Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Türk Masonluğu'nun 100. Senesi Kutlamaları  (Okunma sayısı 9486 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 16, 2009, 12:39:32 öö
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Dün gece rûya gibi bir konser, muhteşem bir musıkî ziyafeti ve beş yönden esen kardeşlik rüzgârı bizi uçurdu. İstinye’deki ENKA Eşref Denizhan Açıkhava Tiyatrosu’ndaki amfide oturacak yer bulmak dahi zordu ama kardeşler, hemşireler, misafirler ve çocuklarımız omuz omuza, yan yana her tarafı doldurduk.

Büyük Üstâdımız’ın giriş konuşmasından sonra şölen başladı.

Tek yapacağım programı nakletmek ve sonunda da ufak bir yorum yapmak olacak…

***

Senfoni Orkestrası, Pop Orkestrası, Çok Sesli Koro, Etnik Sazlar ve Solist San’atçılar iştirakiyle gerçekleştirilen konserde mason olmayan icrâcılar da yer aldı.

W. A. Mozart – Sihirli Flüt Operası Uvertürü.

Louis Armstrong – What a Wonderfull World.

Eduardo Di Capua – O Sole Mio.

Ney Taksimi – Sudan Çıkmış Kamış’ın hava ile dillenmesi.

Âşık Veysel – Kara Toprak.

W. A. Mozart – Requiem’den Lux Aeterna.

G. Gerswin – Summertime.

Türkü – Kalenin Dibinde bir Taş Olaydım.

W. A. Mozart – Gece Kraliçesi’nin Aryası.

W. A. Mozart – Papageno Arya.

Nat King Cole – Love.

Duke Ellington- Caravan.

G. Puccini – Calaf’ın Aryası Nessun Dorma.

ARA


Kanun Taksimi.

Selânik Türküsü – Bülbülüm Altın kafeste.

Azerbeycan’dan – Yazgızam, Gel Ey Seher.

Aleko Bacanos – Gel Ey Denizin Nazlı Kızı.

F. Mendelssohn – Düğün Marşı.

Jean Sibelius – Valse Triste.

W. A. Mozart – Requiem’den 1. Bölüm.

Yûnus Emre ve L. Van Beethoven – Aşkın Aldı Benden Beni ve 9. Senfoni Koral Bölüm.

***

Yedisinden yetmişine herkes tam bir saygı ve huşû içerisinde dinledi konseri. Arada ezan sesi kulaklarımız doldurdu, derhâl konsere ara verildi, bitince devam edildi.

Gel ey Seher’in hikâyesini bilmeyenlere anlatayım (ben de şimdi sevgili kızımdan öğrendim): Azerbeycan Kültür Bakanı Polad Bülbüloğlu’nun kızı büyüyemeden vefat edince, evlât acısıyla yazmış şiirini, öyle deniyor… Şarkının “al elvan boya” kısmı için şöyle bir yorum var: “elvan, Arapça levn kelimesinin çoğuludur. Yâni renkler demektir, ‘al bu renkleri ve dünyamı boya, yoksa bu deniz bile uçup gidecek’ dermiş Bülbüloğlu“.

En son kısma kadar içimde büyük bir tecessüs ve –itiraf edeyim ki– kaygı içerisindeydim. Yûnus’un güzelim “Aşkın aldı benden beni, Bana seni gerek, seni” ilâhisiyle, Beethoven’ın, Schiller’in meşhur “Neş’eye Ağıt” şiirini yorumladığı ölümsüz Koral Bölüm nasıl mezcedilecekti? Nasıl yapmışlardı?

Gözlerim dolarak dinledim, mükemmeldi.

Finaldeki bis üzerine, bu muhteşem izdivaç iki kere daha söylendi ve ikisinde de “bana seni gerek, seni” ile bitirildi.

Sonra da kardeşler, hemşireler ve çocukları, güvenerek getirdikleri misafirleri, sûlh ve sükûn içerisinde ayrıldılar.

   Vakit, gece yarısıydı…

      Herkes hakkını tam olarak almıştı.


Kaynak: Mehmet Kerem Doksat
                 http://www.keremdoksat.com/2009/07/14/turk-masonlugu%e2%80%99nun-100-senesi-kutlamalari/
« Son Düzenleme: Aralık 11, 2010, 11:44:43 ös Gönderen: dogudan »


Temmuz 17, 2009, 05:37:03 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Türk Masonluğu'nun 100. Yılını kutlar,İnsanlık Mabedi inşaasında başarılar dilerim...


Temmuz 17, 2009, 09:50:14 ös
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 211
  • Cinsiyet: Bayan

Değerli Üyeler ,

Mason olmak bence zoru seçmek , hep en iyiyi yakalamaya , mutlak mükemmele ulaşmaya kendini vakfetmek ve bu ideale dönük tüm ruhsal ve zihinsel eforu sarf etmektir. Tüm dünyada zorlu bir yol  , ama bence bizimki gibi Rönesans-Reform Süreçleri'ni yaşamamış bir ülkede mason olmak , başka bir ülkede mason olmaktan çok daha zor; çok daha meşakkatli .

Bildiğiniz üzere , ülkemizde vasıflı ,özel insanlarımız , başarılı, medeni,saygın , olgun , ülkeyi ve toplumu ileri götüren , iftihar edeceğimiz insanlarımız hemen her zaman cezalandırılmıştır ; kendilerine muhtelif biçimlerde saldırılmış ve baş tacı edileceklerine haksız uygulamalar,yıldırmalar , suikastlarla karşılaşmışlardır . Kendi "özellikli insanını" hırpalama "geleneği" bence en büyük "Türkiye Handikapları'ndan " bir tanesidir ve ilerlememizin önündeki en büyük kayadır.

 Bu çiğ , hazımsız ,haksız veya canice yaklaşımdan bizim masonlarımız da fazlasıyla nasiplerini almıştır.

Bunca saldırılmak, bunca anlaşılmamak ,bunca iftiraya uğramak bence son derece üzücü ve hayal kırıcı olmalı ve tüm bunlara rağmen aynı eforu ,aynı yurt sevgisini ,aynı ilerleme azmini ,aynı olgunluğu sergilemeyi bizim masonumuz başarmaktadır . İnanıyorum ki , burada mason olmakla diyelim amerikalı bir mason olmak , toplumda karşılaşılan yaklaşım yönünden bizim masonumuz aleyhine çok daha farklıdır.

Bunun için tüm masonik camiamızı sabır ve  olgunluklarından dolayı hayranlıkla tebrik ediyor ;  bu toplumun masonlara giderek artan biçimde ihtiyacının olduğunu ifade etmek istiyor , masonik camianın hem nicel hem nitel olarak varlığının , etkinliğinin hep artarak sürmesini canı gönülden diliyorum.

Saygılarımla 
Quality has no fear of time ..


Eylül 05, 2009, 06:00:58 ös
Yanıtla #3
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


2009 yılındayız.

Türkiye’deki masonlar, o ya da öteki, ayırımsız, bir “100. yıl kutlaması” yapmış.

Kimileri kutlama yapmak için fırsat arar ve bulur. Bu kutlamaların belirli tarihlere ya da yıldönümlerine denk düşürülmesi de önemsenir.

Elbette Cumhuriyetimiz 50. yılının kutlanması çok önemliydi. 100. yılı daha da önemli olacaktır. Bence araya girmiş olan 75. yıl o denli önemli değildi ama bunun için yapılmış amblem çok güzeldi doğrusu; rakam değişikliği ile kullanılması sürdürülüyor.

Türkiye’deki masonlar 1909’u kutlamış. Maşrık-ı Azam-ı Osmani ile Şurayı Aliyi Osmani’nin kurulmuş olduğu tarihi.

Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası 2007 yılında 50. yıl kutlaması yaptı mı acaba? Bilmiyorum.

Bu forumun üyelerinin birçoğu “geçiniz” dese de aynı çerçevede Özgür Masonlar Büyük Locası 2006 yılında 40. yıl, Kadın Mason Büyük Locası 2001 yılında 10. yıl kutlaması yaptılar mı?

Yüksek Şura 1961 yılında 100. yıl kutlaması yapmış mıydı, yoksa onun da referans tarihi 1909 mu?

Neden hiçbiri 1998 yılında 50. yıl kutlaması yapmamış?... Yoksa yapan oldu mu?

Kutlamaya karşı değilim de kutlanmaya değer bir şey olması gerektiği görüşündeyim.

Örneğin bu yıl Türk Masonluğu’nun 100. yılı ise kutlanan, -o zaman Cumhuriyet öncesi de öyle niteleniyor demektir- Türk masonları bu yüz yılda Masonluğun genel amaçları doğrultusunda yurdumuzda neler yapmış, ne gibi olumlu atılımlarda bulunmuş, neler gerçekleştirmiş olduklarını ortaya koymalı. Bunları kamuya ilan etmeleri gerekmez; kendileri bilse yeter.

Ulu Atatürk’ün Ankara’da bir zamanlar Kızılay’da Güven Parkı denilen yerdeki anıt üzerinde yazılı özdeyişi gibi, bir mason önder de çıkıp Türkiye’deki tüm masonlara “Mason, Öğün, Çalış, Güven” diyebiliyor mu?

Sevgilerle,
ADAM

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
İKİ TÜRK GAZETECİ

Başlatan LuckyEye « 1 2 3 » Mizah

20 Yanıt
10600 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 05, 2007, 01:57:14 öö
Gönderen: Asi
5 Yanıt
4344 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 06, 2007, 02:09:21 öö
Gönderen: SublimePrince
28 Yanıt
19151 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 02, 2009, 02:13:31 öö
Gönderen: quadriga
15 Yanıt
24791 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 21, 2017, 10:43:05 öö
Gönderen: Ankara
3 Yanıt
3408 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 19, 2014, 11:46:54 ös
Gönderen: Alşah
4 Yanıt
4866 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 13, 2012, 09:52:22 öö
Gönderen: Tij
7 Yanıt
8201 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2011, 01:58:58 ös
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
5239 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 20, 2009, 06:19:47 ös
Gönderen: ADAM
46 Yanıt
21197 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 26, 2015, 03:47:35 ös
Gönderen: mbulut
8 Yanıt
5024 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 27, 2014, 06:44:43 ös
Gönderen: ADAM