Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: "Türk Kadini"  (Okunma sayısı 1838 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 11, 2017, 08:07:10 öö

Ben Tomrisim
Hatice,Fatıma,Rümeysa,Şeyma,müslüme,Amine,Kübra,Büşra,Tuğba;değilim.
BEN TOMRİSİM!SEN TOMRİSSİN!BİZ TOMRİSİZ
Üyeliğimin iptalini talep ediyorum!Aksi taktirde dava edecem! Formda zorla kayıtlı tutuluyorum.Defalarca üyelik iptali talep ettim..Formda kayitli üye olarak bulunmak istemiyorum.Bu form zaman kaybı!


Ağustos 11, 2017, 04:59:51 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

        Sayın Farmakoloji, bu paylaşımınla gönlüm büyüdü. Uzun zamandır kadınlarımızdan daha çok onların mücadelesini veriyorum. Zira ben kadınları bir insan, bir üretici güç, kutsal birer varlık olarak görüyorum. Işıklar içinde yatsın ANACIĞIM,  ne kadar garip yoksul komşumuz varsa, biz ne yersek aynısını benle onlara da gönderirdi, hatırladıkça şu an gözlerim dolu dolu oldu. Kız kardeşim de öyle, eşimde. Bunlar ve bunlar gibi olanlar hepsi  kadın. Türk kadınının kul, köle olmadığını dünyada ilk defa haykıranlardan biri de ulu önderimiz ATATÜRK. Ben  kadınlarımızın birer abide gibi dikilmelerini, teslimiyetçi olmamalarını istiyorum. Türklerin kültüründe kadın  güçtür, kadın üreten, tanrının yarattığı en müstesna varlık olarak gösterilmekte iken, şu Arap emperyalizmin ülkemizde ki yandaşları, bu kutsal varlıklarımızı, birer eşya ve hatta birer hayvan gibi yönetmeye uğraşıyorlar.
        Bu sitede yer alan sayın bayan üyelerimiz! lütfen Arap emperyalizmin kıskacına girmeyiniz; Bu uğurda mücadele veriniz. Kimliğinizi ve kişiliğin izi ayaklar altına aldırtmayınız. Doğan veya doğacak çocuklarınıza isimler verirken mümkün mertebe ÖZ TÜRKÇE anlamlar ifade eden isimler koyunuz.  Sizler TÜRK KADINLARI , ATATÜRKÜMÜZÜN  sizler için açtığı yoldan ayrılmayınız.
        Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Ağustos 11, 2017, 05:31:21 ös
Yanıtla #2

Sayin Alşah bey, Mesajınızdan etkilenip  cok duygulandim.Bana canim fedakar annemi hatirlattiniz.Türk kadinları zekidir,caliskandir.Asla Mustafa Kemal'den ve onun getirdigi Türkiye Cumhuriyeti devletinden vazgecmezler.Canini verirler namusundan  toprağından, vatanindan ödün vermezler.Türk kadınlariyla gurur duyuyorum.Bizler farkli ülkelere dagilsakta herzaman ülkemizin yanindayiz.Bir savas oldugunda Arap seviciler kaçacak.Bizler ülkemiz icin canlarimizi vererek şehit olacağız.Tıpkı Çanakkalede sehit düşen dedelerim gibi.Kurtulus savas'indaki kahraman Türk kadınları gibi.... Saygi ve sevgilerimle.
« Son Düzenleme: Ağustos 11, 2017, 06:23:23 ös Gönderen: Farmakoloji »
Üyeliğimin iptalini talep ediyorum!Aksi taktirde dava edecem! Formda zorla kayıtlı tutuluyorum.Defalarca üyelik iptali talep ettim..Formda kayitli üye olarak bulunmak istemiyorum.Bu form zaman kaybı!


Ağustos 14, 2017, 10:28:07 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Kadınlar memeli bir hayvandır ;  onun yavrusu olan erkek çocuklar hayvanın yavrusu  olur .
Geri zekalılar iyiki bizim ATATÜRK gibi liderimiz olmuş ... >:(
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Ağustos 25, 2017, 12:04:25 öö
Yanıtla #4


 Tüm memeli canlı türlerinde (istisnalar hariç) ortak görüle bilen dişil türün iç güdüsel seçimleri, o türün ekolojik ortamındaki tüm yerini,yapısın ve davranış bicimini şekillendirir.

  Dişil tür, eş seçiminde, iç güdüsel olarak bir çok sorumluluk alması gerektiği için( yavru bakımı,yavrusunun yaşadığı ortama göre genetik dayanıklılığı,barınma,yiyecek vs.)nedenlerden dolayı eril eşini; saldırgan,hırçın,dayanıklı,güçlü,agrasif,sağlıklı gibi bir çok kavramı göz önünde bulundurarak secer.

 Biz İnsanların medeniyet dediğimiz kavramı edinimimiz,pekte öyle eskilere gitmez.Zira; oldukca yeni evrilen ve genç bir türüz.Ana konuya döner isek: Bayan türlerimiz yaşadığı çevreye göre soyunu ve yaşamını garanti altına almak için iç güdüsel olarak eş seçer.

 Kadınların çok geri kaldığı toplumlarda bayanlar,eşlerini; agresif,hırçın,saldırgan vs gibi özelliklerini baz alarak seçerler.Bu toplum tiplerinde bayanların özgürlükleri kısıtlandığı için, genetik geleceklerini ve kendilerini bu şekilde garanti altına alırlar.

 Doğal olarak bu durumda o medeniyetin eril türleri toplumlarını durmadan,kaos,karmaşa,savaş,cahillik vs gibi kötü yan etkileri olan durumlara sürüklerler.Bu toplumlarda görülen erken yaşlarda yapılan evlilikler bu durumu daha da vahim bir hale sokar.
Bu tip toplumlarda saldırganlığın simgesi olan askeri ünüformalı eril türler kadınlara çok çekici gelebilir.Bu durum, saldırgan eril türe duyulan ihtiyacın bir iç güdüsel yansımasıdır.


 Yaşanılan çağda eşit bir yere sahip olan dişil türlerde ise,temel gereksinimlerini kendileri aşabildikleri için eşlerinde; sanatkarlık,yaratıcılık,dengeli,saygılı vs gibi değerli özelliklerede yönelebilirler.Bu durumda ise, o toplum; sanat,bilim vb. değerli yapıya sahip özellikler üzerine inşa edilebilir.

Kısaca: Kadınların eş seçimleri şartlara göre değişir ve bu iç güdüsel olarak eril türlerin o toplumu şekillendirme biçimini etkiler.

Sevgiler
« Son Düzenleme: Ağustos 25, 2017, 12:11:27 öö Gönderen: Tık-Tik-Tak »
Sen Özelsin


Ağustos 25, 2017, 01:55:25 öö
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

        Sayın Tık-Tik-Tak ,"Kısaca : Kadınların eş seçimleri şartlara göre değişir ve bu iç güdüsel olarak eril türlerin o toplumu şekillendirme biçimini etkiler" demiş. Buna belli bir yere kadar katılabilirim amma, ben insanın,  özellikle çağdaş insanın içgüdüsel değil akıl yollu düşünüp davranmasını isterim. Malum içgüdüsel davranışlar daha ziyade insan dışındaki (bitkiler hariç) canlı türlerinin sergilediği bir durumdur. Dikkat edilirse ben   kadınlarımızın  ATATÜRK'ün gösterdiği çağdaş medeniyet çerçevesine yakışır davranmalarını, Arap emperyalizminin kadını aşağılayan, horlayan tavırlarına teslim olmamalarını istediğimi belirttim.
          Yine aynı şeyi tekrarlıyorum. Toplumları uygarlaştıranlar da , yozlaştıranlar da kadınlardır.  Kadınlarımızın Ulusumuza yakışan tavırlar sergilemeleri ve özellikle doğuracakları çocuklarına ÖZ TÜRKÇE isimler vermelerini istiyorum.
          Unutulmasın ki; dört bin beş yüz senedir varlığını hiç bozulmadan koruyan Yahudiler, bu varlıklarını tamamen KADINLARINA borçludurlar.  Türk kadını da aynı şekilde neden davranmasın.
          Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"