Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: PHILO  (Okunma sayısı 1824 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 03, 2007, 10:02:55 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

MS 1. yüzyılda İskenderiye kenti ,Yunan felsefi geleneğinin en önemli merkezlerinden biriydi. Burada, Stoalılar, Epiküristler, Skeptikler ve Aristotelesçiler gibi bir çok okul gelişti. Bu Helen filozofları genellikle Yunan ve Latin yazarlar tarafından kaleme alınsa da , bu döneme ait esas bilgiler Yahudi filozof ve teolog İskenderiyeli Philo’nun toplu eserlerinden öğrenilir. Helen kültürü ve İskenderiye Yahudiliğinin bir temsilcisi olan Philo’nun MÖ 20 civarında doğduğu düşünülür. 40 yılında İmparator Caligua ile İskendeiye Yahudi cemaati adına görüşmek üzere, Roma’ya gider.

Hayatı boyunca Philo bir çok tez ve makale yazmıştır. Bu yazılar Yunancadır ve Philo’nun İbranice bilip bilmediği tam olarak açık değildir ama yine de, Tora’nın Yunanca çevirisinden alıntılar yapmış olduğu halde, Midraş edebiyatını bildiği görülür. Yahudi felsefi düşüncesindeki önemli yerine rağmen Philo’nun eserleri daha sonraki Yahudi düşünürler tarafından pek incelenmemiş ve düşünceleri Ortaçağ yazarlarını pek etkilememiştir Ancak Hıristiyan cemaati Philo’nun düşüncesinden epey etkilenmiş ve nesiller boyu Hıristiyan teologlarca çalışılmıştır.

Özellikle, Kutsal Metin ile Yunan kültürü arasında uyum sağlamak girişimi daha sora Hıristiyan çalışmaları için temel oluşturur. Philo’nun yazıları genelde yoruma dayalı olduğu için, düşüncesini sistematik biçimde incelemek zordur, ayrıca Philo’da sıklıkla tutarlı olmayan düşüncelere de rastlanır. Bu pek de şaşırtıcı değildir, çünkü Philo’nun amacı, bütünsel bir felsefi sistem kurmak değil, Tora ile felsefeyi nasıl bağdaştırılacağını bulmaktır. O, felsefenin Tora’daki emirlerle eşanlamlı olduğuna inanır. Amacı bu benzerliği açıklamaktır. Tora’yı Yunan düşüncesiyle uyumlu hale getirme girişimiyle Philo, Yunan bilgeliğinin aslında Yahudi öğretisine dayandığını göstermek ister. Orijinal Yahudi felsefi yazıları Sürgün sırasında kaybolmuştur ama içlerindeki fikirler ilk olarak Kıldaneliler’e ve Persler’e, ardından Yunan ve Romalılar’a iletilmiştir.

Philo’nun yazıları temelde üç dizide toplanır. İlki, ‘Yaradılış Üstüne’, ‘On Creation’ ile başlayan , Tora’nın incelemesidir. Burada, Tora’nın temelde bir yasa kitabı olduğu halde, Yaradılış hikayesiyle başladığını ve bunun da Moşe’nin beş kitabının doğa yasaları ile uyumlu olduğunu gösterir. Bu eseri, Avraam, Yitshak , Yaakov ve Yosef’in biyografileri takip eder ve bu kişilerin hepsi, Tora’nın yaşayan örnekleri olarak görülür. Ayrı olarak yazılan başka bir biyografide Philo, yasa koyucu, rahip ve peygamber olarak Moşe’yi inceler. Bunun ardından On Emir ile ilgili yazısı ( ‘On Emir Üstüne’) gelir. Son makalesinde ( ‘Özel Yasalar Üstüne’) Philo kutsal kitaptaki bütün kuralları, On Emir’deki yasarlın altında toplar.

İkinci dizi ( Alegorik Yorumlar) Moşe’nin beş Kitabını felsefi yorumlarını içerir ve on sekiz yorum denemesinden oluşur. Burada Philo, Tora’nın antım kısmını bir kenara koyar ve bu hikayeleri soyut felsefi fikirlere bağdaştırmaya çalışır. Bu dizinin son denemesi olan ‘Rüyalar üstüne’de Philo Kutsal Kitapta anlatılan rüya anlatımlarına odaklanır.

Üçüncü dizide, - ‘Bereşit ( Yaradılış) hakkında Soru ve Cevaplar’ ve ‘Şemot ( Çıkış ) hakkında Soru ve Cevaplar’, Helenist yorumlama biçiminde yazılır: Her paragraf bir yorum sorusuyla başlar, bunu kısa bir sözlük açıklaması ve uzun alegorik düşünceler takip eder. Bu eserlerin yanında Philo, bir çok felsefi konu hakkında ayrı çalışma da yapar. Bunların arasında İskenderiye Yahudilerinin 38 yılındaki katliamını, iki sene sonra Roma’daki görevini ve çağdaş yaşamı inceleyen iki tarih kitabı da yer alır.

Bu çalışmalarında Philo, Platon’un ayrımını yaptığı yüksek manevi boyut ile aşağı, maddi dünya arasındaki ayrımı esas kabul eder. Philo’ya göre, gerçek ancak yüksekteki bu manevi boyutta anlaşılabilir. Ama dünyevi boyutta da insan derin düşünceye ulaşmak ve maddi zevklerden uzaklaşmak istemelidir. Bu süreci gösterirken Philo, ruhun Tanrı’ya yükselmek istemesinin yanında, Tanrı’nın da insan ruhuna indiğini söyler. Yani, Tanrı ile insan arasında karşılıklı bir oyun söz konusudur.

Sonsuz olana yükselirken, insanlar kendilerini dünyevi bağlardan kurtarmalıdır. Bu fikirlerini sunarken Philo sürekli Tora’daki anlatımdan faydalanır. Üç Baba, Tanrı yolunda ilerlemenin aşamaları olarak gösterilir. Bu bağlamda Philo, (Hagar’la sembolize edilen) bilgiden, (Sara ile sembolize edilen) bilgeliğe yükselir. Bunu ortaya koyarken Philo, ilahi aracılar konusunda değinir. Bu aracılar kendilerini yükselen ruha , İlahi olana doğru ilerleyen yoldaki aşamalar olarak gösterir. Ruh Tanrı’ya doğru tek başına ilerleyemese de, güçlerinden birine erişebilir.

Manevi yolculuk kavramını açıklarken Philo Tanrı’nın en yükse gerçek olduğunu vurgular. Philo’ya göre, Tanrı tamamen aşkındır, O, bilgeliği, bilgiyi ve iyinin kendisini bile aşar. Bu şekilde O, bilinmezdir ve isimsizdir. Bu, insaların İlahi olanı anlama yolunda çaba sarf etmekten vazgeçmeleri gerektiği anlamına gelmez. Ancak Tanrı’nın gerçek özünü anlamak imkansızdır. Aşkınlığı bu kadar vurgulayan Philo, Tanrı’nın dünyaya, aracı güçlerce içkin olduğunu da savunur.

Philo’ya göre, bütün madde kötüdür ve İyi olan Tanrı , fiziksel kainatın dışında durur. Tanrı, yaratılmış düzene doğrudan katılmasa da Philo, Tanrı’nın ilahi aracılarla dünya ile temasa geçebildiğine inanır. ‘Rüyalar Üstüne’ adlı eserinde Philo, dış duyulara görünmeyen Tanrı’nn , sözlerini (logoi) , bilgeliği sevenler için gönderdiğini düşünür. ‘Kutsal Yasarın Alegorisi’nde Philo logoi’yi meleklerle bağdaştırır. Ona göre melekler İlahi olanı temsil eder- meleksi varlıklar, ya da logoi, Tanrı’nın eylemini temsil ederler : İnsanlar Tanrı sözüyle (logos) beslenebilmek için dua eder.

Philo’ya göre meleksi varlıklar “vücudu olmayan ruhlardır” ve maddi değildir. Bu anlayış, ‘Rüyalar Üzerine’ de, Bereşit 28:12’deki Yaakov’un rüyasını açıklarken temeli oluşturur: ( ‘Rüyasında, yerden başlayıp, yukarsı göklere erişen bir merdiven görür. Tanrı’nın melekleri bu merdivende inip çıkmaktadır.)

Hava, vücudu olmayan ruhların ikamet yeridir çünkü kainatın Yaratıcısı için dünyanın her parçasını, yaşayan varlıklarla doldurmak iyidir. Kainatın Yaratıcısı havayı, hareket etmeyen vücutların ve görünmez şekilde hareket edenlerin yaşayacağı yer olarak oluşturmuştur.

“Vücudu olmayan ruhlar” kavramı Aristoteles’in esas Hareket Ettirici ile maddi dünya arasındaki “akıl” ya da “ aracı varlıklar” kavramlarına benzer.

Tanrı’nın yaradılışının doğasını anlatırken Philo insan doğası hakkında ayrıntılı bir teori oluşturur. Philo, insanın ( onu maddeye bağlayan) vücut ve ( onu Tanrı’ya bağlayan) ruhtan oluştuğuna inanır. Bunun sonucunda, insanlar hayatlarının yönü hakkında ciddi bir karar vermekte zorlanırlar. Bu tezini oluştururken Philo ,Adam’ın Gan Eden’de işlediği günahın alegorik biçimde anlaşılması gerektiği söyler: Bu Düşüş’ün dramasıdır. Burada şehvet , akıldan (Adam) çok duyuları (Hava) harekete geçiren, dolayısıyla aklı bastıran yılan olarak betimlenir. Dolayısıyla Bereşit 2:24 ( ‘ Böylece erkek babasını ve annesini terk eder, eşine bağlanır ve onlar tek ve bir vücut olur’) alegorik bir yorum ile incelenir: Bir erkek babasını (Tanrı) ve annesini ( bilgelik) terk eder ve eşine ( şehvete) bağlanır ve bir olurlar.

Soyut felsefi fikirlerin bu kadar vurgulanmasının , dünyevi görevlerin ihmal edilmesine yol açtığı düşünülebilir. Ancak Philo, Yahudi yasasının önemini yadsımaz. Ona göre, yasal sistem Tanrı tarafından verilmiştir. Yasaları sembolik olarak nitelendiren felsefi olarak eğitimli kişilere , Metin’in bir kenara itilmemesi gerektiğini söyler. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmesinin yasanın sadece dış kısmı olduğunu söylese de Philo Moşe’nin yasasının üstünlüğünde ısrar eder. Ancak Sözlü Yasa konusunda daha az ısrarcıdır ve bu büyük ihtimalle İskenderiye anlayışının getirdiğini bir şeydir. Ama her şekilde Philo’nun yasa geleneğine verdiği önem, felsefi yönelimine rağmen onun Yahudi mirasına olan bağlılığını ortaya koyar.


Referanslar

Dan and Lavinia Cohn-Sherbok, Jewish and Christian Mysticisim, New York, 1994


Philo’nun Önemli Yazıları

Philo, The Works of Philo. Complete and Unabridged (çeviri C.D.Yonge), London, 1854-5

Philo, Complete Works ( 12 cilt) Loeb Classical Library, Cambridge, 1953-63