BET-AMİKDAŞ’IN BATI DUVARININ ÖZELLİĞİ NEYDİ?
Uzun yıllar önce, Yeruşalayim şehrinde, Şlomo adında çok bilge bir kral hüküm sürüyordu.
Krallığının dördüncü yılında, Kral Şlomo kutsal tapınak Bet -Amikdaş’ ı inşa etmeye karar verdi. “Bizi koruyan Tanrımızın muhteşem bir tapınağı olması lazım” dedi, Kral.
Böylece Kral Şlomo komşu krala sordu; “Lütfen, bana en güçlü ağaçlarınızı yollayın ki Tanrımız için Kutsal Tapınağı inşa edebileyim.”
“Elbette.” Diye cevap verdi diğer kral.
Kral Şlomo diğer bir krala; “Tanrımız için Kutsal Tapınağı inşa edebilmem için bana lütfen en iyi taşlarınızı yollayın.” Dedi.
“Elbette.” Diye cevap verdi diğer kral.
Krallar en güçlü ağaçlarını ve en iyi taşlarını Yeruşalayim’ deki Kutsal Tapınağın inşaatı için yolladılar. Aynı zamanda en iyi ustalarını da göndermeyi teklif ettiler.
O gece Şlomo ilginç bir rüya gördü. Tanrının bir meleği ona göründü ve konuştu: “Yeruşalayim Kralı Şlomo! İnşa etmek istediğin tapınak bütün İsrael halkına aittir. Bu yüzden tapınağı başka ülkelerin işçileri değil, İsrael halkı, her biri yapabileceğinin en iyisini yaparak, inşa etmelidir.”
Sabah, Kral Şlomo kalktığında meleğin sözleri hala kulaklarındaydı. Kendi kendine “Melek haklı!” diye düşündü. “Eğer halk tapınağı kendi elleriyle yaparsa; Onu daha da çok sever.”
Kral bütün halkını sarayının önünde topladı.
“ Ey İsrael Halkı! Zenginler ve fakirler, soylular ve subaylar, Kohenler ve Leviler” diyerek sözlerine başladı, “Burada Yeruşalayim’de, Tanrımız için özel bir ev, kutsal bir tapınak inşa etmek istiyorum. Aranızda kura çekeceksiniz ve her biriniz tapınağın başka bir kısmını yapacak. Böylece tapınak her birinizin ve hepimizin bir parçası olacak.”
Bilge Kral Şlomo dört parça kağıt hazırladı. Birinin üzerine “Kuzey”, diğerinin üzerine “Güney”, üçüncüsüne “Doğu” ve sonuncusuna “Batı” yazdı. Her grup bir kağıt seçti.
“ Bizim kağıdımızda Doğu yazıyor.” Diye haykırdı zenginler.
“Siz tapınağın Doğu Duvarını inşa edeceksiniz.” Diye cevap verdi Şlomo.
“Bizim kağıdımızda Kuzey yazıyor.”Diye haykırdı subaylar ve soylular.
“Siz Kutsal Tapınağın Kuzey kısmını, ayrıca sütunları ve merdivenleri yapacaksınız.”diye cevap verdi Şlomo.
“Bizim kağıdımızda Güney yazıyor.” Diye haykırdı Kohenler ve Leviler.
“Siz Kutsal Tapınağın Güney kısmını yapacaksınız ve ayrıca kutsal bölmeyi yapıp perdesini de dokuyacaksınız.”Diye cevap verdi Şlomo.
“Bizim kağıdımızda Batı yazıyor.” Diye haykırdı yoksullar.
“Siz Kutsal Tapınağın Batı Duvarını inşa edeceksiniz.” Diye cevapladı Şlomo.
Çalışma başladı. Zenginler, soylular, subaylar, Leviler ve Kohenler kendi adamları arasından, onlar yerine çalışacak işçi ve ustaları işe aldılar. “İnşaatı yapabildiğiniz kadar çabuk yapın,” diye emrettiler. “Fakat çok dikkatli çalışın. Kutsal Tapınağın çok güzel ve çok özel olmasını istiyoruz. Emeğiniz için size iyi bir ödeme yapacağız.”
Fakat yoksulların kendilerine yardım edecek işçilere ödeyecek paraları yoktu. “Biz de payımıza düşenin Kutsal Tapınağa yaraşır şekilde olmasını isteriz.” Dediler. “Bırakın bu işçileri seyredelim ve işimizi nasıl yapacağımızı onlardan öğrenelim.” İşçileri dikkatlice seyrettiler ve ondan sonra inşaata başladılar. Her erkek, karısı ve çocuğu ile birlikte, çok fazla çalıştı. Yaşlılar bile çalışabilecekleri kadar fazla çalıştılar. Saatlerce, günlerce, haftalarca kendileri çalıştılar ve yüreklerinde Kutsal Tapınağın yapımı için paylarına düşeni yapmanın sevinciyle çalıştılar.
İşlerini önce zenginler bitirdi; onları soylular ve subaylar, Kohenler ve Leviler izledi. Yoksullar en son bitirenler oldular. Ve işte! Kutsal Tapınak bütün ihtişamıyla bitmiş bir şekilde duruyordu.
Bunun üzerine Tanrı melekleriyle konuştu. “Kutsal Tapınak benim evim, fakat benim için en özel yeri Batı Duvarı. Bu duvarı yoksul insanlar kendi elleriyle yaptılar. Emekleri benim için çok değerli.
Yıllar sonra Bet-Amikdaş İsrael’ in düşmanları tarafından saldırıya uğradığında, melekler Batı Duvarı’nın üzerinde, onu korumak için kanat çırptılar. “Batı Duvarı yoksulların el emeği,” diye haykırdılar. “Hiçbir zaman yıkılmamalı.” Ve gerçekten de, Bet-Amikdaş toprağa kadar yandı fakat Batı Duvarı güçlü bir şekilde ayakta kaldı.
Üzerinden uzun yıllar geçti. Yeruşalayim’de binalar yükseldi, binalar yıkıldı fakat Bet-Amikdaş’ın Batı Duvarı hala yerinde duruyor.