Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonlukta “değişmez” olduğu ileri sürülenler  (Okunma sayısı 9887 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 12, 2014, 03:28:18 öö
Yanıtla #10
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Bu degisim sözcüğü kuran icin her devrin kitabi de yani her devre uygundur. Değişmeyen tek sey degisimin kendisi ise!masonluktaki mutlak degismezler bu mutlakiyeti hangi güce ve akla dayandirirlar.mutlak dogruya karar verenler hangi dogru bilgiyi kabul edip karara varmislar.Degisime direnip bolunmusler ,mutlak degisim hayatin her alaninda var. Ozaman soylenen doğru simdiki zamandada dogrumudur?Ya 100 yil sonra? Mutlak ve degismez doğruya masonluk bir temel bulmali.

karahan.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Eylül 12, 2014, 07:54:52 öö
Yanıtla #11
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Şahane!...

Sayın propulsion, sorulması gereken en önemli soruyu sordu: Nedir bu değişmez olduğu söylenen şeyler?

Bazı masonların ya da mason kuruluşlarının Masonlukta değişmez olduğunu ileri sürdükleri şeylerin ne olduğunu bilmeksizin, bu başlık altında ancak herkes kendi dünyasında ve kendi benimseyişlerinde değişmezlik ya da değişim konusunun değerlendirmesini yapar.

Oysa konumuz o değil. Masonluktaki durum.

Önce durumu görmek gerek ki, sonra bunun bir değerlendirmesini yapalım.

Dört şeyden söz etmek olanaklı:

1- Eski Yükümlülükler
2- Landmarklar
3- Yasalar
4- Düzen Koşulları


Zaten ilk üçü de dördüncüde düğümleniyor. Diğer sözünü ettiğimiz öğeler, yani töreler, gelenekler, yöntemler vb, hepsi düzen koşulları altında toplanıyor.

Bunların hepsinden bu Forumda ayrı ayrı başlıklar altında söz edilmişti.  Eski Yümüllülükler de anlatıldı, Landmarklar da, Yasalar da, düzen koşulları da. Bunların yer yer eleştirileri de yapıldı.

Bu Forumun diğerlerinden önemli bir farkı da bu... Burada Masonlukla bağlantılı bilgiler bakımından dehşetli bir birikim var, bir arşiv. Öyle ki, bu boyutta ve bu kapsamda bir arşiv, internette başka hiçbir yerde, hiçbir dilde yok.

Dolayısıyla, her ne kadar böyle bir başlık açtıysak da, Sayın propulsion tarafından ortaya konmuş sorunun yanıtı, bu sitenin arşivinde zaten var.

Biz forum üyeleri olarak, o arşive girip, oradan bölümler çıkarıp, onun üzerinde tartışma oluşturmalıyız. O yükümlülüklerin, landmaklar denilen değişmezliklerin, yasaların ve diğer düzen kurallarının tartışmasını yapmalıyız.

Ola ki bazı mason kuruluşları böyle bir işe izin vermez.

Fakat bu site hiçbir mason kuruluşuna bağlı değil.  (Böylece bir üyemizin bir sorsu da yanıtlanmış oldu.) Burası özgürlükten yana özgür bir site. Burada bu sitenin kendi kuralları (her birimizin ye olurken kabul ettiğini belirttiği) geçerli. O kurallar da böyle bir tartışmaya engel koymuyor.

İşte böyle olunca, isteyen üyemiz, sitenin arşivinden (isterse dışaürıdaki kaynaklardan) bu değişmezlik ve değiştirilemezlikleri getirip, burada tartışma masasına yatırabilir.

 
 

 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 12, 2014, 10:00:33 öö
Yanıtla #12
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay



Dört şeyden söz etmek olanaklı:

1- Eski Yükümlülükler
2- Landmarklar
3- Yasalar
4- Düzen Koşulları



Beşinci ek bir madde olarak ezoterizm ve Hermetik geleneğin dayandığı temel hususları da bu listeye dahil edebilir miyiz? Bunu sormamın sebebi Masonluğun ezoterik bir yapılanma arz etmesi ve öyle ya da böyle Hermetik gelenekten büyük ölçüde etkilenmiş olması. Ezoterizm için geçerli olan tek bir Yaradana ve ruhun ölmezliğine inanma hususu, bu konu başlığına dahil midir, değil midir? Çünkü sonuçta Landmarklar'a da yansımış bu konu. Bir başka ifadeyle "tek bir Yaradana ve ruhun ölmezliğine inanma hususu" İngilizler tarafından politik amaçlarla Masonluğa sokulmuş bir konu mu yoksa ezoterizmin ve Hermetik geleneğin doğasında olduğu için mi geleneksel Masonluk tarafından benimsenmiş? Ben ikinci sebebin geçerli olduğunu sanıyorum. Bu nedenle "bence" Masonluğa dair tüm yasalar, düzen koşulları, vb. konusunda mutabık kalınsa bile, bu bahsettiğim husus geleneksel Masonluk için hep değişmez olarak kalacaktır.
Live long and prosper.


Eylül 12, 2014, 12:09:11 ös
Yanıtla #13
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Spock'un bu son dediğinin ne ölçüde ayrı bir değişmezlik maddesi olabileceği konusunda kuşkuluyum.

Ezoterizmin uygulanması masonik düzenin gereği değil midir? Onun kapsamına girmez mi?

Hermetik Gelenek konusu ise biraz kuşkulu bence... O da ya Landmarkların kapsamına girer ya da Yasaların.

Ancak şunu da unutmamalı ki Masonluğun bütününe baktığımızda, özellikle ritlerde ve ritlerin ileri ya da yüksek derecelerinde Hermetik Geleneği göremeyebiliriz. Nitekim bu nedenle bazı ritlerin bazı uygulamalarında bu konu dönülüp dolaşılıp ritüellerde vurgulanır. Buna karşılık bir diğer cephede de dönülüp dolaşılıp bilimsel yöntem ve bilimsel bilgi vurgulanır. İşte  bu fark, belki de günümüzdeki Masonluğun dünya çapındaki bölünmüşlük olgusunun temelinde yatan bir öğedir.

Hermetik Gelenek söz konusu olunca, o bağlamda bir değişimden söz edilip edilemeyeceğinden kuşkuluyum. Bilimsel yöntem ve bilimsel bilgi ise hiçbir zaman kesin ve değişmez değildir; kesinlik ve değişmezlik damgası vurulduğu anda artık o bilimsel değildir.

Dolayısıyla Hermetizm ve Hermetik Bilgiler değil ama Hermetik Gelenek'ten söz ettiğimiz anda, bu Masonluğun değişmez bir öğesiyse, bir Landmark olması gerekir. 

Şu "tek bir Yaradana ve ruhun ölmezliğine inanma hususu" ise biraz sorunlu... Bunu bir zorunlu kural haline getirdiğiniz anda dünya nüfusunun yarıdan çoğunun inancını dışlıyorsunuz demektir. Her ne kadar İngiltere Birleşik Büyük Locası'nın 1938 tarihli bildirgesinde Mazdaizm, Budizm, Hinduizm, Konfüçyanizm gibi doğu dinlerinyeşil ışık yakılmışsa da, bu bağlamdaki çelişkinin nasıl giderileceğine ilişkin hiçbir açıklama yapılmamıştır. Demek ki konu, Sayın Spock'un dediği gibi öyle arındırılmış bir masonik ya da hümanist amaçlı değil, global boyutta politik ve ekonomik, daha açık bir deyişle çaktırmadan emperyalist amaçlıdır. 
 
   
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 12, 2014, 04:48:30 ös
Yanıtla #14
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 261

Sayın spock ezoterizm den bahsetmiş bende onun düşüncelerine kendimce katkı yapmak istedim.

Ezoterik öğretiler metafizik öğretilerdir. Metafizik kelimesi Eski Yunanca meta( sonrası, ötesi ) ve jusikoV ( doğal, fiziki, fizik ) kelimelerinden türemiştir. Latince’ye metaphysica olarak geçmiş ve buradan da bugünkü batı dillerindeki yerini bulmuştur. Metafizik , Doğa’nın , fiziksel görüntünün ötesini , yani sezgilerle anlaşılabilen bilgiyi kapsar . ( Daha sonra kazandığı anlamlar üzerinde durmayacağız )

Ezoterist her şeyden önce Tanrı’nın varlığına inanır . Evren’in ondan oluştuğu ve her varlıkta kendinden bir töz olan bir Tanrı’ya . Bu bağlamda ezoterizmin yaradancı dinlerle yolu ayrılır. Aynı şekilde Cihangir Gener’in söylediği gibi ezoterizm panteizm de demek değildir . ( a.g.e )

Amaç Tanrı’dan varolan fakat onun kadar mükemmel olmayan insanın dünya üzerinde yaşadığı hayatlarının sonucunda tekamül ederek yeniden Tanrı’ya dönmesidir. Bu düşünde en güzel ifadelerini Hint düşüncesinde bulmuştur.

Aynı şekilde bu tekamül süreci için de dünya üzerinde çeşitli ırkların yaşadığı ve sonra da yok oldukları kabul edilmektedir.

Ezoteristin kişisel ödevi kendi tekamülünü sağlamak , kolektif ödev ise başkalarınınkini sağlamaktır. Bu iki ayrı ödev birbirlerinden soyutlanamaz.

Ezoterist Dünya üzerinde yaşayarak öğreneceği çok şey olduğuna inanır ve dejenere öğretilerde olduğu gibi kendini dış dünyaya kapamaz.

Ezoterik öğreti sadece geleneksel bilgi ile sınırlı kalmaz , ezoterist çağının bilimsel gelişmelerini de uyarlamayı bilir.

İlk çağlardan bu yana bu öğretilerin geniş halk kitleleri tarafından yanlış algılanıp bozulma ile yok olabileceği düşüncesi bu öğretinin üstadlarını öğretilerini semboller ve gizli ifadeler ile aktarma zorunluluğuna itmiştir. Kullanılan semboller ise hiç bir zaman insana uzak olmayan ve anlamına ulaşabileceği sembollerdir.

Ezoterizmi iyi anlayabilmek için ezoterizmin ve ezoterik düşüncenin tarihini ve buna paralel olarak sembollerin dilini öğrenmek gerekmektedir. Ezoterik düşünce tarihi insanlık tarihinden soyutlanamaz , bu yüzden de ileride yayınlanacak yazılarımızda ezoterik düşünce tarihini insanlık tarihine koşut olarak inceleyeceğiz.

Ezoterik düşünce tarih boyunca Dünya’nın çeşitli yerlerinde ortaya çıkmıştır. Bugünkü Batı düşüncesinin kaynakları ise hem Doğu’dan hem de Batı’dan gelir.

Ezoterik kurumlar öncelikle Tanrı inancını benimsemek zorunda olmuş oluyorlar.Bunu değiştirmek istesek landmarklar mı,eski yükümlülükler mi,yasalar mı dır.

Yoksa bizler ezoterik bir kurum değil miyiz?

Saygılarımla...
Tek bildiğim hiçbir şey bilmediğimdir.
(Socrates)


Eylül 12, 2014, 10:46:32 ös
Yanıtla #15
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

Sayın symbol'ün şu son iletisi gerçekten ilgi çekici. İrdelenen konu başka bir konu olsaydı daha başka açılardan irdelenebilir... Ötesi... Başlı başına bir konu başlığı olarak bile bu forumda ele alınabilir.

Fakat konu başlığına bakınca Sayın symbol'ün bu aktardıkları ( yazıdan bunun başka bir çalışmanın aktarımı olduğu izlenimini aldım) yerli yerine oturmuyor. Dahası yanlışlanabilecek bile çok yeri var.

Bir kere ezoterizmi bir çalışma yöntemi olarak mı ele alacağız, yoksa başlı başına bir öğreti olarak mı? Sayın symbol'ün aktarımı ben de sanki ezoterizmin kendisinin bir öğreti olduğu gibi bir izlenim oluşturdu. Oysa değildir. Ezoterizim bir yöntemdir. Konu her ne olursa olsun... İçinde ister din, ister tanrı, ister ruh... Her ne olursa olsun... Ya da olmasın... Her hangi bir kurum çalışma yöntemi olarak ezoterizmi benimseyebilir.

Ben Sayın symbol'ün aktarımının hangi çalışmadan olduğunu da merak ederim. Paylaşırsa sevinirim.

Öte yandan Masonlukta değişimin, nelerin değişip değişmeyeceğinin, değişirse neler olacağının irdelemesini masonlara bırakarak ve konuyu dağıtmamak adına bir katkı yapmak isterim:

Türkçede "Bizler" diye bir şey yoktur. " Biz" zaten çoğuldur. Sonuna "ler", "lar" gelemez. Masonlar kendileri değişirler mi değişmezler mi bilemem... Fakat "Yarını daha güzel bir yarın yapmak" istiyorlarsa dillerine sahip çıksınlar. Yoksa yarına taşıyacak pek bir şeyleri kalmaz.

yours sincerely... Pardon... Saygılarımla.
enelsır


Eylül 12, 2014, 11:46:09 ös
Yanıtla #16
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay


Bir kere ezoterizmi bir çalışma yöntemi olarak mı ele alacağız, yoksa başlı başına bir öğreti olarak mı? Sayın symbol'ün aktarımı ben de sanki ezoterizmin kendisinin bir öğreti olduğu gibi bir izlenim oluşturdu. Oysa değildir. Ezoterizim bir yöntemdir. Konu her ne olursa olsun... İçinde ister din, ister tanrı, ister ruh... Her ne olursa olsun... Ya da olmasın... Her hangi bir kurum çalışma yöntemi olarak ezoterizmi benimseyebilir.


Sn. Enelsır'ın ezoterizmin bir yöntem mi yoksa bir öğreti mi olduğuna dönük sorusunun cevabının birçok kaynakta farklı yorumlandığını görüyorum. Bazı kaynaklar Sn. Enelsır gibi sadece yöntem olduğunu söylüyor. Bunun da sadece ehil olana bilgiyi vermek ve çırak-kalfa-usta mekanizması çerçevesinde bilgiyi kademe kademe vermek olguları başta olmak üzere, "yönteme (metoda)" dayalı tanımlardan oluştuğunu görüyoruz.

Ancak bazı kaynaklar da ezoterizmi hem yukarıdaki mekanizmayı kapsayan yöntem, hem de buna ek olarak bir öğreti sistemi olarak değerlendirmekte.

Örneğin Cihangir Gener "Ezoterizm, Tanrı, Evren, İnsan aynıyeti üzerine kurulu, her şeyin Tanrıdan südur ettiği ve onun bir parçası olduğu düşüncesine dayalı bir inanç sistemidir. Amaç, farklı deneyimler yaşayan her parçanın bu deneyimlerini bir araya getirerek daha üst düzeyde bir bilince ulaşmaktır." diyor.

Eski başbakanlarımızdan Tansu Çillerin eşi Özer Çiller, "Öncelikle bilmemiz gerekir ki; ezoterik düşüncenin özünde, Tek Tanrı kavramı vardır... Bu Tanrı her şeyi Yaratan'dır... Var olan her şey Yaratan'ın bir parçasıdır. Evren de Yaratan'ın bir kısmıdır... Yaratan'ın bir parçası olan ruh hiçbir zaman ölmez... Ruhun asıl amacı Yaratan'a dönmektir." demekte ve şöyle devam etmekte: "Ezoterizm asıl gerçeklerin yalnızca anlayabilecek yetenek ve bilgide olanlara bildirilebileceği görüşü üzerine temellenen bir öğreti sistemidir."

Bir başka kaynakta benzer şekilde; "Ezoterik düşüncenin temelinde tek tanrı düşüncesi vardır. Varolan herşey tanrıdan doğmuştur ve onunla özdeştir. Evren ve tanrı birdir. Tanrı sadece yaradan değil, varolandır ve evrendir. Önsüz ve sonsuz olan tanrı makrokozmos’da da, mikrokozmos’da da bulunur. Tanrısal ışığın bir parçası olan ruh, hiçbir zaman ölmez ve yegane amacı ayrıldığı ana kaynağa, yani tanrıya dönmektir. Bunun da tek yolu, evrensel bir yasa olan evrim, yani tekamüldür." deniyor.

Bu örnekler artırılabilir.

O halde demek ki Masonlukta sadece "değişmez" olduğu söylenen olgular üzerine değil, ezoterizmin tanımı üzerine de bir görüş ayrılığı var. Kimileri bir yöntem olarak benimsemiş, kimileri ise yöntem + spiritüel öğretiler bütününden oluşan sistem olarak benimsemiş.
Live long and prosper.


Eylül 13, 2014, 07:15:01 öö
Yanıtla #17
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Konu amacından ve doruğundan biraz sapmış gibi görünüyorsa da toparlanabilir.

Kimileri "ezoterizm" teriminin ve "ezoterik" sıfatının tanımını pek dar düşünerek, özellikle Sayın Spock'un daha önce değinmiş olduğu "Hermetik Gelenek" ile özdeşleştirerek kısıtlı bir boyutta tutmuş olabilir.

Bunun doğruluğu ya da yanlışlığı üzerinde durmak yerine işin tersinden gidilebilir. Şöyle ki ezoterik olanın bir de karşıtı var: Egzoterik. Ezoterik olanın bir de Türkçesi var: İçrek.

İçrek nedir? Egzoterik (bunun karşılığında dışrak pek kullanılmıyor) nedir?

Cihangir Gener o tanımı nereden çıkarmış bilinmez ama tüm Türkçe masonik kaynaklarda öyle bir tanım görebileceğimizi sanmıyorum. AÜraüştırmacı yazarlar da ara sıra kendi yorumlyarını bir bilgi gibi vermekte olabilir.

İstenirse Türkçe masonik kitap ve dergileri karıştıralm. Yabancı dilde olanları da araştıralım. 

Özer Çiller'i ise, son dediği doğru olmasına karşın geçelim çünkü onun bu konularda güvenilir bir bilgi sahibi, yapıtlar vermiş bir araştırmacı yazar kimliği olduğunu sanmıyorum. (Yanılıyor muyum?)

Sayın Spock bir başka kaynaktan söz etmiş; hangi kaynak?

Acaba Felsefe Ansiklopedisi ya da Ansiklopedik Mason Sözlüğü bu bağlamda güvenilir birer kaynak olabilir mi? Gelmiş geçmiş Mason Dergileri'nde  bu konu  üzerinde bir açıklama var mı acaba, bakalım mı? 

Elimizin altında internet diye bir olanak var. Acaba oradaki çeşitli sitelerde ne deniyor Ezotirizmin tanımı bakımından?

Sayın Spock tüm bunları çok iyi yapabilir ve bize bir yanıt getirebilir sanıyorum.

O kadar uzaklara gitmemize de gerek yok. Sitemizde "Ezoterizm" diye başlı başına bir bölüm var. Orada ne bilgiler var bu konuda?

Ezoterizm'in, Masonluğun değişmez ve değiştirilemez temellerinden biri olduğu mu belirtiliyor bir yerde? Öyle olduğu söyleniyorsa, nerede, hangi belgede, hangi deklarasyonda?

Sayın Spock ortaya böyle bir sav koyuyorsa, onu da açıklamalı.
 


« Son Düzenleme: Eylül 13, 2014, 07:20:54 öö Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 13, 2014, 12:26:49 ös
Yanıtla #18
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay

Ansiklopedik Mason Sözlüğü elbette güvenilir bir kaynak. Ancak bu forumdaki misyonumuz, iki farklı düşünceyi birbiriyle çarpıştırıp diyalektik yapmak değil mi?

Söylemek istediğim şu... Ezoterik kelimesinin anlamlarından biri de şöyle tanımlanıyor ( http://en.wiktionary.org/wiki/esoteric ):

"Having to do with concepts that are highly theoretical and without obvious practical application; often with mystical or religious connotations." ------------ Tercümesi: "Çoğunlukla mistik ve dini çağrışım içeren, teorik nitelikli ve açık pratik bir uygulaması olmayan kavramlarla alakalı olan".

Şimdi de Masonik kaynaklarda ipuçları arayalım. Forum kurallarının 17. Maddesini ve Masonluğa girerken etmiş olduğumuz yemini ihlal etmeden Mimar Sinan Dergisi'nin çeşitli sayılarından bilgi kırpıntılarını aşağıya kopyalayalım:

1. Ezoterizm cereyanı icabı bilhassa kutsal âlem ile alâkalı muayyen bazı bilgilerin ancak ehil olan ve bir seçime tâbi tutularak küçük bir zümreye dahil olanlara açıklanması ve sırların bu küçük toplum dışında yapılmamasına bilhassa dikkat edilmesi prensibi benimsenilmektedir.

2. Geçen yüzyılın ikinci yarısından beri, İskoç Ritinin esas vasfı, İngiliz Hür Masonluğunun operatif temeline, Hermetizm'i idhâl etmek olmuştur, böylece bu Rit, sembollerin etüdüne ve derin ezoterizme elverişli hâle gelmiştir.

3. Yolunu bulma, batının vücuda ve doğunun evrensel ruha; batının egzoterizm ve hakikata, doğunun ezoterizm ve spirituel bilime; batının maddeye ve doğunun şekle izaf edildiği sofizme has bir semboldür.

Bu listeyi artırabiliriz. Ancak derginin 160 küsur sayısını tek tek incelemeye şu an vaktim müsait değil.

Benim anladığım ezoterizmin "spiritüel" yönünün de kimilerince incelenerek Masonluğa dahil edildiği yönünde. Bu geleneksel Masonlukta yerini bir "giriş kuralı" olarak bulmuş.

Bu arada Sn. ADAM'ın şu sorusuna takıldım:

Alıntı
"Ezoterizm'in, Masonluğun değişmez ve değiştirilemez temellerinden biri olduğu mu belirtiliyor bir yerde? Öyle olduğu söyleniyorsa, nerede, hangi belgede, hangi deklarasyonda?"


Bunun bir belgede yazılı olması mı gerekiyor? Ezoterizm Masonluğun vazgeçilmez temellerinden biri değil mi? Daha doğrusu Masonluk ezoterik bir organizasyon değil mi? Belki soruyu yanlış anlamış olabilirim. Sn. ADAM açıklama getirebilirse sevinirim.

Son olarak konumuzla alakası yok ama ezoterizm hakkında internette araştırma yaparken Özer Çiller'in web sitesini tesadüfen gördüm  (http://www.infoteizm.com/) 13 yayınlanmış kitabı olduğunu görünce ben de şaşırdım.

Live long and prosper.


Eylül 13, 2014, 02:00:54 ös
Yanıtla #19
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Her şeyden önce burada Sayın Özer Çiller'i hafife alır tarzda bir söz etmiş olduğum için özür dilerim. Her ne kadar dünya görüşü ve felsefesi bakımından aramızda çok fark bulunduğu belliyse de, ta 18. yüzyılda Voltaire'in Rousseau'ya demiş olduğu gibi, görüşlerini ve eğilimlerini savunma hakkını ben de elimden geldiğince korumaya hazırım.

Masonluğun her türü ezoterik (içrek) olduğuna göre, Ezoterizm (içreklik) salt Masonluğa özgü de olmadığına göre, bunun bir yerde belgelenmiş olmasına bile gerek yoktur zaten, her yerde belirtilir. Tutucu ya da gelenekçi nitelikli masorn kuruluşları da ezoteriktir, gelişimsel ya da özgürlükçü nitelikli olanları da...

Ancak son zamanlarda gerek Masonluğun gerekse diğer kimi ezoterik nitelikli, kimisi paramasonik olan ezoterik örgütlerin bir ortak kaygısı var: Ezoterikliğin çağın gereklerine ve gereksinmelerine uygun yeni bir tanımının yapılması ve kapsamının yeniden belirlenmesi. Bir diğer deyişle, çağımızın gençlerinden kimileri Ezoterizm'in niteliğinin değişmesi gerektiği görüşünde.

Kaldı ki kimi mason kuruluşlarının kendi kurumlarının kapsamında değişmezlik ve değiştirilemezliği savunarak kendi kendilerini çağın gerisine itişleri var.

Acaba özellikle ABD ve İngiltere'de Masonluk bu nedenle mi dehşetli bir şekilde güç yitiriyor?


   
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
6939 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 07, 2007, 12:59:31 ös
Gönderen: gunesozaydin
2 Yanıt
4940 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 20, 2008, 07:20:50 ös
Gönderen: SublimePrince
203 Yanıt
135740 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 05, 2020, 01:56:51 ös
Gönderen: baran21
0 Yanıt
3048 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 10, 2009, 03:38:32 ös
Gönderen: karahan
4 Yanıt
9466 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 02, 2010, 01:57:58 öö
Gönderen: sundance
0 Yanıt
5400 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 07, 2011, 09:23:55 ös
Gönderen: AQUA
6 Yanıt
5700 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 28, 2011, 04:50:08 ös
Gönderen: WaleC
2 Yanıt
3606 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 30, 2013, 01:28:29 ös
Gönderen: 418
5 Yanıt
12011 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 16, 2019, 11:53:06 ös
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
2231 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 20, 2015, 04:52:49 ös
Gönderen: MEDUSA