Kuşkusuz, hangi çalışma ya da kitapta olursa olsun, bir simgenin değerlendirilmesi yorum niteliği taşır.
Simgeler, bir kültürden ya da anlayıştan bir diğerine farklı değerlendirilebilir. Bu değerlendirme simgelinin kullanılma amacıyla da bağlantılıdır.
Nitekim burada verilmiş olan aktarımlar da öyledir.
Örneğin pergelin "ruhun ölümsüzlüğü" düşünüsünü simgelediği söylenince, burada önce ruhun ölümsüzlüğü diye bir inanç söz konusu demektir. Buna inanmayan bir kimse için ise, ne pergel ne de bir başka nesne böyle bir düşünüyü simgeleyemez. Olmayan bir şeyin simgesi olmaz ki. ŞYayet ruh diye bir şeyin olmadığı, varsa ölümsüz olmaüdığı kanıtlanırsa, bu simgeye yazık olur. Bir kavramsal tasarımın simgesi olabilir; o ayrı.
Buradaki açıklamada bir de pergel konusunda yanlış bir değerlendirme var. Bu yanlışı ne yazık ki masonlar da yapıyor. (Bir masonun masonluktaki her şeyi çok iyi bildiğini sanmayalım; yanılırız.) Masonlukta öncelikli olan pergel, "çizim pergeli" değil "ölçü pergeli"dir. Masonluktaki simgelerin (özellikle bileşik simgelerin) çizimlerine dikkat edecek olursanız, pergelin her iki ucunun da sivri olduğunu görürsünüz. Nitekim artık pek kullanılmayan pergel takımlarında hep en az iki pergel bulunurdu; kalemli olanı daire çizmek, her uki ucu sivri olanı çizimde ölçü almak içinr kullanılırdı.
Dolayısıyla pergel ile bağlantılı bir simgesel yorum yapılırken, bunun "nasıl bir pergel" olduğu da önem taşır.