0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Duyulacak hislerden önce geçilecek olan basamaklara kendini hazırlamanı ve masonluğu bir basamak olarak görmemeni tavsiye ederim bunun yerine temel inancını ve felsefesini öğrenmeye kendin ile içselleştirmeye çalış eğer bunu yapabiliyor ve kendini bunların ışığında iyi hissediyorsan Masonluğu düşünmeni ve basamakları bir bir çıkmaya çalışmanı tavsiye ederim çünkü Masonların kurucuları da basamakları ilmek ilmek işleyerek çıktı ben de henüz bir mason olmasam da fark edilme ve fark yaratıp özgün olmaya ve Mason olmaya çabalıyorum.
Sayın Vendor;Sözlerim size istinaden söylenmiş değildir bu yanlış anlaşılma sebebi ile sizden canı gönülden özür diliyorum sözlerim July12 adlı kullanıcıya.
İş anekdotlara döküldü. Pek kişisel konulara girmem ama bu meslekle ilgili de fikir vereceği için paylaşmak isterim...Ben zengin bir ailede büyümedim. Hatta sayın Alşah'ın verdiği örnekte olduğu gibi ailenin el birliği ile zorla okuttuğu o çocuklardanım. Şartlar gereği erken büyümem gerekti.Babamın İstanbul'un bir semtindeki mahalle bakkalında üç aile ekmek çıkarıyordu babamlar ve amcamlar. Bende kuzenlerim gibi 7 yaşında poşet taşıyarak çıraklığa ilk orada başladım.Meraklı çocuktum deli gibi okur, 14-15 yaşlarımda apartman görevlilerine filan kendimce bilgiler verir hikayeler anlatırdım. Müşterilere siparişleri götürürken sobetlerimiz olur, "zengin" ve çoğunlukla "entellektüel" müşterilerin kimi dikkat eder, merakımı körükler, kitap vs getirirler başımı okşar/sırtımı sıvazlarlardı...Gel zaman git zaman aydınlandım, mesleğe de çırak oldum. Üyesi olduğum sayın locada o zaman matrikülde Sonsuz Doğu'ya göçmüş tek bir kardeşimiz vardı. Sistemimizde fotoğraflarını gördüğümde çok tanıdık geliyordu ama bir türlü çıkartamıyordum.Gel zaman git zaman locamız bir "Anma Oturumu" düzenledi kardeşimizi anmak için. Toplantıya ailesinden de oğlu davetli idi. Kendisi HKEMBL ye üye bir kardeşimizdi aynı zamanda. Babasını anlatırken benim rahmetli babamın bakkalının sokağında yıllarca oturduklarını, babasının esnaflarla bile nasıl hoşsohbet olduğunu vs. Anlattı. İşte o zaman kafama dank etmişti. Ben bakkalda çırak bir ufaklık iken kafamı okşayan komşu amca, 20-25 yıl sonra ben masonluğa tekris olduğumda LOCA KARDEŞİM olmuştu.İşte değerli üyeler, bir bakkal çırağı olan ben kendimce emek harcayarak ne babam ne bir yakın tanıdığım mason iken gün geldi, bu kardeşlikle ait hissettiğim yere vardım. Lütfen sesime kulak verin. Masonluk Skull&Bones ya da benzeri bir seçkin ailelerin çoçuklarına özgü dernek asla değildir. Öyle zannedenler ya harici kapıda ya da derecelerin eleklerinde kalır. Tek yapmamız gereken cevherimizi keşfedip parlatmak... Elbet bir sarraf denk gelir.