Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kuantum Üzerine - II  (Okunma sayısı 4437 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 02, 2015, 03:38:26 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 402
  • Cinsiyet: Bay

Kuantum fiziğinin gelişimini I. paylaşımda verdikten bu başlık altında da kuantum üzerine bir paylaşıma devam edeceğim. Kuantum hakkında oluşturulan yanılgılar ile ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Üzerinde en çok yanılgı oluşturulan ve hatta örselenen kavram olan Kuantum kavramının yanında Düşünme/Düşünce/Olumlama (kuantum beslenme bile var) gibi yeni örseleyici kelimeler de kullanılmaktadır. Az önce de söylediğim gibi kuantum İngilizcesi quantity  olan anlamı da miktar zerre olan kelimeden türemiş bir kelimedir. Ve zerrecik/tanecik/paketçik anlamındadır. Hatta hep kullandığımız ve nicel ve ölçülebilen anlamına gelen kantitatif kelimesi de bu kökten türemiştir. 

Herşeyden önce kuantum kuramı bir fizik kuramıdır; felsefe, ahlak ya da psikoloji kuramı değildir. Dolayısıyla “kuantumun özü, sürekli pozitif olmaktır” ya da “olumlu düşünmek hep olumlu sonuçlar getiriyor” gibisinden cümlelerin kuantum fiziği ile hiçbir ilgisi yoktur.

Kuantum Olumlama/Düşünme/Sıçrama ile ilgili olarak ise insan beynindeki süreçler mikro-dünyaya ait süreçlerdir.

Düşüncenin ve bilincin açıklamasında mutlaka kuantum kuramı kullanılmak zorundadır. Lakin bu böyleyken, atomlardaki (örneğin beynimizdeki atomlar) elektronların enerji seviyeleri değiştirmeleri (az önce Bohr Atom modelinde anlattığım gibi atomdaki elektronlar seviye değiştirirken üst enerhi seviyesinden daha az enerjili alt enerji seviyesine geçerken foton yani enerji seviyeleri arasındaki fark kadar enerji yayarlar) düşüncemizde bir “sıçramaya” yol açacak ve biz hayatta bir sıçrama yapacağız.

Böyle birşey olmaz.  Atomlarda gerçekleşen olaylar mikro-dünya ile ilgilidir ama düşünce boyutu artık makro-dünyadır ve burada kuantum kuralları geçerli değildir.

Bu örseleme ile ilgili olarak iki adet senaryo vardır düşünceme göre. İlki (daha iyi niyetli olanı) pozitif bilim olan kuantum fiziği konusunun iyi anlaşılamamasıdır. İkincisi ise ürettikleri ve aslında pozitif bilimler açısından çok da doğru bulunmayan düşüncelerine pozitif bilimlerden bir arkalık bulma gayretiyle söyledikleri şeyin başına“kuantum” kelimesinin koyuluverilmesidir (ekleniverilmesidir).

Bu eklenivermenin en önemli nedenlerden biri yukarıda da kısaca anlatılan Heisenberg Belirsizlik ilkesidir (Sonu kimyada herkesin bildiği elektronlarının bulunduğu bölge anlamındaki elektron bulutu ve orbital yani değişik ebat ve şekildeki elektron bulutları kavramına kadar dayanan bu konu da  http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17064.40 adresinde 43 numaralı iletide anlatılmıştı). Bu ekleniverme sürecinde aşağıdaki gibi düşünüldüğünü zannetmekteyim.

Yani madem bir belirsizlik, bilinmezlik ve kompleks bir mevzu var, zaten olumlama/düşünce/düşünme konusu da oldukça kompleks ve bilinmez.  O halde bizimkisi de kuantumdur sonucuna varılıp ekleniveriyor kuantum sözcüğü. Kuantum sözcüğü ile yapılmaya çalışılan sadece atom altı olayları açıklar.

Yukarıda verdiğimiz örneklerden biri olan “kuantum yemek yeme” hikayesi küçük porsiyonlarla yemek yemedir (kuantumda küçük ya !!!) bir pozitif bilim olan kuantumla hiç mi hiç ilgisi yoktur.

Görüldüğü gibi Kuantum mekaniği herşeyden önce bir bilimsel kuram olup bütün kuramlar gibi gözlemleri açıklamak için geliştirilmiştir. Günlük hayatta gözlediğimiz basit doğa olaylarından, kontrollü laboratuvar ortamlarında geliştirilen hassas deneylere kadar her türlü
gözlemi kuantum kuramı açıklanabilmektedir.

Az evvel açıkladığımız Heisenberg Belirsizlik ilkesi bir şeyin olup olmaması noktasında yazı tura atar gibi olasılıklı olması anlamına gelmemelidir. Kuantum fiziğinin nesneleri olan atomların, atom altı parçacıkların birbirlerine özdeş olmasından ve parçacık türüne bağlı olarak Bose-Einstein istatistiğine veya Fermi-Dirac istatistiğine tabii olmasından kaynaklanır.  Evrendeki tüm temel parçacıklar iki türdür: Bozonlar ve Fermiyonlar (http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=16641.0 adresindeki 9 numaralı ileti).

Özet olarak, klasik fizik ile kuantum fiziğinin nesneleri farklıdır ama ikisi de aynı kesinlikte bilimsel yasalar tarafından şekillenir. Hatta insan yaşamında birçok uygulaması ve faydası da bulunan kuantum fiziğindeki kesinlik şimdiye kadar insanlık tarihindeki bilimsel kuramlar arasında en yüksek kesinlik düzeyindedir bile denebilir.

Siz Sayın üyelerimizin katkıları ile başlık daha da büyüyecektir şüphesiz.  Katkılarınız değerlidir.

Fizik-Doğabilim konusu dışında olduğunu tekrar ederek,  ruhsal enerji ve psikon kuramı ile ilgili olarak Murat Özgen Ayfer’in "Adam Olmak Üzerine" isimli kitabı okunabilir. Tamamının okunmasını tavsiye ettiğim kitabın 161-227 sayfaları arasında (özellikle 199-214 sayfaları arasında ise Ruhsal Enerji konusu anlatılmaktadır) ruhsal enerji konusu anlatılmaktadır.
« Son Düzenleme: Eylül 02, 2015, 04:26:25 ös Gönderen: propulsion »
Nosce te Ipsum


Ekim 18, 2015, 05:38:23 ös
Yanıtla #1
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 426
  • Cinsiyet: Bay

          Sayın propulsion, hocam paylaşımlarınızı zevk ve ilgiyle okudum.Deneyler dahilinde Atom altı parcacıklarının hatta atomların, gözlemci varsa madde gözlemci yoksa dalga hareketi sergilemesinin( size dair acıklaması) nedir.?
 
        Tam anlaşılamamasına rağmen, nükleer santraller , uzay teknolojileride dahil kuantum fiziğine cok defa baş vuruyorlar.
Bu kadar somutlaşmasına rağmen , Neden ortada kuantumcular diye gayrialakalı guruplar oluşuyor.?
     
       
     Cep evrenler teoremi hakkında bir başlık acma imkanınız varsa cok bilgilendirici olur.?
(Kara delik olmaya uygun bir güneş çöktüğünde, kendi fiziksel yasalarını kopyalayıp yeni bir cep evren oluşturma teoremi..
 Yada Güneş içine çökerken kara delik oluşturma evresinde, güneşin madde yapısı ve fiziği yeni evrende sıkışıp, yeni ve tutarlı bir evren için büyük patlama durumuna gelmesi.

Sonucta Evrende bu fiziksel dengeyi evrimle bulmuş olabilir.
« Son Düzenleme: Ekim 18, 2015, 05:56:44 ös Gönderen: GOASISG »
ܚܠܐ -ܕܡܐ- -ܩܪܒܐ


Ekim 19, 2015, 02:07:42 ös
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 228
  • Cinsiyet: Bay

Kuantum fiziğinin gelişimini I. paylaşımda verdikten bu başlık altında da kuantum üzerine bir paylaşıma devam edeceğim. Kuantum hakkında oluşturulan yanılgılar ile ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Üzerinde en çok yanılgı oluşturulan ve hatta örselenen kavram olan Kuantum kavramının yanında Düşünme/Düşünce/Olumlama (kuantum beslenme bile var) gibi yeni örseleyici kelimeler de kullanılmaktadır. Az önce de söylediğim gibi kuantum İngilizcesi quantity  olan anlamı da miktar zerre olan kelimeden türemiş bir kelimedir. Ve zerrecik/tanecik/paketçik anlamındadır. Hatta hep kullandığımız ve nicel ve ölçülebilen anlamına gelen kantitatif kelimesi de bu kökten türemiştir. 

Herşeyden önce kuantum kuramı bir fizik kuramıdır; felsefe, ahlak ya da psikoloji kuramı değildir. Dolayısıyla “kuantumun özü, sürekli pozitif olmaktır” ya da “olumlu düşünmek hep olumlu sonuçlar getiriyor” gibisinden cümlelerin kuantum fiziği ile hiçbir ilgisi yoktur.

Kuantum Olumlama/Düşünme/Sıçrama ile ilgili olarak ise insan beynindeki süreçler mikro-dünyaya ait süreçlerdir.

Düşüncenin ve bilincin açıklamasında mutlaka kuantum kuramı kullanılmak zorundadır. Lakin bu böyleyken, atomlardaki (örneğin beynimizdeki atomlar) elektronların enerji seviyeleri değiştirmeleri (az önce Bohr Atom modelinde anlattığım gibi atomdaki elektronlar seviye değiştirirken üst enerhi seviyesinden daha az enerjili alt enerji seviyesine geçerken foton yani enerji seviyeleri arasındaki fark kadar enerji yayarlar) düşüncemizde bir “sıçramaya” yol açacak ve biz hayatta bir sıçrama yapacağız.

Böyle birşey olmaz.  Atomlarda gerçekleşen olaylar mikro-dünya ile ilgilidir ama düşünce boyutu artık makro-dünyadır ve burada kuantum kuralları geçerli değildir.

Bu örseleme ile ilgili olarak iki adet senaryo vardır düşünceme göre. İlki (daha iyi niyetli olanı) pozitif bilim olan kuantum fiziği konusunun iyi anlaşılamamasıdır. İkincisi ise ürettikleri ve aslında pozitif bilimler açısından çok da doğru bulunmayan düşüncelerine pozitif bilimlerden bir arkalık bulma gayretiyle söyledikleri şeyin başına“kuantum” kelimesinin koyuluverilmesidir (ekleniverilmesidir).



Aydınlanmama katkı sağlamanız için bir kaç sorum olacak;


Mikro olaylar ile makro olaylar birbirinden nasıl bağımsız olabilir?

Düşünceyi etkileyen, oluşturan, tetikleyen şeylerin kuantum ile alakasız olması konusunu açabilir misiniz?

Şimdiden teşekkür ederim.[/font][/size]
Madem yersizlik alemi aslım
Artık bana tek bir şey düşecek
Yücelip aslıma gitmek


Ekim 19, 2015, 02:59:59 ös
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 402
  • Cinsiyet: Bay

Yaklaşık 1.5 ay önce açtığım ve pek ilgi görmeyen (Daha düne kadar okunma sayısı 90 civarı idi) bu başlıkla ilgili olarak dikkat çekilmesi beni mutlu etmiştir.

Sayın GOASISG'in yazdıklarım ile ilgili düşünceleri beni ayrı mutlu etmiştir.

Kendisinin paylaşımında sorduğu sorunun cevabı olarak http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17064.40 #43 numaralı ileti, http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=16641.0 #7 ve #9 numaralı iletiler, http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17433.0 #5 numaralı iletiler ve http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=18495.0 adresindeki Kuantum Üzerine - I isimli başlık için yazdıklarım okunursa yeterli olacaktır diye düşünüyorum.

Bahsettiği başlıklar açılabilir ve açılsa çok da güzel olur. Kendisi açarsa katkı sunmak isterim.

Sayın Selim'in sorusu için ise aydınlanmasına katkı sağlamak beni çok sevindirir.

Sorduğu soruların yanıtları metnin içinde var. Ama isterse yukarıda verdiğim linklerdeki iletiler okunursa sanırım soruları cevap bulmuş olur.

« Son Düzenleme: Ekim 19, 2015, 03:50:31 ös Gönderen: propulsion »
Nosce te Ipsum


Ekim 20, 2015, 02:14:30 öö
Yanıtla #4
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 426
  • Cinsiyet: Bay

             Bu ilgisizliğin,bilimi bilim için yapmak gerekliliğine yoruyorum, cünkü bilmi toplum için yapmak, uzun vadede mümkün değil.Eylemin,Hangi anda toplumsal fayda haline dönüşeceği kestirilemiyor.
           
       Bilimsel olgulara finans sağlamak oldukca zor, Cernde yapıldığı gibi popileştirmek amaclı söylenen Kara delik oluşabilir vb sansasyonel haberler yada,NASA nın 20 yıl sonra uzaylılarla karşılaşa bilirz gibi acıklamalar, dış sermayeye ihtiyaçtan karşımıza cıkıyor ki Cerndeki carpıştırıcı reklamlarından cok evvel yapılmıştı.

       Bu konularda pek yetkin olmama ma rağmen,cep evrenler konusunda bir konu acmak isterim.
   
       Sayın Selim Örneğin bir bardak suda 10 üzeri 23 parçaçık vardır, ve bu muazzam bir sayıdır, bu macrodur ve  fizik kanunları izafiyetle acıklanır.Micro da ise her bir parcacığın fiziği Qantumla acıklanır, Fizik yasaları birbirinden tamamen farklıdır .

« Son Düzenleme: Ekim 20, 2015, 02:56:33 öö Gönderen: GOASISG »
ܚܠܐ -ܕܡܐ- -ܩܪܒܐ


Kasım 01, 2015, 11:40:37 öö
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 228
  • Cinsiyet: Bay

Mikro olaylar makro olaylar ortaya çıkarma potansiyeline sahiptir. Beynimizde gerçekleşen mikro olaylar (atomik seviyede gerçekleşen olaylar) makro olayları (düşünmeyi, vb.) her zaman etkiler. Düşünme beyin hücrelerinde gerçekleşen fiziksel ve kimyasal değişimlerle olur.

Evrendeki olayların birbiri ile olan bağlantısındaki çözümleme her geçen gün düşüncemize yeni şeyler katmaktadır. Olayları birbirinden soyutlayarak düşünme yanlışa götürür.

Beynimizde de su var. O sudaki fiziksel ve kimyasal değişim, o suyun özelliği ve düşüncemiz üzerindeki etkisi bireyler arasındaki farkı doğran faktörlerdendir.

"Deli kimi yerde delidir, kimi yerde velidir."  Fizik yasaları kimya ile de, hareket ile de ve quantum ile dahi bağlantılıdır. Olayları soyutlayarak yaklaşma hata payını azaltmaya yani doğruya en yakın olana ulaştırmak içidir. Olayları soyutlayarak düşünmek, idealist düşünmek için değil.
Madem yersizlik alemi aslım
Artık bana tek bir şey düşecek
Yücelip aslıma gitmek


Kasım 01, 2015, 01:07:43 ös
Yanıtla #6
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 234
  • Cinsiyet: Bay

Bilimsel kavramları modifiye ederek, saçma sapan düşünceleri bilimle eşmiş gibi göstermeye çalışan acizler yüzünden bir sürü insan bugün gerçek bilimden uzak. Bu konuyla ilgili şöyle bir makale mevcut. Bunu da okumak lazım: http://www.evrimagaci.org/fotograf/83/3435
“Tehlikeli bir dönemde yaşıyoruz, insan kendine hükmetmeyi öğrenmeden doğaya hükmetmeyi öğrendi.” Albert Schweitzer


Kasım 01, 2015, 09:46:46 ös
Yanıtla #7
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 426
  • Cinsiyet: Bay

             Sayın Selim, Sizi tebrik etmek istiyorum farklı bir cerceveden görmemi sağladınız.Birine ilham verebilmek bence hayatta en değerli olgu.Beynimizdeki Nöron ağınının,Qantum ölçeğinde çalıştığı düşünülüyor, yani hem 0 hemde 1 i aynı anda işlediği düşünülüyor.ve bu durum günümüz teknolojisine adapte edile bilirse muazzam bir işlemci gücü doğar.

         Günümüz ajansları bir olguyu veya ürünü en tabana kadar ulaştırmaya çalışma arzusu, bütün kesimlerin cok düşük potansiyelli algı bombardımanına maruz kalmasına sebep oluyor.
Ve tabi Dilimize hakimiyetten ,ilgi duydumuz konulara kadar etkiliyor.

Bir farkındalık yaratmak için sizin ve benim gibi bu konularda ehil olmayan kişilerin  dahi anlaşıla bilir fikir yaratması bence cok önemli.
« Son Düzenleme: Kasım 01, 2015, 10:41:36 ös Gönderen: GOASISG »
ܚܠܐ -ܕܡܐ- -ܩܪܒܐ


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
4131 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2017, 09:52:25 öö
Gönderen: RANA
1 Yanıt
3392 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 19, 2008, 01:27:12 öö
Gönderen: seteney
Komünizm Üzerine

Başlatan Daemon « 1 2 » Diger Konular

14 Yanıt
9332 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 26, 2013, 05:17:49 ös
Gönderen: NOSAM33
1 Yanıt
4421 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 17, 2010, 09:37:08 ös
Gönderen: abdkeskin
1 Yanıt
3323 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 10, 2011, 09:09:02 öö
Gönderen: Prometheus
Maji üzerine 1

Başlatan martı Ezoterizm

3 Yanıt
6881 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 24, 2018, 02:18:48 öö
Gönderen: Venus
62 Yanıt
60396 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 11, 2017, 10:13:13 öö
Gönderen: Spock
KUANTUM DÜŞÜNCE: OLUMLAMA

Başlatan Nemeçek... Ezoterizm

6 Yanıt
5691 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 28, 2012, 09:47:40 ös
Gönderen: peacewings
14 Yanıt
8155 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 23, 2015, 06:54:24 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2187 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 02, 2015, 03:37:17 ös
Gönderen: propulsion