Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kafkas dağlarının hüzünlü sesi duduk  (Okunma sayısı 11523 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 24, 2008, 09:52:41 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 202
  • Cinsiyet: Bay

Geleneksel Ermeni enstrümanı duduk, kayısı ağacından yapılıyor ve onu diğer ülkelerde çalınan benzerlerinden ayıran en önemli farklılıklardan biride bu. Ermeni müziğinin icrasında genelde bir duduk ana melodiyi çalarken diğeri ona dem tutar yani eşlik eder. İki parçadan oluşan duduğun bu iki parçasını sıkıştıran bir mandal vardır. Bu mandal sesin frekansında küçük değişiklikler yapmak için uygun olsa da enstrümana teknik zorluklar da ekler. Çeşitli boyları bulunan duduğun büyük olan boylarında ses daha kalınken boyut küçüldükçe çıkardığı seste tizleşir. Üzerinde çeşitli delikler olan duduğun insan sesine benzeyen çok güzel ve çok duygulu bir tınısı vardır.

Daha önce hiç duduk dinlediniz mi bilmiyorum ama eğer dinlemediyseniz mutlaka dinlemenizi öneririm. Yaşayan en büyük duduk virtüözü olan Dijivan Gasparyan bu güzel enstrümanı tanımak için en doğru adrestir diyebilirim.



Eminim Dijivan Gasparyan ismi bir çoğunuza yabancı gelmemiştir. Türkiye’ye gelerek konserler vermiş olan Gasparyan, ünlü Türk müzisyen Erkan Oğur ile birlikte ortak bir albüm çalışmasında da bulundu ve bu sayede daha önce Civan Gasparyan’ın dudugu ile üflediği sihirli melodileri duymamış olan Türk dinleyicileri de bu önemli müzisyenle tanışmış oldular.

Dijivan Gasparyan 1928’de Ermenistan’ın Ahta bölgesinin Solag köyünde dünyaya geldi ancak ailesi Anadolu kökenlidir ve Ermenistan’a Muş’tan göç etmişlerdir. Zaten “Gaspar” Muş’un eski ve Ermenice adıdır. Şimdi dünyanın birçok ülkesinde duduk bilinen bir enstrümansa bunda Gasparyan’ın çok ama çok büyük katkısı var. Zira Gasparyan; Peter Gabriel, Brian Eno ve Michael Brook gibi pek çok batılı sanatçıyla çalışıp ortak albüm çalışmalarında bulunarak Kafkas dağlarının hüzünlü sesinin Avrupa ve Amerika’ya kadar ulaşmasında etkili oldu. Dünya duduk sesini I. Körfez savaşı sırasında petrole bulanmış kuşların görüntülerine eşlik ederken dinlediğinde duduğun çıkardığı sesler ekranlardaki o acıklı görüntülerle o kadar çok örtüşüyordu ki eminim birçok insan ilk kez o zaman duduğun eşsiz güzelliğini fark etmiştir.

Yazımı sonlandırmadan önce artık ülkemizde de çok iyi duduk sanatçıları olduğunu söylemeliyim. Bunların arasında Suren Asaduryan (solo albümleri var ve gerçekten iyi bir icracı), Ertan Tekin ve Ermeni halk müziği icra eden Knar grubunun da kurucularından olan Shirak Shahrikian’ı sayabilirim.

Duduk'un Tarihçesi :

Duduk’un geçmişi 3500-4000 yul öncesine dayanır. Doğu Anadolu’da ve özellikle Kafyasya Coğrafyasında hayat bulan Duduk, geniş bir coğrafyaya yayılarak değişik isimler almış. Birçok versiyonu değişik ülkelerde Anadolu’dan orta Asya’ya kadar kullanılmaktadir. Yapılan arkeolojik kazılarda bölge halkının Duduk’a önem verdiğini göstermistir. Bu nedenle Duduk bölge yerleşik halklarından olan Ermeni halkının ata sazı olmuştur. Kafkasya civarlarında Duduk’a benzer nitelikteki versiyonlarına Balaban, Türkiye’deki benzer versiyonuna Mey, uzak dogudaki benzer versiyonuna Hıçkırık gibi adlar verilmiştir.



Aslında Duduk kelimesi kaynaklara göre Rusça’dan gelmektedir. Ama Ermeniler kendi literatüründe bu saza Dziranapog ( kayısı ağacı ) adını vermişlerdir. Zamanla tüm dünyada Ermenilerin ulusal halk sazı konumuna gelmiş ve büyük ustalar yetişmiştir. Günümüz Ermenistan’ında gelişmiş ve çok sesli müziğe dahi uyum sağlayabilecek konuma gelmiştir. Ermeni halkı Duduk’un tınısında kendi duygusunu ve hayatını bulmuş, bin yıllardan beri onunla yaşamiş ve bütünleşmiştir. Bugün tüm dünyada Duduk Ulusal Ermeni Halk Sazı olarak bilinir.

Teknik Özellikleri :

Duduk bir gövde ve onun ucuna takılan bir aparattan olusan nefesli bir enstrümandır. Gövde genellikle kayısı ağacından yapılır ve makbul olanı da budur. Zaten Ermenice’de Dziranapog denmesi bu yüzdendir. Gövde önde 8 ve arkada 1 olmak üzere toplam 9 delikten oluşur. Ses çıkaran aparat ise şeker kamışsının kökünden yapılır, ancak yontulma ve şekil verme tarzı nedeniyle Duduk’un kendine özel olan buhranlı sesi vermektedir.

Duduk tam olarak çalınabildiğinde yaklasik 2 oktavı rahatlıkla çıkarabilir. Duduk’un geliştirilmis 5 boyu vardır ve bu boylar için uygun ağızlıklar kullanıldığında hemen hemen her tondan çalınabilir. Ancak gerçek Duduk tınısına Re, Do diyez, Do ve Si tonlarında çalındığı zaman ulaşılabilir.

Duduk genellikle bir melodi çalan bir de ona dem tutan ikili gruplar şeklinde çalınır. Dem tutan kişi tema sesini sürekli kesintisiz olarak burnundan nefes alarak üfler. Bu kisiye halk arasinda çırak denir. Ustasi ise melodiyi çalar. Ancak günümüzde Duduk Ermenistan’da çok sesli senfonik müzik dünyasında yerini almış ve kendini aşmıştır. Birçok Duduk yan yana gelerek çok sesli muzik yapabildiği gibi orkestralar içinde de yerini almıştır.

Türkiye'de Duduk :

Türkiye’de Duduk ilk kez Sovyetler Birliğinin yıkılmasından sonra tanındı. Körfez Savaşı yıllarında CNN haber kanalının petrole bulanmış bir ördeği gösterirken kullandığı fon müziği Duduk ile çalınmıştı. Bu eser dünyaca ünlü duduk ustası Vache Hovsepianin, Avrupalı caz sanatçısı Peter Gabriel ile yaptigi çalışmaydı.

Halk Müziğinde, Pop Müzikte ve Özgün Müzikte yerini alan duduk hızla kulaklarda yer etmeye basladı.

Kaynak bulma konusundaki yardımından ötürü Sn. Tuana'ya teşekkürler.
« Son Düzenleme: Şubat 24, 2008, 09:58:55 ös Gönderen: lsleo »


Şubat 24, 2008, 10:32:08 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341



Djivan Gasparyan-Eshkhemed


Şubat 24, 2008, 10:35:23 ös
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341



gladiator duduk muzik


Şubat 24, 2008, 10:36:07 ös
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341



Şubat 24, 2008, 10:43:46 ös
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341



Martin Ghazaryan


Şubat 24, 2008, 10:53:18 ös
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341



bu da kurtlar vadisi çıkışlı ;D


Şubat 24, 2008, 11:06:39 ös
Yanıtla #6
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341



Gevorg Dabaghyan


Şubat 24, 2008, 11:50:43 ös
Yanıtla #7
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 202
  • Cinsiyet: Bay



Şubat 25, 2008, 12:41:41 öö
Yanıtla #8
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 562
  • Cinsiyet: Bay

Çalmaktan en zevk aldığım enstrümandır. Mey ve balaban akraba müzik aletleri olmasına rağmen hiçbirisi bana duduktaki keyfi veremedi.
Mea mihi conscientia pluris est quam omnium sermo


Şubat 25, 2008, 01:53:32 öö
Yanıtla #9
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341

Çalmaktan en zevk aldığım enstrümandır. Mey ve balaban akraba müzik aletleri olmasına rağmen hiçbirisi bana duduktaki keyfi veremedi.

inanılmaz içli bir ses..
siz duduk ben keman valla iyi ağlatırız  :)


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
41 Yanıt
23179 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 03, 2010, 01:19:48 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
4209 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 21, 2008, 12:19:34 ös
Gönderen: Veritas
0 Yanıt
2783 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 10, 2009, 03:36:06 ös
Gönderen: Mozart
7 Yanıt
7286 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 24, 2009, 01:01:48 öö
Gönderen: Mozart
0 Yanıt
2210 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 18, 2013, 10:09:30 ös
Gönderen: Melina
0 Yanıt
1324 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 05, 2015, 11:46:36 ös
Gönderen: Ömercan