Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: VENÜS  (Okunma sayısı 6140 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 08, 2020, 01:51:57 ös
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 40
  • Cinsiyet: Bay

Merhaba,
Konu başlığının hangi kategoride olduğundan emin olmadığım için burdan açtım.
İyi okumalar.
Sevgilerimle ve Saygılarımla
Venüs: Evrensel Dişil Prensip
VENÜS’ÜN SEMBOLÜNDE, sonsuzluğu ve ölümsüz ruhu simgeleyen dairenin altında yer alan haç (+), maddenin, fiziksel realitelerin ve fizik bedenin çekiciliğini göstermektedir. Ama ölümsüz olan ruh (daire), fizik realitenin üzerindedir. Daire; ruhun mükemmelleşmesini ve yaratıcı enerjileri anlatır. Venüs, feminen (dişil) bir enerjidir ve çekim gücü yüksektir. Ama cezbolduğu şeyi fethetmesi için eril (Mars) enerjiyi kullanması gerekir. Venüs, Güneş Sisteminde, Güneşe uzaklık bakımından ikinci sıradaki gezegendir. Ayrıca Zühre, Çolpan veya Çoban Yıldızı olarak da bilinir. Bu gezegen adını Eski Roma tanrıçası Venüs (Eski Yunan Mitolojisi’nde Afrodit)’ten almıştır. Kendi ekseni etrafında, Güneş Sistemindeki diğer tüm gezegenlerin aksi istikamette döner. Güneş etrafındaki dönüşünü 225 Dünya gününde tamamlar. Büyüklüğü açısından Dünya ile benzerlik gösterdiğinden Dünya ile kardeş gezegen olarak da bilinmektedir. Gökyüzünde Güneş’e yakın konumda bulunduğundan ve yörüngesi Dünya’nınkine göre Güneş’e daha yakın olduğundan yeryüzünden sadece Güneş doğmadan önce veya battıktan sonra görülebilir. Bu yüzden Venüs Akşam Yıldızı, Sabah Yıldızı veya Tan Yıldızı olarak da isimlendirilir. Bir diğer adı da “Çoban Yıldızı”dır. Görülebildiği zamanlar, gökyüzündeki en parlak cisim olarak dikkat çeker.
Mitolojik Venüs
KADİM Mezopotamya zamanında, Sümerliler, Venüs’ü Tanrıça “Inanna” olarak adlandırmışlardır. Sümer şairlerine göre Tanrıça İnanna, toplumun süsü, Sümer’in neşesidir. Akad’larda İştar, Musevilerde Astarte, Yunanda Afrodit, Roma’da Venüs adını taşıyarak yüzyıllar boyu çeşitli toplumların efsanelerinde yaşamıştır.
Sümerliler, kadınlarda izledikleri, görmek istedikleri bütün nitelikleri, onun şahsında toplamışlar, onu yüceltmiş, ona tapmış ve hakkında yığınlarla şiir, hikâye ya zarak ölümsüzleştirmişlerdir. O, güzelliğin, çekiciliğin, şefkatin, hırsın, kavganın, önderliğin ve en önemlisi bereketin ve çoğalmanın sembolü olmuştur. Venüs, Yunan mitolojisinde, güzellik ve aşk tanrıçası Afrodit’e karşılık gelir. Yunan mitolojisinde, Afrodit’e daha feminen özellikler atfedilir. Hesiodos, Theogonia’da, bu tanrıçanın denizin köpüklü dalgalarından doğduğunu söyler. Kronos, kral babası Uranos’u devirirken, bir orakla babasının cinsel organı keser. Kesilen organ denize düşer ve oluşan köpüklerden Afrodit doğar. Afrodit, güzel ve göz alıcı özellikleriyle çoğu yerde karşımıza çıkar. Tanrıçanın çoğunlukla öne çıkan nitelikleri; çekiciliği, güzelliği ve gönül alıcılığıdır. İlahi aşkın fiziksel yönü olan sevişmeyi simgeleyen tanrıça Afrodit, bunun yanı sıra zarafeti, bolluğu bereketi, duyusal zevkleri ve keyifleri de temsil eder.
Venüs’ün Pentagonal Yörüngesi ve Altın Oran
VENÜS, her sekiz yılda Güneş ile kavuşum yaptığı 5 sidonik döngüden geçer. Her sekiz yılda bir aynı noktaya gelir ve o noktadan yeniden doğar. Bu süre içinde Güneş’in etrafında beş kez dönmüş olur. Venüs, bu döngü esnasında gökyüzünde “Pentegram (Beş Köşeli Yıldız)” motifi çizer. Pentagram, Yunancada beş çizgili anlamına gelen pentagrammon kelimesinden türemiştir. Beş köşeli yıldız demektir. Evrensel olarak birlik ve sonsuzluk anlamına gelir. Pentegram, beş unsuru (ateş, hava, su, toprak ve eter) ve beş unsurdan oluşan mikrokozmosu yani insanı simgeler. İnsan kollarını ve bacaklarını açtığı zaman, başı ile birlikte beş köşeli bir yıldıza benzetilir. Bu sembolizmle ifade edilen insan, insan ruhunun tekamül hedefi olan mükemmel insandır, yani her türlü dualiteyi aşmış insandır. Yıldızın kendi içindeki oranı antik çağlar ve rönesansta kullanılan “altın orana” eşittir ve aynı zamanda insan bedenini de temsil eder. Her insan aslında bir yıldızdır. Venüs’ün sekiz yılda yaptığı beş sidonik döngüdeki 8/5 oranı “altın orana ya da pi sayısına” karşılık gelir. Buna ilaveten, Venüs, Güneş etrafındaki turunu 224.695 günde, Dünya ise 365.242 günde tamamlar. Her iki gezegenin yörüngesinin birleşimi de (365.42/224.695) bize yaklaşık altın oranı (1,62) verir.
Altın Oran (1,618) ya da Altın Kesit’in en basit tanımı “herhangi bir geometrik biçimde varlığı estetik üstünlük sayılan oran”dır. Parçalar arasındaki orantıda küçük parçanın büyük parçaya oranı, büyük parçanınsa bütüne eşit olması bize Altın Oran’ı verir. Eski Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından keşfedilmiş, mimaride ve sanatta kullanılmıştır. Rönesans sanatçıları Altın Oran’ı tablolarında ve heykellerinde denge ve güzelliği elde etmek amacıyla sıklıkla kullanmışlardır. Örneğin, Leonardo da Vinci, Son Yemek adlı tablosunda, İsa’nın ve havarilerin oturduğu masanın boyutlarından, arkadaki duvar ve pencerelere kadar Altın Oran’ı uygulamıştır. İnsan vücudunda altın orana verilebilecek ilk örnek; göbek ile ayak arasındaki mesafe 1 birim olarak kabul edildiğinde, insan boyunun altın oran olan 1,618’e denk gelmesidir. Leonardo da Vinci tasarımlarını yaparken altın orana göre belirlenmiş insan vücudunu ölçü almıştır. Altın oranı, ressamın Vitruvius Adamı çizdiği bir eskizde görebiliriz. Leonardo da Vinci, “insan vücudunun evrenin işleyişinin bir analojisi olduğunu” düşünüyordu. Altın oranı, çiçeklerin taç yapraklarında, çam kozalağında, ananas kabuğunda, ayçiçeklerde, sarmaşıklarda, örümcek ağlarında, parmak izlerimizde, DNA’nın sarmal yapısında ve akciğerlerde görmek mümkündür. Venüs; astrolojide uyumu, dengeyi, güzelliği ve estetiği sembolize eder. Venüs’ün Pentagonel döngüsü ile gökyüzünde beş köşeli yıldız motifi çizmesi ve altın oran ilişkisiyle insanda hayranlık uyandırmaktadır. Ünlü bir hermetik deyiş olan, “Yukarıda ne varsa, aşağıda da o vardır,” ifadesi burada yerli yerine oturmaktadır.
Dilek Yılmaz
Ruh ve Madde Dergisi, Şubat 2013, Yıl:54, Sayı:637