Birçok masonik yazında, bir locanın tüm üyeleriyle birlikte “düzenli” olması için, şöyle bir koşulun mutlaka sağlanmış olmasının gerektiğinin belirtildiği görülebilir: BAĞIMSIZ LOCADA ÖZGÜR MASON.
Buna bakılınca demek oluyor ki, locanın bağımsızlığı, onun düzenli olmasını sağlayan birçok koşuldan biri olarak kabul edilmektedir.
Ancak burada sözü edilen “bağımsızlık” bir locanın kendinden üstün hiçbir güç ve otorite tanımadığını, etkinliklerinde her istediğini ve kendi istediğince yapabileceğini ortaya koyan bir kavram olarak alınamaz. Bir büyük locaya bağlı olarak çalışan bir loca, Masonluktaki “obediyans” kavramının gereği olarak, önce o büyük locanın tüzük ve kararlarına, sonra da yetkili organlarının istek ve yönergelerine uymak zorundadır.
Locanın bağımsızığı, onun kendi iç işlerinde özerk olduğu anlamına gelir. Loca, çalışma programının hazırlanmasında, düzenleyeceği oturumların gündemlerinin düzenlenmesinde, görevlilerinin seçiminde ve oturumlarının yönetiminde, büyük locanın belirlediği genel kurallara uymak zorunda oluşunun dışında, tümüyle özerktir.
Öte yandan, büyük locanın koyduğu bazı kural ve sınırlandırmaların elbette haklı bir gerekçesi vardır. Her loca kendi bildiğini okuyacak olursa, ne “obediyans” kavramının ne de uygulamasının bir anlamı ve gereği kalır. Aynı büyük locaya bağlı olarak çalışan locaların belli bir düzen ve disiplin altında olması, uygulamalarında benzerlik göstermeleri gereklidir. Bu düzeni ve disiplini benimsemeyen bir loca, isterse büyük locadan ayrılabilir; gidip kendi başına bir “bağımsız loca” olur. Obediyansın kural, yöntem ve gereklerine uyum göstermeyen bir loca ise büyük locanın yetkili organlarınca kapatılır yani çalışmalarına son verilir. Buna karşı direnmenin tek çıkar yolu da gidip bir “bağımsız loca” olmaktır.
Bu dediklerim belki aşırı, olmayacak işler gibi görülebilir ama Masonluğun tarihinde birçok yerde olduğu da görülmüştür. Ancak gelin biz böyle ender aksiliklere değil de, olağan ve olması gerekene bakalım.
Aslında bir loca, büyük loca ile olan ilişkilerini “olması gerektiği gibi” kurar ve sürdürürse; aralarında hiçbir sorun çıkmaz. Bu konuda öncelikli olan, birçok locayı “eşitlik” anlayışı içinde yönetmek durumunda bulunan büyük locadır. Localardan her birinin büyük locanın istek ve yönergelerine karşı anlayışlı olması, olumlu bir tutum takınması gerekir. Bir diğer deyişle, ilişkilerin uyumlu olmasını büyük loca değil, loca sağlar. Bir locanın büyük loca ile uyumlu bir ilişki içinde olması, bir yandan belirttiğim kuralları izlemesi, diğer yandan da büyük locaya karşı olan yükümlülüklerini aksatmadan yerine getirmesine de bağlıdır.
Tüm bunlar, daha bir locanın obediyansa bağlı olarak kuruluşu sırasında belirlenir, açıkça ortaya konur ve bundan sonra da düzenli bir şekilde aksatılmadan izlenir.
Şu durumda incelenmesi gereken bir diğer konuyla karşılaşmış oluyoruz. Bu da, bir obediyansa bağlı olmak üzere bir locanın nasıl kurulduğudur. İzleyecek bir çalışmada ona göz atalım.