Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: VLADIMIR JABOTINSKY  (Okunma sayısı 2002 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 03, 2007, 10:34:19 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Modern laik Siyonizmin tartışmalar yaratan en önemli kişilerinden biri Vladimir Jabotinsky’dir. Yazıları ve politik aktiviteleri hem kendisini savunan hem de karşı çıkan geniş kitlelerin oluşmasına sebep olur. 1880’de Odessa’da orta halli bir ailenin çocuğu olarak doğan Jabotinsky, Rus okullarında eğitim görür. Bar Mitsva’sından önce İbranice dersleri alır ama Jabotinsky’nin kendi anılarına göre , Yahudi gelenekleri ile hiçbir zaman yakın ilişki kurmaz. 1898’de hukuk eğitimi alacağı ve iki Odessa gazetesinin muhabiri olarak görev yapacağı Bern ve Roma’ya gider. İlk başta sosyalist idealleri benimser ancak politik bir felsefe olarak Marksizm’e karşı çıkar. Ancak daha sonra düşüncelerini, radikal bir şekilde sosyalizme kaydırır.

Odessa’ya dönen Jabotinsky, 1901’de ‘Odesskiya Novosti’ gazetesinin yazarları arasına katılır. İki sene sonra, Yahudi nüfusa karşı pogrom başlatılınca Yahudi öz savunma birliğine katılır. Kişniev’deki (o zaman Bassarabia’ya şimdi ise Moldova’dadır) pogromdan sonra, aynı yıl, Siyonist aktivitelerde yoğun olarak ilgilenir. Altıncı Siyonist Kongreye delege olarak katılan Jabotinsky, Theodor Herzl’den derin biçimde etkilenir ama yine de Herzl’in Uganda projesine red oyu verir. Siyonist dergi Razsvet ‘i çıkaranlardan biri olarak, Rusya’da Siyonizmin gelişmesine katkıda bulunur. Diasporada eğitimsel ve politik aktivitelerin yanında, Kutsal Topraklarda Yahudi yerleşimlerini savunan “sentetik” Siyonizm görüşüne bağlı Helsingfors Programının takipçisi olur. 1909’da Dünya Siyonist Organizasyonu Jabotinsky’yi, İstanbul’daki bir çok yayının editörü olarak görevlendirir ve Osmanlı ‘da çeşitli politik aktiviteler sürdürmesi için teşvik eder. Ancak Dünya Siyonist Organizasyonu başkanı David Wolffsohn ile tartışması istifa etmesine neden olur.

Birinci Dünya Savaşının başlamasından sonra Jabotinsky, kuzey ve batı Avrupa’da liberal bir Moskova gazetesinin muhabirliğini yapar. Osmanlı Devleti, Almanya tarafına katıldığında , Filistin’deki Yahudi geleceğinin Müttefiklerin elinde olduğunu düşünür. Tarafsızlığı savunan Siyonist liderliğinin aksine Jabotinsky, İngiliz hükümetini üç Yahudi birlik kurması için ikna eder. Ancak savaştan sonra Jabotinsky, Yahudi meselesine İngilizler’in verdiği destekten şüphelenir ve 1920’de Yeruşalayim’de bağımsız savunma birlikleri oluşturur. Daha sonra İngiliz askeri yönetimi tarafından tutuklanır ve yasadışı silah bulundurmaktan on beş yol hapse mahkum edilir. Ama daha sonra affedilir. 1921’de Jabotinsky, Siyonist Yönetim için seçilir ancak Haim Weizmann’ın görüşlerine karşı çıkar. 1925’te Revizyonist Parti’yi organize eder. Seneler sonra bu grup Siyonist hareketi terk ederek Yeni Siyonist Organizasyonunu oluşturur. Jabotinsky’nin önderliğinde Filistin’e yasadışı göçler yapılır ve yer altı askeri örgüt Irgun, İngilizler’e karşı mücadeleye girişir.

Otobiyografisinde Jabotinsky, Siyonismle karşı ilk defa gençken Bern’de Nahman Syrkin’in bir konuşmasıyla ilgilenmeye aşladığını yazar:

Rusça konuşuyorum. Sosyalist olup olmadığımı bilmiyorum çünkü bu doktrin hakkında çok araştırma yapmadım. Ama Siyonist olduğumdan hiç kuşkum yok, çünkü Yahudi insanlar kurnazdır ve komşuları bundan nefret eder. Diasporadaki sonları genel bir Bartholomew gecesi olacaktır. Tek kurtuluş Filistin’e toplu göçtür... (Avineri’de, 1981, 162).

Daha sonra, İtalya’da ulusal hareketten etkilenir ve liberalizmin modern toplumda geçersiz olduğuna ikna olur. 1910’da yazdığı “İnsan İnsanın Kurdudur” başlıklı makalesinde, politik değişimler yaratmak için liberal fikirlere güvenmenin hatalı olduğunu yazar:

“ Akıllı bir filozof ‘İnsan insanın kurdudur’ demiştir. İnsanın insan olması, kurt olmasından daha kötüdür ve bu önümüzdeki günlerde değişmeyecektir. Komşusuna inanan aptaldır; komşu iyi ve sevgi dolu olsa bile. Adalete inanan insan aptaldır. Adalet sadece, yumruk ve inatçılıkçıklarıyla adaleti gerçekleştirebilenler için geçerlidir... Kimseye inanmayın , her zaman tetikte olun, her zaman silahınızı beraberinizde taşıyın. Herkese karşı verdiğimiz bu mücadelede başarılı olmansın tek yolu budur. ( 164).

Bu tip düşünceler , Jabotinsky’nin Yahudi öz savunması ve kararlılığı üstündeki ısrarının temelini oluşturuyordu.

Jabotinsky’nin Yahudi milliyetçiliğine bağlılığı , ulusal birlik ve disiplin hakkında yazdığı bir çok makalede kendini gösterir. Onun görüşüne göre, ulusun esas bileşeni ırksal karakteridir. Ulusu ulus yapan toprak, din veya dil değil, ırkıdır. “Irk Üzerine “ başlıklı makalesinde, şöyle der: “Bir millet maddesini, karakterinin tekliğini, alfa ve omegalarını, kendini belirli fiziksel niteliklerde, ırksal kompozisyonunun içeriğinde gösterir” ( 167). Bu bağlamda Jabotinsky, Yahudilerin üstün ırk olduğunu öne sürer. Anti semitik olaylara karşı yayımlanan, bir Rus ile Yahudi arasında geçen hayali bir diyalogda Yahudi taraf şöyle der:

Eğer karşılaştırma yapacaksan, her şey seçtiğimiz kriterlere bağlı olacaktır. Böyle olursa kendi kriterlerimde ısrar edeceğimi bilmelisin . Kendi ruhuna bağlı olan üstündür... İçsel bağımsızlığından hiç bir zaman feragat etmeyen kişi üstündür...Bizler hiçbir zaman boyunduruk altına girmeyecek bir ırkız” ( 169).

Jabotinsky için, Yahudilerin, ortaya çıkan bir ulus olarak , içlerindeki saklı potansiyeli açığa çıkartacak liderlere ihtiyacı vardır.

“Bizlerin, her türlü macera ve deneyim için hazır olan bir nesle ihtiyacımız var, en sık ormanda bile yolunu bulabilecek bir nesle... At sürebilen, ağaçlara tırmanabilen, denizde yüzebilen ve silah tutup yumruklarını kullanabilen genç insanlara ihtiyacımız var. Sağlıklı bir hayal gücüne , güçlü isteğe sahip, hayat mücadelesinde kendilerini ifade eden insanlara ihtiyacımız var.” (170).

Bunlara ek olarak Jabotinsky, Yahudi nüfusunun milliyetlerine bağlanarak disiplin altına girmelerinin çok önemli olduğunu ileri sürer. Revizyonistlerin gençlik hareketi etrafında kurduğu organizasyonel yapıyı anlatırken şöyle yazar:

“Bu gençlik hareketi disiplin ilkesi etrafında yapılandı. Amaç, bu hareketi merkezden aldığı emirleri , her ülkede ve her şehirde aynı anda uygulayabilen bir dünya organizasyonu haline getirmektir. Bu harekete karşı çıkanlar bu düşüncensin insan özgürlüğüyle bağdaşmadığını ve insanları birer makine haline getirdiğini savunuyor. Bizler, utanmıyoruz ve gururla karşılık veriyoruz: Evet, bir makine”. (172).

Yazılarında Jabotinsky, sosyal ve ekonomik hayatın bir şirket esasına göre oluşturulması gerektiğini savunur. Filistin’de yaşayan Yahudiler’in temsilcilerinin yanında bir Ticaret Parlamentosu oluşturulması gerektiğini düşünür. Herkesin ait olduğu kısma göre temsilcisini seçmesi gerektiğini öne sürer:

“Yişuv’da ( Filistin’deki Yahudi yerleşimleri) profesyonel şirket fikri yaratılmalıdır. Bu şirketlerin her biri Yahudilerin sanayi, ticaret , tarım, bankacılık ve finans, ticaret, ulaşım, profesyonel hizmetler gibi tüm sektörlerdeki ekonomik hayatının bir kolunda görev alacak kişileri bir araya toplayacak.

Böyle bir organizasyon gerçekleştirildikten sonra, her şirket kendi temsilcisini seçecek ve bu temsilciler yeni bir Ulusal Komite oluşturacak. Bu da Ticaret Parlamentosu olacak. Buranın görevi ilk olarak bütün ekonomik hayatı kontrol etmek olacak, ikinci olarak bu Ticaret Parlamentosu, yukarıdan aşağı doğru işleyecek ve çeşitli ekonomik grupların arasındaki ilişkileri düzenleyecek bir Hakemlik Sistemi oluşturacak” ( 177).

Arap nüfusuyla ilgili olarak Jabotinsky, Kutsal Toprakla dönen Yahudiler’in doğu kültürüne dönmediklerini vurgular. “Arabesk Moda” yazısında, Yahudiler’in Avrupalı olduğunu söyler. Ancak Müslümanlar’ın arkaya döndüklerini ve batı güçlerinin Siyonist mücadeleyi destekledikleri sürece Arap uluslarından korkmalarına gerek olmadığını öne sürer. 1937’de Jabotinsky, Filistin Kraliyet Komisyonuna ifade vererek , Filistin Mandası’nın olduğu yerde, Ürdün’ü de içine alacak şekilde, bir Yahudi devlet kurulması gerektiğini savunur. Bunun bölgedeki Arapları azınlık durumuna getireceğinin farkında olan Jabotinsky, bunun Arap nüfusuna zarar vermeyeceğini belirtir:

“Size daha önce de belirttiğim gibi , ifademizde Araplar’ı yerlerinden etmek söz konusu değildir. Tam tersine, Ürdün Nehrinin her iki tarafındaki Filistin’de Araplar ve Yahudiler yaşamalıdır. Süreç esnasında Filistin’deki Arapların Filistin ülkesinde azınlık olacaklarını inkar edemem. Ben bunun zor olacağını reddediyorum. Günümüzde de gelecekte de, bu kadar çok ulusal devlet sahibi olan bir ulus yada ırk için bu, zor bir şey değildir. Bu ırkın sadece bir kesiminin, küçük bir kolunun başka birinin devletinde yaşamsı gereklidir. Dünyadaki tüm güçlü ulusların içinde olduğu durumdur bu. ( 181).

Jabotinsky’nin modern Siyonizm’e bıraktığı miras, Yahudi insanların kaderinin belirlenmesinde gücün önemini vurgulamasıdır. Jabotinsky’e göre, dünya işlerinde önemli olan ahlaki değerler deği,l güçtür. Yahudi devletinin sonraki tarihinde, bu esas İsrael’in savunma politikasındaki en önemli düşünce olmuştur. Ancak Jabotinsky’nin Araplar’ın ulusal amaçlarını tanımak konusundaki isteksizliği bir başarısızlıktır- Jabotinsky’in 1940’taki ölümünden sonraki yıllarda sürüp giden savaş dolu Yahudi-Arap ilişkileri, Jabotinsky ‘nin Arapların Kutsal Topraklar üzerindeki niyetlerini tam olarak kavrayamadığını gösterir.




Referanslar

Shlomo Avineri, The Making of Modern Zionism: The Intellectual Origins of the Jewish State, New York, 1981


Jabotinsky’nin Önemli Eserleri

A.Hertzberg (ed), The Zionist Idea: A Historical Analysis and Reader, New York, 1969


Daha Fazla Bilgi için:

O.K.Rabinowicz, Vladimir Jabotinsky’s Conception of a Nation, New York, 1946

J.B.Schechtman, Vladimir Jabotinsky Story ( 2 cilt) , New York, 1956-61