Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: GERSONIDES  (Okunma sayısı 1865 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 04, 2007, 09:10:40 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

1288’de doğan Levi Ben Gerşom (Gersonides) Languedoc’ta Bagnols-sur-Céze’de ve daha sonra Avignon ve Orange’de yaşar. Maimonides gibi, filozof, halaha alimi ve bir bilim adamıdır. Bilim çalışmalarından biri olan Astronomi’ni Bilimsel İncelemesi, en önemli eseridir- bu çalışmasında Ptolemy’nin astronomik teorilerinin bir çoğunu eleştirir: Kendi astronomik gözlemlerine dayanarak , on güneş ve ay tutulmasının yanında, gözlemlediği yaklaşık yüz astronomik olaya da yer verir. Ayrıca, yıldız ve gezegenlerin arasındaki açısal mesafeleri ölçmeye yarayan Baculus Jacob’ı geliştirip kullanmak için çalışmalar yapar.

1325 ve 1338 yılları arasıda Gersonides, incelediği farklı kitapların özelliklerine göre farklı metodları içeren bir Tevrat çalışması yapar. Bu çalışmalara ek olarak, Gersonides, Averroes’nin Kısa Yorumlar ve Orta Yorumlar’ının felsefi incelemelerini yazar ve bir çok şiir, anı, Purim festivali için yazdığı bir oyunu , iki responsa ve Talmud üstüne yazığı Berakhot üstüne çalışmalar yapar. Gersonides’in en ünlü felsefi eseri , Tanrı’nın Savaşları ‘nı ( Wars of the Lord) tamamlaması on iki yıl sürer ve 1329’da tamamlar.

Giriş bölümünde Gersonides incelediği konuları şı şekilde sıralar:

1.Kemaliyete kısmen ulaşmış biri yaşamdan sonraki öbür dünyaya girebilir mi?
2.İnsan rüyalar, vahiyler ya da ilahi bir yolla geleceği bilebilir mi?
3.Tanrı varolanları bilir mi?
4.Varolanlar için ilahi takdir var mı?
5.Kürelerin hareketi nasıl olur?
6. Dünya yaratılmış mıdır yoksa sonsuz mudur?

Tanrı doktrini konusunda Gersonides, kainatta olan hareketlerden, bir Esas Hareket Ettiren’in var olduğu sonucuna varılabileceğini düşünen Aristoteles felsefecilerinin görüşünü reddeder. Bunun yerine, Gersonides, Tanrı’nın varolduğunu dünyadaki düzenden yola çıkarak kanıtlar. Bu kanıta göre – tasarımsal tez- dünyevi doğuş süreçlerinin düzeni , bütün bunların bir akıl, bu alanda hükmeden Aktif Akıl sayesinde olduğunu gösterir. Aktif Akıl maddelere farklı biçimler bahşeder ve bunların ortaya çıkma sırası da bilinçlidir. Eylemleri, bitkilerin tohumlarında ve hayvanların spermlerinde bulunan doğal ısı sayesinde gerçekleşir. Bunun karşılığında, bu doğal ısı göksel kürelerin hareketleriyle üretilir. Bu hareketler dünyevi ortamın mükemmelleşmesine katkıda bulunduğundan , göksel kürelerin akıllarıyla da oluşabilmelidir. Dolayısıyla semavi ve dünyevi dünyalarda, bir düzen olmalı ve bütün bu düzeni bilecek bir de ilahi varlık olmalıdır.

Maimonides’in “olumsuz sıfatlar” olgusunu eleştiren Gersonides, Tanrı’ya olumlu sıfatlar atfetmenin mümkün olduğunu savunur: Bu sıfatların Tanrı’nın bütünlüğünün temelini çürütmediğine inanır. Nesneler biçim ve maddeden oluştuklarından, çeşitliliğin ortaya çıktığını kabul ederek, maddesel olmayan bir varlıktan belirlenen bütün bu sıfatların nesnede ortaya çıktığını savunur. Bu belirlemeler , sadece nesnenin doğasının bir açıklamasıdır. Gersonides’in görüşüne göre, insanlar , en önemlisi düşünce olan Tanrı’nın Eylemlerinden yola çıkarak Tanrı hakkında pozitif bir bilgiye ulaşabilir. İnsanların kendilerinde fark ettikleri bütün sıfatlar , Tanrı’nın bir çok sıfatlarındandır ve – insanlar ve Tanrı tarafından paylaşılan sıfatlar neden sonuç ilişkisine sahip olduğundan- bunlara eşsesli olarak bakmak hatadır.

Gersonides’e göre, Tanrı kainatın genel yasalarını sonsuz kılmıştır. Bu yasalar göksel varlıkların ve bunlar yoluyla dünyevi varlıkların hareketlerini düzenler. Dolayısıyla Tanrı bir toplumun parçası olan insanın neler beklediğini bilir ancak her birey özgür seçim gücünü kullanabilir. Böyle bir özgür seçim hakkı olduğundan , insanoğlu kendini belirlenimciliğin sınırlarından kurtarabilir. Tanrı’nın bildirdiği evrensel yasalara tabii olmaktan çıkar ve eylemleri İlahi olan tarafından ne belirlenir ne de bilinir. İlahi bilginin ve insan özgürlüğünün bu açıklamasını sunarken , Gersonides Tanrı ‘nın bilgisinin hiçbir değişime uğramadığını savunur. Bu bilgi bireysel seçimlerden bağımsız olarak gerçek kalır. Çünkü her bir aracı , Tanrı tarafından düşünülen evrensel ve zorunlu önermelere artık dahil olmaz. Gersonides’e göre, Tanrı’nın bilgisi önceden görülmeyen özgür seçim eylemleri dışında bu dünyadaki bütün olayları kapsar. Bu teorisi yoluyla Gersonides , her şeyi bilen Tanrı ile özgür seçim arasında görünen çelişkiyi çözdüğüne inanır.

İlahi takdir düşünüldüğünde, Gersonides , ilahi yönelimin bu açılımının , insanın ahlaki ve entelektüel mükemmeliyetine bağlı olarak arttığını düşünür. Yıldızların önceden bilinebilen hareketleri yoluyla , Tanrı insanlara iyiliğin en fazlasını verir. Dolayısıyla önseziler, rüyalar ve vahiyler – ve özgür seçimin kullanılması- bireyleri belirlenimciliğin zararlı etkilerinden kurtarır. Ancak, kamil kişiler de zaman zaman acı çektiklerinden, kötülüğün varlığı reddedilemez. Yine de Gersonides, gerçek insan iyiliğinin, bireyin ahlaki ve entelektüel mükemmeliyetine göre oranlanan ruhun ölümsüzlüğü olduğuna inanır.

Yaradılışın felsefi olarak açıklanamayacağını savunan Maimonides’in aksine, Gersonides dünyanın yaratıldığını kanıtlamaya çalışır. Böylelikle, her şeyin belli bir son erek tarafından üretildiğini, her şeyin ereğe doğru ilerlediğini ve beklenmedik olayların temeli olarak sonsuza kadar varolmayacaklarını söyler. Evren bütün bu koşulları yerine getirdiğinden , zamanın da bir başlangıcı olmalıdır. Gersonides’e göre, Aristoteles’in dünyanın sonsuzluğunu kanıtlamaya çalışan tartışmalar, aslında dünyadaki bütün fiziksel yasaların , başlangıcında da işlediği önkabulüne dayanır. Ancak bu kabul yersizdir. Dünyada olan olaylarla yaradılış arasında bazı benzerlikler olsa da , evrenin başlangıcı eşsizdir. Dünyevi hareketler zamanda yer alırken, yaradılış tek bir anda meydana gelmiştir. Ancak hiçbir şey yoktan var edilemeyeceği için , dünyanın da şekilsiz bir temeli vardır- varoluş biçimden çıktığı için aslında bu temel teknik olarak varolmaz.

Gersonides’in insan doğası kavramına göre , Tanrı dünyayı, insanın dünyevi varlıklar arasında en mükemmel varlık olacaıı biçimde organize etmiştir. Dolayısıyla bir çok açılım/vahiy onları tehlikelerden korur. İnsan, - göksel etkiler altında olan- hayal gücü sayesinde başlarına gelebilecek sorunları görebilir. Pratik akla sahip olan insan kendi kendini korumanın yollarını öğrenebilir ve tasavvur eden aklıyla gerçeği kavrayıp ölümsüzlüğe erişebilir. Aklın potansiyeli madde değildir, ancak temeli hayal gücüdür. Duyguların temeliyle, insan aklı soyut kavramlar biçimlendirebilir, ancak gerçek bilgi , anlaşılabilir olanın kavranmasıdır. Anlaşılabilir ve sonsuz olanın ne olduğunu anlayan insan aklı ölümsüzleşir.

Gersonides’in felsefi sistemi İsrael’in seçilmişliği ile de ilgilenir. İlahi gücün özellikle Yahudi insanlara eriştiğini savunur. Görüşüne göre, vahiy, diğer tüm ilahi etkileşimlerin en üst seviyesi olarak anlaşılmalıdır. Peygamber, dünyada işleyen genel yasaları, akıl yoluyla ortaya çıktıkları için, anlayabilen seçkin bir filozof olmalıdır. Hayal gücü yoluyla, bu bilgiyi bireysel a da toplumsal olaylara uyarlayabilir. Böyle bir bilgi doğanın yasalarının işlerliğinin bir sonucu olarak hem bireyleri hem de toplumu bekleyenleri açıklayabilir.

Bunun yanında, peygamber doğa yasalarını ihlal eden mucizevi olayları önceden görebilir. Gersonides’e göre, mucize, aracı akıl doğa yasalarını askıya aldığı belli bir yer ve belli bir zamanda olur. Bu tip olağanüstü olaylar doğa yasalarıyla uzlaşmaz ve kendi düzenlerini takip eder. Ancak mucizeler de ancak (ayın altındaki) dünyada eyleyebilen aracı akıl tarafından üretildiğinden , ayın ötesinde gerçekleşmez. Moşe’nin peygambersel görevi hakkında yorum yapan Gersonides, onun aracılığı yoluyla Tanrı’nın Yahudiler’e Tora’yı verdiğini , Tora’nın da Yahudileri ahlaki ve entelektüel mükemmelliğe eriştirip onları ölümsüz kıldığını söyler.

En sonunda, Gersonides, insanlık tarihinin , iki Maşiah’ın – Maşiah ben Joseph ve Maşiah ben David- önemli rol oynayacağı ileriki açılımlarını inceler. Gersonides’in açıkladığı gibi, Maşiah ben David Moşe’nin yaptıklarından daha büyük mucizeler ( ölülerin dirilişi- ki bu da dünyevi varoluşun değişimidir) gerçekleştireceğinden Moşe’den de daha büyük olacaktır. Bu görüşü desteklerken Gersonides Maşiah’ın 1358’de geleceğini öngörmüştür. Gersonides 1344’te ölür.



Gersonides’in Önemli Yazıları

Gersonides, The Wars of the Lord, Book IV, J.D. Blecih, Providence in the Philoshophy of Gersonides, New York, 1973

Gersonides. The Wars of The Lord, Book III , N.M. Samuelson, Gersonides on God’s Knowledge, Toronto, 1977

Gersonides , The Wars of the Lord, Book VI, Bölüm 2, 1 J.J. Staub. The Creation of the World According to The Wars of the Lord, Book IV, Chico, CA, 1982