Bir de şunu eklemek isterim ki;
Sevgili Doğudan Kardeşimin de belirttiği gibi Doğu'da görev yapmanın hakikaten de zor ya da zorunlu olarak gösteriliyormuş gibi bir anlayış hakimdi. Demekki şark görevi olmasa bu yerlere gelmek biraz imkansızdı. Unutmamalıyız ki Ülkenin her yeri belirlenmiş sınırlar çervesinde Türk Vatandaşı olarak resmiyette geçmekte ancak bu uygulamada biraz çelişkili durum arzetmekte.
Başlangıçta Ulu Önderimiz Atatürk'ün Projesine göre Biz'lik anlayışı hakimdi ve Kurtuluş Savaşı bu sayede kazanılmıştır. Bu herkesce bilinmektedir. Ancak bunun bazı kesimlerce tek tarafa mal edilmesi maalesef bu görüşü önemli derecede kırıp geçirmiştir. Şimdi ise Doğu ve Güneydoğuda yaşayan İnsanlarımızın Ülkenin vatandaşından sıyırılıp bunu şiddetle kabul etmedikleri gözlemlenmektedir. Peki soruyorum; bunun nedenini taa en başa dönerek neden bu ayrımcılığı başlatan yönetimde aramıyoruz?
Birlik ve Kardeşlik Bilinci mükemmell bir şekilde oluşturulmak ve yerine oturtulması çabası içersindeyken bölünmelere ve ayrımlara varılan, vardırılan temelini teşkil eden uygulamalar sayesinde Ülkenin şuanki durumu ortaya çıkmıyor mu?
Bakınız, Ülke bazında ele alınan ya da alınması gereken en önemli derecede yerini koruyan bir sorunun gündeme gelmesi bazı kişileri ya da kesimleri önemli derecede rahatsız etmektedir. Bunun da bilincinde olarak Kardeşlik ve Bizlik duygusunu savunan bir birey olarak bazı önemli detaylara vurgu yapmam umarım yanlış ve önyargılaraın oluşmasına sebebiyet vermez ama gerçek budur!
Demekki şark görevi zorunlu olmasaydı hala Ülkenin Doğu ve >Güneydoğu tarafı geri kalmışlığını yaşayacaktı ki hala hala bazı yörelerimizde gerek okul gerekse sağlık açısından deyim yerindeyse Devlet Baba tarafından el atılmamış ve önemli derece mahrumiyetini devam ettirmektedir. Üzgünüm, bunların yerine daha güzel ve aydınlatıcı görüşlerimi dile getirmeyi çok isterdim ama bu da bir gerçektir ki, orada yaşayan sen ya da ben olabilirdik hatta şuan Ülkeyi bu hale getirenler de.. Hangimizin yaşamı garantidedir, merak ediyorum ve mahrumiyetten yoksun İnsanlara olan bakış açısı işin kolay tarafına gidilen ve nedenlerine inilmeyerek sadece bulundukları duruma göre değer biçen Batıda birçok yerlerde geri kalmışlığını savunan ve iddia eden sözde kendilerini gelişmiş sayanlar aslında Onların sahip olduğu asıl önemli olan İnsanlıktan yoksun olduklarını bilmiyorlar.. Yalnız şunu farkettim ki bahsı geçen yörelerde yaşayanlar, İnsanlığını korumuş ve herkese eşit şekilde bakmış önemli niteliklere sahip İnsanlar olduklarını keşfettim bence doğru: asıl Doğu ve Batıdaki fark işte budur! Yanlış anlaşılmasın lütfen genelleme yapmıyor ama biraz olsun olaya geniş ve derin bir açıdan bakmayı öğrenmiş bir kişi olarak sorun sadece beni değil, hepimizi ilgilendiren önemli bir mevzubahis olduğunu bir kez daha vurguluyorum.
Eşitlik ve Adalet- Adillik; yerini korumadıkça istediğin kadar bu Ülkenin her kıyısında yaşayan benim vatandaşım de ama bu sözde kalır, özde değil!.
Ülkenin kanayan yarası olan bu önemli olayın en kısa sürede tedavi edilmesini umuyor ki yapılan çalışmalar da bunu göstermekte, umarım istenilen İnsanlık Seviyesine sadece Ülke anlamında değil >Dünya çapında gelinmesi sağlanılır.
Saygı ve Sevgilerimle,
Önemli bir not olarak yazımın son kısmında belirtmek istediğim bir diğer husus ise; salt kendi Ülke sorununda kalmayıp görüşlerimi bu Ülkede yaşadığımdan bu sorun üzerinden belirttiğim, ancak Dünyanın birçok yerinde de aynı ve benzeri sorunları yaşanılmış, hala da yaşanılmaye devam edilmesi sebebiyle bir tümevarım şeklinde düşünülüp değerlendirilmesini arzediyorum.
Gözden kaçırılmaması gereken bir diğer nokta ise; Ben ne isem Kardeşim de O'dur prensibine bağlımlı kalınarak Biz'lik görüşü hakim kılınmadıkça salt kendilerini düşünen Bencil Kişilikler asla bundan böyle rahat ve huzurlu yaşayamayacaklardır. Sistem otomotik olarak işlemektedir. Çünkü yaşadığı ortam gereği buna asla izin verilmeyecektir. Belirli bir süreçten sonra haliyle zorunlu olarak Bencillik kalkacak ve Biz'lik Bilinci işler hale gelecektir, getirilecektir. Bunun dışında kalanları ise korkunç bir kaos bekleyecektir. Bunu gözardı etmememiz dileğiyle,