burda sedece bunu belirtmek istemiştim...

Konuda Said Nursi hakkından çok başka bir tarafa doğru kaydı,umarım daha fazla bilgisi olanlar bizimle paylaşabilirler veya yorumlarını..

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Genius Loci - Eylül 17, 2008, 01:19:23 ös
Sn. amurdad,

Pek zevk aldığınız, derinliklerine daldığınız Risalelerin, Şualar isimli cildinin BEŞİNCİ ŞUA'sı ve hatta özellikle "BEŞİNÇİ ŞUÂ'IN İKİNCİ MAKAMI VE MES'ELELERİ" kısımlı bölümü hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

Ha eğer bana derseniz ki işte efendim o Şua 1900lerin başında yazılmıştır diye ben ona da önceden önlem alayım ki özellikle yorumunuzu merak ettiğim bölüm şu "haşiye" ile başlar "Aşağıda gelecek olan Birinci Mes'ele yazıldıktan hayli zaman sonra zuhur eden bir hâdise tam te'vilini göstermiştir".



 
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: amurdad - Eylül 17, 2008, 02:31:06 ös
Sn.SkullG
Benim daha önceki yazılarımda okumadığınız bölümler var sanırım benim Said Nursinin her fikirine katılmadığım ve kendisinin Risalelerinde Tanrı sevgisinin farklı açılımlarını yakalamaya çalıştığım kısım.İslam hakkındaki yorumlarını muhakemesini bunu tabiatdan ve sosyal olaylardan örneklerle açıklaması ayrıca çok hoşuma gitmektedir.Bir fikri okumak onu komple kabul etmek değildir veya esiri olmak bu bizim ülkemize has bir hastalık şöyleki aaa sen şucusun bu geçmeyen bir grip gibi ülkemde..

Benim başka yazılarımda Karl Marx ıda okuduğum anlamaya çalıştığım gibi yazılar var ondan kendi hayatıma dersler çıkardığıma dair.Şimdi başka fikirde bir adam kalkıp bana dinsiz derse bu mantıkla şaşırmamak lazım gelir.

O bölümdeki şualardan benim çıkardığım dersler insan nefsine yenilecektir ve bir takım kötü kişiler halkı insanları kendileri yönünde değiştirecektir bunlara karşı bir ikaz okuduklarımızı kendi iyilik süzgeçimizden geçirmezsek metin başka yönlerede sapar yazarın esiri de oluruz.

İkinci bölüm açıklamış kadın erkek munasebetleri demişki erkek çok sayıda kadınla ilişki kurar hale gelecek bunlardan örnekler vermiş günümüzde de bazı erkekler tv ye gazeteye çıkıp benim şukadar kadınla ilişkim oldu diyor ben bu taz ilişkileri ahlaksız buluyorum zaten toplumun sağlıklı gitmesi içinde dinlerde bunları yasaklamaya çalışır veya bir ahlakçı bu konuya itiraz eder.Aynen benim bugun kadının sömürüldüğünü düşündüğüm kirevlerinin bulunması gibi ben bunların kapatılması taraftarıyım bu benim şahsi fikrim..

Şimdi sorunuza geleyim burda kastettiğiniz Atatürk ile ilgili kısım sanırım şimdi yazar onumu kastetmiştir bilmem ama kasıtetmişse bu onun kendi fikirleridir bunlara katılmıyorum,şapka kısmına gelirsek ben şapka takmayı severim çok sıkta kullanırım yine bu konudaki görüşleri yazarı bağlar.

İnsanlar hata yapar veya bazen çatışmaya düşer yani bunları büyütmek burdaki yanlış düşünceleri kabul etmek bizleri biryere götürmez.Önemli olan nerden olursa olsun işin güzelliğini aşırmaktır.

Bunları kasıtetmediyseniz açıkca yazın onlarada cevab vereyim..

Saygılarımla....
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Prenses Isabella - Eylül 17, 2008, 02:48:42 ös
şapka kısmına gelirsek ben şapka takmayı severim çok sıkta kullanırım

Ben de cok severim ama sportif :D


İnsanlar hata yapar veya bazen çatışmaya düşer yani bunları büyütmek burdaki yanlış düşünceleri kabul etmek bizleri biryere götürmez.Önemli olan nerden olursa olsun işin güzelliğini aşırmaktır.


Katiliyorum, Hayat bir merdiven gibidir. Bununla birlikte hata yapmadan ilerlemek mumkun degildir. Gelgelelim istisnai olarak belirlenmis hatalari yapmaktan kacinmaliyiz. İste o zaman olayin tehlikeli boyutu on plana cikar.

Saygilar.
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Genius Loci - Eylül 17, 2008, 02:59:08 ös
Sn. amurdad,

Sizi yargılamak masadıyla veya suçu bucu gibi bir ithama vesile olmak hayesiyle sorumu sormadığımı bilmenizi isterim. Sadece bahse konu şahsın bir görüşü hakkında en azından onu okuyan birisinin yorumunu merak etmiştim.

Ben her yerde "güzel"in olabileceği düşüncesine pek fazla ehemmiyet göstermiyorum. Çünkü biliyorum ki "çalıda gül bitmez". Herşeyin iyi yönleri veya kötü yönleri olabilir ama herşeyden bir "güzel", "iyi", "doğru" yontamazsınız.

Marx'tan bahsettiğiniz yazınızı da daha önce okudum. ama herhalde onun için böylesi methiyeler düzmezsiniz. veyahut ona böylesi bir "sevgi ve muhabbet" hissetmezsiniz. :)

Ne mutlu Aklı kendisine rehber edinenlere

Sevgi ve Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: amurdad - Eylül 17, 2008, 03:32:29 ös
Sn.SkullG
Benim o yazımda Marxa methiyeydi,Marxa nasıl methiyeler düzmem 6 sene  evveline kadar çok iyi bir sosyalist olmaya çalışıyordum,halende sosyalist fikirleri taşıyorum yani şu yeryüzünde 4 başı mahrur bir sosyalizm kurulduda ben mi yaşamadım.?
Ama zaman işte belki kurulur öyle bir ekonomik model ve bu modelde benim kültürümden de izler taşır bende kendimi orda bulabilirim.
Bu konuyu Sn.Mason Hayaller kısmına kaydırabilir o kadar çok istiyorum :)
Her yerde güzeli aramasam o zaman benim için ya bayram günüdür ya da son nefesimi vermişimdir ya da işim bitmiştir...
Ne mutlu Akıl ve Erdemle yürüyenlere bende bir slogan yazayım..
Aynı zamanda lütfen Tanrı ve Şeytan adlı topicteki yazımıda okuyun rica ediyorum belki biraz daha anlaşılabilirim..
Sn.Sevil
Evet kesinlikle katılıyorum şapka sportif olmalı :)
Keşke yapabileceklerim çok olsa ...
Saygılar...
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Mozart - Eylül 18, 2008, 12:59:31 öö
Said–i Nursi bir çok lahikasında Atatürk’e “Deccal” diye hakaret ediyordu.
Deccal, İslami literatürde en ağır hakaret sayılan ifadelerden biridir. Deccal; yalan söyleyen, aldatan, karıştıran kişi anlamına gelir. Deccalin ortaya çıkması kıyamet alametlerinden biri olarak da görülmüştür.
Deccal konusunda tarih boyunca ortaya atılan iddiaları gündeme getirecek değiliz. Ancak Said–i Nursi’nin şu satırlarını okuduğunuzda Deccal denilince kimin kastedildiğini çok iyi anlamış olacağız.

“Ben bir manevi alemde, İslam Deccalini gördüm. Yalnız bir tek gözünde teshirce bir manyetizma gözümle müşahade ettim ve onu bütün bir münkir bildim. İşte bu inkarı mutlaktan çıkan bir cüret ve cesaretle mukaddesata hücum eder.(...) Fakat kahraman ve mücahit ordunun ve dindar milletin ruhundaki nur–u iman ve Kur’an ışığıyla hakikat–i hal–i göreceği ve o kumandanın çok dehşetli tahribatını tamire çalışacağı rivayetlerden anlaşılıyor.” (Şualar458–459,Siracun Nur 247)

Saidi Nursi, başlangıçta şifreli olarak işaret ettiği Deccal’in kim olduğunu daha sonra şöyle anlatıyor:
“Ölmüş gitmiş dünyadan ve hükümetten alakası kesilmiş bir adam hakkında otuz sene evvel  bir Hadis–i Şerif’in ihbariyle Kur’an’a zararlı bir adam çıkacak demiştim.Sonra Mustafa Kemal’in o adam olduğunu zaman gösterdi. (Emirdağ Lahikası I/278,Yirmiyedinci mektuptan  Sabık Reis–i Cumhur’a ve üç makama gönderilen istida)

Saidi Nursi, Mustafa Kemal’e yönelik Deccal suçlamasında daha da ileri  giderek şunları yazar:
“...Lozan Muahedesinde söz veren ve pek şiddetli ve dehşetli hücumlarına rağmen hiçbir hakiki Müslüman Türk’ü Protestan yapamayan ve Millet–i İslam için pek zararlı olduğunu ef’aliyle ispat eden ve Hadis– Şerif’in haber verdiği o müthiş şahıs kendisi olduğunu(yani Deccal, y.n) hayat ve mematiyle gösteren Mustafa Kemal’e bir mahrem eserde  ‘din yıkıcı Süfyan’ dediğimizi (...)” (Emirdağ Lahikası I,50–51;Yirmiyedinci Mektuptan Mahkeme–i Kübra’ya Şekva ve Müdafaatın Bir Haşiyesi olan Parçanın Hülasasıdır, Ayrıca Müdafaalar, 226–227)

Saidi Nursi Atatürk’e açıkça Deccal diyor, Millet–i İslam’ı Protestan yapmak istediğinden bahsediyordu.
Oysa, Saidi Nursi’nin Deccal dediği Atatürk, İzmir Amerikan Koleji’nde misyoner faaliyette bulunuluyor diye bu okulu tamamen kapatmış, hayatta iken Bab–ı Ali’nin “Misyonerle Mücadele Teşkilatı” kurmasına destek vermiş, 3 Ocak 1922’de Meclis Başkanı iken yayınladığı bir muhtırada, İçişleri Bakanlığı’na çok sert çıkışarak, Amerikalıların Anadolu’da “Öksüzler Yurdu” altındaki yapılanma isteklerinin tamamen Hıristiyanlığı yaymak amacı taşıdığını vurgulayarak “bu talebin derhal reddedilmesini” istemişti.

Said Nursi ise risalelerinde “Müslüman İsevi” gibi, “Cihan Harbinde ölen Hıristiyanlar şehittir” gibi “Ermenilere valilik kaymakamlık görevi verilsin “gibi tuhaf ifadeler kullanıyor, Hıristiyanlara , “Müslüman olmak için dininizi tamamen terk etmeye gerek yok” şeklinde “İslami olmayan” fetvalar veriyordu.
Daha da ileri giderek risalelerinde nurculara “misyonerlerle ittifak edin!” çağrısında bulunuyordu.

Bu çağrıya uyan pek çok nurcu ise, Moda Presbiteryan Kilisesi Başpastörü Turgay Üçal gibi, Ankara Ostim Türk Dünyası Presbiteryen Kilisesi Başpastörü Yavuz Kapusuz gibi, Nurculıktan Hıristiyanlığa geçiyordu..
Sadi Nursi, Atatürk’e Deccal derken ve Atatürk’ün belkemiğini oluşturduğu Kuvva örgütlemesine karşı çıkarken, bugün onun  peşinden gidenlerin tarihi gerçekleri ve “tarihi ayıpları “gizlemek çok komik bir savunmaya girmeleri hiç de yakışık kalmıyor.
Yukarıda verdiğimiz risalelerin bugünkü baskılarında yukarıdaki ifadeleri bulamayacaksınız.Çünkü risalelerin çoğunda olduğu  gibi sansürlenmiş durumdalar.

kaynak: http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=6014020&tarih=2006-06-14
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: BILGI - Eylül 18, 2008, 04:43:55 ös
Said-i Kurdi de çok denir oldu artık..nedense
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Mozart - Eylül 18, 2008, 06:07:10 ös
Aşağıdaki linklere bakmanızı tavsiye ederim.Sorunuzun cevabını açık bir şekilde bulacaksınız.

http://www.bediuzzamansaidnursi.org/said_nursi_ve_kurt_teali_cemiyeti.html
http://www.risaleinurenstitusu.org/index.asp?Section=Enstitu&SubSection=EnstituSayfasi&Date=23.03.2005&TextID=886
http://www.bediuzzamaningazetesi.com/0/index.php?option=com_content&view=article&id=143:ey-kuert-milleti&catid=42:bediuezzaman&Itemid=110
http://www.bydigi.net/genel-kultur/252443-kurd-teavun-ve-terakki-gazetesi-bir-makale.html

Said-i Kurdi de çok denir oldu artık..nedense
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Veritas - Eylül 18, 2008, 06:40:13 ös
Said-i Kurdi de çok denir oldu artık..nedense

Kürttür zira kendisi. Said-i Nursi "Nurs'lu Said", Said-i Kürdi "Kürt Said" demektir. Yoksa başka bir soru mu gizli, sorunuzda?
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: tcorbaci - Eylül 18, 2008, 11:54:07 ös
Kürt,Türk,Boşnak,Laz,Çerkez,Türkmen,Pomak vs vs...

Ulusumuzun birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğu bu zor günlerde milletçeeee   elele verip , medeni milletler veeee...vs vs vs
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Nueva - Eylül 19, 2008, 03:42:32 ös
Sn.amurdad merhaba ,

Açıkçası sosyal yaşama ilişkin kimi görüşlerinizi(içki içmemek v.b.) hiç paylaşmasam da , şu zamana kadar sizin makul , iyi niyetli , ülkesini seven ve doğruya ulaşmaya gayret eden olumlu bir kişilik olduğunuzu düşünmekteydim. Hala da sizinle ilgili bu düşüncemi muhafaza etmeye çalışıyorum. Ancak aşağıdaki yazınız beni cidden hem çok üzdü hem de düşündürdü. Sanıyorum siz de bu Kürt Said hakkında yazılmış dezenformasyonu gerçek zanneden ve bu nedenle kendisini hayran olunacak muhterem bir zat zanneden iyi niyetli ama kandırılmış kitledensiniz.

54 yıl boyunca büyükbabası ve babası irticayla mücadele etmiş bir yüksek yargıcın kızı olarak size gerçekleri anlatalım isterim. Bu Kürt Said ( Kürt ifadesi bir ayrımcılık anlamında değil , zatın lakabı olduğu için bu şekilde anılır ) muhterem Kürtlerden değil , ayrılıkçı Kürtlerden olup yıllar ve yıllar boyunca Türklere az doğum yaparak"insan kalitesini yükseltmelerini" Kürtler'e ise demokraside sayısal çoğunluk iktidarda olduğundan " durmadan ve çokça üremelerini" salık vermiş olan , Kars'dan Ağrı'ya, Van'dan Bitlis'e Anadolu'nun dört bir yanında halkı durmadan Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya(ruhu şad olsun, üstüne yıldızlar yağsın) karşı kışkırtmış , Gazi'nin biz kadınlara verdiği sosyal ve siyasal  hakları  dinsizlik ve ahlaksızlık diye nitelemiş , ilkokul mezunu bile olmayan , cahil, basit, geri ve dogmatik zihniyetli bir insandır.

Bugün en korkuncu ise bu zatın lise müfredatında hiç utanılıp sıkılınmadan adına yer verilmesidir. "Onun takipçisiyiz." diye sokaklarımızı dolduran manipüle edilmiş , militan tavırlı kandırılmış insanlarımız nasıl bir aymazlığa hizmet ettiklerinin ayırdında değillerdir.

Biraz da rakamsal konuşalım isterseniz ,  sizin "Zamanın Harikası" bile dediğiniz bu zat bizim türk yargıçlarımızı yıllar ve yıllarca meşgul etti. Sizin "Risale" dediklerinizde neler yazılı olduğundan acaba net olarak haberiniz var mı ? Laiklik dinsizlikmiş , ümmet-i muhammediye acil cihada kalkışıp bu "Beton Kemal'in hatırası"'ndan kurtulmalıymış, sözümona Gazi biz kadınları "ahlaksızlığa" sevk etmişmiş .

 O tarihte bu cahil tarikatbaşının (Nur Tarikatı) ve müritlerinin eylemleri Anayasa'mızda "vatan hainliği ve anayasal düzeni yıkma yönünde teşebbüs"olarak tanımlanıyordu ve cezası şükürler olsun ki 20 ila 30 yıl hapisti.Bu ülkede yargıçlar 1950-1960 yılları arasında toplam 352.000 Nurculuk Davası'na baktılar , Yargıtay'ımız sadece bu dava konusu nedeniyle bloke oldu , ülkede neredeyse bu konu dışında dava görülemez hale geldi , Mehmet Şevket Eygi'ler piyasaya çıktı ve 50 bin kişilik toplu namaz v.b. dogmatik manipülasyonlara kalkışıldı. Türkçe ezan yeniden "Araplaştırıldı."

Şunu iyi biliniz ve hatırınızdan hiç ama hiç çıkartmayınız : Son peygamber Hz.Muhammed'dir ve İslam'da ruhban sınıfı YOKTUR. Hiçkimse din adamlığından para kazanamaz , aslen imamların devletten para almaları da ve namaz kıldırmak için maddi kazanç elde etmeleri hem yasalara hem İslam'ın ruhuna aykırıdır. Ruhban sınıfı olmadığı için bu ülkede kimse  dinin sahibi ya da izah edicisiymiş ,"dini önder"miş gibi davranamaz.

Risale denen hatta (gülmeden yazamıyorumkusura bakmayın ) Külliyat denen o yazıları okuduğunuzda hem akli yetersizlik hem bilim dışılık hem de acınacak bir gariban edebiyatı dolu gülünç ve sapkın hezeyanların tezahürü olduğunu kendini bilen herkes teslim edecektir. Aşırı eski ve süslü -ağdalı dil kullanılıp iyi niyetli eğitimsiz halkımızın anlayamayacağı , "gizemli-derinkişilik", "muhterem zat"lık oynanmaya gülünç bir biçimde çalışılmıştır.

1950-60 yılları arasında binlerce ve binlerce mürit "vatan hainliği ve laik düzene karşı çıkıp Nurculuk yapmak"tan mahkum olmuş ancak bunların uzantıları 4'er 5'er üreyerek ülkenin üstünde yükseldiği ana eksenlere olanca kuvvetleriyle ve şuursuzca saldırmaktadırlar.

Bir noktayı daha izninizle vurgulamak ve yeniden belirtmek isterim , yazınızda herkese , gençlere ve hanımlara gerekli "iman esaslarını" bu zatın anlattığı gibi çok talihsiz bir ifadeniz var.Bu ülkenin modern, aydınlık, kapasiteli kadınları ilkokul mezunu cahil ayrılıkçı bir tipin peşinde el-etek öpecek kadar soysuz değildir. Merak eden kul , açar kutsal kitabını okur , dilediğini uygular veya uygulamaz , o kadar. Bizlerin iman esaslarını kimseden öğrenmeye ihtiyacımız yok ,  cahil imamlara da  Hazretleri v.s. deyip de gülünç olmayın. 

Bu Kürt Said'i savunmak, sevmek,sempati ile bakmak Anayasal Düzen'in çivilerinin sökülmesini isteyen zihniyetten yana durmaktır ancak ne yazık ki , Nurculuk ve Kürt Said cilik 1991 yılında dönemin siyasilerince "vatan hainliği" kapsamından çıkartıldığı için anormal Arapçı adetler, evlerde toplanıp "risale "okumalar ve laikliğe  sövmeler, içki yasağı , mescitli okullar ,Taksim Metrosu'nda namaz kılmalar " iyice yayıldı ancak bu değişecek.
 

Son sözüm Sn.Forum Yöneticisi'ne olacaktır; her zamanki üslübuma kıyasla bu defa ifademde görece keskinlik seziliyorsa , bu konu beni çok üzüp sinirlendirdiği içindir. Toleransınızı rica ederim .

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Genius Loci - Eylül 19, 2008, 04:14:19 ös
Sn. Nueva,

Sizi çok iyi anlıyorum. Kadının korkak ve korkmaya yatkın olduğunu, bu yüzden bir erkek tarafından tecavüze uğrayabileceğini başkasının iştahını açmamak için örtünmesi gerektiğini hatta çarşaf giymesi gerektiğini, kadının ekseriyetinin çirkin olduğunu, yardıma muhtaç bir varlık olduğunu erkeğe ihtiyaç duyduğunu, şimdi aktaracağım tabir şahsa aittir "açık-saçıklık kılığına giren on kadından ancak bir tanesi bulunur ki, kocasından daha güzeli görmediğinden, kendini ecnebiye sevdirmeye çalışmaz. Dokuzu, kocasından dahi iyisini görür" diyebilecek kadar kadına güvenmeyen, kadının her an hayat arkadaşını başkasıyla aldatabileceğinden dem vuran ve bu yüzden mutlaka kapatılmaları gerektiğinin üstüne basa basa ifade eden, dolayısıyla Türk Kadınının Atatürk Devrimleriyle elde ettiği kazanımlarının elinden alınmasını isteyen, kadını toplum dışına itme uğraşısı güden, kadını soyutlayan ve erkeğin kölesi gibi tasavvur eden bir zihniyete ve bu zihniyetin önde gelenlerinden bir şahsa karşı hissettiklerinizin aynısını inanınız ki aklın yolunda giden herkes hisseder.

Taassuba karşı takınmış olduğunuz tavır sizin olgunluğunuzun da kanımca çok güzel bir örneği olmuştur. Bu kadar sinir edici ve bir Türk Kadınına üzüntü verici görüşlerin sahibi ve onun izleyicilerine karşı yazmış olduğunuz yazınızda müsamahayla bakılmasını gerektirecek en ufak hususun dahi olmadığını, tam bir olgunluk ve yetkinlik içerisinde düşüncelerinizi kaleme dökmüş olduğunuzu düşünüyorum.

Saygılarımla.

(Yukarıdaki Şahsa ait ifadeler Lemalar isimli kitabın tesettür hakkında başlıklı 24. Lemasınından alıntılanmış ve yorumlanmıştır.)
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: jedi - Eylül 19, 2008, 04:20:55 ös
Sayın amurdad.Sizin bu kişiyi sevme ve beğenme hakkınıza saygı duyuyorum. Siz de benim bu ve bu gibi ***  tiksinme hakkımı teslim edersiniz diye düşünüyorum.saygılar
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: MASON - Eylül 19, 2008, 04:36:47 ös
Sayin jedi,

Kisiler ile farkli dusuncelerde olabilirsiniz. Ancak kisilerin deger yargilarina ve deger verdiklerine karsi hakaret etmeniz durumunda kendi itibarinizi dusureceginizin bilincinde olmaniz gerekir. Kelimelerinizi, size ve bulundugunuz ortama yakisacak bir uslupta kullanmanizi rica ediyorum.

Saygilarimla
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: amurdad - Eylül 19, 2008, 06:01:01 ös
Sn.Nueva
Yazınızı ilgiyle okudum,benim hakkımdaki düşüncelerinizi de böyle görünüyor olmak itiraf ediyorum beni mutlu etti,şımarttı.Umarım düşüncelerinizi değiştirmezsiniz.Bende yeri gelmişken açıklayayım sizin Türkçeyi bu kadar doğru kullanmanıza şaşırıyorum ve kıskanıyorum.Maalesef ben bu konuda biraz kötüyüm.

Şimdi öncelikle şuna karşı çıkıyorum ve bu durumun beni rencide ettiğini söylemek zorundayım.Said Nursi'yi övenler veya eleştirenler ki bazı insanlarda çıktı özellikle onun kürt olduğuna vurgu yapıyorlar.Gerçi siz yazınızda bunu belitmişsiniz ama olsun ben bu konuda iyi niyetli olmayanlara bir açıklama yapacağım.Bu tartışmanın daha öncede yapıldığını da gördüm ve haksız yazılarla karşılaştım.Said Nursi hiç bir zaman ayrılıkçı bir hareket içinde bulunmamıştır.Onun çok önemli bir sözü vardır bu kitaplarında yazar ben İslamın böyle hizmetkarı olan Kahraman Türk Milletine kılıç kaldırmam.Öncelikle bu konuda anlaşalım.Şahsın bir çokta Türk talebesi olmuştur ölünceye kadar da ayrılmamışlardır.Zaten İslam her türlü ırksal ayrımcılığı kesinlikle reddeder.O zaman bu insan bu ayrımcılığı yapıyorsa dinden bahsetmesi mümkün değildir.İdeali İslam olan ve bunun için sürgünler gören bir şahsın böyle bir hata yapacak olması pek mümkün gözükmüyor.

Şimdi daha önceki yazılarımda bu şahsında hata yapabileceğini ve her fikrine katılmadığımıda söylemiştim.Kendisinin eserleri dunya çapında itibar görmekte ve araştırılmakta ve bir çok hayranı bulunmaktadır.Benim alıntım kitapları satan bir sitenin yazısıdır.Kaldı ki ben Tolstoy okurken bile aklıma onun Rus olduğu gelmez sanki bana seslenen Osmanlı'dan bir yazardır.Tolstoyu bile bu kadar yakın bulurken kendi kültürümden çıkan bir insanı dışlamam mümkün olamaz.Sonradan öğrendim Tolstoy'da masonmuş :)

Şiddete bulanmayan her insanın bir özgürlüğü vardır bu şahısta bu özgürlükten yararlanmalıdır.Kendisi benim ilk gençlik yıllarımda beğendiğim ve hayran olduğum bir kişi takdir edersiniz ki sevgim var.Zaten konu başlığı Ahlak ve İnanç düşünürü onun bu özelliklerini en azından ben görmezden gelemiyorum.Bu bir çelişkimi hayır elbetde çağdaş değerlere sahibim yine bu konuyu açıklamıştım bir yazarı okumak onun her fikrine katılmak değildir.Ben hiç bir yazara kendimi bu denli teslim edemem yoksa ben olmam.

Evet bir yargı süreci var ama o dönem gayet zor bir dönem bunların olması normal şimdi niye yok yani bu eserleri topluma bu kadar zararlı görmek çok yanlış.O devrin şartlarıyla bu devri kıyaslayabilirmiyiz,yine A fikrinde olan veya B fikrinde olana kötü diyebilirmiyiz şiddet yoksa.Benim tarafım demokrasiden yanadır.

Ben bu eserlerde Tanrı sevgisini ve başka muhakeme yollarını buldum.Bundan gayrısını aramam benim arayış yapıma ters.Ama şu bir gerçek bu insanların eğrisiyle doğrusuyla bir hizmetleri var burda hakkı hak sahibine vermek gerekir.Şimdi bu ortamdan gelen insan modeli eğer yanlış yerde değilse gayet başarılı,paylaşımcı,önyargılı olmayan,hoşgörülü,edepli,çalışkan insanlar.

Sn.SkullG'un yazısınıda okudum burdada Said Nursiye katılmam mümkün değil.O kendince bir tespitde bulunmuş bunun doğru olmadığını bir çok hanımefendi ispatlıyor zaten.Ha şunuda burda ekliyeyim bu toplumda kötü şeylerde oluyor bunlarıda söylemek benim görevim.Taksimde yılbaşında olan rezaleti hatırlatırım işte ordaki insanlarda bu topraklardan çıkmakta ve daha niceleri bunlarıda benim kabul etmem mümkün değil.Madem devletin böyle bir eğitim vermesi mümkün değil o zaman bende buralardaki iyiliklere sahip çıkarım.Bu Lions içinde geçerli.Bu insanlarında yaptıkları çalışmayı gözardı etmeyelim başka insanlarınkinide.

Taraflı olmadan başkalarının özgürlüklerini kısıtlamayan her iyilik hareketini alkışlamakta benim inancım,şahsi fikrim..

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Nueva - Eylül 23, 2008, 07:45:49 ös
Sn.amurdad ,

Türkçem ve ifadem konusundaki yorumlarınız için teşekkür ederim. Birkez daha anladım ki , siz ve aynı fraksiyondaki kişilerde bilgi edinerek "aydınlanma" gerçekleşmiyor.İşte bir toplum için en tehlikeli zihniyet bu.Size ülkemizin bu nurcu denen soysuzlardan ne çektiğini anlatıyorum yıl ve rakam vererek , hala gülünç iddialarda bulunuyorsunuz. "NHala niye yargılanmıyorlar" diyorsunuz , 1991'de politikacılar Nurculuk denen laiklik karşıtı akımı "vatan hainliğinden" oy kaygısıyla çıkartmasalardı , 4,5 milyon nurcu ve bunların "Hocaefendi" dedikleri tarikatbaşı uzantısı 20 yıllığına hapiste olacaktı ve böylece üreyemeyeceklerdi.   
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Nueva - Eylül 23, 2008, 08:00:53 ös
İlkokul mezunu bile olmayan , cahil geri imamların eteğinde sümük-tükürük gezinenler keşke bir parça olsun Gazi'yi anlamaya çalışsalardı. Bana "Kürd Said'i sevmemi takdir edersiniz" demişsiniz .Ne münasebet efendim ???? Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya Beton Kemal diyecek kadar soysuzlaşmış bir insanı seveni benim hiçbir şart ve koşulda takdir etmem mevzu bahis olamaz.

Kürt Saidcilik ve Nurculuk yani "Hocaefendi Hazretleri'nin !!!!!! el-etek öpücülüğü" aynen 1991'e kadar olduğu gibi "vatan hainliğidir. "Bu suç yeniden bu kapsama alınınca İstanbul'da ne kadar Nurcu ve laiklik karşıtı varsa hepsini üşenmeden ben bizzat ihbar edeceğim. Eşi benzeri olmayan bir tanecik  ülkemi Arapçı sahabi bozmalarıyla  , umacılarla doldurmanın ne demek olduğu anlaşılacak elbet.

En büyük dileğim 73 milyonluk Türkiye'de en azından 5 milyon mason sayısına ulaşılmasıdır. Türkiye'de ne kadar masonumuz olursa biz kadınlar o kadar mutlu ve güvendeyiz demektir. Kilit noktalardaki 5 milyon mason , kalan 68 milyonun modern, eğitilmiş ve hizada kalması için yetecektir. 

Bağnazlığı, cehaleti, Arapçılık'ı ,  temmuzda Nurcu pardesüsüyle dolaşmayı "demokrasi"diye siz ancak cahil halka yutturabilirsiniz.Biz Gazi'nin Kızları sonsuza dek bağnazlığın ensesinde olacağız ve bu topraklardaki son laiklik karşıtı da yok edilip Gazi'nin misyonu anlaşılana dek durdurulabilir olmayacağız.
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: amurdad - Eylül 23, 2008, 10:10:35 ös
Sn.Nueva
 Bende laik düzen savunucuyum ama sizin gibi düşünmüyorum.Cümleleriniz önyargılarla dolu bana bir şey anlatamadığınızdan yakınıyorsunuz ben anlayabildiğimi ifade etmek zorundayım,bu cumhuriyetde her iki lafında Atatürk diyen fakat onun hiç bir dusturunu anlamamış bir şekilde devleti sömürmek çalmak ve başka fikirleri Anadolu Kültürü üzerine jakoben şekilde monte etmek isteyenlerede bırakılamaz.Lastık çeker gibi uzatılıp Ataturkçülük bir despotizme aşırı ırkçılığa baskıcı kominizme veya başka çıkarlara alet edilmesin lütfen.Bu ülke demokrat kimliğinden çıkmadan hep birlikte kardeşçe yaşadığımız bir toprak parçasıdır ve edebiyete kadar öyle kalmalı.

   Ben bir türküm ama ifadenizde yine Kürd Said lafınızı kullanmışsınız bunun beni yine rencide ettiğini size bildiririm,kendisinin bunları hakettiğini düşünmüyorum.Katılmadığım fikirleri olsada ona saygı duyuyorum ama kimlik konusu başkadır ona daha büyük saygı duyuyorum.Lütfen eleştirirken Said Nursi ismini kullanın bu başka insanlarıda rahatsız edebilir bu sizden ricamdır.

    Masonların Türkiyede artması konusuna gelince elbetde artsınlar iyi şeyler yapan insan sayısı çoğalsın bu başka iyilikler yapanların azalması şeklinde gerçekleşmesin yeterki yoksa okuyan araştıran insanlardan bir zarar geleceğini düşünmem mantıksızlık olur.Masonların kötü insanlar olduğunu düşünsem bu sitede bulunmam.

    Yanlız unutmayın ki bu ülkede iyilikler yapanlar sadece masonlar değildir.Cumhuriyetin teminatıda bizleriz hepimiziz bir kurumun insiyatifine bırakılamaz.

    Ve hayat sadece sizin pencerenizden gördüklerinizle sınırlı değildir lütfen başkalarınıda anlamaya çalışın.

    Bahsi gecen cemaat liderinin yargılanma sürecini tam bilmiyorum herhalde çok büyük bir suçu olsa hakkında hüküm bulunurdu.

   En içten Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Nueva - Eylül 24, 2008, 03:08:01 ös
Sn.amurdad ,

Bu konunun oldukça ve de lüzumsuz uzadığı düşüncesindeyim. Ancak bazı noktalarda had bildirimi gerekliliği doğdu. Birincisi, şahsın adı gerçekten de KÜRT SAİD' dir . Bu toprağı ve Gazi'yi seven , masonik faaliyetleri de destekleyen Kürt vatandaşlarımızın başımızın üstünde yeri var ancak ayrılıkçı bir kürt olan KÜRT SAİD her zaman ve her platformda literatüre geçtiği haliyle yani KÜRT SAİD olarak anılacaktır.

İkinci husus ise , ben esas mesleğim itibarıyla , anadilim dahil 4 dilde uzmanlığı olan bir dilbilimciyim, kime nasıl hitap edeceğimi yazılı-sözlü ve ekranda olmak üzere 3 kategoride kusursuz bilirim , siz bu konuda bana birşey öğretecek vasıfta değilsiniz.  Ben sizin pek makbul bulduğunuz içki yasağına boyun eğen , ağabeyi , babası ne derse onu yapan , Moda İskelesi'nde "şerbet"içen , yegane marifetleri kabarmış kek yapmak , 3 çocuk bakmak ve "risale "okumak olan "Nur Kızları"'ndan değilim anlayacağınız.

Kürt Said ifadesinden "başkaları da rahatsız olabilir" demişsiniz , bana aba altından sopa mı göstermeye çalışıyorsunuz ? Ne o ? Nurcu Ağabey'lerinize mi şikayet edersiniz :)  Gerçekler bazen "rahatsızlık verici" olabilir , bu olgunun gerçekliğini değiştirmez. Bir bayana netten tehdit göndermek de ancak bir Kürt Saidciye yaraşır zaten .

Üçüncüsü laikliği savunduğunuzu yazmışsınız, ben sizin içki yasağının şart olduğunu söylediğiniz bir yazınızı hatırlıyorum; beni jakoben bulduğunuzu da belirtmişsiniz sanırım ; çok doğru bildiniz , bunu bir kompliman olarak kabul ediyorum ; sayımız azdır ancak etkimiz çoktur . İkide bir demokratlıktan dem vurmuşsunuz , demokratlığın vazgeçilmez ön koşulu laikliktir , laik olmayan bir yapı otomatik olarak antidemokratik ve faşizandır  zaten. İçki yasağını savunan birinin de çıkıp ben laikim demesi en iyimser ifadeyle bilgi noksanlığı olarak adlandırılabilir.

Dördüncüsü , masonlarımızı desteklediğinizi yazmışsınız ; bu da ayrı bir bilgi eksikliği olsa gerek. Ya gerçeği ifade etmiyorsunuz ya da Kürt Saidciliğin ne olduğunu tam bilmiyorsunuz . Kürt Said masonlarımıza şiddetle karşıydı , çünkü masonlarımız ülke genelinde bağnaz oluşumların akılla dengelenmesini ve biz Türk Kızları'nın güvende olmasını şükürler olsun ki her dönemde sağladılar . Suikaste kurban giden ya da buna rağmen hayatta kalmayı başaran masonlarımızın yaşadığı kabusta Kürt Said'in müritlerinin parmakları olduğu belgelerle sabittir. Yani siz aynı anda hem masonlara sempati duyan hem de Kürt Said'i seven birisi olamazsınız ; bu akılla ve mantıkla bağdaşmaz:)

Beşincisi , Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın en yakınında bulunanlar, kurmayları, dostları ve hatta doktoru dahi masondu . Yani laik cumhuriyetimizin kuruluş projesini Gazi'ye ve ona bağlılığı olan mason kurmaylarımıza borçluyuz . Cumhuriyet Projesi çok büyük ölçüde masonik bir projedir ve bendeniz de bu projenin ürettiği sizin "jakoben" diye tanımladığınız Cumhuriyet Kızları'ndanım. Bu "üründen" hoşlanmıyor olmanız Cumhuriyet Projesi'nin çok başarılı olduğunu birkez daha ispatlıyor.

Altıncısı, her zaman benimsediğim bir ilkemi çiğnemişim . Ben bir birey olarak konuşuyorum ancak siz bana bir mürit olarak cevap veriyorsunuz ; dolayısıyla bu benim için yararlı ve anlamlı bir konuşma değil . Forumumuzdaki diğer bireylerle ve bilgi almak için ise saygıdeğer masonlarımızla temasa geçmeyi tercih ederim. Bu nedenle benimle bundan böyle genelde yazışmamanızı ve özelime de gelmemenizi önemle ve anlamanızı umarak dilerim .

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: BILGI - Eylül 24, 2008, 04:06:24 ös
Hanımefendi size "merhaba" demişmiydim.

Masonlukla ilgili fikirlerinizi şöyle bir kenara ayırıyorum...Kürt Said  ile ilgli sözlerinize bayıldım.Daha önce nerelerdeydiniz.Ne kadar yerinde tespitler yapmışsınız. Ve bunları ne kadar seviyeli dile getirmişsiniz....
Bizim forumumuz da yok ama olsa idi bu tavrınızdan ötürü "reputation" yıldızlarını yağdırırdım üzerinize...Zira burada ne adamlar vardı.Bir görse idiniz. 5-10 kimlikle gezinip, atılıp, hala da kara kara foruma gelip yazıları okuyanların yazılarına bir baksanız anlardınız demek istediklerimi...
Neyse efendim hoşgeldiniz...ne iyi ettiniz de geldiniz
Sevgiyle kalın
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: amurdad - Eylül 24, 2008, 04:20:57 ös
Sn.Nueva
 Sizi tehdit etmedim ve hiç bir zamanda özelinize bir şey yazdığımı hatırlamıyorum yine sizin isteğiniz üzere sizede cevap vermiyeceğim..
 Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Nueva - Eylül 24, 2008, 04:23:22 ös
Sn.BİLGİ Merhaba ,

Çok teşekkür ederim ; bilmiyorum bu konudaki son yazımı mı okudunuz , imleci aşağıya kaydırdığınızda 19 Eylül günü yine bu konudaki büyükçe yazı bloğu da bana ait , konunun "evveliyatı" var yani :) Tek isteğim , forumda eğer 1938'den sonrasını yani yakın tarihimizi çok iyi bilmeyen genç üyelerimiz varsa , onlara çok sayıda dezenformasyon empoze ediliyor; gerçekte ne olduğunu bilsinler .

Ben forumun şu anki halini çok seviyorum ; hem her konuda araştırma yapabiliyorum hem kendimi olduğum halimle rahat rahat ifade edebiliyorum.Zaten Sn.forum yöneticileri bu konuda çok hassas , uygunsuz yaklaşımlara onay verilmiyor.

Sizinle tanıştığıma memnun oldum ,

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Pasha - Eylül 24, 2008, 04:38:27 ös
sayin arkadaslar konu cok guzel tartisilmis ve yine hicbir karara baglanamamis. gerci amac karara baglamak degil tartisilarak baska seylerin ogrenilmesi.

Alıntı
Ne kadar yerinde tespitler yapmışsınız. Ve bunları ne kadar seviyeli dile getirmişsiniz....

ben ayni fikride degilim. tamam saygili ve seviyeli davranilmis ama karsi tarafinda saygili davrandigini soylemek gerekir. eger gorusmeyi kritik ediyorsak adil olunmali. 2 tarafta yer yer seviyeyi dusurmus ve kisisel tartismaya sebep vermistir. fakat sonucta ikiside seviyeyi eski durumuna getirmislerdir.

Bence tek tarafli ve tek bir kisi uzerine odaklanarak yorumlar yapmayalim. Bana gore 2 tarafta hem saygili hem ciddi hemde efendi konusmus. Yani ayni dusuncede degilsiniz diye amurdad ida suclamayin. Fikri farkli olsada yazip tarzi yuzunden (en azindan saygili yazdigi icin) saygi duyulmalidir.

Alıntı
Bu nedenle benimle bundan böyle genelde yazışmamanızı ve özelime de gelmemenizi önemle ve anlamanızı umarak dilerim .

Butun yazilanlari okudum. Sizi takdir ederim. Cok guzel yazmissiniz. Fakat bu kisim size yakismamis. Bir cocuk tavri sergileyerek, butun uyelere acik bir ortamda kisiye arkanizi donmeyi ve kusmeyi deniyorsunuz. her konuya ve her uyeye herkez birseyler yazabilir. buna cevap verebilir yada vermeyebilirsiniz. bu sizin seciminiz ama forum ortaminda bir uyeye BENIMLE BUNDAN SONRA KONUSMA! gibi bir uslup kullanmaniz hos kacmamis.

ayrica biliyorum bende cok kritik yaptim. lutfen bagislayin. bu konu hakkindada bir yorumda bulunmayacam sadece herkesin dusuncesini sonuna kadar soylemesine izin verilmesini destekliyorum.  biraz uzun ve karisik bir cumle oldu. birde su sekilde deniyelim.

HAK VE OZGURLUK ESITLIGI`ni seviyorum.

Iyi Gunler
Pasha
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Nueva - Eylül 24, 2008, 04:48:58 ös
Sn.Pasha Merhaba ,

Öncelikle bu kadar uzun -blok yazışmaları zamanınızı ayırarak okuyup bir de tartışma konusu ile ilgili geribildirim yazdığınız için size de çok teşekkür ederim .

Mesele şu :Ben benimle aynı fikirde olmayan kişilerle de konuşup görüşmeyi ve yazışmayı severim. Hatta bazen karşımdaki benim göremediğim birşeyi görebilir veya bende olmayan yeni bir bilgiye de sahip olabilir , bu durumlarda ben "ben bu konuyu yanlış biliyormuşum."demeyi de bilen bir bireyim.

Ancak muhatabımın da benim gibi düşünmese bile , yıl-yer-rakam ve sosyal-hukuki detay vererek anlattığım bir gerçekliğe müritçe naslarla cevap vermesi bana bu tip bir zihniyetle yazışmanın zaman kaybı olduğunu gösteriyor. Bu nedenle ben prensip olarak dogmatik zihniyetli kişilerle efendi gibi bilgi alışverişi yapılamadığını gördüm . Bunun dışında benim gibi düşünmeyen ama bilgiye ve usa dayalı karşıt tüm görüşlere açığım .

Geri bildiriminiz için tekrar teşekkürler ;bundan sonraki yazılarım için de görüş ve değerlendirmelerinizi her zaman beklerim .

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: BILGI - Eylül 24, 2008, 04:53:38 ös
Alıntı
ben ayni fikride degilim. tamam saygili ve seviyeli davranilmis ama karsi tarafinda saygili davrandigini soylemek gerekir. eger gorusmeyi kritik ediyorsak adil olunmali. 2 tarafta yer yer seviyeyi dusurmus ve kisisel tartismaya sebep vermistir. fakat sonucta ikiside seviyeyi eski durumuna getirmislerdir.
Bence tek tarafli ve tek bir kisi uzerine odaklanarak yorumlar yapmayalim. Bana gore 2 tarafta hem saygili hem ciddi hemde efendi konusmus. Yani ayni dusuncede degilsiniz diye amurdad ida suclamayin. Fikri farkli olsada yazip tarzi yuzunden (en azindan saygili yazdigi icin) saygi duyulmalidir.

Sayin pasha benim yazdiklarimi eşitsizlik olarak algilamayin rica ediyorum.Eger oyle anlasılıyorsa herkesden once sayin amurdad'dan özür dilerim.
Tartışmaları gorunce herkesin çok iyi bildiği malum bir şahis aklıma geldi. Kendisi forumda iken özellikle "din" gibi insanların hassasiyet gostermesi gereken konularda hiç bunları dusunmeden herkese hakaretler yagdirarak birseyler söylemeye calisan mahalle formatinda cocuk sayilacak sahislar aklima gelince bir den sayin Nueva'yı kutlamak geldi. Tabi bu vesile ile sayin amurdadı aynı şekilde tebrik ederim  ve yürekten kutlarım.
Aman paşam beni boyle zor durumalara sokmayın n'lur...
Sevgiyle Kalın
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: amurdad - Eylül 24, 2008, 05:21:41 ös
Sn.Nueva
En son yazısınızdan sonra size cevap vermek isterim ben bir dogmacı taasupçu değilim.Sizide hiç bir zaman tehdit etmedim ama yazılarınız bu ülkede yaşayan insanların kalplerini kırabilir ifadelerinizi tekrar okumanızı tavsiye ederim.Burda kasıtettiğimde Nur Cemaatine mensup insanlar değil.

Konunun dışına çıkmadan şöyle bir çalışmayı sizlerle paylaşmakta yarar görüyorum yoksa diğer forum arkadaşlarım çok haklı sağlıklı bir tartışma olmuyor.Bu konuda fikirlerini özgürce beyan edenlerede teşekkür ederim.Bir makaleyi sizlerle paylaşmak istedim.
 Saygılarımla...


"OKUYAN, OKUTAN, OKUNAN ADAM."
Kur'an'in ilk emri; Oku! "Yaratan Rabb'inin adiyla oku!" Bu emri alan Resulüllah (sas) okudu. Kur'an'i okudu, insanlara onun nasil okunacagini ögretti.
 

Makale
Onun verdigi dersle, asirlar boyu nice salihler, veliler, alimler, müçtehitler hep okudular. 19. asrin sonlarinda, ömrü okumayla ve okutmayla geçecek bir kisi dünyaya geldi. Din ilimlerinden fen ilimlerine, felsefeden fizik, kimya, matematik ve astronomi ilimlerine kadar birçok ilmi tahsil etti. Yüzlerce kitap okudu. Eristigi ilmî seviye, sahip oldugu harika meziyetlerle kendisine "Bediüzzaman" denildi.

Üç farkli dönemi yasadi; Mesrutiyet dönemi. Tek parti dönemi. Çok partili dönem. Her dönemi ve sartlarini çok iyi okudu. Her dönemde, çözümsüzlüge düsen insanlara çözümler üretti. Çareler sundu. Ümit asiladi; ümit oldu. Osmanli Devleti'nin son zamanlarinda patlak veren 31 Mart Olayi'nda, yatistirici rol oynamasina ragmen Divan-i Harp'te yargilandi. Ama beraat etti. Birinci Dünya Savasi esnasinda, Kafkas Cephesi'nde Ruslarla savasti; esir düstü. Rusya'dan yayilip bütün dünyayi saran ve Anadolu insanini tehdit eden dinsizlik tâununa karsi, dogrudan Kur'an'dan aldigi bir reçete ortaya koydu. Risale-i Nur Külliyatini telif etti. Bu eserlerle, kalplerde sönmeye yüz tutan iman atesini yeniden tutusturdu. Buna karsilik sürgünler ve hapislerle dolu bir hayat geçirdi.

O bir alim prototipiydi

Çok agir sartlarin ve dayanilmaz zorluklarin ürünü olan Risale-i Nur, ilk ortaya çiktigi andan itibaren imana susamis gönülleri etrafinda topladi. Köylüsünden kentlisine, cahilinden alimine herkes onu okudu, onu yazdi. Onu okuyanlarin sayisi her geçen gün artti. Okuyan bir baskasina okutma telasi ve gayretiyle harekete geçti. Bir dönem yüzlerce el, yüz binlerce Risale'yi yazip çogaltti. Elle yazilan eserler, gönüllü "Nur Postacilari" tarafindan yurdun pek çok bölgesine gönderiliyordu. Bunun ardindan da çogaltilan eserler ayni yollardan tekrar Bediüzzaman'a ulastiriliyordu. Ülke çapinda tam bir posta agi kurulmustu. Hemen belirtelim; o dönemin zor sartlari altinda, bu gayretlerin basariyla sonuçlanmasinda kibrit kutulari bile çok büyük rol oynadi. Afyon Mahkemesi'nde Said Nursi'yi itham eden savci, bu sekilde çogaltilan ve dagitilan Risalelerin 600 bine ulastigini belirtiyordu.

Bir dönem teksir makineleri döndü, durmadan Risale basti. 1946 yilinda Nur talebeleri tarafindan alinan teksir makinesi ile bir nüsha kisa zamanda binlerce nüsha olarak çogaltiliyordu. Bu yolla yurdun birçok yerine daha fazla ve daha hizli bir sekilde ulasma imkâni dogmus oldu. Teksir makinelerinin devreye girmesi bütün Nur talebelerini oldugu gibi Said Nursî'yi de çok sevindirmis, teksir makinesini "Bin Kalemli Kâtip; Bin Kalemli Nurcu" gibi ifadelerle sifatlandirmisti. Bir dönem de matbaa makineleri Türkiye'nin dört bir kösesine Risale yetistirmek için çalisti. Bu dönemde matbaalarda, teksir makinelerinden kat kat hizli olarak basilan Risaleler, çok daha kolay yollarla, binlerce kisinin eline ulastirildi. Yasanan her bir gelisme "Said'ler, Hamza'lar, Osman'lar, Tâhir'ler, Yusuf'lar, Ahmed'ler ve digerlerinin" sayisini alabildigine artirdi. Derken, okuma ve okutma gayreti ülke sinirlarini da asti. Risale-i Nur, 32 farkli dünya diline tercüme edildi. 40 ülkede 100'e yakin üniversitede, 500 civarinda ilim adami Risale-i Nur ve Bediüzzaman konusunda akademik çalismalar yapti. Bunlar da yetmedi, dünya çapinda sempozyumlar düzenlendi. "Oliver'ler, John'lar, Thomas'lar" onda kendilerinden birer parça buldular. Onu okudular, ondan ders aldilar.

Bugüne kadar yapilanlar...

Istanbul Ilim ve Kültür Vakfi'nca düzenlenen ve ilki 1991 yilinda gerçeklestirilen 6 uluslararasi sempozyuma, yeryüzünün farkli cografya ve ikliminden 500'ü askin ilim adami Risale-i Nur'a çalistilar ve tebliglerini sundular. Bunlara ek olarak, tüm sempozyumlarda teblig gönderenlerle birlikte, bilim adamlarinin sayisi 700'ü buldu. Katilimcilar, Islam dünyasi basta olmak üzere, dili, dini, milleti fark etmeksizin çok genis cografî yelpazeden geldiler.

Tarih, 16 Mart 1991. Sempozyumlar zincirinin ilk halkasi. Sempozyum basligi "Islâm Dünyasinda Kimlik Problemi ve Bediüzzaman Said Nursî." Yurtiçinden 4, yurtdisindan 6, toplam 10 ilim adami katildi.

Tarih, 27-29 Eylül 1992. "Islâm Düsüncesinin 20. Asirda Yeniden Yapilanmasi ve Bediüzzaman Said Nursi" baslikli ikinci sempozyumda katilimci sayisi artti. 9 yerli, 11 yabanci, toplam 20 ilim adami teblig sundu.

Tarih, 24-26 Eylül 1995. Üçüncü sempozyumda, katilimci sayisinda adeta patlama yasandi. 20 yerli, 30 yabanci, toplam 50 ilim adami "20. Asirda Islâm Düsüncesinin Yeniden Yapilanmasi ve Bediüzzaman Said Nursî" konulu sempozyum süresince Risale-i Nur'a yeni yaklasimlar getirdiler.

Tarih, 20-22 Eylül 1998. "Kurân'i Anlamada Çagdas Bir Yaklasim: Risale-i Nur Örnegi" konulu dördüncü sempozyumda yabanci ilim adamlarinin agirligi vardi. Bu sempozyum 41 yabanci, 17 yerli olmak üzere toplam 58 ilim adaminin katilimiyla gerçeklesti.

Tarih, 24-26 Eylül 2000. Yurt disindan 33, yurtiçinden 11, toplam 44 ilim adaminin katilimiyla besinci sempozyum gerçeklesti. Sempozyumun ana basligi "Risale-i Nur'a Göre Kur'ân'in Insana Bakisi" idi.

Tarih, 22-24 Eylül 2002. Yurtdisindan 42, yurtiçinden 7, toplam 49 ilim adami "Risale-i Nur Isiginda Küresellesme ve Ahlâk" sempozyumunda görüslerini sundular. Ve tarih 3-5 Ekim 2004.

Dünyanin dört bir yanindan 30'a yakin ülkeden gelen, sayilari 100'ü bulan akademisyen Said Nursî'nin bakis açisiyla dünya barisini degerlendirdiler. "Çok Kültürlü Bir Dünyada Imanli, Anlamli ve Baris Içinde Yasama Pratigi: Risale-i Nur Yaklasimi" baslikli sempozyum çerçevesinde, dünyamizin içinde bulundugu son duruma Risale-i Nur perspektifinden cevaplar arandi. Türkiye'den ve dünyanin 30 ülkesinden sempozyuma katilacak olan 90 bilim adami üç gün boyunca, sadece sempozyumu izleyenlere degil tüm dünya insanligina evrensel çaptaki bir baris reçetesi olarak Risale-i Nur'u sundular.

Ilk alti sempozyumdan her birisi, Türkçenin yani sira Arapça ve Ingilizceye çevrilerek dünya ilim camiasina sunuldu. Sempozyumlarda sunulan tebligler, gerek kendi içinde, gerekse bir konu basligi etrafinda kitaplastirilarak ilim ve kültür dünyasina takdim edildi. Bu yayinlarin yani sira sempozyumda sunulan tebligler, bizzat tebligci bilim adamlarinca genisletilerek kitaplastirildi. Bu bilim adamlarindan bazilari kendi üniversitelerinde her seviyeden tez çalismasina öncülük yaptilar. Dünyanin en ünlü yayinevlerinden biri olan SUNY (State University New York) Press'in yayinladigi "Islam at the Crossroads: On the Life and Thought of Bediüzzaman Said Nursi" adli kitabin ilk baskisi 6-7 ay gibi kisa bir zamanda bitti.

Dünya sempozyumlarla Risale-i Nur'u okuma firsati buldu. Okuyan, baskalarina da okutma gayretine düstü. Böylece Risale-i Nur eksenli sempozyumlar zincirine daha yenileri eklendi. Birçok ülkede, Risale-i Nur konulu sempozyum ve konferanslar yapildi. Yurtdisinda yapilan sempozyumlarin tamamina yakini, ilgili ülkelerin üniversiteleri tarafindan organize edildi. Malezya, Misir, Ürdün, Endonezya, Fas, Yemen, Almanya, Avustralya ve Cezayir gibi ülkelerde, bazilarinda birden fazla olmak üzere çok sayida sempozyum ve konferans tertip edildi.

Malezya'da ülkenin ve Güneydogu Asya'nin en büyük üniversitesi (UKM-Malezya Milli Üniversitesi) tarafindan üç gün devam eden iki sene arayla uluslararasi iki sempozyum düzenlendi ve bu sempozyumlara çok büyük ilgi oldu. O ülkenin yüksek düzey yöneticileri tarafindan açilisi yapildi ve basta ABD, Türkiye, Avustralya olmak üzere çok sayida ülkeden tebligciler sunus yaptilar. Yine Endonezya'nin Jakarta, Jogjakarta, Surabay ve Palembang gibi sehirlerinde ilgili sehir üniversitelerince dört tane uluslararasi sempozyum yapildi. Fas'ta Rabat, Vecde, Tatvan, Marakes ve Kazablanka'da devlet üniversitelerince bes sempozyum organize edildi.

Akademiye esin kaynagi oluyor...

Cezayir'de Cezayir Üniversitesi'nce, Misir'da el-Ezher tarafindan çok sayida panel, sempozyum ve bilgi yarismasi yapildi. Avustralya Melbourne Üniversitesinde ABD, Türkiye ve Güney Kore gibi ülkelerden konusmacilarin katilimiyla iki adet panel düzenlendi. Bunlara ilave olarak Ürdün'de I.I.I.T. (Uluslararasi Islâm Düsünce Enstitüsü), Yemen'de ve Almanya'da üniversite destekli sivil toplum kuruluslari tarafindan uluslararasi katilimli konferanslar düzenlendi. Özellikle 19-20 Mart 2004 tarihlerinde Almanya'nin Bonn sehrinde düzenlenen "Uluslararasi Said Nursî Sempozyumu"na Alman akademik ve kilise çevreleri agirlikli olmak üzere, ülke disindan da genis bir katilim oldu. Bu sempozyumda Said Nursî'nin düsünceleri ile II. Dünya Savasi sirasinda Hitler'in baskici zulmüne karsi çiktigi için idam edilen Hiristiyan din adami Dietrich Bonhoeffer'in fikirleri karsilastirildi.

Bediüzzaman'in iki kitabi vardi. Birisi Kur'an, digeri kâinat. O, her ikisini de çok iyi okudu. Okuduklarini insanliga çok iyi aktardi. Kibrit kutularindan uluslararasi dev organizasyonlarina uzanan uzun, ama çok bereketli çizgide dini, dili, irki, kültürü ve cografyasi ne olursa olsun tüm dünya insanligi omuz omuza geldi. Iste bu yüzden Risale-i Nur Külliyati çok okundu. Iste bu yüzden Risale-i Nur Külliyati çok okunuyor. Iste bu yüzden Risale-i Nur Külliyati çok okunacak.

                                                                                                                                                                Dr.Veli Sırım Zaman.
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Nueva - Eylül 24, 2008, 05:48:21 ös
Sn.amurdad ,

Bir önceki yazımda madem benimle müritçe konuşuyorsunuz sizinle yazışmak benim için yararsız  demiştim ; ama sanırım türkçe olarak okuduğunuz mesajı algılamada güçlük yaşıyorsunuz . Arapçanız daha kuvvetli , sanırım o nedenle .

Beyefendi , methiyelerinizi mürit adaylarına gönderin bana değil, benim zihnime nüfuz edemezsiniz. Tekrar ve tekrar ifade ediyorum , siz benim nickime cevap yazmaya devam ediyorsunuz . Kürt Said eminim bu hizmetleriniz için sizinle gurur duyardı . Alim prototipi???? :)))))

İfadelerimin hepsi akla ve bilgiye dayalıdır.Nasıl konuşacağımı sizden öğrenecek değilim . Yargıtay Başkanı'nı hemen şimdi arayalım ve size önceki yazılarımda aktardığım Kürt Said'in ülkede yol açtığı demokrasi gediklerini dogmatik rezaletleri teyit etsinler. Niçin laftan anlamıyorsunuz bilemiyorum ,  benimle yazışmayın diye size daha önce de yazdım , benimle bu naslarla konuşmayın, benimle müritçe değil bireyce konuşanlar konuşsunlar .

Türk Milleti'ni neyin incittiğini bir siz biliyorsunuz biz bilmiyoruz çünkü. En çok neye üzülüyorum biliyor musunuz , kırk yılın başında bir , çok beğendiğim bir foruma denk geldim , dogmadan uzak medeni insanlara muhatap olacağım diye çok mutluydum . Burada sizin gibi bir müride denk geldim .
Ama sinirlenmeyeceğim , sakin olacağım  , bu sizlerin ve sizin gibilerin varlığına alışacağız demek değil sadece metot değişikliğine gidiyoruz hepsi o . 

Son kez ifade ediyorum :Benimle yazışmayın, nickime atıfta bulunmayın. Bu cümle sizin için hala anlaşılır değilse , diğer dünya dillerinde de yazabilirim.
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: dogudanesen - Eylül 26, 2008, 02:23:32 öö
saidi nursi İslam'a Anadolu Toprakları üzerinde en büyük zararı vermiş,laik demokratik ve ulus-devlet olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti düşmanı bir şahıstır.
yetiştirdiği talebeleri ve onların izledikleri yol bugün de İslam'a ve yurdumuza zarar vermektedir.saidi nursi güzel bir bahçedeki zararlı otların en tehlikelilerindendir.
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: semih_tatar - Aralık 11, 2008, 07:30:13 öö
Said nursi adli sahsin,masonlar,laiklik,ve bugun icinde yasadigimiz sistemin kavramlari hakkindaki fikirleri, yasamis oldugu donem,hitap ettigi topluluk ve cesitli faktorlerden dolayi  anlam bozukluguna ugramis olabilir.
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Mozart - Aralık 11, 2008, 12:35:43 ös
Bay semih_tatar ne gibi çeşitli faktörler?Anlam bozukluğu derken neyi belirtmek istediniz açabilirmisiniz biraz daha konuyu.
esenlikler

Said nursi adli sahsin,masonlar,laiklik,ve bugun icinde yasadigimiz sistemin kavramlari hakkindaki fikirleri, yasamis oldugu donem,hitap ettigi topluluk ve cesitli faktorlerden dolayi  anlam bozukluguna ugramis olabilir.
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: semih_tatar - Aralık 13, 2008, 04:01:43 ös
Anlam bozuklugu derken, bu insanin gerçekte turk dusmani olduguna kanaat getirmek  de  biraz zorlaniyorum. Her insan farkli bir yol sahibidir ve dunyayi kendi penceresinden algilar,belki de bu insan icin
anadolu halkinin birlik ve butunlugu,kendi fikirlerinin aydinlattigi yol ile kazanilacakti.
soylemek istedigim sey bu insanin kavgasi turkler ile degil sistem ile idi. sorunu sistemi kabul edememek ve alisamamak  idi. O dogru olduguna inandigi seyi yapti bizim icin ayni seyi ifade etmese bile.
Ve bugun buyuk bir yaradir anadolu halkinin din,mezheb farkliliklari yuzunden yasadigi ayrilik anadolu mezopotamya dan beri beraber yasadi aciyi,kavgayi,sevinci unutmamaliyiz gecmisi ama yasamamaliyiz da gecmis de. Anadolu halkina yakisan gunun sartlarina uygun bir sekil de birlik ve butunlugu saglamaktir. Turkiye nin guclu olmasi anadoludan gecer.
sevgiler
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: Prenses Isabella - Aralık 13, 2008, 04:43:32 ös
Ve bugun buyuk bir yaradir anadolu halkinin din,mezheb farkliliklari yuzunden yasadigi ayrilik anadolu mezopotamya dan beri beraber yasadi aciyi,kavgayi,sevinci unutmamaliyiz gecmisi ama yasamamaliyiz da gecmis de. Anadolu halkina yakisan gunun sartlarina uygun bir sekil de birlik ve butunlugu saglamaktir. Turkiye nin guclu olmasi anadoludan gecer.
sevgiler


Çok güzel bir noktaya temas ettiğinizi düşünüyorum.

Saygılar,
Başlık: Ynt: Ahlak ve İnanç Düşünürü Said Nursi..
Gönderen: ruzber - Ekim 18, 2011, 02:49:29 ös
Saidi Kürdi asıl adı. En büyük amacı Van ilinde bir kürt üniversitesi kurmaktı. Işte bu noktada fikir ayrılıkları oldu. Nur cemaati kürtlüğü ağzına almıyor, risaleyi nuru baz alan gençler bu konuda körü körüne inanıp bu gerçeği bilmeden eğitiliyor ağızlarında kürt kelimesi olmadan. Risaleyi nurdada açıkça belirtmiş fikrini bu zat. Birde med zehracılar var onlar da tam saidi kurdi ve risaleyi nura bağlılar, yeni asyacı grup ta Ulu Önder Atatürk düşmanı. Görüyorsunuz adamın yazdığı bir kitapla bu kadar cemaat doğdu. Bu 3 cemaat birbirinden bu yönle ayrılıp her biri kendi gençlerine körü körüne kendi doğrularını öğretiyor.