İmralı canisi ile yapılan görüşmeler ve varılan uzlaşmaların ayrıntıları ortalığa saçılıyor. Şu ana kadar yazılan ve söylenenlerde bizi şaşırtan bir şey yok. Bir bölücü terörbaşı ile yapılan pazarlıktan ülke ve millet menfaatine bir sonuç beklemek, saflıktan öteye geçmez. Bebek katili ile aynı masaya oturursanız, sizden isteyeceği şey, yaptıklarına haklılık kazandırmak ve kendi geleceğini garanti altına almak olacaktır. Nitekim, şu ana kadar ortalığa saçılanlar görüşmelerin de varılan uzlaşmanın da bu yönde olduğunu gösteriyor.
Terörle mücadele
Terörü sonlandırmanın iki yolu vardır. Birincisi terörle mücadele etmek ve sonunu getirmektir. İkincisi de teröre teslim olmak ve istediklerini vermektir. Dünyanın her yerinde geçerli olan birinci yoldur. Bu hainleri inlerinde yok etmek ve teslim olmaya zorlamaktır. Sonra da hukuk neyi gerektiriyorsa onu yapmak ve hesap sormaktır. Bu verilen şehitlerin, harcanan kaynakların bir anlam ifade etmesinin de gereğidir. Aynı zamanda daha sonra teröre niyetlenenler için de bir caydırıcılıktır. İhanet yolunu seçenler, nasıl bir kararlılıkla karşılaşacaklarını, bunun sonunda başlarına neler geleceğini görmeli ve bilmeliler. Türkiye, AKP öncesinde bunu yaptı ve sonuç aldı. Terörle adam gibi mücadele verdi. Elebaşını bir şekilde yakaladı ve yargıladı. Dağdaki uzantıları büyük bir moral bozukluğu içine girdi ve geri çekildiler. Vazgeçtiler veya vazgeçme noktasına geldiler. Ülkeye huzur ve sükûnet geldi.
Aldıkça azdılar
AKP’ye terörü yenmiş, huzuru sağlamış bir ülke teslim edildi. Yapılması gereken bu kararlılığı sürdürmek, yeniden teşebbüslere asla izin vermemek ve anında söndürmek, bunun yanında sosyal ve ekonomik tedbirlerle kaynağı tamamen kurutmaktı. Tam tersini yaptılar. Tedbir almadıkları gibi terörün yeniden yeşereceği ortamlar oluşturdular. İhanet güruhunun ufak ufak yoklamalarına seyirci kaldı ve yeniden harekete geçmelerine cesaret kazandırdılar. Kuzey Irak’ı dokunulmaz bir konuma getirerek, terör yuvasına dönüştürdüler. İçerideki uzantılarına her türlü imkanı sağlayıp siyaset yolunu sonuna kadar açtılar. Bunun sonucunda terör ülkenin en önemli ve ivedi meselesi haline geldi. Ocaklar sönmeye, tabutlar taşınmaya başladı. Siyasi uzantılar coştukça coştular. İstedikçe aldı, aldıkça azdılar.
Millet aklıyla alay ediyorlar
Önce sıfırlanmış terörü yeniden azdırdı ve ülkenin başına bela ettiler, sonra da hiç utanmadan çıkıp “30 yıldır silahı denedik, olmadı. Başka şeyler yapmak gerekiyor” diyerek, bu milletin aklıyla alay ettiler. Başka şeylerden ne kast edildiği, adına açılım dedikleri yıkım projesine start vermeleriyle ortaya çıktı. Bütün bunlar AKP’nin nasıl projelendirildiğinin, niye iktidara taşındığının, terörün niye azdırıldığının, BOP Eşbaşkanlığının ne olduğunun ve Türkiye’ye nasıl bir gelecek öngörüldüğünün de çok acı ve çok çarpıcı belgesidir.
Gelinen nokta
Hiçbir şey tesadüf değil. Düzenin buna göre kurulduğunu, her şeyi terörün istediklerini vermek için bilerek ve isteyerek yaptıklarını şimdi çok daha iyi anlıyoruz. Teröristle müzakere yönteminde, ancak onların istediğini verirseniz terörü bitirirsiniz. Gelinen nokta budur. Bir terör başıyla aynı masaya oturuyor ve dağdaki katillerini indirmesi için ne istediğini soruyorsanız, zaten en baştan kaybetmişsiniz demektir. Sadece bu kadarı bile teslim olduğunuz anlamındadır ki, karşınızdakilerin bunu fark etmemesi ve taleplerini buna göre şekillendirmesi artık kaçınılmazdır. Nitekim, ortalığa saçılanlar İmralı canisinin istediği her şeyi aldığını gösteriyor. Başbakan da, “bazı şeyler açıklanmaz. Uygulamada ortaya çıkarak” diyerek, bunu doğrulamıştır. Bu sözü söyledikten sonra, İmralı canisinin ev hapsine çıkarılmayacağını, serbest bırakılmayacağını söylemeniz artık bir anlam ifade etmez. Kaldı ki, siciliniz bugün söylediklerinizin ertesi gün nasıl tam tersini yaptığınıza bütün dünyanın şahit olduğu örneklerle doludur.
Şehit ailelerini alet ediyorlar
Şimdi asıl mesele, teröre teslimiyeti Türk milletine hazmettirmektedir. Bu uğurda yanaşma ve beslemelerin gayretini zaten biliyoruz. Ancak, şehit ailelerinin de buna alet edilecekleri hiç aklımıza gelmezdi. Nasıl ikna edildiklerini bilmiyoruz, ama bazı şehit ailelerinin televizyonlara çıkarılıp, bu ihanet sürecine destek verdiklerini söyletmek, nasıl bir tuzakla karşı karşıya olduğumuzu ve hedefe ulaşmak için istismar edemeyecekleri hiçbir değerin bulunmadığını ibret veren biçimde bir defa daha gözler önüne sermiştir.......
IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......