Masonlar.org - Harici Forumu
Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Sosyoloji - Toplum bilimi => Konuyu başlatan: ADAM - Mayıs 05, 2011, 09:52:47 öö
-
Belli bir vadinin belli bir geometrik noktasındayız.
Uuuu!
Evet, uuuu çünkü U biçiminde bir teras, ki ne biçim uuuu.
Her şey pırıl, her şey ak.
U biçiminde demek işime, kolayıma geldiği için öyle dedim.
Kim bilir, belki aslında öteki yanından bakmaktır doğru olanı. O zaman nasıl demeli? Pi mi, pe mi? Daha mı anlamlı olur simgeler evreninde?
Bence, yok, hayır. U daha iyi; daha görkemli. Yakışanı bu. Her yerde, her şeyde, her zaman, hep simge olacak değil ya!
Kiremitler belirli aralıklarla yan yana pek düzenli bir biçimde yerleştirilmiş. Demek düzen burada da geçerli; öyle keyfince, istediğince gezip tozmak yok.
Bir yanda kazma, ötekinde kürek… Kazıya hazırlık tamam anlaşılan.
Bir diğer âlet daha görünüyor orada… Bu işle mi ilgili, pek anlaşılmıyor; ince uzun, ucu sivri, iki yüzü keskin.
Herkes, her zaman, her ortamda, her şeyi, her olması gerektiği gibi anlayamayabilir. Bellik ki bunun da tümünü gerektiğince kavramak için bu işin içinde olmak gerek.
Malzeme tüm kiremitleri kaplamaya yetecek denli. Taşlar da yerleştirilmiş arasına. Kum, çimento ve alçı da var.
Cephane terasın boylu boyunca tam orta yerinde gruplar halinde kümelenmiş. O kümelerin arasına da barut konulmuş her bir kiremitin karşısına denk gelecek biçimde. Yanı başında da bir batarya; doldurulmaya hazır.
Genel görünüm böyle.
Biliyorum.... Yapıcılar gelecek şimdi... Yerleşecekler terasın çevresine… Donanacaklar bayraklarıyla... Sonra o U’nun orta yerine geçmiş olan ustabaşı seslenecek «Bataryalarınızı doldurun.» diye.
Sanırsınız ki karmakarışık olacak ortalık; bir telaştır kaplayacak çevreyi hatta belki bir patırtı kopacak. Aksine, gayet yöntemli bir tarzda doldurulacak bataryalar, bazısı kırmızı bazısı sarı barutla....
Bakıyorum... O da ne?... Beyaz barut da var yer yer aralarında. Olur a!
«Nişan al.» diye seslenecek ustabaşı tam bir komutan edasıyla. Hepsi hazır, bekliyorlar son komutu.
«Ateş!»
Sol, sağ, hooop… Güm! Bataryalar boşaldı ve terasın üzerine kondu yine.
Gülücükler birine yapıcıların. Bataryası boşalamamış. Belli ki iyi ateşleyememiş. Belki de fazla kaçırmış barutu. Eh, herkes acemilik çeker önceleri; sonra alışır ölçülü olmaya.
Hepsi neşe içinde ama orada biri var, yüzü az kızarık... Gözlerinin içi de buğulu gibi. Beyaz barut nedeniyle mi acep? Öyleyse, düşünme zamanıdır.
Sonra malzemenin kullanımı başlıyor…
Herkes her istediğini alıp işlemekte serbest mi? Alabildiğine mi özgürlük? Yoksa eşit paylaşım kuralı mı geçerli?
Paylaşım olduğundan kuşku duyulamaz ama sanki biraz alışılmadık tarzda: Kardeşçe gibi…
Burada bir gariplik var... Bu yapıcılar gelmeden önce böyle değildi burası. Tamam, o zaman pek bir düzenliydi her şey, şimdi biraz yeri değişti öte berinin ama öncesi pek bir donuktu. Bir şey noksandı sanki…
Şimdi ise öyle bir şey var ki, öyle her zaman her yerde olmayandan... Hep istediğimiz ama bulamadığımızdan. Canlı.
Yaşam diyesim geliyor ama o yeterli değil. Yaşamın içinde, kökünde, çevresinde, üstünde, ruhunda.
Onlar getirmiş belli.
Ne ki?
Sevgi desem tutar mı? Yeter mi? Yoksa daha da mı öte?
Agap işte!
-
Sağ el silaha!
-
Harika!...
Bundan iyi yorumlanamaz,anlatılmak istenen.
Bence,ezoterizm üzerine akademik bir anlatım.
-
Okuyanlar bilir, evvel zaman içinde bir "şölen" yapılırmış... Adabını 1900'lerin başından kalan kaynaklardan okuyunca, neden hala yapılmaz ki diye düşünmüştüm. Kim bilir, gün gelir yapan birisi çıkar belki...
Sn. Adam'a çok teşekkür ediyorum.
Saygılarımla.
-
Ezoterizm ne mi?
İşte bu!
Bakarız, okuruz ama anlar mıyız?
Anlamaya çalışsak da idrak edebilir miyiz?
Bilmem...Belki bir gün...