Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Sedir Ağacının Masonlukta Yeri Nedir?  (Okunma sayısı 14385 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 14, 2012, 03:51:20 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Bu soruyu kendi kendime sordum. Sonra yanıtlamaya çalıştım.




Masonlukta, çeşitli ritüellerde değişik ağaçlardan söz ediliyor. Bunlardan biri de sedir ağacı.

Sediri bilir miyiz?... Yoksa aslında öteki ağaçlardan pek ayıramaz da, “bir tür çam” deyip geçer miyiz?

Eh, sedir de çamgiller familyasındandır zaten. Dolayısıyla aynı familyadan olup, aslında her birinin kendine özgü bir adı olan diğer birçok ağacı da “bir tür çam” diye nitelediğimiz gibidir bu durum. Sedirin özelliği, yarı tropikal bölgelerde yaşaması, iri gövdeli ve kalın dallı olmasıdır. Odununun hiçbir zaman çürümemesidir. Dolayısıyla inşaatta ahşap işleri için pek kullanışlı.

Sanırım bundan ötürü sedir Masonlukta bir simge olarak benimseniyor. Dayanıklılığın ya da sonsuzluğun bir simgesi olarak benimseniyor.




Sedirin Masonluktaki önemli yerlerinden biri, hani şu M.Ö. 10. yüzyılda Kudüs’te inşa adilmiş olduğu söylenen Süleyman Tapınağı’nda kullanılmış olması. O tarihlerdeki Sur Kralı Hiram, (Dikkat: Bu tapınağın yapımında başmimar olduğu söylenen Hiram değil, isim benzerliği olan bir diğer Hiram) Lübnan Dağları’ndan kesilmiş olan sedir ağaçlarını kereste haline getirip Kral Süleyman’a göndermiş.

O bölgelerde bir zamanlar yaşamış olan Dürzîler, iş olarak sedir ağaçlarını kesip tomruk ve kereste üretirlermiş. Masonluğun bazı derecelerinde, onların da gelenek ve törelerinden esinlenilmiş. Dolayısıyla sedir ağacı bir kez de böyle dolaylı bir şekilde Masonlukta yer alıyor.

Öte yandan bir de Amerika Birleşik Devletleri’nde “Tall Cedars of Lebanon” (Lübnan’ın Uzun Sedir Ağaçları) adlı bir sosyal dernek var. Bu bir sosyal dernek ama sadece üstat derecesindeki masonların üyeliğe kabul edildiği ve Shriners gibi ritüelik bir çalışması da bulunan bir dernek. Birçok kişi bu derneğin bir masonik üst derece örgütü olduğunu sanıyor ama değil; ancak paramasonik nitelikli bir kuruluş sayılabilir.

Bu konu üzerinde benim anlattıklarım yetersiz olabilir. Yanlışlıları da bulunabilir. Katkıları bekliyorum.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ocak 16, 2012, 04:05:37 öö
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Sedir ağacı tapınağın özellikle 3ncü katının yapımında en önemli rolü yani çatı olma görevini üstlenmiştir. Bu anlamı ile örtücülük kapama koruma kollama anlamı da olabilir diye düşünüyorum. Ayrıca tapınağın içi de sedir ağacından duvarlar ile ayrılmış ve kaplanmıştır. En kutsal Oda (Ahit sandığının olduğu yer) komple sedirdir. İç avluda da sedirdir. Kısacası tapınak sedir ve taş kullanılarak yapılmıştır. Kutsal kitaptaki tarife bakarsak (Krallar 1) tapınağı dıştan sedir ağacından yapılma olarak görürüz.


Şubat 25, 2015, 07:57:33 ös
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Tevrat'ta Hiram

6. “Şimdi bana Lübnan'dan sedir ağaçları kesmeleri için adamlarına buyruk ver. Benim adamlarım da seninkilerle birlikte çalışsın. Adamların için istediğin ücreti vereceğim. Aramızda Saydalılar kadar ağaç kesmede usta adamlar olmadığını biliyorsun.”


8. Sonra Hiram Süleyman'a şu haberi gönderdi: “Gönderdiğin haberi aldım. Sedir ve çam ağaçlarıyla ilgili bütün dileklerini yerine getireceğim.


10. Hiram Süleyman'a istediği kadar sedir ve çam tomruğu sağladı.


19. Süleyman'ın ve Hiram'ın yapıcılarıyla Gevallılar, tapınağın yapımı için taşlarla keresteleri kesip hazırladılar. (1. Krallar, 5)

Sur Kralı Hiram Davut'a ulaklar, sedir kütükleri, marangozlar ve taşçılar gönderdi. Bu adamlar Davut için bir saray yaptılar. [2. Samuel 5:11] [10] Süleyman Hiram'a şu haberi gönderdi: [1. Krallar 5:1] Hiram Süleyman'a istediği kadar sedir ve çam tomruğu sağladı.Süleyman her yıl Hiram'a sarayının yiyecek gereksinimi olarak yirmi bin kor buğday, yirmi kor saf zeytinyağı verirdi. 12 RAB, verdiği söz uyarınca, Süleyman'a bilgelik verdi. Süleyman'la Hiram arasında barış vardı. Aralarında bir antlaşma yaptılar. [1. Krallar 5:10] [11]


Kaynak: wkipedia
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


Şubat 26, 2015, 08:49:51 öö
Yanıtla #3
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Tevrat'ta, Sedir Ağacı ile bağlantılı olarak bunlar yazılı olabilir.

Fakat Masonluğun, Masonluktaki anlatımların, Tevrat ile bağlantısı yoktur.

Kimileri yanılgılı olarak böyle bağlantılar kurma hevesine kapılmıştır. O kimilerinin arasında ne yazık ki ünlü masonik yazarlar da vardır. Bunu böyle yazarak, Masonluğu şirin gösterebileceklerini sanmışlardır.

Bunlar, 19, yüzyılda kalmış kaygılardır. Günümüzde böyle şeylere gerek yoktur. Hele Türkiye'deki Masonlukta hiç yoktur.

Masonluktaki bir alegorik öyküler dizisinde,  Süleyman Mabedi'nin Başmimarı olarak adı geçen Hiram, Tevrat'ta Sözü edilen Hiram'dan farklı bir karakterdir.

Zaten tarihte, M.Ö. 10. yüzyılda Kudüs'te, sonradan Süleyman Mabedi diye adlandırılmış büyük bir  tapınak yapılmış olup olmadığı da kuşkuludur; tarihçi ve arkeologlar bunu doğrulayamamaktadır.   

Ötesi, Masonlukta sözü edilen Sedir Ağacı konusunun yine Masonluktaki Hiram konusuyla da herhangi bir bağlantısı yoktur. Tek ortak yanları, anlatılan öykülerdeki coğrafyanın, aynı denilebilecek ölçüde yakın (Akdeniz doğusu) oluşudur.

Buraya Tevrat'tan alıntılar diyerek yerleştirilmiş olan yazıyı silme gereğini duymadık. Ancak onun üzerine bu açıklamayı yapmak gerekliydi. 


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 26, 2015, 12:43:21 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar


Tevrat'ta, Sedir Ağacı ile bağlantılı olarak bunlar yazılı olabilir.

Fakat Masonluğun, Masonluktaki anlatımların, Tevrat ile bağlantısı yoktur.

Kimileri yanılgılı olarak böyle bağlantılar kurma hevesine kapılmıştır. O kimilerinin arasında ne yazık ki ünlü masonik yazarlar da vardır. Bunu böyle yazarak, Masonluğu şirin gösterebileceklerini sanmışlardır.

Bunlar, 19, yüzyılda kalmış kaygılardır. Günümüzde böyle şeylere gerek yoktur. Hele Türkiye'deki Masonlukta hiç yoktur.

Masonluktaki bir alegorik öyküler dizisinde,  Süleyman Mabedi'nin Başmimarı olarak adı geçen Hiram, Tevrat'ta Sözü edilen Hiram'dan farklı bir karakterdir.

Zaten tarihte, M.Ö. 10. yüzyılda Kudüs'te, sonradan Süleyman Mabedi diye adlandırılmış büyük bir  tapınak yapılmış olup olmadığı da kuşkuludur; tarihçi ve arkeologlar bunu doğrulayamamaktadır.   

Ötesi, Masonlukta sözü edilen Sedir Ağacı konusunun yine Masonluktaki Hiram konusuyla da herhangi bir bağlantısı yoktur. Tek ortak yanları, anlatılan öykülerdeki coğrafyanın, aynı denilebilecek ölçüde yakın (Akdeniz doğusu) oluşudur.

Buraya Tevrat'tan alıntılar diyerek yerleştirilmiş olan yazıyı silme gereğini duymadık. Ancak onun üzerine bu açıklamayı yapmak gerekliydi. 



Konu hakkında pek bir bilgim yok sayın ADAM. Sadece aradım ve onu buldum. Bir ilgisi olup olmadığını öğrenmek adına da konunuzda paylaştım. Siz de açıklamayı yaptınız.


« Son Düzenleme: Şubat 26, 2015, 01:00:35 ös Gönderen: ADAM »
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


Şubat 26, 2015, 01:08:49 ös
Yanıtla #5
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Forum'da, bir konu hakkında bilgisi olmayan kişinin, -hangi konu olursa olsun- ille de bir katkıda bulunması, bunun için araştırmaya girişmesi gerekmiyor. Kuşkusuz araştırma sonucu konuyla bağlantılı bilgiler o konu bağlığının kapsamını zenginleştirir fakat bunu mutlaka yapmak için uğraşmanın gereği yok. Herkes kendi daha iyi bildiği konular üzerinde yoğunlaşırsa, Forum'un genel verimselliği (randımanı) artar.

Bu arada, Masonluktaki Sedir Ağağı ile bağlantılı olarak anlatılabilecek, söylenebilecek daha çok şey vardır. Bunların bir bölümü Forum kurallarının 17. maddesini çiğnemeyi gerektireceği için buraya getirilmemiştir.

Bu çerçevede belki suya sabuna pek dokunmadan Lübnan'ın sedir ağaçları ya da Dürziler üzerinde de daha geniş olarak durulabilir.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 26, 2015, 04:32:12 ös
Yanıtla #6
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 257
  • Cinsiyet: Bay

Bunların bir bölümü Forum kurallarının 17. maddesini çiğnemeyi gerektireceği için buraya getirilmemiştir.
Bu çerçevede belki suya sabuna pek dokunmadan Lübnan'ın sedir ağaçları ya da Dürziler üzerinde de daha geniş olarak durulabilir.

:D Demokrasilerde çareler tükenmez.

Konuya dair benim bilgimde malum çok kısıtlı ama bildiğim kadarı ile;

Sedir ağacının sembolik anlamı "sonsuzluk"tur diye biliyorum.

Lübnanın Sedir ağaçları Masonik derecelerde -özellikle ileri derecelerde- Masonik efsanelerde sıklıkla geçer(Sembolik değil) diye okumuştum.

Süleyman'nın ve Zerrubbabel'in tapınaklarının yapımında sedir ağacı kullanılmıştır.Hiram Usta tapınağı istenilen şekilde yapar ve bunun karşılığında ödüllendirilmiştir diye okumuştum

Tabi burada Sedir ağacı anlatırken Akasya ağacına da değinmek gerekir ki, bunun için Ruhun Ölümsüzlüğü kavramı ve İnisiasyon öğretilerine girmek gerekir.

Belki Üye Masonlar daha yalın bir şekilde konuyu anlatabilirler. Okumaktan memnun oluruz diye düşünüyorum. Özellikle Usta Mason üye anlatırsa tadından yenmez diye tahmin ediyorum.


« Son Düzenleme: Şubat 26, 2015, 04:48:31 ös Gönderen: ADAM »
''Ya hatalarınla yüzleşir ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin. Cahil olmak ayrı, pPslik olmak ayrıdır.''
- Dostoyevski -


Şubat 26, 2015, 05:25:50 ös
Yanıtla #7
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Metatron iyi güzel der de, ben de kimi zaman insanın duymakla edinmiş olduğu bilgilerinin insanı yanıltabileceğini eklersem iyi ederim sanırım.

Bunu ille de Sayın Metatron’un yanlışını çıkarmak için özellikle söylemekte değilim.

Masonluğun temel düşünme ve irdeleme ilkelerini anımsayalım: Bilimsellik, akıl ve bilgelik değil mi?

Değilse onu bir başka başlık altında yeniden gözden geçirelim ama eğer öyleyse, bu kez bu yöntemin simgelerin anlamlandırılışında da geçerli olduğunu kabul etmek gerekmez mi?

Gerekmezse o zaman nasıl yapacağımızı belirleyelim ama eğer gerekirse, şu konu etmiş olduğumuz Sedir Ağacı’nın simgesel anlamı bakımından da bu ilkeyi uygulamalıyız.

Yapabileceğimiz birkaç iş var:

1- Ansiklopedik Mason Sözlüğü’ne bakarız.

2- Diğer ansiklopedik mason sözlüklerine bakarız. Ancak Mackey ya da Coil gibi sözlüklerde konunun mutlaka bir dinsel (Hıristiyani) bağlantıyla değerlendirildiğini göz ardı etmeyelim.

3- Felsefe Ansiklopedisi’ne bakarız ama orada konuların Diyalektik Materyalizm açısından yorumlanarak verildiğini unutmayalım.

4- Sedir ağacının geçtiği ritüellerdeki alegorik anlatımlarda, bu ağacın yerine ve konumuna bakar öncekilerle karşılaştırırız.

5- Tamer Ayan’ın “Masonik Flora” adlı yapıtına bir göz atmakta yarar olabilir.

İşte o zaman Sedir Ağacı, Syın Metatron'un dediği gibi “sonsuzluk” diye bir kavramın simgesi olabiliyor mu, yoksa başka kavram(lan)ın mı simgesi oluyor, görürüz.

Sayın Metatron diyor ki: Lübnanın Sedir ağaçları Masonik derecelerde -özellikle ileri derecelerde- Masonik efsanelerde sıklıkla geçer(Sembolik değil) diye okumuştum.

Ben de diyorum ki, Öyle okumuştum demekle olmaz. Nerede okumuş olduğunu belirtmek gerekir. Özellikle ileri dereceler derken, bunların hangi ritin hangi dereceleri olduğunu da söylemek gerekir. Örneğin “York Riti’nin falanca derecesi” demek gerekir. Ancak dereceden kotasyon verilecekse, bu kez Forum kurallarının 17. maddesi uyarınca onun hangi derece olduğunu söylememek de gerekir. Burada bir tercih yapılacak demektir. Ancak yapılmalıdır; ya biri ya öteki.

Sayın Metron şöyle demiş: Süleyman'nın ve Zerrubbabel'in tapınaklarının yapımında sedir ağacı kullanılmıştır.

Kesin bir ifade. Burada sözü edilen Zerrubbabel kim acaba? Bu konu nerede geçiyor? Hiram Usta o kişi için de mi bir tapınak yapmış? Nasıl ödüllendirilmiş?

Sayın Metatron, “Tabi burada Sedir ağacı anlatırken Akasya ağacına da değinmek gerekir” diyor ve bunun arkasından bir de yorum ekliyor ama ben derim ki işte onu bu başlık altında yapmayalım. İsterseniz Akasya Ağacı için ayrı bir başlık açalım ve o konuyu orada irdeleyelim. Fakat “Masonik ritüellerde ve uygulamalarda Sedir Ağacı ile Akasya Ağacı arasında bir somut bağlantı var” deniyorsa, tamam, peki, o zaman ona da bakalım ama öyle olup olmadığının teyidini alalım önce.

Sonra da Sayın Metatron “Belki Üye Masonlar daha yalın bir şekilde konuyu anlatabilirler. Okumaktan memnun oluruz diye düşünüyorum. Özellikle Usta Mason üye anlatırsa tadından yenmez diye tahmin ediyorum.” diye bağlamış sözünü.

İşta buna kesinlikle katılıyorum.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 26, 2015, 05:54:36 ös
Yanıtla #8
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 257
  • Cinsiyet: Bay


 
Kesin bir ifade kullandığım bölümü, kaynak kişisinden dolayı ben doğru kabul ediyorum.

Sembolik anlamı kısmında ise yine kaynak aldığım kişi den dolayı, sembolün anlamının doğruluğundan şüphe duyamam.
 
Son cümlemin altını tekrar tekrar çiziyorum =Özellikle Usta Mason üye anlatırsa

Size ve yazdıklarınıza saygı duyarım.

« Son Düzenleme: Şubat 26, 2015, 05:56:18 ös Gönderen: ADAM »
''Ya hatalarınla yüzleşir ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin. Cahil olmak ayrı, pPslik olmak ayrıdır.''
- Dostoyevski -


Şubat 26, 2015, 06:00:29 ös
Yanıtla #9
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Metatron'un mektup yazar gibi olduğu için kaldırılmış başlangıç ve bitiş hitapları dışında, aslında bu konuda hiçbir şey bilmediği, sadece birilerinden duymuş olduğunu belirttiği dayanaksız varsayımlara değindiği ortaya çıkmış olmakla, eskilerin deyişiyle kıymeti harbiyesinin olmadığı anlaşılmıştır.

Bir kişinin dediğine, doğruluğunu sorgulamadan kesinlikle inanmak, ona biat etmek demektir.

Ulusça ne çekiyorsak çoğunluğun tutumunun böyle oluşundan çekiyoruz.

Bildiği bir şey olan kişi bunu ortaya koyarak bildiğini gösterir. Bilmeyen kişi de bilmediğini bilmelidir.

Daha önce de belirtmiş olduğum üzere; doğru dürüst bir şey blmeden, bilirmiş gibi konunun içine girmek, boşuna yer kaplamak ve zamanımızı harcatmaktan başka bir işe yaramıyor.
« Son Düzenleme: Şubat 26, 2015, 06:05:39 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
13 Yanıt
26512 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 25, 2007, 04:00:46 ös
Gönderen: paragon
2 Yanıt
5436 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 26, 2008, 07:33:24 ös
Gönderen: Santander
0 Yanıt
5895 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 13, 2010, 11:40:33 ös
Gönderen: Halsond
0 Yanıt
4759 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 29, 2010, 03:23:53 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
5510 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 31, 2010, 11:10:56 öö
Gönderen: ADAM
7 Yanıt
8539 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 12, 2012, 02:41:35 ös
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
2288 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 01, 2013, 01:00:54 ös
Gönderen: neumann
16 Yanıt
9833 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2014, 05:42:49 ös
Gönderen: ADAM
14 Yanıt
7653 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2015, 12:03:21 ös
Gönderen: İNSAN
0 Yanıt
2674 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 15, 2015, 01:33:50 ös
Gönderen: Risus