Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Belirtisiz Sıfat Tamlaması  (Okunma sayısı 1814 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 04, 2014, 09:01:19 öö

         Dilin en küçük yapı birimidir ses. Sesler bir araya gelerek sözcükleri, sözcükler bir araya gelerek sözcük öbeklerini, sözcük öbekleri bir araya gelerek cümleleri ve cümlelerin de bir araya gelmesiyle cümleden büyük birlikler oluşur. Söz dizimi konusuna girecek olursam cümleden büyük birimlerle alakalı bilgilerimi de paylaşırım.
         Bugün belki de yine pek çoğunuzun bilmediği, müfredatta maalesef yer almayan bir konuya değineceğim: belirtisiz sıfat tamlaması. Hatalar silsilesi ilkokulda başlıyor ve ardı arkası kesilmeden üniversite eğitiminin sonuna kadar devam ediyor.
         Dil bilgisiyle alakadar olan herkes bilir belirtili ad tamlamasını ve belirtisiz ad tamlamasını. Şimdi belki de pek çoğunuzun bilmediği belirtisiz sıfat tamlamasına değineceğim ve Türkçede nasıl hatalar yapıldığını göstereceğim.
örnekler vererek konuya girelim.

         deniz kenarı, Atatürk Caddesi, Marmara Üniversitesi sözcük öbeklerini teker teker inceleyeceğim.

1) ''deniz kenarı'' bir belirtisiz ad tamlamasıdır. Tamlayan(deniz) durumundaki sözcük ad işletimindedir ve bizim göremediğimiz bir tamlayan durumu ekine sahiptir( Ø ) Parantez içindeki boş küme işareti bizim derin yapımızdaki, yani gözle göremediğimiz tamlayan durumu ekimiz olsun. Tamlananda iyelikli adımızı (kena+ı) görüyoruz. Tamlayan durumundaki sözcük, tamlayan durumu ekini yüzey yapıya çıkarmadığı için burada belirtisiz ad tamlaması söz konusudur. İyelik eki, geldiği adı geriye taşır ve anlamsal olarak arada ''aitlik-sahiplik'' ilişkisi kurar. Bu tamlama istenirse belirtili ad tamlamasına çevrilebilir: deniz+in kenar+ı
Eğer belirtisiz ad tamlaması, aitlik sahiplik ilişkisi kurarak belirtili ad tamlamasına çevrilebiliyorsa burada belirtisiz ad tamlamasından söz edebiliriz.

2) ''Atatürk Caddesi'' örneği tıpkı üstteki örnekle benzerlik göstermektedir. Geleneksel bağlamda bakıldığında burada belirtisiz ad tamlaması var gibi durmaktadır: Atatürk-Ø Caddesi. ''Atatürk'' tamlayan durumu eki almamış, ''Caddesi'' ise iyelikli bir addır ve arada belirtisiz ad tamlaması var gibi durmaktadır. Hata burada yapılıyor. Bu iki sözcük arasında herhangi bir aitlik-sahiplik ilişkisi söz konusu değildir. Cadde, Atatürk'e mi ait? Hayır, değil. Buradaki amaç sadece ''cadde'' sözcüğüne bir ad verip onu özelleştirmektir. Sonuçta cadde, Atatürk'e ait değildir. O yüzden bu kullanıma belirtisiz ad tamlaması yerine, belirtisiz sıfat tamlaması demek daha doğrudur. Hangi cadde? Atatürk Caddesi.

3) Son örneğimizde de ''Marmara Üniversitesi''  sözcük öbeğini görmekteyiz. ''Atatürk Caddesi'' ile bu sözcük öbeği arasında anlamsal olarak aynı bağ söz konusudur. Üniversite, Marmara'ya ait değildir. Üniversite adı verilen okula, sadece özel bir ad verilmiştir. Aralarında aitlik-sahiplik ilişkisi yoktur. Zaten ne demiştik? Belirtisiz ad tamlamaları, belirtili ad tamlamalarına çevrilebiliyorsa eğer orada belirtili ad tamlamasından söz edebiliriz, bunun yanında ikinci ve en önemli nokta yine tekrarlıyorum aitlik-sahiplik ilişkisidir. Marmara'nın Üniversitesi asla demeyiz, diyemeyiz.

Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez.
Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz.
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
17683 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 08, 2014, 08:41:59 öö
Gönderen: edebiyat_ogr