Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Hamtaş'lıktan Küptaş'lığa giden yol  (Okunma sayısı 8642 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 10, 2015, 11:46:52 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 123
  • Cinsiyet: Bay

Her insan toprak altından çıkarılan bir mermer,granit vs taş gibi gerek karakteristik gerekse ruhani olarak o güzel ve değerli taşlarda olduğu gibi pürüzlere,girintilere çıkıntılara sahiptir.

Nasıl bir usta bu taşı yontarak değerli bir heykele,malzemeye yahut başka bir değer/sanat/ürün haline çeviriyorsa,insanoğlu da özellikle farkındalık seviyesi yüksek insanlarda kendini bu mermer ustası gibi taş yerine koyup bir şekilde yontmaya,geliştirmeye,güzelleştirmeye başlıyor.İşte bu noktada hepimiz birer Hamtaş iken kendimizi ilim,bilim,sevgi ile yaklaşım,kardeşlik,ruhani enerji seviyemizi ve yetkinliklerimizi geliştirerek birer Küptaş olma yani olgunlaşma/tekamül gösteriyoruz.

Şahsi düşüncem ve inancım olarak görüşüm insanoğlu ilk meydana geldiğinde zaten bir sınav ile karşı karşıya gelmişti.ve bu sınavlar peşi sıra insanoğlunun sayısın artması ve kendini geliştirme sürecinde farklı farklı olaylar ile devam etti. İnsanlığın amacına gelirsek yine şahsi görüşüm tüm insanoğlu ne zaman tek vücud olur,birlik,kardeşlik ve sevgi dünyası boyutuna tamamen geçer,gerek beyin gücünün en üst seviye de kullanımı,gerekse temel varoluşumuz olan enerjimizi en üst seviyede kullanmaya başladığında dünyanın olgunlaşma sürecinin tamamlanmış olacağıdır.(yani herkesin birer pürüssüz eşi benzeri bulunmayan değerli Küptaş haline dönüşmesi/evrimleşmesi.)

Bu bağlamda Hamtaş'lıktan Küptaş'lığa gitme yolunda hem bireysel hemde evrensel olarak bir gelişim amacı aşikardır ve temel öge olduğunu düşünmekteyim.Masonlukta yer alan "İnsanlık Mabedinin İnşaası" tanımlamasından yukarıda bahsetmiş olduğum görüşümü kabul edebilir miyiz ?

Sn.Masonlar ve Mason olmak isteyen bir birey olarak ben bu farkındalık düzeyinde hem kendi ilmimizi,yetkinliklerimizi ve daha iyi birer birey olma yolunda ilerlediğimiz için bu yolda büyük oyuncular sayılabiliriz.Ancak burada komple insanoğlundan bahsettiğimiz için dışarıdaki her insan bizler gibi farkındalık derecesi yukarıda olmayabiliyor ve neredeyse kendi taşını yontmak için değil hareket etmeyi neye sahip olduğunu ,nasıl bir gücü barındırdığının bile farkında olmadığını düşünmekteyim.

işte bu noktada temel ülküyü ya da düşüncelerimde belirttiğim şekilde dünyanın ve kişilerin bir adım ileriye gitmesi ve  her bireyin kendi taşlarını yontması için insanlar üzerindeki farkındalığı da aynı şekilde nasıl arttırabiliriz ? hele ki bizimde ülkemizde barındırdığımız cehalet seviyesi yukarıda olan kitlelere karşı,dünyanın bir ucunda olan henüz teknoloji ile bile tanışmayan kitlelere karşı .

Saygılarımla,





“Gerçek her zaman hakimdir ve üstündür; Kim onu sahiplenme cesaretini gösterirse, o üstün gelir… Çünkü zaman gerçekten yanadır…”


Aralık 11, 2015, 04:19:08 ös
Yanıtla #1
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu yolda ilerleyenlerin kalan yolu açık olsun! 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Aralık 12, 2015, 07:53:56 ös
Yanıtla #2
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 667
  • Cinsiyet: Bay

Sayın deha
Teknoloji mi insanı eğitiyor?
"Bizim ülkemiz" derken, hangi ülke bu.
Saygılarımla


Aralık 12, 2015, 09:42:51 ös
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 123
  • Cinsiyet: Bay

Sayın deha
Teknoloji mi insanı eğitiyor?
"Bizim ülkemiz" derken, hangi ülke bu.
Sn.Hacamat,

Bizim ülkemiz derken yaşadığımız topraklardan bahsetmek istemekteyim.
İnsan düşünceleri ve yaşadıkları ile kendini egitmektedir ve geliştirmektedir ancak bu forumda da bulunusumuz bir teknoloji ürünü ile sağlanmaktadır. Kendimizi geliştirmek, öğrenmek ve araştırmak,fikirlerimizi paylaşmak adına dahi olsa kullanmaktayiz.  kendimizi geliştirmeye yarayan bir unsur bir araç olarak teknolojiden bahsetmek istedim.bilginize sunarim.

Saygilarimla,
“Gerçek her zaman hakimdir ve üstündür; Kim onu sahiplenme cesaretini gösterirse, o üstün gelir… Çünkü zaman gerçekten yanadır…”


Aralık 12, 2015, 11:15:52 ös
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 203
  • Cinsiyet: Bay
    • @pump_upp - best crypto pumps on telegram !

İnsanların  "Topraktan geldik ; yine toprağa döneceğiz" sözü vardır ya hani...
Bu sözü aslında tamda bu konuyla alakalandırmak gerek. İnsan topraktan gelir, gelir gelmesine de kimisi kum kimisi çamur, kimisi üstünde güllerin açtığı bir bahçenin parçası olmayı, kimisi sarp bir tepenin yamacında üstünde eşsiz bir bonzai'nin oldugu bir avuç toprak olmayı seçer.
Seçer diyorum çünkü 44 yıllık hayatımda öğrendiğim en önemli şey hayatta ne olmayı isterseniz o olabileceğinizdir.
Kendimize hedefleri koyanda , duvarları örende yine bizler değilmiyiz.
Hamtaş olmak fikri cazip gelse bile aslında taşın bile şekli, cinsi önemlidir aslında.
Taş var , taş var malum..
Siz ulaşılmaz eşsiz bir granit'te olabilirsiniz toprağın gizledigi , derinlerde bir elmas ta.. Ve hatta çok ümit vadetse de parlatılırken derindeki çatlakları farkedilen vasat bir taşta..
Bu sizin kendinizi hayata nasıl hazırladığınız ve hayattan beklentileriniz gibi , yine bu toplumda yaşayış ve davranışlarınıza birebir ilintilidir.
Siz bir noktaya kadar kendinizi toprak birikintisinden sıyırıp , bahar yağmurlarıyla arınmışsanız; kalan kibir , gurur ve böbürlenmelerden..
İlk kırağının ardından çıkan güneş sizi diğer herşeyden daha fazla görünür farkedilir kılmazmı zaten...

Sizi değerli yapan siz değilmisiniz yine...
Amaç kişinin gerçek ederini bulmaksa eğer , ne arşın işe yarar ne cetvel, ne şeddül , ne terazi..
Amaç nedir , Hamtaş olmak'mı , Küptaş olmak'mı, yoksa doğru ellerde bir şahesere dönüşmekmi...
Ben şahsım adına bunların hiçbirisini kabul edemem açıkcası.. Ben taş olmayı değil taşa şekil veren olmayı seçerim..
Herkes toprak yada taş değilmi zaten; mecazen nitelendirdiğimiz zaman.
Ama ben  o taşı , o toprağı işleyebilecek , biçimlendirebilecek meziyet , maharet ve bilgiye sahip olmak istiyorum.
Bu yuzden yollarımız bir değil.
Zaten; Harici olmanın anlamı bu değilmi ben yolu arıyorum, ki bu yol o topraga, taşa sekil veren aklın, zekanın , tecrube ve bilginin yoludur.
Eğer taş olmayı bu kadar istiyorsanız buyurunuz..
Ancak taş olmaya giden yolu burda aramaya hacet yoktur kanımca..
................

Bu işin basit felsefi kısmı elbette;
Kişisel aydınlanma girdiğiniz her toplum yada her ortamda ; konuşulan, bahsi gecen konu hakkında ne kadar fikir ve bilgi sahibi olduğunuz ile derinden alakalıdır.
Kişinin kalbi ile olduğu gibi ruhu ve fikri olarak'ta her yeni bilgiye aç ve açık olmalıdır. Bunu yapabiliyorum desede insan ; öyle kişilerle karşılaşırızki ,
insanda hayret doğururlar.
Sorucağınız her sorunun yanıtı ve tartışmaya açıcağınız her fikriniz karşılık bulduğunu düşünmek korkutucu gelebilir bir an, ancak ne güzel bir hazinedir böyle insanların varolduğunu bilmek, onları yakalamak , aynı ortamı paylaşmak, nasıl doyumsuz bir keyiftir nasıl bir aclıktır onların fikirlerini ve bilgilerini ögrenmeye duyulan haz..
Aydınlanmaya giden yolu arayanlar taşa topraga dönüşmeye değil bilgiye açlık duymalıdır bence.
Taşa sekil verende , sekil verdikten sonra onları bir araya getirende akıl ve bilgidir.
Bu kadar yazıyı okumaya sabrınız varsa lütfen tekrar düşününüz , hedefiniz Hamtaş olmakmı , Küptaş olmakmı..
Yoksa Hamtaş , ile Küptaş arasındaki farkı ve onlarla ne yapabileceğini bilen olmakmı..

Saygılarımla;
Kerberos..



Aralık 13, 2015, 12:26:53 öö
Yanıtla #5
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 667
  • Cinsiyet: Bay

İnsanlarda yontma merakı nereden geliyor anlamış değilim. Bırakın ham olan, ham kalsın.
Olmaz mı?
Saygılarımla


Aralık 13, 2015, 12:31:24 öö
Yanıtla #6
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 123
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Kerberos,

Malumunuz hamtas tan kastımiz gelişmemiş insan olarak değerlendirilmektedir, kuptas ise kendini geliştirmiş tekamul eden güzellesen insandır.
Bir taşa sekil vermek için önce bireyin kendisini geliştirmesi , gerekli ki ham olanlar da o yollardan deneyimlerden faydalansin gorusundeyim.
Burada taş kelimesi anlami araç değil insanların gelişimi ile ilgili olduğunu bilginize sunarim.

Saygilarimla,
“Gerçek her zaman hakimdir ve üstündür; Kim onu sahiplenme cesaretini gösterirse, o üstün gelir… Çünkü zaman gerçekten yanadır…”


Aralık 13, 2015, 12:33:25 öö
Yanıtla #7
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 123
  • Cinsiyet: Bay

İnsanlarda yontma merakı nereden geliyor anlamış değilim. Bırakın ham olan, ham kalsın.
Olmaz mı?
Sn.Hacamat,

Yontma burada insanın kötü huylarindan yani kibir,ego,bencillik,tembellik ,Hoşgörüsüzlük ve cehalatten kurtulmak için çalışmaları için tanimlanmistir.bilginize sunarim.
Saygilarimla,
“Gerçek her zaman hakimdir ve üstündür; Kim onu sahiplenme cesaretini gösterirse, o üstün gelir… Çünkü zaman gerçekten yanadır…”


Aralık 13, 2015, 01:17:37 öö
Yanıtla #8
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 667
  • Cinsiyet: Bay

Sayın deha
Bende diyorum ki!
Diyelim tüm bize söylenen kötülüklerden kurtulduk. Başkasını neden yontmaya başlıyoruz. Herkez kendini yontsun. Olmaz mı?
« Son Düzenleme: Aralık 13, 2015, 01:31:01 öö Gönderen: Hacamat »
Saygılarımla


Aralık 13, 2015, 09:56:54 öö
Yanıtla #9
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 203
  • Cinsiyet: Bay
    • @pump_upp - best crypto pumps on telegram !

Sn.Kerberos,

Malumunuz hamtas tan kastımiz gelişmemiş insan olarak değerlendirilmektedir, kuptas ise kendini geliştirmiş tekamul eden güzellesen insandır.
Bir taşa sekil vermek için önce bireyin kendisini geliştirmesi , gerekli ki ham olanlar da o yollardan deneyimlerden faydalansin gorusundeyim.
Burada taş kelimesi anlami araç değil insanların gelişimi ile ilgili olduğunu bilginize sunarim.

Saygilarimla,

Sayın deha;
Nezaketiniz için teşekkürler; ancak okumak ile okuduğundan anlatılmak isteneni yakalamak  farklı şeyler elbette; dikkatinizi vererek bir daha okumanızı
rica ederim. Zaten başından itibaren insanın gelişimi ve kendisine şekil vermesi üzerinedir yazım. Ama içindeki özü şudur; kendimize biçtigimiz rol nedir hayatta sorusuna cevap aradım.
Hani kendimizi eğiterek bir şekil veriyoruz toplumda bir yer , bir statu , bir duruş sergilizyoruz elbette, ama amaç sadece bumudur.
Yani sadece bir noktaya erişmek size yetebilir , bir doktor  , bir avukat , bir muhendis olabilir , yada toplum tarafından tanınan ve kabul gören biri olabilirsiniz.
Ama amaç bumudur; Sorusuna verilen yarı felsefi yarı mecazi bir yazıydı benimkisi..
Sanırım sizin nezlinizde anlam bulmamış yazdıklarım ; üzüldüm...

Sayın Hacamat ile sayın Deha; ne kadar tartışırlarsa tartışsınlar net bir sonuca varamıycaklar anlaşılan.
Bu konuda asıl ve net olan şudur; " İnsanlığı daha güzel'e daha refah , daha müreffeh bir geleceğe taşımak için toplumun tüm bireylerinin düzeyini yükseltmek gerekir. Malum olduğu üzere bir toplum en zayıf halkası kadar kuvvetlidir.
Toplumları yıkılma ve ayrışmalardan koruyan şey en zayıf halkanın bile mensubu bulundugu topluma olan aidiyet duygu ve bilincidir.
Önce bu bilinci pekiştirmek gerekir; sırf bunun için bile bilgiye ihtiyacımız vardır.
Kişi zayıf , saf , biliçsiz , akli yetileri zayıf " iyi ile kötüyü karşılaştırmakta yetersiz " olabilir.
Toplumsal şuur dediğimiz şey işte tamda bu noktada devreye girer, sizin zayıf halka dediğiniz kişiyi alır, sarar , sarmalar , potasında eritir , içine katar.
Bunu yapabilen bir toplum olamadığınızda ayrışmaya ve parçalanmaya başlarsınız.
Bu yüzden kişinin kendini geliştirirken'ki hedefleri önemlidir. Sayın Deha 'nın benim yazımdan çıkaramadığı sonuç budur.
Siz sadece kendi belirlediginiz hedeflerle kendinizi kısıtlar , bir noktada bu kafidir, derseniz.
Sadece kendinize faide saglıycak kadar parlamış , yontulmuş olursunuz.
Mason'luk hedefleri ; insanın önce kendisine sonra mensubu olduğu topluma , daha sonra ise insanlığa faide sağlıycak bireyler haline gelmesini amaçlar.
Bu noktada bende dedimki ; ne Hamtaş , ne Yontmataş , nede Küptaş olmak ilgimi çekmez , ben taşa şekilde verebilmeliyim.
Bu bilgi , akıl ve şuura sahip olmalıyım. Bu sözünü ettiğim bilgi , akıl ve şuurun peşindeyim ben demek istedim.
Okuduğunu anlamak;  düz okumak demek değildir , yazanın içine kattığı manayıda çözebilmektir , kendini yazanın yerine koyup onun fikrini, zihnini okumaktır okuduğunu anlamak.

Saygılarımla;
Kerberos..
« Son Düzenleme: Aralık 13, 2015, 10:00:57 öö Gönderen: kerberos »


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
8 Yanıt
5197 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 13, 2007, 02:57:10 öö
Gönderen: shemuel