Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Biyoloji - Canlı bilimi => Konuyu başlatan: asimov - Ağustos 11, 2012, 12:23:59 öö

Başlık: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: asimov - Ağustos 11, 2012, 12:23:59 öö
Merhaba,

Bu başlık altında yazacaklarımı 2 bölüm olarak planladım. 1. Bölümde ""İnsan Maymundan Değildir" konu başlığı altında yazılanlara eleştirilerim olacak. 2.Bölümde ise İnsan evrimini bilimsel kaynaklara dayanarak belki biraz teknik olacak ama sizlere aktarmaya çalışacağım.



İnsan maymundan değildir konu başlığı içinde katılımcılar kendi görüşlerini belirttiler ancak ben konu başlığının bile belli önyargıyı yansıttığını dolayısıyla insana ait yapılacak yorumların "İnsanın Evrimi"  başlığı altında yazılmasının daha doğru olacağını düşündüm. Çünkü insan maymundan değildir başlığı kesin bir hüküm getiriyor.

Benim insanın evrimi başlığını da bu bağlamda pek doğal olarak eleştirebilirsiniz.İdeolojik bulabilirsiniz. Belki insanın kökeni deseydim daha mı doğru olurdu? Ancak başlık bu şekli ile kesin bir yargıya varmıyor. Yani bu haliyle insan evrimine ilişkin karşıt görüşleri de yazabilirsiniz.

Darwin'in 1871 tarihinde yayınladığı kısa adıyla "İnsanın Türeyişi" kitabından beri insan maymun tartışması hep yapılmıştır. Hatta önceki yazımda söylediğim üzere dincilerin bu konuda bildikleri maymundan ötesi değildir. Ancak bu kitabı yazmış olmasına rağmen insanın kökenine ilişkin kanıtların bulunacak yeni fosiller ile aydınlatılacağını söylemiştir. Kabaca söylersek 1920'lerden günümüze bulunan insan-insansı fosilleri ile insanın kökeni o yıllara göre daha iyi anlaşılmıştır.

İnsan maymundan değildir başlığı altında yazılanlar kendi içerisinde birçok çelişkiyi ve soru işaretlerini barındırmaktadır.

1- İnsanlık tarihini  yaklaşık olarak 6000 yıl olarak gören kutsal kitapların yorumlanmasına dayalı dinsel-teoloji görüş diyelim, modern tarihlendirme yöntemleriyle kesin tarihleri verilen 3.5 milyon yıl öncesinden günümüze insan kalıntılarını, 2 milyon yıl öncesinden 12 bin öncesine kadar ki dönemi kapsayan(paleolitik çağ) taş işçiliğini, 12 bin-10bin yıl öncesinde başlayan (tarihsel=neolitik çağ, yerbilimleri=holosen) tarım devrimini, mö 8 bin-7 bin aralığında yer alan Çatalhöyük ve Eriha (Jericho) toplumsal yapılarını nasıl açıklayacaklardır? Bu 6000 yıllık tarihi savunanlar bu durumda iki şey yapabilirler birincisi bilim yanlış söylüyor. Tarihlendirmeler hatalıdır diyecekler. İkincisi ne olursa olsun kutsal kitaplar ve yorumlar doğrudur diyecekler. Bu bağlamda genç dünya görüşü görüldüğü üzere sırf Adem ve sonraki insan toplumunu açıklamakta yetersiz kalıyor.

2- Adem kimdir sorusu ve yaşı hakkında söylenebilecek doğrular nelerdir? Katılımcılar bu tartışmayı yaparken neye insan dediklerini açıklamıyorlar.

Düşünen mi?  Yapılan birçok deneyde öğrenme ve düşünme yetenekleri olduğu anlaşılmıştır.
Konuşan mı? Bizim gibi değil ama hayvanlar da konuşuyor.
Alet kullanan mı? Bazı  hayvanlar da kullanıyor.
Ev yapan mı?  Bazı hayvanlarda kendi evlerini, yuvalarını  yapıyor.
Dik yürüyen mi? Olabilir. Maymunlarla en azından ilk belirgin fark.
Ölülerini gömen mi? Olabilir .(ritüel-İnanış)
Süslenen mi?  Olabilir
Alet yapan mı? Olabilir. Hayvanlar kullanıyor. Yapmıyor.

Liste çoğaltılabilir. İlk anda aklıma gelenleri yazdım. Görüldüğü üzere insan nedir sorusu ilginç.

Adem bu anlamda kim olacak,

3.5 milyon yıl önceki dik yürüyenler mi?

2 milyon yıl önce alet yapanlar mı?

50 bin yıl önce deniz kabuklarını boyayarak kolye süs eşyası yapanlar mı?

10-12 bin yıl önce tarıma başlayanlar mı?

Görüldüğü üzere sorun büyük, Dinsel bakış açısı hiçbirine yanıt veremiyor. Veremez. Adem fikri bu anlamda cennet-elma-cezalandırma-secde etmeyen şeytan-cennetten kovulma-dünyaya geliş vb anlamların dışında bilim için birşey ifade etmiyor.

3- Bilimsel konular bilimsel veriler ile tartışılır. İşin içine kutsal kitapları ve yorumları soktuğunuz zaman o bilim olmuyor. İnanç insanın yüreğindedir. İnançlı bilim insanları  özellikle bu konularda çalışanlar  (Biyoloji, antropoloji, jeoloji, arkeoloji vb) anlattığım zorlukları en fazla yaşayanlardır.

2. bölümde insan evrimini açıklamaya çalışacağım.

Bu bölüm için katkılarınız ve eleştirilerinize açığım.

Saygılarımla.



Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: ADAM - Ağustos 11, 2012, 09:36:13 öö

Sayın Asimov'un bu güzel ve pek özet anlatımını desteklemekten başka yapacak bir şey bulamıyorum.

Bir düğüm o tarih: M.Ö. 4000.

Aslında din adamları bundan öncesi için konuşmak istemiyor. İstemesinler daha iyi zaten. Din adamları din ile ilgilensin; ondan öncesini bilime bıraksınlar. karışmasınlar öyle evrenin oluşumu, insanın yaradılışı falan gibi bilimsel konulara. (Örneğin Paskalya Adası'ndaki megalitlere dokunmasınlar.) Sonra açmaza düşüyor, saplanıp kalıyor, saygınlıklarını ve güvenilirliklerini yitiriyorlar. Bunu yapmasınlar, saygınlıklarını ve güvenilirliklerini korusunlar. Dinin o kadar çok ilgilenecek alanı var ki...  Bilimi kendi başına bırakıp onlarla ilgilensinler. (Erich von Däniken'in fantastik tezi bile onların ileri sürdüğünden daha yakındır bilimselliğe.)

Siz hiç bir bilim adamının dindeki tapınma yöntemine, ayin ritüellerine karıştığını gördünüz mü?...

Bir bilim adamı çıkıp bunların saçma sapan şeyler olduğunu söylemiş olabilir. Demiştir de... O deyişi bir bilimsel yargı değildir; bireysel düşüncesidir sadece.

Bir bilim adamının dinlerden yana ya da dinlere karşıt düşünceleri olamaz mı?

Şimdi diyeceksiniz ki bir din adamının da bilimden yana ya da bilime karşıt düşünceleri olabilir.

Elbette. Olamaz ya da olmaması gerekir diyen mi var. Yeter ki o düşünceler ve görüşler özgürce yansıtılırken bireysel nitelik taşısın; dine mal edilip de dinin bir öğesiymiş gibi gösterilmesin, empoze edilmesin. Böylece din de yozlaştırılmasın.

Öte yandan dinler de yer yer birbirlerini çok yanlış, sapkın hatta saçma sapan görmüyor mu?

Pardon, bunu yapan dinler değil, dinlerin bağnaz adamları.

Her din ona inananın kendine.

Burada Forumda da farklı dinden olanlar yok mu?... Ara sıra birbirlerine düştüklerini görüyoruz. Yapmamalı. Dini eleştirilebiriz ama kişiye saldırma hakkına sahip değiliz.

Aynı şekilde bilimi de eleştirebiliriz.

Zaten bilim eleştirilmek ister. Eleştirilsin, eksikleri ve yanlışları bulunsun ki gelişsin.

Din ise eleştirilmemek ister hatta eleştirilmesine şiddetle karşı çıkar. Bu yüzden öyle ve o kadardır işte.  Eleştirilmeye ve yanlışlarının bulunup ortaya konmasına meydan vermediği sürece olduğu gibi kalacaktır.

Bunun sonucu?...

Onu kendi düşünsün.

Vatikan akıllı. Bunun sonucunu gördü ve önlem almaya girişti. Diğer din otoriteleri ondan ders almalı. Bir bakacaksınız ki Katolik mezhebi kendine yenilemiş ve Protestanlığı alt etmiş!...

İşte bu nedenle şimdi biz Sayn Asimov'un insanın evrimini ele alacağı ikinci bölümü bekleyelim. (Bu arada konuyu gerçekten bir bilimselimsi ya da akedemikimsi bir  tartışma ortamına getireceksek, Dr. Vural Yiğit'in kitabına da bir göz atmış olmamızda yarar var çünkü orada çok güzel bir derleyip toparlama yapılmış. ) 

 
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: Hacamat - Ağustos 11, 2012, 12:44:52 ös
    Din adamları evrime karşı,din adamı olmayanlar evrimci. Temcit pilavı . Yaşadığımız yüzyılda kim doğru bir iş yapacak acaba.
    Dinlerden bağımsız, evrim teorisinin karşısında olunca yine dinci deniliyor. Kısaca, bir dinci evrime karşı olabilirmiş gibi bir algı oluşturuluyor.
    Din öğretilerinden bağımsız ''Evrim teorisi bu haliyle büyük bir yanılgı ve çelişkidir'' diyemiyorsun ağzını doldura doldura. Hemen konuyu dine getiriyorlar. Bunuda üstelik dine bulaştırılmasının yanlış olduğunu savunanlar yapıyor.

    Dinden bağımsız, insan evrimi teorisinin çelişkileri var. (Bağımsızın altını çiziyorum)
çelişkinin başında evrimin tanımıyla insan evrimi birbirine denk düşmüyor.
Tanım şu : Canlıların yaşadıkları yere uyum sağlamak için fiziksel bir takım özellikkler kazanması veya kaybetmesi ne evrim denir.
                 Şimdi tanım bu olunca kimse ''insan evrimleşti '' diyemez. Diyende yukardaki tanımı açıklaması gerekir. Oturduğumuz yerden konuşmayalım.

Yaşadığımız yer neresi DÜNYA. burası insanın şu haliyle uyum sağladığı,evrim sürecine uygun bir değişim gösterdiğimiz biryer mi? Kesinlikle değil. Eğer ,evrim geçirmiş olsaydık kışın doğalgaz yakıyor olmazdık. Evrimin tanımına uymuyor bu durum. Devam edecek....
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: asimov - Ağustos 11, 2012, 12:54:58 ös
Merhaba,

2. bölüme geçmeden önce son bir şey söylemek gerekirse...

Ben de sn ADAM'ın ısrarla tavsiye ettiği Dr Vural Yiğit'in "Evrimin Öyküsü" kitabını tavsiye ederim. Kişisel kütüphanemde kaynaklarımın arasında bulunur. Sofie'nin Dünyası / Jostein Gaarder'in yazdığı kitabı anımsatır bana. Zaman zaman Öykü adında bir kız ile diyolog şeklinde geçer. Evrim konusuna ilk defa başlayanlar ve derli toplu bir anlatım isteyenler için ideal bir kitaptır.

Ancak bu kitapta çok fazla detay bulamayabilirsiniz. Bu nedenle ileri düzey okuma için Douglas Joel Futuyma'nın "Evrim" kitabını önerebilirim. Prof Dr. Aykun Kence editörlüğünde Türkçe'ye çevrilmiştir. Dili anlaşılır ve her yönü ile evrimi incelemektedir.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: asimov - Ağustos 11, 2012, 01:40:58 ös
Merhaba,

Sn Hacamat güzel (ancak yanlış) bir eleştiri yapmış. Evrim için yapmış olduğu tanımı hangi kaynaktan almış olduğunu yazsaydı belki daha aydınlatıcı olurdu.

Evrim ne yazıkki ve üzülerek ifade edeyim sn Hacamat'ın söylediği gibi olmuyor. Gerçekleşmiyor. Yani tüysüz bir hayvanı kutuplara götürürsek, hayvan üşüye üşüye tüylenmiyor.

Öncelikle şunu söyleyeyim. Evrimleşme bireysel olarak değil populasyondaki değişmeleri ifade eder. Yani birisi değişirken diğer birey değişmeyebilir. O zaman küçük değişimlerin populasyon üzerindeki etkileridir evrim. Sn Hacamat "gen havuzu" kavramı ve evrim üzerindeki etkileri üzerinde biraz araştırmalı bence. Kendisinden özür dileyerek şunu söylemek isterim. Getirmiş olduğu evrim tanımı Harun Yahya tarzı ve anlayışında.

O zaman ben bir evrim tanımı ve girişi yapayım. Dünyanın en ünlü evrimcisi nasıl tanımlıyor:

Evrim Nedir?

Evrim sözcüğü Latince evolvere yani açmak, yaymak ve gizli potansiyellerin açığa çıkartılması  ya da gösterilmesi anlamlarına gelir. Bugün evrim yalın olarak" değişim" anlamına gelir. Bazen bir yıldız gibi bireysel nesnelerdeki değişimleri tanımlamak için kullanılır. Bununla birlikte biyolojik( ya da organik) evrim CANLI GRUPLARININ ÖZELLİKLERİNDE KUŞAKLAR BOYUNCA MEYDANA GELEN DEĞİŞMELERDİR. Bir canlının gelişimi yada Bireyoluşu(ontogen) evrim olarak düşünülemez. Canlılar birey olarak evrimleşmezler. Toplum ( populasyon) dediğimiz canlı grupları değişerek türeme geçirirler. Toplumlar alt bölümlere ayrılır, böylece ortak bir atasal toplum'dan bir kaç toplum türer. Eğer bu toplumlarda farklı değişmeler ortaya çıkarsa,toplumlar birbirinden uzaklaşır. (Douglas Futuyma-Evrim)

Görüldüğü üzere gen havuzundaki birikmelerdir evrim. Darwin galapagos adalarındaki ispinozlar ve kaplumbağaları gözlemleyerek aynı sonuçlara ulaşmıştır. Şunu demek istiyorum Bireysel değişime uyrayan türler eğer yalıtılmış bir ortamdaysa veya diğer türlere baskın olabilirse  o türler devamında genleri ile değişimi doğal olarak gelecek nesillere aktaracaklardır.

Sn Hacamat'a evrimin daha kısa sürede gerçekleşebileğini, insan hayatı gibi kısa bir sürede gözlemlenebileceğini ve bunun kanıtları için Richard Dawkins'in "Yeryüzündeki En büyük Gösteri" Evrimin kanıtları kitabını okumasını öneririm.


Kitaptan bir alıntı yapayım:

“Hırvatistan açıklarında Pod Kopiste ve Pod Mrcaru adlı iki küçük adacık bulunur. 1971’de temel yiyeceği böcekler olan Akdeniz kertenkelesinin bir popülasyonu Pod Kopiste adasında yaşarken, Pod Mrcaru adasında bulunmuyordu. O yıl araştırmacılar beş çift Akdeniz Kertenkelesini Pod Kopiste adasından, Pod Mrceru’ya götürdüler.

2008 yılında araştırmacılar Pod Mrcaru adasında büyük bir kertenkele popülasyonu ile karşılaştılar. DNA analizi ile bu kertenkelelerin 1971’de adaya getirilen 5 çiftten türediğini doğruladı. Herrel ve meslektaşları taşınan kertenkelelerin üzerinde gözlemler yapıp, bunların 37 yıl önce Pod Kopiste adasından getirilen kertenkelelerden farklı olduğunu tespit ettiler.  Öncelikle kafalarının daha geniş olduğunu gördüler. Bu da ciddi ısırma gücü anlamına geliyordu. Böylesine büyük bir değişiklik, vejetaryen beslenme biçiminden kaynaklanmaktaydı. Aynı zamanda bu hayvanların bağırsak yapılarında da bitkisel ağırlıklı beslenmeleri nedeniyle değişme  olduğu da gözlenmiştir. Bu hikayedeki en ilgi çekici yan ise evrimin aşırı derecede hızlı gerçekleşmiş olmasıdır.
RİCHARD DAWKİNS – Yeryüzündeki En Büyük Gösteri

Peki kafa ve bağırsak yapıları değişmiş ise ne olacak, çevresel şartlar ve beslenme özellikleri, ağız ve çene yapılarında, diş yapılarında, dolayısyla sindirim ve bağırsak yapılarında zaman içinde küçük değişmeler meydana getirdi.

2. bölümde  değineceğim üzere, ayak ve el başparmağı, diş yapısı, beynin büyüklüğü, leğen kemiği ve foramen magnumun değişimi ( kafanın oturduğu delik), kol ve bacak oranı vb. bunlardaki değişmeler evrimi açıklıyor.


İnternet üzerinde kolay ulaşılabilecek evrim ile ilgili yazılar için:

Evrim ağacı sitesini öneririm.

https://www.facebook.com/note.php?note_id=168454029879347 (https://www.facebook.com/note.php?note_id=168454029879347)

Saygılarımla.



Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: Hacamat - Ağustos 11, 2012, 05:08:35 ös
sayın asimov belliki konuyu detaylı araştırmışınız, bu araştırmalarda çok basit bir mantık hatası var.

Evrenin pirensiplerine aykırı değildir evrim.  Canlıların evrim geçirmediğini savunmuyorum. Bilakis bende canlıların evrim geçirdiğine inanıyorum,aksini mantığım almıyor zaten.Atladığınız yada görmek istemediğiniz çok önemli bir mantıksal yatsınamaz gerçek var. İnsan yaşadığı doğaya aykırı evrim geçirmiş olması. Bununda Evrenin matamatik yapısına ters olduğudur. Tüm canlılarda farklı metot izlenirken evrim teorisinde konu insana geldiğinde farklılık arz etmesi.
Örneğin hiç bir canlı Dünyaya zarar verecek şekildede evrimleşmemiştir. Konuyu detaylı düşünün ne demek istediğim ortaya çıkar. Dünyanın düzenine ters bir evrim sizin dediğiniz evrim. O derece mantık hataları,çelişkilerle dolu bir teori.
Verdiğiniz kertenkele örneğine inanmakta başı çekerim. Dediğim gibi canlılar yaşadığı yere uyum sağlamak için evrim geçirir.yaşadığı yere zarar vermek üzere evrim geçirmez.
Düşünün , İnsan buğdaydan ekmeğini yapıyorsa buna evrim denilemez. Kertenkele evrimleşirken en temel ihtiyacına ulaşmak için zahmet görecek şekildemi evrimleşmiş. Lütfen yapmayın. Daha hür düşünün.
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: ADAM - Ağustos 11, 2012, 05:27:39 ös

Şimdi ben burada Sayın Hacamat'a bir bakımrdan karxşı çıkacağım; o da bundan ötürü yüksünecek.

Yüksünmesin.

İnsn doğaya hiçbir zarar veremez. O zaten doğanın bir öğesidir. Bizim, insanın doğaya zarar verdiğini söyleyişimizdeki olay da doğal bir olaydır. Öğneğin hani şu üzerinde çok durulan atmosferin delinmesi olayı ya da suların kirletilmesi. Bunlar ddğal olaylardır; doğanın kendi içindeki olaylar. Üstelik doğanın ztüamande değil sadece şu yerkürenin belli bölgelerindeki olaylar. Bir yanardağ patlar, bir meteor düşer yeryüzüne, çok daha fazla etlineri doğa. Bur manyetik alan, bir yüksek radyasyon canlıların büyük bölümlünü silip götürür. Zaten olmuştur bunlar binlerce yıl önce. Binlerce yıl bu doğa için nedir ki?... Onun yaşamı milyonlarca ışık yılı ile ölçülür. İnsan doğada nedir ki sanki?

Nedin bilir misiniz?

Kendini doğanın egemeni sanan, doğanın kendisi için yaratılmış olduğuna kanmış ve bundan ötürü yetinmeyi bilmeyen, bundan dolayı doğa ile uyumsuz  bir garip varlık...

Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: asimov - Ağustos 11, 2012, 05:46:07 ös
Merhaba,

Ben sayın Hacamat'a yanıt verirken aynı zamanda Sn ADAM'da katkıda bulundu benim söyleyeceklerime parelel şeyler söyledi.

1- İnsanın tarım toplumuna dönüşümünden önce (10-12 bin yıl) zaten insan doğanın bir parçasıydı. Tıpkı hayvanlar gibi yaşıyordu. Yani yanlış anlaşılmasın. O avlanıyordu, O'nuda avlıyorlardı.  Buzul çağı sonuna kadar çoğunlukla mağaralarda ve doğal barınaklarda yaşayabiliyordu. Bulmuş olduğu ateş dışında doğaya nasıl zarar verecekki? O zaman bu doğaya zarar verme anlamını içermiyor. Avcı ve toplayıcılığın mantığı bu zaten.

Sizin bahsettiğiniz belki tarım toplumu sonrasında özellikle sanayi devrimi ile birlikte olabilen birşey. Diğer canlıların yaşam alanlarının kısıtlanması vb şeyler.

İnsan türlerini anlatırken ve göç yollarından bahsederken ben insan zihnindeki dönüşümden de bahsetmek istiyorum.

2-FİZİKSEL EVRİMİN DIŞINDA HANGİ ETKENLERİN ZİHİNSEL EVRİMİ ETKİLEDİĞİ HENÜZ TAM ANLAMIYLA AÇIKLANAMAMIŞTIR. Sizin bahsetmiş olduğunuz etken bu herhalde.

Hayvanların zihinsel yetenekleri ve davranışları ile ilgili olarak size Dawkins'in "Kör Saatçi"kitabını önerebilirim.

İnsan zihni ve davranışları evet bu alan çok farklı. Takdir edersenizki fosilleşmede beyin korunamıyor. Çok özel şartlar ve istisnalar hariç.
Fosilleşme süreçleri ile ilgili size şu kaynağı önerebilirim. Prof Dr. Nurdan İnan "Paleontoloji-Fosil bilim" Seçkin yay.

Saygılarımla.

Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: Hacamat - Ağustos 11, 2012, 08:20:26 ös
Syın ADAM,
Fabrika bacalarından çıkan kirli duman, Denize akıtılan pis atıklar,Ormanların yok edilmesi, Her tarafın betonlaşması vs. Aslında tüm bunlar doğal. Sayın asimov bize belki bu olumsuzluklarla alakalı yazar ismi önerir. Tüm bu yeşilciler haksız, çevrecilerin tüm savunudukları yersiz,oysa dünya kirlendikçe güzel,Dünyamız  bunu istedi,önerdi deriz tüm çevrecilere cevap veririz artık. yeterki evrim teorisine zeval gelmesin.

Böyle bir şey yok.
  Sonuçta ben de sizin anlattığınız gibi bir evrime inanmak isterim.Bu bana bir şey kaybettirmez. Dediğim gibi mantık hataları var.

Yazı devam ettiği sürece bende örnek bitmeyecek.
   Canlılar evrim sürecinde dünyada yön bulma konusunda uzmanlaşmış,dünyayı avuçlarının içi gibi biliyorlar. Ormanda kaybolan bir hayvan gördünüz mü? Oysa insan denilen gibi evrimleşseydi tabelalarla yolunu bulmazdı. Denizdeki balık bile kaybolmuyor,yön bulma yetileri gelişmiş, ne hikmetse biz fiziksel olarak evrim geçirmişiz ama dünyayı tanıma konusundada evrim geçirmemişiz. Hiç bir tutarlı tarafı yok, şu evrim mevzusunun.  Canlıların evrim geçirdiğine inanıyorum, ama mevzu insansa buna evrim değil , lanet ismini daha doğru buluyorum. İnsan Lanet geçirdi dense bunu ispatlamak daha kolay
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: peacewings - Ağustos 11, 2012, 09:02:23 ös
Sayın Hacamat, ümit dolu. Sayın Hacamat, sorgulamaya çalışıyor. Sayın Hacamat, emek veriyor. Düşündüklerini, katılıp/katılmadıklarını aktarıyor. Ne güzel! Bundan ötürü sayın Hacamat'ı tebrik ederim.

Sayın ADAM burada altın değerinde fikirler paylaşıyor. Pek çok konuda sayın ADAM ile bir düşünüyoruz. Ama Sayın ADAM ilerlerde. Benim varmaya çalıştığım noktalarda. Aramazdaki görüş farklılıkları da olsa olsa bundan kaynaklanabilir. 

En başta "DOĞA DIŞI" diye bir şey yoktur. Her şey doğanın yasaları gereğince olur ve ondan ayrı bir şey yoktur zaten. Dünyamız pek çok galaksinin herhangi birinin içindeki milyarlarca yıldızdan sadece biri.  Ama yaşadığımız dünyada kendimizi merkeze koymuşuz. Öyle bir merkeze ki, tüm kainatın insanla gelip-gideceğine kadar...

Sayın Hacamat, evrime göz kırpıyor. Ama mesele dönüp dolaşıp insan evrimine gelince, bunu pek mantıklı görmüyor. Zira insanı diğer canlılar gibi güçlü kılan özellikler yok. İnsanın sadece aklı var. Ne kanatları, ne hortumu, ne gece görebilen gözleri, ne de kamuflaj özellikleri. Ama bilmiyor işte. Sayın Hacamat, insanın gücünün güçsüzlüğünde olduğunu. İnsanın bu güçsüzlüğünden ötürü diğer canlılardan ayrı bir evrimleştiğini. Bugünkü gücünü, güçsüzlüğüne borçlu olduğunu. İnsan, doğada çırılçıplak yaşayamayacak kadar güçsüzdü. Onu diğer canlıları güçlü kılan uzuvları yoktu. Bunun üzerine insan, doğayı emrine soktu. Doğaya uyum sağlayıp gitmektense, doğayı uydurdu kendine. Doğayı uydurmak içinse akla ihtiyacı vardı. Bunun üzerine aynı doğa, insana aklı bahşetti.

İşte sayın Hacamat, bu yüzden insan hala bir ormanda kayboluyor. Hala dünyayı tanımıyor, onunla uyum içinde yaşayamıyor. Çünkü insan, diğer canlılardan ayrı olarak, doğayı hizmetine sokarak, evrimleşti.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: peacewings - Ağustos 11, 2012, 09:46:48 ös
Bu konu bağlamında daha önce Sayın ADAM, bu konu üzerine olan parapsikoloji araştırmalardan ve ezoterik çıkarımlardan bahsetmişti. Buna göre sayın ADAM, insanın maymundan gelmediğini iddia etmişti. Benim hem parapsikoloji hem de ezoterik yolculuğum daha çok yeni olduğu için, fazla bir şey söyleyemeyeceğim.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: Zagzagel - Ağustos 11, 2012, 11:18:31 ös
Bir de evrimlesemeyenler var... tipine baksan insandir zannedersin, dik duruyor primat ama gel gor ki 70 milyon yil oncesinde kalmis, eline alet versen oynasa oynasa aleti bozar, akil versen akil ne la der, der de onu da anlamadigin bir dille der... prosimiyen ile agacfaresi arasi donem kalintisi iste... genetiginde 70 milyon yil tasimis bu yuzyilda dogmus :) napacaksin... atsan atilmaz satsan satilmaz, numunelik diye muzeye koysan ziyaretcisi olmaz... oyleleri de var bu dunyada, isin enteresani seninde aldigin oksijen ayni onun da aldigi oksijen ayni :)

garip...
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: asimov - Ağustos 12, 2012, 03:02:22 ös
Merhaba,

Konu yine farklı yerlere gidecek gibi ama biz yine de yazmaya devam edelim. Buraya yazılanların sadece üyelerin değil, belki daha fazla sayıda ziyaretçilerin de okuduğunu düşünerek, evrimin temel mekanizmaları üzerine birkaç şey daha söyleyelim.

Canlıların değişimine neler neden olmuştur denildiğinde akla gelen ilk şey mutasyonlar olur. Milli Eğitim müfredatında, lise öğrencilerine önce bu öğretilir. Evrim karşıtı sitelerde önce bu vurgulanır. Ancak gerçek bu kadar basit değil tabiki.

EVRİMSEL MEKANİZMALAR:

1- DOĞAL SEÇİLİM: Yaşanılan ortama uyum sağlayan bireylerin daha fazla çoğalarak ( baskın gelerek)  genlerini geecek nesillera aktarmasıdır. Bu konuda okuma önerisi olarak Princeton üniversitesi biyologlarından Peter ve Rosemary Grant'ın 30 yıl süren Galapagos adalarındaki ispinoz incelemeleri verilebilir.

http://www.uctv.ucsb.edu/more/voices/m3400Cgrant.html (http://www.uctv.ucsb.edu/more/voices/m3400Cgrant.html)

2- Yapay seçilim:

İnsanlar tarafından çiftçilik, besi hayvancılığı, saf kan hayvancılık ( köpek ve güvercin türleri, Bolyaev'in tilkileri) benzeri nedenlerle türlerin değişmesidir.
(http://www.google.com.tr/imgres?q=dogs+evolution&hl=tr&sa=X&biw=1366&bih=667&tbs=isz:m&tbm=isch&prmd=imvns&tbnid=SMA2Ak3WKaUbsM:&imgrefurl=http://www.pbs.org/wgbh/evolution/library/01/5/image_pop/l_015_02.html&docid=Cz4eubkaHs-zUM&imgurl=http://www.pbs.org/wgbh/evolution/library/01/5/images/l_015_02_l.gif&w=500&h=400&ei=1pQnUKP7DsbCtAb8lYEg&zoom=1&iact=hc&vpx=533&vpy=179&dur=1713&hovh=201&hovw=251&tx=126&ty=125&sig=112022239251111534976&page=1&tbnh=133&tbnw=164&start=0&ndsp=21&ved=1t:429,r:2,s:0,i:77)


Bolyaev'in tilkileri:

Gümüş tilki, kırmızı tilkinin (Vulpes vulpes), kürkü için değer verilen bir renk varyantıdır. Rus genetikçi Dimitri Belyaev 1950'lerde bir tilki kürkü çiftçiliği işletmesi için göreve alınmıştı. Yabani tilkilerle baş etmek zor olduğu için Belyaev kasıtlı olarak evcil tilkileri seçmek için işe koyuldu. Belyaev ve ardılları yavru tilkileri,deneycinin bir yandan elleriyle yavruya yemek verirken diğer yandan yavruyu okşamaya ve sevmeye çalıştığı standartlaştırılmış testlere tabi tuttular. Yavru tilkiler 3 sınıfa ayrıldı. 3. sınıftaki tilkiler kişiyi ısıran ve kaçan tilkilerdi. 2. sınıftakiler kendilerinin ellenmesine izin veren ama deneycilere karşı pozitif bir duyarlılık göstermeyenlerdi. 1. sınıftakilerse, kendilerini elleyenlere bilfiil yaklaşıp kuyruğunu sallayan ve inleyenlerdi. Yavrular büyüdüklerinde deneyciler sistematik olarak sadece bu en evcil sınıftakilerin üremelerine izin verdi.

 

Evcillik için yapılmış sadece altı nesillik seçici ıslahın ardından tilkiler o kadar değişmişti ki, deneyciler kendilerini, insanla temas kurmak için can atan, ilgi çekmek için inleyen ve deneycileri köpek gibi koklayan ve yalayan tilkilerden oluşmuş "evcilleşmiş elit" adlı yeni bir kategori oluşturmaya mecbur hissettiler. Deneyin başında tilkilerin hiçbiri elit sınıfında değildi. Evcillik için yapılan on nesillik ıslahın ardından yüzde 18'i ; yirmi neslin ardından yüzde 35'i ''elit'' idi ; otuz ila otuz beş neslin ardındansa ''evcilleşmiş elit'' bireyler deney popülasyonunun yüzde 70 ile yüzde 80'ini oluşturuyordu.

 

Yapay seçilim etkisi altında elde edilen bu sonuç pek fazla insanı şaşırtmaz. Asıl ilginç olan kısım evcillik için yapılan seçici ıslahın yan etkileriydi. Bunlar gerçek anlamda büyüleyici ve umulmadıktı. Evcil tilkiler yalnızca köpekler gibi davranmakla kalmamış, aynı zamanda onlara görsel açıdan benzemiştir de. Tilkisel kürklerini kaybedip siyah beyaz alacalı hale dönüşerek Galler Kolilerine benzemişlerdir. Tilkisel sivri kulakların yerini köpeksel sarkık kulaklar almıştır. Kuyruklarının ucu tilkilerinki gibi yukarı değil, köpeklerinki gibi aşağı bakıyordu. Dişi evcil tilkiler yılda bir değil (tilkilerin çiftleşme aralığı), altı ayda (köpeklerin çiftleşme aralığı) bir çiftleşmeye hazır hale geliyordu.

 

Peki bu ne anlama gelmektedir? Belyaev ve halefleri seçilimde sadece "En Evcil Olanı" seçmişlerdir. Fakat bu seçilimle beraber ortaya çıkan bu yan etkiler bize Evrim'in nasıl olabileceği hakkında önemli bir bilgi veriyor (Alıntıdır:Evrim Ağacı)
(https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc6/217171_163944980330252_2539712_n.jpg)

3- Cinsel Seçilim:

 Hayvanlarda ve insanlarda belirli özelliklerin gözetilerek eş seçimidir. Bu durum gen havuzu üzerinde doğrudan etkilidir.


4-Gen Akışı:

Birbirine yakın ama daha önceden türleşmeyen bireyler arasında gerçeklerşir.

5- Genetik sürüklenme:

Genlerin rastlantısal olarak değişmesidir.

6- Mutasyon:

DNA'nın normaş işleyişini bozan dışsal(radyoaktivite) etkilerdir.

7- Transpozonlar:

Genlerin bulundukları bölgeden farklı bir bölgeye sıçramasıdır.

(https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/302417_217377614986988_163940083664075_590184_851348827_n.jpg)

http://tr.wikipedia.org/wiki/Transpozon (http://tr.wikipedia.org/wiki/Transpozon)


EVRİM ANLAŞILMASI ZOR VE BİLİMSEL BİLGİ GEREKTİREN BİR KONUDUR. kULAKTAN DOLMA BİLGİLERLE BU TEORİ ANLAŞILAMAZ.

Bu teoriyi anlamak için şu temel prensipler göz önünde bulundurulmalıdır.


Evrim göreceli olarak uzun sürede gerçekleşir. En azından insan yaşamından çok daha uzun süreler.



Ara türler nedir?

Bu kavram çoğu zaman garip canlıları evrimini tamamlayamamış canlıları anlatmak için kullanılıyor. Ancak bu şekilde canlılar yoktur. Bunlara ara tür denmez. Dawkins bu konuda güzerl bir örnek verir. Bir kişi hergün bir fotoğraf çektirse diyelim 5000 gün çektirse siz albüm olarak ona sırayla baksanın günler arasındaki değişmeleri fazla anlayamassınız. Ancak 1. ve 5000. fotoğrafa bakarsanınz değişme çok belirgin olacaktır. O zaman milyonlarca yıllık süreç içinde türler arasında bu anlamda belirgin bir değişme gözlenir.




Evrim kuramı çürütülebilir mi?

 Belki değişebilir, geliştirilebilir. Ancak bu teorinin dışında bugüne kadar bu kapsamlı bir teori ortaya konulamamıştır. Evrim canlıların değişimini, türlerin dünya üzerindeki dağılışını, jeolojik temelli olarak açıklayabiliyor. Belki gelecekte yeni evrimsel mekanizmalar ve jeolojik kanıtlar bulunabilir.


Saygılarımla...












Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: ADAM - Ağustos 12, 2012, 07:44:25 ös
Sayın Asimov'un bu başlık altındaki şu deyişini bir kez de ben vurgulayayım.

EVRİM ANLAŞILMASI ZOR VE BİLİMSEL BİLGİ GEREKTİREN BİR KONUDUR. kULAKTAN DOLMA BİLGİLERLE BU TEORİ ANLAŞILAMAZ.

Fakaaat....

Bizim bilgilerimiz kulaktan dolma değildir. Bizim bilgilerimiz Kuranıkerime dayanır. Kuranıkerimin anlatımları şaşmaz ve kesindir. Çünkü Kuranıkerim Allah kelamıdır. Onu hafızlayıp hafızlayıp kulaktan kulağa aktaranlar o kadar münmemmeldi ki kimse bunlar için kulaktan dolma diyemez. Hasılı sözünü ettiğiniz evrim belki başka yaratıklar için geçerli olabilir ama insan hepsinden farklı eşrefi mahlukattır. Bu nedenle de Evrim Teorisine tabi değildir.

Falan filan.

Derler.

 
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: Hacamat - Ağustos 12, 2012, 08:50:25 ös
    Dini dışarda tutarak bu mevzuda fikir öne sürülmüyor. Konu gelip dine sokulmak isteniyor. Bunu neden yaptığınızı anlamadım.
   
   Mevzunun dini öğretilerinle bir alakası yok.  Evrim teorisi, başlı başına mantık hatalarıyla dolu.
   Üstelik Din evrimi onaylar,hatta insan evrimini. Bakın ben farklı gezegende yaşamıyorum. Din kitapları derki, Yasak ağaca yaklaşıldığında '' ONLAR MAHREM YERLERİNİ GÖRDÜ '' şimdi burdan yola çıkarak ''EVRİMden'' bahsediyorda demek mümkün olur. Ama Mevzunun dinle bir alkası yok.   Ama bu başlık açıldığından beri görüyorum ki daha evrim teorisinin tanımını yapmadınız. Ben yaptım beyenmediniz,ama siz hala şu evrimin tanımını yapmadınız.

Kimseye yaranmaya çalışmadan,Özgür düşünün.
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: peacewings - Ağustos 12, 2012, 09:34:41 ös
Evrim teorisi mantık hatalarıyla dolu değil. Mantık hatalarıyla dolu olan, Harun Yahya türevi dini merkezli karalayıcılar. Nerede evrim teorisine karşıt bir faaliyet görseniz, arkasında dindar bir kesim görüyorsunuz. İşte Sayın Hacamat, o yüzden mevzu dönüyor dolaşıyor dine geliyor. Siz evrim teorisinin mantık hatalarıyla dolu olduğunu iddia ediyorsunuz. Büyük ihtimal o iddialarınız, dindar sayfalardan besleniyordur.

Biz diyoruz ki, evrim teorisi bilimsel bir konudur. Dini kesim, dini kullanarak bu işe burnunu sokmasın. Evrim teorisini çürütmek istiyorlarsa, gerçek bilimsel verilerle konuşsunlar. Bizi kanıtlarıyla ikna etsinler. İşte biz de o zaman diyelim ki "evet evrim teorisi doğru değilmiş".

Ama sonra biri çıkıyor ve diyor ki, ben dini sitelerden taşıdığım saçmalıkları burada kanıt diye önünüze süreceğim. Amma ve lakin bu konunun dinle hiç alakası olmayacak. Ünlü şair Arthur Rimbaud'un da dediği gibi "bu kepazeliğe kargalar bile gülüyor."

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: Hacamat - Ağustos 12, 2012, 09:52:52 ös
   Ezberciliğe okadar alışmışız ki, kendi özgün fikrimizi belirtemez olmuşuz. Fikirlerimiz dahi kopyala yapıştır olmuş. Bu durum üzücü. Harun Yahya kim.  Sayfalardır tartışıyoruz, talk show dan bir alıntı yaptığımı gördünüz mü?
  Mevzu ilerlemesi için lütfen Evrimin tanımını yapın. İlerleyelim.
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: asimov - Ağustos 12, 2012, 11:44:14 ös
Merhaba,

Evrim ile ilgili yazdıklarım ve yazacaklarım tamamen bilimsel kaynaklara dayalıdır. Aslında bu konu üzerinde bir bölümde evrim karşıtı çalışmalara ayırabilirim. Ancak ben fazla yazmaktan ve zaman ayırmaktan sıkılıyorum. Bu forumda günde 6 saat yazılanları okuyorum. Ancak kaynaklarımdan yararlanarak 1 yazı yazmak için 1 saat ayırmak beni sıkıyor. Ben özü itibariyle devamlı okuyan bir kişiliğe sahibim. Bu anlamda benim için bu forum bana birşeyler öğretebidiği sürece vardır. Bunları niye söyleme gereği hissettim.

Sn Hacamat papağan gibi aynı şeyleri söyleyip duruyor. Mantık hataları ile doludur diyor. Evrimin tanımını yapmadınız diyor. Ben ikinci yazımda evrimin tanımını yaptım. Okuyunuz lütfen var ise bir itirazınız, gerekçeleri ile ortaya koyunuz. Aynı şeyleri tekrar etmeyelim lütfen. Kişiye özel yazdığım için özür dilerim.

Alaycı tavrınız aynı şekilde, bu konuda da kitap tavsiyesinde bulunabilir tarzında bana hitap ediyorsunuz. Size daha çok yüzlerce ve binlerce kaynak tavsiye edebilirim. Çünkü bu benim işim. Yerbilimleri benim ihtisas alanım. Kaynak tavsiye  etmek olumsuz bir şey midir? Neden seviyeyi düşürüyorsunuz.

Bu forumda yazılanları yalnız üyeler değil, ziyaretçilerde okuyor. Lütfen sizde biliyorsanız bu konuda yazın, kaynakta ekleyin lütfen ben da sizden yararlanayım.

Saygılarımla...

Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: Hacamat - Ağustos 13, 2012, 12:00:50 öö
  Her şey çok güzel, bilimsel kaynaklar, belli amaca hizmet eden makaleler vs. Süper.  Sonuçta bilimsel makaleler burda sorduğum hiç bir soruya yanıt veremiyor. Suçlu bu durumda ben değilim heralde. Sonuçta benim hiç bir alıp veremediğim yok bu teoriyle. Hatta keşke evrim dediğiniz gibi olsa, bilim bunu kanıtları ,delilleriyle net ortaya koysada rahatlasak. Malesef hiç bir tutarlılığı olmayan bu idda otdada kalmış. Dediğiniz gibi ama genelde dinciler bu teoriyi çürütmeye çalışıyor. Hoş bunuda anlamış değilim. Teorinin tanımını yapmadan, ilerleme şansımız yok. Siz yaptığınız teoriyi bana işaret ederseniz sevinirim. Sonuçta dediğiniz gibi burayı herkez takip ediyor. Benim gibi cahillerde takip ettiği için,daha anlaşılması açısından,Evrimin tanımını net yazarsanız ilerleriz diye hala düşünüyorum.
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: ADAM - Ağustos 13, 2012, 09:06:25 öö

Sevgili Dostlar,

Gelin bu başlık altında olumsuz ve hiçbir yere varamayan tartışmaya ben aracı olayım. Dediğim yapılırsa, bu gereksiz atışmanın da son bulacağını sanıyorum.

Konu daha çok Sayın hacamat ile Sayın asimov arasında geçiyor. Sayın Hacamat memnun edilemiyor. memnun edilebilmesi için ondan başlayalım.

Sayın Hacamat sorularına yanıt verilmediğini ileri sürüyor. Sayıh asimov da verilmiş olduğunu. İşte burada bir düğün moktası var.

Sayın Hacamat'tan başlayalım. Sorularını sıralasın arka arkaya, açık ve seçik, üzerinde herhangi bir yorum yapmadan ve sonunda bir soru işaretiyle. Örneğin;

1- Evrim Nedir?
2- .............. ? gibi.

Sonra Sayın asimov bunları yanıtlasın aynı sırada ve nesnel bir tutumla.

Sonra desin Sayın hacamat diyeceğini, kalırsa, mantıklıysa, ciddiyse.

Yoksa benim bile yapmış olduğum gibi, işi karşı alay etmeye vardırırz.






Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: asimov - Ağustos 13, 2012, 12:33:50 ös
Merhaba,

Kesinlikle katılıyorum.

Evet İnsanın evrimsel sürecine ve Dünya üzerindeki dağılışına geçmeden önce bir süre daha bekleyelim bakalım.

Açık ve net sorular sıralansın, nedir mantık hataları?

Bilebildiğimiz, elimizden geldiği kadar yanıtlayalım.

Kaynak ve bilimsel makale örnek gösterelim.

Hodri meydan.


Saygılarımla...
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: Hacamat - Ağustos 13, 2012, 01:51:35 ös
   Üniversitede felsefe hocamız hayata basitinden bakmamızı, zorundan bakmanın sakıncalarından bahsederdi.

   Bu başlıkta sorularım oldu ve konuya çok basit yoldan değerlendirdim. Ama kelime anlamıyla alaya aldığım şekliyle değil.
   Alay etmek haddim değil ''kinaye'' diyelim isterseniz.

   Evrim konusuna basit bir yaklaşımımız olsun ve konuyu zorlaştırmadan bir bakalım.

   Evrim Teorisine Sorular

   1- Evrimin Tanımını yaparmısınız
   2- Tüm canlılar evrimleşme sürecinde doğaya uyumlu evrim gösterirken, neden insan tersi bir evrim göstermiş
   

Şimdilik sorular bukadar olsun,yoksa mevzu dağılacak.
   Ben bu mevzuya din olarak bakmıyorum,yaklaşımım tamamen insani. Varsayım olarak öne sürülen bu teori neden bukadar öne çıkarılıp, bilimsel gerçekmiş gibi insanlara sunuluyor.
   Nedenini de sorguluyorum.
   İnsan olarak nedenini sorguladığımda şu sonuç çıkıyor. Dincilerle belki bu noktada birleşirim.
   Birilerinin insan öldürmesi kolaylaşıyor sanki. '' He İnsan mı? o zaten karafatmadan evrimleşti, hadi bombalayalım''.
   Sonuçta ortaya böyle bir önerme çıkıyor. Düşüncemi net ortaya sereyim ki samimi bir ilerleme kaydedelim.
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: peacewings - Ağustos 13, 2012, 03:08:57 ös
Sayın Hacamat, sormuş olduğunuz her iki sorunun cevabı bu başlıkta zaten mevcut. İkincisi ise tarafımca cevaplanmıştı.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: asimov - Ağustos 13, 2012, 03:12:42 ös
Merhaba,

Sn Hacamat, üniversite de Felsefe eğitimi aldığınızı ifade etmişsiniz ancak bir soru nasıl sorulacak?

1. Sorunuzu yanıtladım, ama isterseniz birkaç farkı tanım daha yaparız. Ancak 2. sorunuz bir soru nudur?

 ZATEN SİZ ÖNYARGILI OLARAK SORUYU SORUYORSUNUZ. KESİNLEŞMİŞ BİR İFADE/YARGI VAR SORUDA. VERİLECEK BİR YANITIN ANLAMI YOKKİ. NEDEN SORUYU SORUYORSUNUZ?

LÜTFEN SORU SORACAKSINIZ ÖĞRENMEK AMACIYLA, KESİN YARGI İÇERMEYEN SORULAR SORUNUZ.

BÜTÜN CANLILARIN ÇEVREYE UYUMLU OLDUĞUNU HANGİ BİLMSEL KAYNAĞA GÖRE YAZIYORSUNUZ. BU SİZİN KENDİ ÇIKARIMINIZ MI?



SORUNUN DOĞRU ŞEKLİ ŞUDUR:

1- Evrime göre  bütün canlılar doğa ile uyumlu bir şekilde mi evrimleşmişlerdir?

YANIT: Hayır doğaya uyumlu olmak çok genel bir ifade uyumlu olduğunuz çevre şartları değişebilir, İklimsel değişmeler, yerkabuğu hareketi gibi nedenlerle çevresel şartlar değişebilir. Canlı ( türler) bu yeni duruma ya uyum sağlama gayretinde olacaklardır, ya da soyları tükenecektir.

Geçmiş jeolojik dönemlerde 2 büyük soy tükenişi olmuştur. Bu soy tükenişlerinde canlıların yaklaşık % 90'nının soyu tükendiği düşünülmektedir. Bunlardan birincisi Permiyen döneminde yaşanmıştır.( 300-250 milyon yıl öncesini kapsar), ikincisi kratese döneminde yaşanmıştır.(165-65 milyon yıl öncesini kapsar). Ani gelişen olaylar canlıların çevreye uyum şarlarının çok üzerinde olmuştur. Ancak bu olaylardan sonra bile canlılık tekrar çeşitlenmiştir.

Ayrıca çevresel şartların değişmesi ile birlikte çevre ile uyumsuz canlı türlerine en fazla bitkilerde rastlanılır. Bu bitki türlerin relikt adı verilir.

Gingko biloba / Mamut Ağacı

Karadeniz'de Kızlçam ağacı( Pinus Brutia)

2. İnsan'da doğal şartlara uygun olarak mı evrimleşmiştir?

Bu konuya giriş yapacaktım ancak henüz başlayamadık.
Kısa olarak neler söyleyebiliriz?
İnsan türleri ve dağılışı konuya ışık tutuyor.
Ayrıca insan beynindeki gelişim diğer canlılardan İnsan'ı farklı kılıyor. Alet kullanabilme ve üretme becerisi insanın doğa karşısındaki çabalarını kendi lehine çeviriyor. Yani insan zekası bir nevi evrimi alt etmişitir. Ancak bu modern insana kadar ki evrimsel süreci inkar edilmesi anlamına gelmiyor.

Çünkü İnsan kemikleri geçmiş çağlara göre %10_30 zayıflamıştır.

Çiğneme ve beslenme alışkanlıklarına göre azı dişleri küçülmüş, iskelet hafiflemiştir.

Beyin hacmi artmıştır.

Deri renlerinin farklılaşması, D vitamini sentezlenmesi sorununu doğurmuştur. Beslenme alışkanlıklarının değişmesi bu sorunu ortadan kaldırmıştır.
(Bkz:Prof. Farnsworth Loomis) 

Parmak yapıları farklılaşmıştır.

Alın ve çene çıkıntıları farklılaşmıştır.

Ayak ve kol kemiği uzunluklarının oranları değişmiştir.


Sonuç olarak, insan zekası bilimsel ve teknolojik gelişmeler İnsan'ı bu anlamda diğer canlılardan farklı kılıyor. Artık çevresel şartların değişimi geçmişte olduğu kadar insan üzerinde etkili olamıyor.


Diğer canlılarda benzer bir gelişme olsaydı acaba nasıl olurdu. Bu da ayrı bir soru.


(NOT: Benim bu forumda olmamın tek sebebi masonluk hakkında olabildiğince fazla şey öğrenmek. Dolayısıyla enerjimi bu yönde harcamak istiyorum. Açılmış olan bir konu insan-maymun eksenine dönüşünce ben de katkı yapmak gereğini hisettim. Ancak bilimsel ciddiyet ve öğrenme çabası maalesef her insanda aynı olmuyor. Ben polemikten hoşlanmayan, çabuk sıkılan bir kişiyim. Ben öğrenmişim, çaba harcamışım yıllarca.Başkasının öğrenip öğrenmemesi beni ilgilendirmiyor. Kısa hayatta bunlara ayıracak zaman yok. Konunun bu nokta da geldiği yer yürüme bandında koşmaya benziyor.Soru sormayı becerebilmek bile bir öğrenme sürecidir.)



Dolayısıyla bu konu benim için burada bitmiştir.

Saygılarımla.








Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: ADAM - Ağustos 13, 2012, 03:30:29 ös


Her ne kadar araya Sayın Peacewings girmişse de, soruların yanıtlarınin yeni baştan verilmesi gerektiğini ortaya koymuştuk. O sorunun yanıtı verilmişti demek yetmiyor; yeniden yanıt verilmesi gerekiyor.

Benim dikkatimi ise başka şeyler çekiyor.

Sayın Hacamat'ın yazısında soru yok.

Benim deyişim bu kadar ama Sayın Asimov uzun uzun söylemiş.

Soru tümcesinin sonuna soru işareti konur. Soru işareti yoksa soru yok demektir. Soru işareti olmadan soru sormanın yöntemi de vardır ama öylesi burada söz konusu değil. Sayın Hacamat soru işaretlerini yerleştirmeyi unutmuş olabilir. (İyimser düşünce) Soru işaretini kullanmamak, işi basitleştirmek değildir.

İkinci soru ise soru değil. Neden diye soruyor Sayın Hacamat ama burada bir ön kabul var. Onu da ben sorayım.

Herhangi bir bilimsel araştırma belgesinde tüm canlıların doğaya uyumlu bir evrim gösterdiği, buna karşın insanın tersine bir süreç sergilediği gibi bir şey mi söyleniyor?

Bunun üzerine Sayın Asimov, konuyu bambaşka bir yönden değerlendrerek uzun uzun açıklamalar getirmiş. Teşekkür etmemiz gerek.

Bütün bunların üzerine ben bir başka soru sorayım:

Sayın Hacamat bu Forumda niçin uygar ve eğitimli bir insana yakışır tarzda doğru dürüst davranmıyor? Niçin ille de terslik çıkarma çabası gösteriyor? Niçin ciddi olmuyor da hep dalga geçmeye çalışıyor? Niçin güzel bir paylaşımın içine sirke döküyor? Niçin Forumu bu kadar hafife alma gayreti gösteriyor? Yoksa burasını bir eğlence alanı mı sayıyor?


Bu soruların sonrası da var ama şimdilik bunların yanıtını alalım.

Her ne kadar tüm bunlar bu başlığın konusunu saptırmaktan başka bir şey değilse de, bu başlığın konusunu kurtarma pahasına buna gereksinmemiz var bence... Kurtarabilirsek!

Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: Hacamat - Ağustos 13, 2012, 04:12:06 ös
   Ortaya bir başlık açılıyor. Adı sözde bilimsel. Mevzuya iştirak ediyorum. Bilimsel veriler konuyor. Bu verilere basit mantıkla yaklaşıyorum. Diyorumki İnsan dünyada neden tersi evrim geçirmiş. Soru işaretini unutarak. Diyorumki, insan yürümek için neden düm düz yola ihtiyacı var, oysa dünya koşulları engebeli. Neden asfalta gereksinim duyarak evrim geçirdik.Yürümemiz için düm düz yola ihtiyaç duyuyoruz. Doğal arazi şartlarında yürümek için ortapedik ayakkabı kullanıyoruz. Diyorum,diyorum.

Ben bunu diyorum, bana deniyorki peki senin kaynağın ne, sen bunu nerden söylüyorsun. PES, böyle bir şeyin ne kaynağı olacak. Herkezin gördüğü gerçekler bunlar. Sonra ben kaynak gösteremiyince komik bir şekilde hafife alınıyorum.

  Bu noktadan sonra ne düşünürseniz düşünün. Forumu hafife aldığım yok,öyle düşünülüyorsa,öyle düşünülmek istendiği için öyle düşünülüyordur.
  Başlığı açan kişi ''ben bu başlığı açtım, yapacak daha önemli işlerim var. Ben Masonluğu araştıracaktım''. Demesi forumu hafife almaktır. ''O halde forumu neden oyaladınız'' derim. Forum da bir şey tartışmaya açıldıysa onu enine boyuna inceliyoruz diye suçlu ben mi oluyorum.  Bu nasıl bir yaklaşım.
  Evrim geçirdiysek neden doğalgaz parası ödüyoruz ısınmak için? sorusu dalga geçmek gibi algılanmaz. Tam tersi bu soru Evrimin dediğiniz gibi olmadığının ispatı olarak karşınızda durur ve siz buna yanıt bulamadığınızda.'' benim zaten işim vardı'', veya ''foruma sirke sıkıuyor'' dersiniz.
  Kimseye yaranmak gibi bir derdim yok.

   
Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: ADAM - Ağustos 13, 2012, 04:23:54 ös

Bu konu burada benim için de bitmiştir.

Hacamat adını kullanmakta olan kişi, bundan böyle bizim ilgi alanımıza girmezse iyi eder. Eğelenmek için gidip kendisine bir başka yer bulmalıdır.

Bu tutumuna devam edecek olursa, canı acıtılcaktır, bunu bilmelidir.

Burası ciddi bir Forum alanıdır. Bu saçmalıklarla zaman harcayamayız. Bizim zamanımızın ve emeğimizin değeri vardır.

Kendisine bir fırsat tanımıştım. Kullanmasını bilemedi. Yazık!

Başlık: Ynt: İnsanın Evrimi-1
Gönderen: peacewings - Ağustos 13, 2012, 05:16:10 ös
Darwin kuramı, evrene altı bin yıllık bir yaş biçen, gökle yer arasındaki bütün varlıkların altı gün içinde yaratıldığını bildiren Kutsal Kitapları kökünden çürütmektedir. Ondokuzuncu yüzyılın bütün dincileri, bu yüzden, Darwin’e geniş çapta tepki göstermişlerdir. Oxford Piskoposu Wilberforce, Darwin’i savunan Th. Huxley’e, kendisinin baba yönünden mi, yoksa ana yönünden mi maymundan geldiğini sormaktadır. Huxley, bu kabalığa şu karşılığı veriyor: Bilimsel gerçekleri baltalamak için diller döken bir adamın soyundan gelmektense, alçakgönüllü ve haddini bilen bir maymunun soyundan gelmeyi tercih ederim (A. Adıvar, Tarih Boyunca İlim ve Din, c. II, s. 109)

Sayın Hacamat, sorularınızın tümü Orhan Hançerlioğlu'nun Düşünce Tarihi'nde bile mevcut. Öylesine derin evrim kitaplarına bile dalmanıza gerek yok. Orada insanın neden doğa dışıymışçasına evrimleştiği anlatılıyor. Farklı evrimsel görüşlere de yer verilmiş. O değerli eser, benim kütüphanemde bulunuyor. Ama internette de paylaşılmış. Tavsiyem o eseri, internette bulup, okuyunuz. İlk yirmi sayfası konumuzla bağlantılı. Aradığınız soruların cevabı işte orada. Okuyunuz, evrim teorisine karşıt daha güzel sorular bulabilirsiniz belki.

Saygılarımla.