Ne yazık ki Sayın Karahan'ın da aynı herzelere kendini kaptırmış ve yanlış bilgilerin peşinde koşmakta olduğunu görüyorum.
Oysa Sayın karahan araştırıcıdır, didikleyicidir, kolay inanmayıcıdır.
Bu konu başlığının kapsamına Henry Ford'un girişi sadece Sayın Alşah'ın bir kitap referansı verişinden ötürüdür.
Hitler konusunu ise gündeme ben getirdim; bunun nedeni de Yahudilerin İsviçre'de açmış oldukları davanın tarihinin, niçin öyle olduğunun anlaşılması idi.
Fakat kimileri Almanya'daki Yahudi soykırımı anlamında kollanılan Holokost olayının uydurmaca olduğunu mu ileri sürüyor, en az 4,5 Milyon insanın öldürülmüş ve hapiste ölüme terk edilmiş olduğunun belgeleriyle, fotoğraflarıyla kanıtlanmış, sorumlularının hiçbir baskı altında olmaksızın başlarını utançtan yere eğerek doğruluğunu kabul ettikleri olayı?
Fakat onların bu başlık ile, Siyon Protokolleriyle ilgisi yok.
Pardon, var şöyle: Almanya'daki tüm Yahudilerin tutuklanıp toplama kamplara götürülmelerini o tarihte ve uygulama sırasında haklı çıkaracak bir gerekçeye ihtiyaç vardı. İşte o gerekçelerden biri de Siyon Protokolleri olarak gösterilmişti; bunların Yahudi belgeleri olduğu ileri sürülerek.
Şimdi ben bu işleri bilen, bildiğini söyleyen kişilere şunu sormak isterim:
Bu Siyon Protokolleri denilen belgeler ne zaman kamuoyuna mal edilerek ortaya çıkarılmış?
Burada şu “kamuoyuna mal edilerek” sözü önemli çünkü bunların ortaya çıkmış olduğu fakat kamuoyuna mal edilmesinden özenle kaçınıldığı “Kol kırılır yen içinde kalır” deyiminin yerine getirildiği bir tarih de var.
Kamuoyuna mal edilerek ortaya çıkarılış tarihi 1903, şu Rus gazetecinin yayınladığı kitap… Tamam. (Bunun kapak fotoğrafını Wikipedia'da bile görebilirsiniz.)
Şimdi asıl can alıcı soru:
Bu belgeler ne zaman yani hangi tarihte, nerede yani hangi coğrafyada ve hangi dilde düzenlenmiş?
Bu konuyu iyi incelemiş olduklarını, dolayısıyla hayli bildiklerini söyleyenler, ister Henry Ford’un kitabından, ister başka kaynaklardan, her nereden olursa olsun, bu belgelerin ne zaman ve nerede, hangi dilde kaleme alınmış olduğunu söylesin.
Söylesinler ki bu tartışmaya devam edelim. Niçin düzenlendiklerine bakalım. Kapsamlarını baştan sona okuyarak inceleyelim.
Söyleyemiyorlarsa,
bu konuda bir bilgileri yoksa,
araştırıp bulamıyorlarsa,
kusura bakmasınlar,
sadece boş lâflar ediyor ve ortalığı bulandırmaya çalışıyorlar demektir.