Masonlar.org - Harici Forumu

Inanc => 3 Buyuk Din => Yahudilik => Konuyu başlatan: Kaan - Haziran 28, 2010, 08:44:35 ös

Başlık: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Kaan - Haziran 28, 2010, 08:44:35 ös
En büyük, geniş çaplı ayrımcılığa, nefrete mağruz kalan millet Yahudi milletidir.
Irkçılık denilince akla direk Anti-Semitizm gelir. Bir ırkçı muhakkak aynı zamanda Anti-Semitisttir.
Anti Semitizm çok deniş çaplıdır. Yalnızca ırkçılık değil aynı zamanda Yahudi dini karşıtı olandır da aynı zamanda.

Peki Yahudiler neden bu kadar çok nefret çekiyorlar kendilerine?
Yani birisinden nefret etmek için muhakkak o kişinin müthiş bir şey yapması gerekir?
Yahudiler neden öz eleştiri yapamıyorlar?

Neden sürekli hümanizm palavraları ile dışarıyı suçluyorlar.
Kendilerine karşı aksi bir şey olduğunda direk dışarıyı Anti-Semitizmle suçluyorlar ve hümanizmi kullanıyorlar?
Kendilerine karşı bir muhalefet olunca direk Holokost'u gösterip kendilerini acındırmaya çalışıyorlar.
Sen holokost yaşadın diye aynı şekilde dışarıya davranma hakkına sahip olamazsın!

Anti-Semitizm bitseydi ya da hiç başlamasaydı bu Yahudiler sayesinde olurdu fakat bunu kullanıyorlar, tıpkı hümanizm palavrasını kullandıkları gibi. Nasıl Atatürk'ü kullanıyorlar, dini kullanıyorlar deniyor siyasetçiler için; işte Yahudiler de ırkçılığı ve hümanizmi kullanıyorlar.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Kaan - Haziran 28, 2010, 08:49:33 ös
En büyük ırk ve din düşmanlığına sahip olmalarının sebebini düşünmek lazım..
Dışarıyı nasıl görürsen aslında sen öylesindir.
Öz eleştiri yapamamak büyük eksikliktir.

Nedeni şu:

Yahudiler Hitler'den daha ırkçıdır. Bu kendi dinlerinden ileri gelmektedir.
Hitler Yahudileri çok zeki olmakla betimleyip onları kıskanırdı.
Ve tabi o ırk konusunda güçlü olabilmek için güçlü bir düşman seçmişti kendine: Yahudiler.
Düşmanı güçlü seçerek kendini de büyük gördü.
Tora, Talmud. Bu kitaplar temeldir ve bunları okumak yeterli.
Son günlerde Türkiye Yahudileri ile değil çünkü onlar İsraildeki psikolojiyi anlayamazlar, İsrailli Yahudilerle konuşuyorum.
Ve illegal olan yollarla savaşmak konusunda getirdiğim eleştirilerimi görmüyorlar ve yalnızca Tanrı'nın onlara sunduğu kutsal toprakları savaşarak almak konusunda ısrar ediyorlar. Resmen gözleri dönmüş.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Mozart - Haziran 29, 2010, 12:54:27 ös
Bay Kaan,

Kızılderili soykırımını da unutmayalım!
http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=8975.0;highlight=kızılderili

En büyük, geniş çaplı ayrımcılığa, nefrete mağruz kalan millet Yahudi milletidir.


Sizce; 6-7 eylül olaylarını yaşamak için ne yapmış olabilirler ya da varlık vergisine maruz kalmak için ne yapmış olabilirler veya Türkiye'de bir cezaevini andıran, kapısında polislerin beklediği bir okula sahip olmalarını gerektiren öğrenim hayatı için ne yapmış olabilirler ya da Türkiye dışında başka bir ülkede yaşayan Musevilerin yaptıklarından neden sorumlu tutulurlar?

Peki Yahudiler neden bu kadar çok nefret çekiyorlar kendilerine?
Yani birisinden nefret etmek için muhakkak o kişinin müthiş bir şey yapması gerekir?
Yahudiler neden öz eleştiri yapamıyorlar?




Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Kaan - Haziran 29, 2010, 03:50:56 ös
Muhakkak, onlar da unutulamaz Sayın Mozart.

Fakat Kızılderili Soykırımı yalnızca Amerika kıtasında geçmiştir ve belli tarihler arasında, tek bir olay halinde gerçekleşmiştir; tıpkı Holokost gibi. Fakat Yahudi Soykırımları yalnızca Holokost'tan ibaret değil ve yalnızca Avrupa kıtasında gerçekleşen bir olay değildir. Yahudilere karşı olan ırkî ve dinî düşmanlıklar binlerce yıldır tüm dünyada var olmuştur. Fakat Kızılderili olayı yalnızca Amerika'da ve belli tarihler arasında gerçekleşmiştir.

Sorduğunuz sorular çok ayrıntılı fakat ben geniş çaplı bir öz-eleştiriden bahsediyorum. Yahudiler'in binlerce yıllık serüveni yalnızca Türkiye Cumhuriyeti Yahudileri ile sınırlı tutulamaz. Bu yüzden Varlık Vergisi gibi konulara ne dememi bekliyorsunuz? Zalimlerin işleri diyebilirim ancak sizin duymak isteyeceğiniz şekilde bir cevap vererek. Olaylar yalnızca Türkiye Yahudileri'ne yansıyor fakat yola Türkiye Yahudileri'nden çıkarak, onları anlamaya çalışarak başlayamayız çünkü onlar yalnızca etkilenen taraf, kaynak değil.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: ozkann - Haziran 29, 2010, 06:23:20 ös
Alıntı
Yahudiler neden öz eleştiri yapamıyorlar?

Size iki doz Profesor Norman Finkelstein yazıyorum. Kendisi 'yahudiler' kümenizin içine girer.

Alıntı
Dışarıyı nasıl görürsen aslında sen öylesindir.

Kesinlikle katılıyorum.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Kaan - Haziran 29, 2010, 08:19:30 ös
Verdiğiniz isim için teşekkür ederim.

Görüşlerine bakılırsa "Yahudi Kümem"den, sizin üslubunuza göre, kurtulmuş birisine benziyor.
Yahudiliği istismar etmeyen bir Yahudi !..
Hatta soykırım olmadığını dahi söylüyor, bunların sırf para kazanmak için ortaya atılan palavralar olduğunu söylüyor.
Fakat gerçekleri söyleyenler maalesef hapis cezasına çarptırılıyor Avrupa'da.
Yalnızca 500.000 Yahudi'nin öldüğünü söylemek sizi hapishaneye sokabilir orada. Her neyse..
Keşke Ermeniliği istismar etmeyen Ermeniler de artık seslerini duyurmaya başlayabilseler Dr. Norman Finkelstein Yahudiliğinin örnek olduğu gibi.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: popperist - Haziran 30, 2010, 02:43:13 öö
Yahudiler'in Holokost'u kullanacakları bir alan kalmadı artık. Bu, belki batı ülkelerinde hala süren, abuk bir Hitler dönemini tartışma yasağnda kullanılıyor sanırım. "Holokost olmadı" diye saçmalamak dahi cezalandırılıyor. Halbuki bilimsel veriler ve kanıtlar ortadaysa, fikir yine karşıt bir fikirle çürütülebiliyorsa, bu çeşit cezalara ve holokost tezine gerek olmaması lazım.

Bunun bir başka boyutu, Norman Finkelstein'in vurguladığı boyut. İsrail devlet politikasını eleştirmekle, hatta siyonizmi eleştirmekle, anti semitizm yer yer karıştırılıyor. Yanlışlık varsa burada.

Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Kaan - Haziran 30, 2010, 07:58:58 ös
İsrail devlet politikasını eleştirmekle, hatta siyonizmi eleştirmekle, anti semitizm yer yer karıştırılıyor.

Aslında hayır, karıştırılmıyor. Olan şu ki, kavramlardan bir haber olanlar bunların karıştırıldığını zannediyorlar.
İsrail devlet politikası, Anti-Siyonizm ve Anti-Semitizm; diye sıraladınız. Hepsi zincirleme birbiri ile bağlantılı; ve sırasını da farkında olmadan doğru bir şekilde verdiniz.

Semitizm Siyonizm'i ve Siyonizm de bugünkü İsrail devleti politikasını oluşturuyor.
Anti-Semitizm derken herhalde neden bahsettiğimi biliyorsunuzdur; İkinci Cihan Harbi'nden beri artık popüleritesi düşmüş olan ırkçı bir Anti-Semitizmden değil dinî olanından bahsediyorum.
Sanılıyor ki Anti-Semitizm başka Anti-Siyonizm başka..
Semi olan, ve İsraillilerle ne zaman konuşsam geçmişleri ile övünen, Tanrı'nın çocukları olduklarını söyleyen ve o toprakların onlara Tanrı tarafından verildiğini haykıran, Yahudiler'in metinlerine baktığımızda, Tora ve Talmud, orada hakikaten de o İsraillilerin, metinlere göre, haklı oldukları ortaya çıkıyor.
Metinlere göre o topraklar Yahudiler'in ve toprakları alırken ne tür bir engel çıkarsa karşılarına hepsini acımasızca öldürmeleri emir ediliyor ki metinleri açtığımızda bunlar açıkça görülüyor ayetlerde. Kadın, çocuk acımasızca öldürün diye. Mavi Gemi olaylarında o yüzden İsrail halkı, bizi şaşırtacak bir şekilde, kendi hükümetini destekleyebiliyor çünkü yaşadıkları toprakların psikolojisi de kendilerini haklı çıkartıyor, dinleri de ve tabi kendilerince özel gördükleri ırkları da. Buna inananan İsrailliler yalnızca Ultra-Ortodoks olanları değil, liberallerine kadar böyle inanıyorlar. Fakat yine söylüyorum bunları Türkiyeli Musevilerle konuşmak bizi bir çözüme ulaştırmaz çünkü oranın havasını solumamış, oranın psikolojisini tatmamış insanlar onları anlayamazlar; belki kendi ayetlerini araştırmacı bir gözle okurlarsa tabi olayların gidişatını biraz kavrayabilirler.

Anlaşılması gereken şey şu: Siyonizm Theodor Herlz'in kafadan attığı bir akım değildir, bu tamamen Tevrat'ta (Tora) mevcuttur.
Ve bu topraklar tamamlanınca da, Hz. İsa Mesih'in Mesih olmadığına inanan Yahudiler, iddialarına göre Hakiki Mesih'in geleceğine inanmaktadırlar.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: ADAM - Temmuz 01, 2010, 08:03:34 öö

Ben bu konuya hiç burnumu sokmayacaktım çünkü bu bağlamdaki tartışmalar benim bu forumdaki pistimin hayli dışında kalıyor. Ancak işin içine biraz tarih, özellikle de kavramlar girince birkaç tümce yazma gereğini duydum.

Önce şunu belirtmek istiyorum: Bu forumun gerek "Yahudilik" gerekse "Milletler Tarihi" bölümlerinde bu bağlamda çok yazı yazdım. Bunların hiç olmazsa sşöyle bir gözden geçirilmesini dilerim. Burada yinelemek bana anlamsız geliyor.

Semitizm ve Antisemitizm, Siyonizm ve Antisiyonizm terimlerinin sözlüklerde verilmiş, genel geçerli olarak benimsenmiş anlamları vardır. Şayet bu terimleri bunlardan farklı bir şekilde kullanacak olursak kavram uyuşmazlığına düşeriz. Nitekim öyle oluyor. Eğer bir terimi olağan ya da genel geçerli olarak benimsenmişinden biraz farklı bir anlama gelmek üzere kullanacak olursak, önce bunun anlatımını çok özenli bir şekilde yapmalıyız.  Örneğin şimdi ben "Siyonizm Priéure de Sion"un ülküsüdür." diye bir tanım yapacak olursam, bu başlık altındatki tartışmanın çok dışına çıkmış olurum; bu bambaşka bir konudur ve nitekim "Siyon Protokolleri" denilen olgu bunun üzerine yerleşir. (Bunu da uzun uzun anlatmıştım.)

Semitizm ve Antisemitizm yakın geçmişimizin ürünleri değildir. Bunlara ilişkin çok geniş çaplı, iyi anlaşılması gereken, toplumsal, siyasal ve ekonomik yönlü bir tarih vardır. Geçtiğimiz haftalar içinde bunun Avrupa'daki Orta Çağ dönemini özetledim. Önümüzdeki hafta  ona bir de aynı dönemin "Yahudiler Hukuku" bölümünü eklemeye başlayacağım. Bunları bielmeden, anlamadan özellikle Batı'daki Antisemitizm'i anlamak zordur.

Günümüzün kavramsal değerlendirmesiyle Siyonizm'in doğuşu 19. yüzyıl ortalarındadır. Ancak Siyonizm henüz bir kavram olarak belirmemiştir. İşin içinde Rotshild ailesinin yanı sıra Adolphe Crémieux adlı biri vardır ki işte Siyon Protokolleri denilen rezilliği ortaya çıkaranlardan biri de odur. Öteki sefilin adını ben söylemeyeyim. Rotshild ailesi de öteden beri zaten farklı bir havadadır.

Sayın Kaan bir terim olarak Siyonizm'in 1897'de ortaya konuşundaün söz ederken ayrıntıya girmemiş. Asil işlediği konunun dışında kaldığı, bir tarih olduğu için belki de. Ancak anlatımından yanlış bir bilgi edinebilir iyi bilmeyenler. Onun için şunu da eklemek gerek: Siyonizm teriminin daha doğrusu "Siyonist" sözcüğünün o tarihteki mucidi (!) Theodor Herzl değil Nathan Bimbaum adlı kişidir. Çok mu önemli? Hiç değil. Ancak bileceksek doğrusunu bilelim.

Günümüze gelirsek, İsrail Devleti hiç de Semitizm'in peşinde değil. Yürüttüğü politikaya Siyonizm denilebilir; şimdi Siyonizm o anlamda kullanılabilir. Nitekim başkta ABD Yahudilerinin bir bölümü olmak üzere bu politikanın fanatik yandaşları vardır ki onlara da "Siyonist" denilebilir. Ancak bunu Semitizm ile bağdaştırmak bir ölçüye kadar doğru olabilse de özdeşleştirmek yanlıştır. Çünkü günümüzde kimin Semitizm'in peşinde koşturduğuna bakacak olursak, belki Bnai Berith gibi bir örgütten söz etmek gerekir. Dolayısıyla Antisemitizm ve Antisiyonizm de özdeş değildir.

Bütün bunları sadece kavramlar bakımından yazdım. Başta belirtmiş olduğum üzere, tartışmanın asal konusuna değinmek doğrusu işime gelmiyor.

Sevgiler.   

   


     




     
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Kaan - Temmuz 02, 2010, 02:27:07 öö

Ben bu konuya hiç burnumu sokmayacaktım çünkü bu bağlamdaki tartışmalar benim bu forumdaki pistimin hayli dışında kalıyor. Ancak işin içine biraz tarih, özellikle de kavramlar girince birkaç tümce yazma gereğini duydum.

Önce şunu belirtmek istiyorum: Bu forumun gerek "Yahudilik" gerekse "Milletler Tarihi" bölümlerinde bu bağlamda çok yazı yazdım. Bunların hiç olmazsa sşöyle bir gözden geçirilmesini dilerim. Burada yinelemek bana anlamsız geliyor.

Semitizm ve Antisemitizm, Siyonizm ve Antisiyonizm terimlerinin sözlüklerde verilmiş, genel geçerli olarak benimsenmiş anlamları vardır. Şayet bu terimleri bunlardan farklı bir şekilde kullanacak olursak kavram uyuşmazlığına düşeriz. Nitekim öyle oluyor. Eğer bir terimi olağan ya da genel geçerli olarak benimsenmişinden biraz farklı bir anlama gelmek üzere kullanacak olursak, önce bunun anlatımını çok özenli bir şekilde yapmalıyız.  Örneğin şimdi ben "Siyonizm Priéure de Sion"un ülküsüdür." diye bir tanım yapacak olursam, bu başlık altındatki tartışmanın çok dışına çıkmış olurum; bu bambaşka bir konudur ve nitekim "Siyon Protokolleri" denilen olgu bunun üzerine yerleşir. (Bunu da uzun uzun anlatmıştım.)

Semitizm ve Antisemitizm yakın geçmişimizin ürünleri değildir. Bunlara ilişkin çok geniş çaplı, iyi anlaşılması gereken, toplumsal, siyasal ve ekonomik yönlü bir tarih vardır. Geçtiğimiz haftalar içinde bunun Avrupa'daki Orta Çağ dönemini özetledim. Önümüzdeki hafta  ona bir de aynı dönemin "Yahudiler Hukuku" bölümünü eklemeye başlayacağım. Bunları bielmeden, anlamadan özellikle Batı'daki Antisemitizm'i anlamak zordur.

Günümüzün kavramsal değerlendirmesiyle Siyonizm'in doğuşu 19. yüzyıl ortalarındadır. Ancak Siyonizm henüz bir kavram olarak belirmemiştir. İşin içinde Rotshild ailesinin yanı sıra Adolphe Crémieux adlı biri vardır ki işte Siyon Protokolleri denilen rezilliği ortaya çıkaranlardan biri de odur. Öteki sefilin adını ben söylemeyeyim. Rotshild ailesi de öteden beri zaten farklı bir havadadır.

Sayın Kaan bir terim olarak Siyonizm'in 1897'de ortaya konuşundaün söz ederken ayrıntıya girmemiş. Asil işlediği konunun dışında kaldığı, bir tarih olduğu için belki de. Ancak anlatımından yanlış bir bilgi edinebilir iyi bilmeyenler. Onun için şunu da eklemek gerek: Siyonizm teriminin daha doğrusu "Siyonist" sözcüğünün o tarihteki mucidi (!) Theodor Herzl değil Nathan Bimbaum adlı kişidir. Çok mu önemli? Hiç değil. Ancak bileceksek doğrusunu bilelim.

Günümüze gelirsek, İsrail Devleti hiç de Semitizm'in peşinde değil. Yürüttüğü politikaya Siyonizm denilebilir; şimdi Siyonizm o anlamda kullanılabilir. Nitekim başkta ABD Yahudilerinin bir bölümü olmak üzere bu politikanın fanatik yandaşları vardır ki onlara da "Siyonist" denilebilir. Ancak bunu Semitizm ile bağdaştırmak bir ölçüye kadar doğru olabilse de özdeşleştirmek yanlıştır. Çünkü günümüzde kimin Semitizm'in peşinde koşturduğuna bakacak olursak, belki Bnai Berith gibi bir örgütten söz etmek gerekir. Dolayısıyla Antisemitizm ve Antisiyonizm de özdeş değildir.

Bütün bunları sadece kavramlar bakımından yazdım. Başta belirtmiş olduğum üzere, tartışmanın asal konusuna değinmek doğrusu işime gelmiyor.

Sevgiler.   

   


     




     

Ana konu işinize gelmiyorsa neden boşuna bu kadar dil döktünüz o zaman?
Semitizm ve Siyonizm iki farklı isim. Elbette her aklı başında insan bunların farklı isimleri olduğu gibi farklı anlamlarının da olduğunu bilecektir ve iki tık ile internetten anlamlarına bakabileceklerdir.
Benim bahsettiklerim mantıkî bir bakış açısı ile görüşlerimi söylemek oldu ki siz de bir nevî buna katıldınız: Semitizm ile Siyonizm'in yakınlığı konusunda.
"Bunları ben yazdım" diye sitem edeceğinize bir zahmet başlığınızın linkini de yazabilirdiniz buraya.
Evet konumuz YAHUDİ-Öz-Eleştirisi..
İşinize gelmiyorsa güle güle.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Prenses Isabella - Temmuz 04, 2010, 04:43:55 ös
Neden bu kadar sinirlendiğinizi pek anlayamadım Sevgili Kaan; Sayın Adam, sadece konuya derin bilgisi dahilinde bir açıklık getirmek istemiş, en azından ben öyle görüyorum. Elbette işinize karışmak istemem ama Sayın Adam' a sonsuz saygı duyduğum için kullanmış olduğunuz ibareyi pek size yakıştıramadım.. Affedersiniz belki bana düşmez fakat dediğim gibi olabildiğince önemli derecede bilgisi olan Kişilere bu şekilde bir saygısızlık pek hoş da karşılanmasa gerek..     
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Kaan - Temmuz 04, 2010, 05:05:15 ös
Adam dedi:
"Bu konu pistimin dışında kalıyor"
"Bu konuyu konuşmak açıkçası işime gelmiyor"

Kaan dedi:
"O zaman güle güle" 
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Prenses Isabella - Temmuz 04, 2010, 05:11:32 ös
Çok özür dilerim Sevgili Kaan; ama zaten hoşgörü seviyemizi ölçmek için karşımıza bu şekilde bir durum çıktığında direkt hedefleyici mi davranmak zorundayız? Akıl vermek gibi olmasın lütfen yanlış anlaşılmasın ama her türden düşüncelere saygı duyma zorunluluğunun olduğunun bilincinin dışında mıyız hala? :)

Sayın Adam, bu şekilde düşünebilir, pekala normal bir durum ama bu şekilde tepki vermek bence çok abes.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: popperist - Temmuz 07, 2010, 10:41:08 ös
Alıntı
Aslında hayır, karıştırılmıyor. Olan şu ki, kavramlardan bir haber olanlar bunların karıştırıldığını zannediyorlar.
İsrail devlet politikası, Anti-Siyonizm ve Anti-Semitizm; diye sıraladınız. Hepsi zincirleme birbiri ile bağlantılı; ve sırasını da farkında olmadan doğru bir şekilde verdiniz.

Sayın Kaan,

İsrail devlet politikasını eleştirmekle, anti semitizmin bir olduğunu, İsrail devlet politikasının eleştirilmesi gerektiğini, İsrail'in zaten bu politikaları Yahudilikten aldığını, semitizmin de zaten bu olduğunu, dolayısıyla anti semitizmin de, en az şu anki israil devlet politikası kadar yanlış olduğunu söylüyorsunuz.

Ben Yahudiliğin savunusunu yapmıyorum, fakat imzanızdaki sert antipati ile "anti" diye de önüne bir şey konulması taraftarı değilim.

Anti semitizm, bence ters odaklı ırkçılıktır. Belli bir ırka, sırf dininden veya ırkından dolayı nefret beslemek anlamına gelir ve bu nedenle yanlıştır.

Eğer ortada başkalarına zarar vermeyen bir yahudi imgesi varsa, böyle yahudiler mevcutsa, bu kişilerin inandıklarına "anti" olamayız. Bizzat bu anlayış asıl öfke ve anlaşmazlığı doğuran anlayıştır. Düşman aramaya odaklanmak yerine, hataları engellemeye odaklanmanızı tavsiye ediyorum.

Saygılar.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Kaan - Temmuz 08, 2010, 02:30:52 öö
Zaman zaman İsrail'in siyonist politikalarını protesto eden Ortodoks-Yahudileri görüyoruz, mecmualarda.
Protesto etmelerinin sebebi bu tür siyonist hareketlerin Yahudi emellerini, görüşünü daraltmasının sebebidir;
Onlar, siyonizm ile yani belli bir sınırları olan topraklar ile Yahudiler'in açık hedef olacağına, Yahudi'nin şanının yalnızca sınırları olan topraklara indirgenemeyeceğine ve Yahudi'nin şanının sınırsız olarak tüm dünyada var olduğuna inanıyorlar.
Yani İsrail'in Tevrat'ta geçen toprakları almaya çalışmalarını Yahudi'yi alçalttığını düşünüyorlar.
Ama benim görüşüme göre, ki bu olaya Tora'dan bakmak zorundayız çünkü konu: Yahudilik, o Anti-Siyonist olan Ortodoks-Yahudiler hainler; yani Yahudilik dinine hainlik ediyorlar. İran'ı destekleyip İsrail'i protesto ediyorlar; bu kadar da fanatikler; İran ki İsrail'in yok olmasını isteyen bir ülke.
Zaten protestoya ne zaman çıksalar on, on beş kişiyi geçmiyorlar; herhalde birilerinin maşaları.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: popperist - Temmuz 08, 2010, 11:55:37 öö
Diyorum ya düşman aramaya odaklanmışsınız bir kere.

Alıntı
Zaman zaman İsrail'in siyonist politikalarını protesto eden Ortodoks-Yahudileri görüyoruz, mecmualarda.
Protesto etmelerinin sebebi bu tür siyonist hareketlerin Yahudi emellerini, görüşünü daraltmasının sebebidir;
Onlar, siyonizm ile yani belli bir sınırları olan topraklar ile Yahudiler'in açık hedef olacağına, Yahudi'nin şanının yalnızca sınırları olan topraklara indirgenemeyeceğine ve Yahudi'nin şanının sınırsız olarak tüm dünyada var olduğuna inanıyorlar.

Kısaca;

Bir yahudi israil politikasını desteklerse, zaten eleştirilmeli;
Ama İsrail devlet politikasını eleştirirse de takdir edilmemeli; yine eleştirmeli değil mi?

Sizin bu bakış açınıza göre savaş isteyen yahudiler ile, barış isteyen yahudiler aynı kefede. Bir yahudi barış dahi istese bunun yine bir hinlik, bir kötülük içerdiğini düşünüyorsunuz.

Peki ben size bir şey sorayım, Karl Popper'ın yanlışlanabilirlik teorisine göre;

Sizin bu düşüncelerinizi çürütecek olan şey ne olabilir?

Ben cevaplayayım; hiçbir şey. Bu yüzden bu düşünceleriniz geçerli değildir. Siz savaş istyenle beraber, barış isteyeni dahi "uzun vadede savaş" isteyen olarak görmeye niyetlenmişsiniz bir kere. Nedensiz bir art niyetle bakıyorsunuz.
Alıntı
Yahudilik, o Anti-Siyonist olan Ortodoks-Yahudiler hainler; yani Yahudilik dinine hainlik ediyorlar.

Anti siyonist olan yahudileri bile olumlu sıfatlarla değil, hainlikle suçluyorsunuz. Size ne? Belki adam gerçekten Tevrat'taki hükümlerin evrensel olmadığına, konjonturel olduğuna inanıyor? Neden hain oluyor?

Neden belli; o güzel teorinize halel gelmemesi için hiçbir barışçı yahudi olmaması şart. Eğer varsa da zaten yahudi olamaz, hain olur değil mi? Hayır efendim, hem yahudi olup, hem de barış istenebilir. Adam, "ben Amalikitenlere saldırı hikayesini din olarak almam, altıncı emir olan "öldürmeyeceksin"i kaide olarak ele alırım, çünkü birincisi bir kıssa, ikincisi ise bir emirdir, din de budur." diyemez mi yani? Ama yok, illa düşman olsun ki, siz de düşmanlık edebilecek, hayatınıza bir yerden anlam katabilecek aksiyon ve eleştirilerde bulunun değil mi?

Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Kaan - Temmuz 08, 2010, 04:04:51 ös
Merak etmeyin durduk yere dost da yaratabilirim, düşman da ve durduk yere düşman yaratmanın saçmalığının da farkındayım fakat siz benim ne yapmaya çalıştığımın farkında olmadığınız için belli belirsiz bir eleştiri getirmişsiniz bana.
Eleştirel yönden baktım bir önceki mesajımda fakat sizi memnun edecek ve egonuzu tatmin edecek ise eğer iki tarafı tam tersi bir görüş ile de, yani iyimser, övücü bir bakış açısı ile de yorumlayabilirim, Bay popperist.

Bir takım farkındalıklar yaratmaya çalışıyorum; biraz dikkatinizi verin.

O protestocu Yahudiler neye ve kime göre hain?
İsrail politikalarına ve haliyle Tevrat'a göre çünkü her mantıklı insan Tevrat'ı okuyunca, Tevrat'ın görüşü ile onların görüşlerinin çeliştiğini anlar.
Haa sizin din anlayışınız belki benimkinden farklı olabilir, orasını bilemem.
Bana göre Yahudi, Tevrat'ın hiçbir emirini reddetmeyendir ya da şu, bu ayetin hükmü kalmadı demeyendir ve emirlerin bazılarını yerine getiremese de en azından o emirleri inkâr etmeyendir. Dünyada kendine mahsus, eşi ve benzeri olmayan iki din vardır: Yahudilik ve İslam. Bu ikisi laiklik ile bağdaşmaz çünkü bu iki din hayatın her ayrıntısına karışan, uzanan dinlerdir. Nasıl yemek yiyeceğinizden, nasıl savaşacağınıza, nasıl ibadet edeceğinizden, nasıl seks yapacağınıza kadar hayatın her alanına giren dinlerdir ve hepsinin bir nedeni vardır muhakkak. Bu iki dinin ahlaki kaideleri olduğu gibi sosyal kaideleri de vardır ve bunları reddetmek ya da bir kısmını kabul edip bir kısmını reddetmek saçmadır çünkü her kaidenin bir nedeni vardır ve hepsi birbirini tamamlar ve bir din olur. Eğer buna katılmıyorsanız zaten bu konu hakkında daha fazla konuşmamıza gerek yok.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: popperist - Temmuz 08, 2010, 11:28:12 ös
İslam'daki ve Yahudilik'teki bol ayrıntı, övünülecek bir şey değildir.

Bu bol ayrıntılar, teferruatsevercilikten gelir. Kaynağı insandır, Allah değil. Bu, Talmud'da daha belirgindir. Fakat İslam'da yok sanırsınız. Bilakis, İslam da da, rasyonel akıl yürütme ile bir çok kişisel görüş, sanki bir din kuralıymış gibi hayatlarımıza girmiştir. Evet, din anlayışlarımız farklı. Ben, Allah'ın bildirdiğinden daha üstün bir peygamber söylemini kabul etmeyen biriyim. Aksi halde, neyin Allah'tan, neyin İnsan'dan katıldığını farkedemeyiz. Bir barış söylemi varken, nedensiz yere düşmanlık duyarız. İçinde bulunduğunuz duruma bir baksanıza, sizce benim görüşlerim mi barışa katkı yapıyor, yoksa sizin hayatlarınızın en ince noktasında bile nasıl davranacağınızı dikte eden bol teferruatlı din anlayışınız mı? Dünyanın tüm fanatikleri sizin gibi düşünüyor.  Amerikalı bir Evangelisti de alıp önümüze koysak, sizden çok da farklı düşünmezdi. Evet, din anlayışımız farklı, bu farka neden olan şey de teferruatseverlik, aşırı kaygı, aşırı bir yanlış yapma endişesi.

Tanrıyı sevmekten çok ondan feodal bir beymişçesine korku duyduğunuz için teferruat seviyorsunuz.

Çok ayrıntı sevdiğiniz için de, insanlarla ortak noktalarınız azalıyor. İnsanlara karşı çıkacağınız şeyleri arttırıyorsunuz. Hoşgörü denen şey de kalmıyor. Dünyanın her yerinde, zamanın her anında, her türlü düşmanlık hissi de zaten korku ile bileniyor.

Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Kaan - Temmuz 09, 2010, 01:28:10 öö
Korku'nun nedeni kişinin haddini bilmesinden, saygısından gelir.
Cahilin korkusu ise bambaşkadır.
Bir cahil Müslüman olabilir mi? Olur fakat taklit Müslümanı olur.
İlmsiz din olmaz. İlm ehli olmak şarttır.
Tarikat/Tasavvuf yani İslam'da ilerlemek hususlarında ise Korku'dan önce Sevgi gelir fakat bu Korku'nun olmadığı anlamına gelmez!..
Korku kişiye göre değişir.
Cahil korkusu en tehlikeli olanıdır.
Benim burada yaptığım sert eleştiri ve düşmanlığı soruyorsanız; o benim siteden atılmak için yaptığım bir şey, yoksa bana bakıp da İslam'ı, Hadisleri, teferruatı eleştirmeyin lütfen :)
Kuran ve Hadisleri okursanız Peygamber'in takip edilmesi gerektiğini ve onun dediklerinin dinlenmesi gerektiğinin sürekli öğütlendiğini görür ve anlarsınız çünkü Hz. Muhammed'e kimseye nasip olmayan bir şey nasip oldu bu gece!.. Mirac'a çıktı!.. Bu gece Miraç Kandili!.. Miraç Kandili'niz mübarek olsun inşallah!.. İlmimiz artsın, idrakımız genişlesin, görüş açımız ve farkındalığımız artsın inşallah!..
Kendisi hem böyle bir insan, hemde ayet ve hadislerde kendisinin söylediği her sözün takip edilmesi gerektiği anlaşılıyor.
Fakat dediğim gibi cahil olan bunları taklit olarak yapıyor, cahil olmayan ise anlayarak, severek ve faydalarının farkındalığını bilerek yapıyor; zaten bunun bir iler aşamasında da kişi tarikat/tasavvuf yoluna giriyor ki bu da 7 mertebe konusuna girer.. Her neyse..
Bozulmamış bir dinde reform olmaz, olamaz. Beşeriyet bozulmamış bir dine dokunamaz. Daha kendi nefsini kontrol edemeyen nasıl olur da ilahi dine el uzatır. İşine gelen tarafı kabul edip işine gelmeyeni reddeder.
Evet, din anlayışlarımız çok farklı, o yüzden bu konuyu kapatabiliriz artık. "Tanrıyı sevmek" sözle olmaz. Bir takım çalışmalarla olur. Kendini ve başkasını sevemeyen de Tanrıyı sevemez.. Kişinin kendini sevebilmesi içinde şartlanmalarından kurtulup, nefsini terbiye edip, tefekkürü, idrakının açılmasını sabırla beklemesi ve bunlar için çalışmalar yapması gerekir.; bunların reçetesi dinde mevcut; fakat nefsimizin işine gelen tarafları kabul edip, reddedersek bu çalışmalar hiçbir işe yaramaz.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: popperist - Temmuz 09, 2010, 04:37:28 ös
Hayır, ben işime gelmeyen tarafları değil, akla ters düşen, ve zaten dinin özü olan kutsal kitapta da bulunmayan bir şeyi eleştiriyor ve reddediyorum. O da anti semitizm'dir. Anti semitizm İslam'da yoktur. Ve bizim de konumuz bu.

Bence tam aksine, siz dine ilavelerde bulunuyorsunuz; Katıksız düşmanlık ilavesine. George Bush denen herifin söylemlerini doğrularcasına, İslam'ı, neredeyse terör dini olarak görecek ve uygulayacaksınız.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Kaan - Temmuz 09, 2010, 04:45:11 ös
Yahu Sn. popperist :)
Benim şu siteden atılmak için yaptığım anti-semitist görüşüm ile İslam'ı karıştırmayın. İslam ırkçı değildir yalnızca kalbi mühürlü olanları eleştirir.
Benim şu site çerçevesi içindeki "kişisel tutumum" ile İslam'ı karşılaştırmanız vahim bir durum.

İslam'ı yalnızca akıl çerçevesi içerisinde ayıklamaya, elemeye kalksaydı veliler, peygamberler, önderler zaten bu din ayakta duramazdı.
Akılcı olan Yahudiliktir, ruhçu olan hristiyanlık ve tevhid olan, akıl ve ruhu dengeleyen İslam'dır. O yüzden aşırı akılcılıkla, sırf akılcılıkla İslam anlaşılamaz. İdrak edemeyip, kavrayamadığımız kısımları elersek dinde. Biz maaf olmuşuz o zaman.
Aşırı akılcılık kalpsiz olmaktır. Aşırı ruhçu olmak da akılsız, yobaz olmaktır. Din = Denge'dir.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Prenses Isabella - Temmuz 11, 2010, 02:55:22 ös
George Bush denen herifin

iyi, hoş ama genelde yazılarınızı önemseyenlerdendim, affedersiniz ama bir zamanlar ABD Başkanlığı yapmış biri için bu şekilde bir ifade kullanmanızı size pek yakışık aldıramadım. Doğrusunu söylemek gerekirse hala saygı gösterme zorunluluğunu hep başkaları için göstermek durumunda kaldığımız şartlanmışlığıyla yüz yüze geldiğimiz içindir ki, bunu bir türlü başaramamaktayız. Siz istediğinizde yapmakta özgürsünüz ama herkese açık bir alanda bu şekilde bir ifade kullanmak başkalarının düşüncelerine ( en azından bir George Bush hayranı olabilir düşüncesiyle riayet etmemiz gerekirse bu tip bir davranış ani bir gerilime de yol açabilir, düşüncesindeyim. ) düşüncelerimize bir bakıma baraj koyabilme yönümüzü de geliştirmemiz gereklidir-> kişisel görüş itibariyle.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: popperist - Temmuz 11, 2010, 04:47:38 ös
Sevgili Isabella

George Bush'un yaptıklarını onaylamıyorum. Kendisine de saygı duymuyorum. Bunun Amerikan başkanlığıyla bir ilgisi yok. Neden Bill Clinton'a değil de, George Bush'a saygı duymadığımı düşünün lütfen.

Saygılar.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Prenses Isabella - Temmuz 11, 2010, 05:50:40 ös
Sorun benim inanılmaz bir George Bush hayranı olmamam değil, ya da başkalarının, sizin ne düşündüğünüz de değil, ister olumlu ister olumsuz düşünürsünüz bu eminim ki Sayın George Bush' a hayran olan birtakım kitlelerin de umrunda olacağını düşünmüyorum, hiç sanmıyorum. Fakat burada birbirinden farklı görüşleri söz konusu olunan, aynı ortamın paylaşılması karşısında içimizdeki bazı insanlardan George Bush' a hayran ve yaptıklarının doğru olduğunu tasvipleyen insanların da bulunabileceğini hatırlatmak istedim sadece..

Görüşler paylaşılırken burada bir birey olarak diğer insanların da ne düşündüğü hesaba katılmalı, olabildiğince başkalarının hür iradelerine saygı göstermeli ve benim düşüncelerim diğerlerinin ne düşündüğünü önemsemiyor yaklaşımından şiddetle kaçınılmalı, elbette bunları salt bu ortamda değil, günlük yaşantımıza da uyarlayabilirsek, hala bu sürüp giden kaosun başlattığı toplumsal ve bireysel sancıların az da olsa, bir nebze de olsa hafiflemiş olabileceğini görürüz.

Düşüncem bu doğrultuda ama siz bunları başka türlü algılayıp da polemiği devam ettirmek isterseniz ben de bunu devam ettiremeceğimi söyler ve sizi de kendi düşüncelerinizle birlikte saygı duyma zorunluluğumu yerine getirmekten başka bana birşey kalmıyor.

Saygılar,    
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: popperist - Temmuz 12, 2010, 05:17:13 ös
Sevgili Isabella,

Burada bir polemiğe girdiğimi düşünmüyorum. İnsanların olduğu her yerde kaçınılmaz olarak fikir ayrılığı, çatışma, çekişme de olur. Önemli olan bunu kurallarına göre yapmak.

George Bush'a "herif" deyip aşağılamam, tabii ki George Bush hayranlarının hoşuna gitmeyecek. Tıpkı benim hayranı olduğum şeylerin George Bush kitlesi tarafından küçük düşürülüp, yersiz iftiralarla karalanması beni üzdüğü gibi.

Sizi bu foruma girdiğim ilk aydan itibaren tanıyorum, azıcık tanıyabilmişsem, sanırım sürekli hoşgörü ve sevgi prensibi üzerine kurulu bir ahlak sisteminiz var. Hoşgörü ve sevgi, olumlu sıfatlardır. Fakat hoşgörü ve sevgi bizatihi kendisi için uygulanması gereken, sürekli, ne olursa olsun, kim olursa olsun hoşgörü ve sevgi göstermenin zorunlu olduğunu iddia eden kavramlar değillerdir. Örneğin yoldan geçen herhangi birine hoşgörü ve insani potansiyeli adına sevgi gösterilebilir. Fakat bir katil için aynı hoşgörü ve sevgi gösterilmez. Hoşgörü ve sevginin nesnesi, hoşgörülecek ve sevilecek türden eylemleri olan kişilerdir.

Şimdi George Bush'un şahin politikalarına bir bakalım. İşte polemik konusu olabilirse aramızda bu olur. Barışçıl uygulamalar ve iyi niyet yerine, sadece teröre odaklanarak Ortadoğu'ya düşmanlık göstermesi benim onu sevmememin bir nedenidir. O tüm bunlara sebep olmamış olabilir. Zaten bence de George Bush, şu son 8-9 yıldır Doğu'da olan biten projeleri tasarlayacak kadar aksiyon adamı değil. Belli ki bu bir devlet politikası. Ne olursa olsun, bunu somut olarak bir başkan temsil ediyor ve onaylıyorsa, George Bush antipatim de yerinde olur. Ve bu haliyle onu seven ve onaylayan "hayran" kitlesine de aynı sevgisizliği ve hoşgörüsüzlüğü çekinmeden gösteririm. İncinmişlerse, öncelikle neden benim onu onaylamadığımı düşünmeleri gerekir. Dediğim gibi neden Bill Clinton değil de onu sevmiyorum, neden incindiler, bunu düşünmeliler. Benim hatalı olduğumu düşünüyorlarsa, bir zahmet onun tüm olan bitenden sorumlu olmadığına dair düşüncelerini açıklamalıdırlar.

Saygılar.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Prenses Isabella - Temmuz 12, 2010, 07:30:24 ös
Sevgili Popperist; :) benimle herhangi bir polemiğe girmediğiniz için sevindim.

İnsanların olduğu her yerde kaçınılmaz olarak fikir ayrılığı, çatışma, çekişme de olur. Önemli olan bunu kurallarına göre yapmak.

Mutlaka ama sırf kurallarına göre yapıyorum anlayışı, yapmış olduğunuz herhangi bir davranışı haklı çıkartmaz.

George Bush'a "herif" deyip aşağılamam, tabii ki George Bush hayranlarının hoşuna gitmeyecek. Tıpkı benim hayranı olduğum şeylerin George Bush kitlesi tarafından küçük düşürülüp, yersiz iftiralarla karalanması beni üzdüğü gibi.

Elbette sizin de benim gibi birtakım değerleriniz mevcuttur, olabilir ama sırf değer yargılarınız bahsettiğiniz kitle tarafından aşağılanıp bir hiçe sayılıyorsa bunun aynısının sizin tarafınızdan yapılması, bunu hazmedemeyip, size yöneltilen bu davranışın sizde yarattığı acı bir duyguyu nötralize edip, karşı tarafa yüklemekten başka birşey değildir.

Artı sizin George Bush'a "herif" deyip aşağılamanız sadece sizin mevcut değer potansiyelinizi ortaya çıkartmaktadır. Olaylara sessiz kalın diye bir yaklaşım da sergilemiyorum ancak kendimize olan özsaygımızı yeterince koruyarak düşmanımızı bile yeterince hoşgördüğümüz sürece meydana gelinen olayların aslına, kaynağına inilemediği sürece ne yazıkki o ayakkabı misali kendilerini yeterince küçültmüş, medenileşmemiş ve en önemlisi de insaniyetlik duygularına bile vakıf olamamış vahşi yaratıklardan öteye gidilemez.

Vahşi yaratıklar derken burada belirli bir gruba atfen ağır bir suçlama yaptığımın farkındayım. Fakat görünen köye klavuzluk istenmediği düşünülürse yapmış olduğum bu hitabın yerinde olduğu herkesçe bilinir, diye düşünüyorum. Peki benim de böyle düşündüğümü farzsayarsanız Sayın Popperist; iki taraf açısından şuanda bir dengeye oturduğumuzu, bunun yanısıra sizin bu şekilde düşünmenize karşılık benim de tam tersi bir görüşe sahip olmam, ayrıca etki- tepki yasası gereği uç noktalarda bulunmamızı gerektiren bir çemberin içersinde bulunduğumuza göre o zaman benim düşüncem bana göre doğru ve haklı kılabilecek birçok sebepler yaratırken, sizin de sizi haklı kılacak birçok sebeplerin bulunması ve öne sürülmesi bence hiç de zor değildir.

Tabiki, yaptığınızı hatta bu davranışınızı tasvip etmiyorum ama düşüncelerinizi belirtirken karşınızdakini hedef alacak söz ve davranışlarda bulunmadığınız için, biraz olsun yapılan karşılıklı diyalogun seviyesini hem yükseltiyor hem de daha esnek bir yapıda görüşlerimizi rahatlıkla sergileyebilmemize yol açıyor. Bunun için teşekkür ederim. Ama sizin ya da benim ne düşündüğüm, yapılan her olumsuz hareketin, gerek doğaya gerekse insanlara karşı ( canlı - cansız farketmez ) herhangi bir sorumluluğu olmayan ve bunun bilincinde olamayanlar tarafından yapılan rahat hareketlerin yanlış sonuçlarının görüldüğü değişik toplumlarda yaşanan ve devam eden bazı mantık dışı uygulamaların ağır faturasını yine sen ve ben göreceğiz:)

 
Sizi bu foruma girdiğim ilk aydan itibaren tanıyorum, azıcık tanıyabilmişsem, sanırım sürekli hoşgörü ve sevgi prensibi üzerine kurulu bir ahlak sisteminiz var.

Bu nazik düşünceleriniz nedeniyle ılımlı bir yaklaşım sergilemeniz her ne kadar farklı ve karşıt düşüncelerde bulunmamıza rağmen size olan saygımı eksiltmemeye yol açıyor, bilmem farkında mısınız?

Ancak size şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki, kendi yaşantım başta olmak üzere karşılaştığım olaylara vermiş olduğum tepkilerin derecesini şuanda her ne kadar hoşgörü ve sevgi kuramı üzerinde birçok yazıları olunan ve sanki bu hasletlere sahip bir kişiymiş gibi kendimi göstererek herhangi bir aldanışa meydan vermek istemiyorum. En önemlisi de farklı davranıp, kendimi yeterince herşeye karşı hazırlıklı olarak yetiştirmek istesem de size şunu söylemem gerekirse sanırım pek de başarılı olamadığımı itiraf etmeliyim.

Tabi siz doğal olarak hal böyleyken neden bu tip bir düşünce tarzınız var derseniz, galiba bunu açıklayabilirim. İçsel dünyamda önceleri tam bir karmaşık ruh halini yaşardım ama giderek bir düğüm misali çözümlemeye başladım ve tıpkı bir merdiven misali alt basamaklardan üst basamaklara doğru yol aldığımı farkettim. Çok garip belki de gülebilirsiniz. Bunu neden açıklama gereksinimi duydum çünkü herkesin farklı basamaklarda bulunması nedeniyle ( tabi burda evrim ve tekamül sürecinden bahsediyorum ) genelde aynı basamak üzerinde yeralanların hep aynı yönde düşündüğü, aynı görüş doğrultusunda bulunmaları sebebiyle de genelde bir kitle, bir grup biçiminde örgütlendikleri bunun içindir ki, kendilerince yapılan herşeyin doğru ve mantıklı sanıldığı bir dünyada yaşadığımız için, size gelen tepkileri eğer kaynağına inerek ve daha üst basamaklarda yeralıyorsanız, daha yüksek bir tekamül seviyesine sahip olduysanız bütün bunları işte o zaman herşeyi olduğu gibi kabullenme olgunluğuna erişebilirsiniz. Yani bundan kastim şudur ki, hoşgörü ve sevgi olayı şuanda insanlar arasında çok az kesim tarafından başarılı bir şekilde hayata geçirilebilinmektedir. Kendi adıma söylim, ben bunların arasında olamayacak derecede en alt sıralarda yeraldığımı, herhangi bir bilgiçlik taslamadığımı tamamiyle düşündüklerimin bu yönde olması sebebiyle sizinle paylaşma gereksinimini duyduğum ama bütün bunları yaparken de sizi kendi hür iradenizle baş başa bırakıp düşüncelerinizle beni hiçbirbiçimde rahatsız  etmediğinizi önemle belirtmekten kaçınmıyorum.

Saygı ve Sevgilerimle.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: popperist - Temmuz 13, 2010, 12:49:19 ös
Sayın Isabella;

Alıntı
Vahşi yaratıklar derken burada belirli bir gruba atfen ağır bir suçlama yaptığımın farkındayım. Fakat görünen köye klavuzluk istenmediği düşünülürse yapmış olduğum bu hitabın yerinde olduğu herkesçe bilinir, diye düşünüyorum. Peki benim de böyle düşündüğümü farzsayarsanız Sayın Popperist; iki taraf açısından şuanda bir dengeye oturduğumuzu, bunun yanısıra sizin bu şekilde düşünmenize karşılık benim de tam tersi bir görüşe sahip olmam, ayrıca etki- tepki yasası gereği uç noktalarda bulunmamızı gerektiren bir çemberin içersinde bulunduğumuza göre o zaman benim düşüncem bana göre doğru ve haklı kılabilecek birçok sebepler yaratırken, sizin de sizi haklı kılacak birçok sebeplerin bulunması ve öne sürülmesi bence hiç de zor değildir.

Benim kendime göre doğru, sizin kendinize göre doğru sebeplerimiz olamaz. Ben yukarıda, sadece kendim için değil, ortaya bir neden koyarak (Bush'un savaş politikası) objektif bir neden ileri sürdüm. Ben "herkesin kendine göre doğruları vardır" temelli subjektif bir yaklaşımla birilerine sevgisizlik veya nefret göstermem. Böyle bir şeye de temelden karşıyım. Objektif nedenlerim varsa, birini eleştirmem yerinde olur. Yeterince objektif bir nedenim varsa, birine hakaret de edebilirim. O benim saygıma kalmış bir şey. Saygı duymadığım kişinin mutlaka bir yanlışı vardır, ve o kişi bu yanlışta bile bile diretiyorsa, o kişi neden olduğu sonuçlarla kıyaslanmayacak derecede küçük bir hakareti hak eder.

Irak halkı, batılılar gibi çağdaş yaşamın olanaklarından yararlanamazlar. Fakirdirler. Fakat bir gazetecinin, Bush'a ayakkabı fırlatması, onların "yaratık" olmasına sebep değildir.

Siz benim akrabalarımı öldürün, sevgilimi, annemi babamı öldürün, kız kardeşime tecavüz edin, halkımı aç bırakın. Ben bir Iraklı olsaydım, ve imkanım olsaydı, Bush'a ayakkabıyla değil, mermi ile karşılardım. O toprakların kendileri için güvenli olmayacağını ve bu topraklarda kalmak istiyorlarsa, böyle tepkilerin de kendilerini beklediği mesajını, başkanlarını öldürerek de verirdim. Haksız mıyım? Öldürmek haksızlıksa, benim akrabalarımı öldüren adamlara karşı nasıl davranmalıyız? Tekamül dediğiniz şeye ulaşmak için, katillere hoşgörü mü göstermemiz gerekir? Kusura bakmayın ama bence böylelikle negatif bir tekamüle, yani aşağı inmeye doğru gidersiniz. Sürekli hoşgörü ve iyimserlik prensiBi en başta adalet mekanizmasının içini oyar.

Ayrıca nasıl bir sevgi prensibiniz var ki, George Bush ile Irak halkını karşılaştırıp, birine "herif" denmesine güceniyor ve hoşgörüyü öğütlüyor, diğerine ise tüm hoşgörü ve sevgi prensibinizi rafa kaldırarak ayakkabı fırlattığı için "yeterince küçültmüş, medenileşmemiş ve en önemlisi de insaniyetlik duygularına bile vakıf olamamış vahşi yaratıklar" olarak niteleyebiliyorsunuz? Nerede kaldı evrensel sevgi ve hoşgörünüz? Sizin de tepki vermeniz gereken durumlar olabiliyormuş değil mi? Aynı şekilde ben de tepki verilmesi gereken birilerinin olduğunu düşünüyorum. Sizin Irak halkı için sevgi ve hoşgörüyü askıya aldığınız noktada, ben de George Bush için aynını düşünüyorum. Verdiğiniz örnek ancak beni doğruluyor, ve evrensel sevgi, hoşgörünün olanaksızlığını ispatlıyor.

Benim bu konuda söyleyeceklerim bu kadar. Konu ile bir ilgisi de olmadığı için, daha fazla yazmayacağım.

Saygılar.
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: Prenses Isabella - Temmuz 13, 2010, 01:01:39 ös
Benimle direkt diyaloga geçmek zorunda değilsiniz, ister bu tartışmayı devam ettirirsiniz, ister ettirmezseniz o sizin bilebileceğiniz birşey ve ne yazdıklarınızla ne de sizin kişisel düşüncelerinizle herhangi bir ilgim yok. İstediğinizde düşünmek ve özgürce hareket etme serbestsiyetliğine sahip olduğunuz için söz konusu olan Sayın Bush' u öldürerek de herhangi bir sonuca ulaşamayacağınızı bildiğim için en azından kendi düşüncelerim bu yönde olduğundan beni en asgari düzeyde bile olsa ilgilendirmemektedir.

Fakat ' karma ' olayına ilişkin önemli derecede inandığım bazı bilgiler mevcut olduğu için tabi burada bundan ayrıntıya girmicem, yalnızca olay bu yöne ilişkilendirildiğini kendi gözlemlerimle, küçük bir detayı burada sunmak istedim.

Kişiler ve toplumlar yeryüzünde başlı başına bir sınav geçirmişlerdir. Katliam olayı da bunun perde arkasıdır. Toplumlar da bireyler gibi tıpkı yaşayan bir organizma misali doğar, büyür ve ölürler. Şuna inanıyorum ki, bu sadece sizin tasvir ettiğiniz ırkın başında değildir. Böyle bir olayı yüzyıllar öncesinden yaşamış, geçirmiş ve şuanki seviye itibariyle ön sıralarda yeralabilmeyi başarmış dünyanın ileri gelen toplumları da söz konusudur. Demek istediğim şudur ki, şuanda bir tür savaş veriliyorsa bu yalnızca sizin bahsettiğiniz bölgede gerçekleşmiyor, hala hala dünyanın başka yerlerinde kendi ırkını, namusunu, şerefini korumak adına savaşan binlerce insan mevcuttur. Gözünüzü sadece oraya dikmişsiniz ve olayın aslını bilmediğiniz için de olayın tek sorumlusu ya bahsettiğiniz Sayın Bush' tur ya da Israildir. Her neyse ben de bu tür bir diyalogu devam ettirmekten pek hoşnut değilim.

Söylediğim gibi ne düşünüyorsanız o sadece sizin kendi alanınız içersinde yeralacaktır. Beni ya da size karşı düşünenleri en ufak da olsa hiç de ilgilendirmeyecektir.

    
Başlık: Ynt: Anti-Semitizm, Hümanizm ve Gerekli bir Öz-Eleştiri
Gönderen: popperist - Temmuz 13, 2010, 01:29:47 ös
Sayın Isabella,

İnanın dünyanın büyük çoğunluğu George Bush'un yaptıklarını sizden daha iyi değerlendiriyor ve inanın bu sadece kendi alanım içinde kalan bir şey değil. Toplumlar değil, birey olarak insanlar doğar, yaşar ve ölürler. Ben topluma inanmam, bireye inanırım.

Diyaloğa girmemek gibi bir sorunum yok. Sadece başlıktaki konudan uzaklaşıyoruz. Kuralları çiğniyoruz.

Saygılar.