Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: MUSA İLE HAKİKATE DOĞRU(13)-HERŞEY ASLINDA DÖNÜCÜDÜR  (Okunma sayısı 3155 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 09, 2010, 09:40:52 öö
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 439
  • Cinsiyet: Bay

HER ŞEY ASLINA DÖNÜCÜDÜR


Mana dilinde “umman, bahr, deniz, derya” isimleri Allah’ın ilmini anlatmak için kullanılan ifadelerdir. Balık ise bu ilimden ayrılmış, uzak düşmüş küçük bir parçayı (parça ilmi) temsil etmektedir. Bu sembollere bir çok gönül ehlinin sözlerinde, yazılarında rastlamak mümkündür. İşte Niyazi Mısri’nin Divan'ından “bahr”a ve “derya”ya iki örnek:



“Sureti terk eyle mana bulagör,
Ko sıfatı bahr-ı zata dalagör,
Ey Niyazi şark-u garba dolagör,
Gayre bakma sende iste sende bul.”

(Niyazi Mısri Divanı Şerhi, 1976, S.140)


“Sofunun şol huy-u hayi narasından almazız.
Vasl-ı deryayız biz, ol sesten müberra olmuşuz.”



“Deniz” örneği Yunus Emre’den:


“Hakk'dan inen şerbeti içtik elhamdülillah,
Şol Kudret denizini geçtik elhamdülillah.”



“Umman” örneği ise Hakk aşığı Ganiyy-i Muhtefi’nin Nefesler'inden:


Muhammed-Ali ile
Ummanda kulaç atsam,
Anlara kapı açsam,
Kıtmir-i Çelebi’yem.

Issımla seyir etsem,
Ummanlarda cevretsem,
Mekke’ye uruc etsem,
Kıtmir-i Çelebi’yem.

Balık sembolizmi ile ilgili bir örneği de Yunus’un dilinden verelim:


“Balık kavağa çıkmış zift turşusu yemeğe,
Leylek koduk (sıpa) doğurmuş bak a şunun sözüne.”


Çok ilginçtir Yunus’un bu beytini şerh eden Niyazi Mısri “balık” konusunda bize şu bilgileri sunmaktadır: “Balık” ilham yoluyla, sezgiyle birlik denizinden gönüle akan sırlardır. O birlik denizi aynı zamanda ârif kişinin gönül fezasındadır. Bazen bu deniz dalgalanıp bilgiler balık gibi karaya vurduğunda, gönül eri onları kıyıda olanlara dağıtır. Lezzetinden can ve ruh gıdalanır.


Nasıl kamışlıktan kesilen, göğsü göz göz olmuş ney ayrılıklardan şikayet edip, feryat koparıp Asl’a dönmek için uygun bir zaman arıyorsa, balık da bir zamanlar özgürce dolaştığı, huzur ve mutluluk içinde yüzdüğü, hayat bulduğu deryasını aramakta ona ulaşmak için can atmaktadır. Balık ve su birbirinde ayrılmaz bir gerçekliktir. Balık anlamını ancak suda bulur ve balığı sudan koparmak onu öldürmek demektir.


Özü itibarıyla ilahî bir nefha olan insan da ezelde beraber olduğu ama bu noksanlıklar dünyasına gelirken koptuğu Yaratıcı’sını aramaktadır. Bu arayış insanın fıtratında, batınında var olan bir bilgiden kaynaklanmaktadır. Ne var ki bu bilgi unutulup kullanılmadığında “donmuş/tuzlu/ölü bir balık” gibi insan bedeninde pasif bir konumda beklemektedir. Ne zaman insan Hz. Musa misali zahir bilgi denizinden batın bilgi denize geçmeye kalkar, işte o an “bu iki denizin kavuşum yerinde” bu bilgi de canlanır, hayat bulur, dirilir ve aslına kavuşan balık gibi deryaya karışır. Bunda Yuşa’nın: “Tuhaf şey, nasıl da yol bulup suya ulaştı!” (Kehf/63) sözünde olduğu gibi tuhaf karşılanacak, hayret edilecek bir şey yoktur. Balıkla suyun buluşması kadar olağan bir şey olamaz. Denize giden yolu en iyi balık bilir. Bir gönül dostunun deyişiyle: “Balığa yüzme öğretmeye mi kalkıyorsun? O yüzmeyi ezelde öğrenmiştir.”


Bir başka açıdan baktığımızda balık ruha veya ruh bilgisine de işaret etmektedir. Çünkü bu bilgi eşya bilgisine (zahir bilgisine) nisbeten insana daha az verilmiştir. Kur'an Hz. Adem’den bahsederken “O’na her şeyin isminin öğretildiği”ni (Bakara/31) söyler ama sıra ruh bilgisine gelince şu ifadeleri kullanır: Ve sana ruhtan sorarlar. De ki: “Ruh, Rabbimin emrindendir. Ve size ilimden sadece az bir şey verilmiştir” (İsra/85). İşte Hz. Musa’nın yürüyüşü, bir anlamda “kendi ruhunun gerçekliğini arama” yürüyüşüdür. Bu yürüyüşün bir adı da Mi’ractır ve Hz. Musa, bu Mi’rac heyecanının canlanışını en derin bir şekilde balıkla denizin yani Ruh'unun Asl'ı ile kavuşum yerinde duymuştur. Mana/ledün denizinden kendisine ulaşan esintiler, inciler ölü balık derecesindeki kalbini diriltmiş, kendisini aradığı gerçekle yüz yüze getirmiştir. Sonunda coşkusunu şöyle ifade etmiştir. (Musa heyecanla): “Demek aradığımız yer orasıydı!” diye bağırdı. Ve izleri üzerine hemen geri döndüler (Kehf/64).


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2405 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 08, 2010, 01:46:46 ös
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
2963 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2010, 09:38:15 öö
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
3602 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2010, 09:39:04 öö
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
2457 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2010, 04:04:37 ös
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
2911 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2010, 04:08:09 ös
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
3570 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2010, 03:59:01 ös
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
2646 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2010, 04:02:45 ös
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
3166 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2010, 04:07:11 ös
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
3529 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2010, 04:08:11 ös
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
2281 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2010, 04:17:45 ös
Gönderen: lucifer