“Tasavvuf, İslam hakikatini hayatımıza uygulamaktır” diyen yazar Cemalnur Sargut, dinin sadece bir felsefe ve şekilden ibaret olmadığını hayatta da karşılığı bulunduğunu söylüyor.
Tasavvufun insanlığın ortak dili olabileceği inancını taşıyan Türk Kadınlar Kültür Derneği’nin İstanbul Şubesi Başkanı, araştırmacı yazar
Cemalnur Sargut Nefes Yayınları’ndan çıkacak Sohbetler kitabını Star’a anlattı. Öğrencilerinden Arzu Eylül Yalçınkaya ile yaptığı sabah
sohbetlerinden derlenen kitabında Cemalnur Sargut tasavvufun tarifleri üzerinde durarak insanların tasavvufu nasıl anlayıp, günümüz
hayatına nasıl uygulaması gerektiğini anlatıyor. Kitabında tasavvufun tarihçesi, ilk mutasavvıflar, tasavvufu nasıl anlardım, kimlerden öğrendim
sorularına cevap verdiğini ifade eden Cemalnur Sargut şöyle konuştu:
“İnsanlar tasavvufu nasıl anlayabilir ve nasıl yaşayabilir bunların üzerinde durduk. Aslında kendi anladığım kadarıyla tasavvufu anlatmak
derdindeyim. İlminden çok nasıl huzur sağlayabiliriz ve nasıl bunu insanlara yansıtabiliriz? Bunun derdindeyim. Tasavvuf günümüze çok güzel
uygulanabilir. İnsan bu dünyada bir işle meşgulken ‘Acaba Allah’ım benden memnun mu’ diye düşünüp O’na yönelmişse o zaman yaşayan
Müslüman haline gelir. Tasavvuf İslam hakikatini hayatımıza uygulamaktır. Bunu en basit nasıl yapabiliriz sorusunun üzerinde durduk. Din
sadece bir felsefe, sadece bir şekil ya da ibadet değildir. İslam’ın hakikatini öğrenmek ve yaşamaktır.
Müslümanlar güzel ahlakı unuttu
“Tasavvufta tek güç Allah’tır. Bu imanla hareket ettiğinizde yaratılmışa hürmet etmeyi öğreniyorsunuz. Herkesi çok sevemezsiniz ama saygı
duymayı öğreniyorsunuz. Böylece tasavvuf insanlar arasında ortak bir dil oluşturuyor. İslam dünyası bir kaos içinde. Mezhep ayrılıkları, iç
savaşlar. Tasavvufu aşılayarak bunun önüne geçebiliriz” diyen Sargut, problemin kaynağına işaret ederek bugün Müslüman dünyasının
Müslüman gibi yaşamadığına dikkat çekti. “Peygambere sormuşlar din nedir diye. Güzel ahlaktır demiş. Biz güzel ahlaktan uzaklaştık.
Müslümanız diyoruz ama şiddeti kavgayı ön plana alıyoruz. Müslüman zalimle mücadele eden ama bunu nefret etmeden yapan kişidir” diyen
Sargut, sabır, sevgi, hürmet ve hoşgörü oluşursa İslam camiasında birlik beraberlik oluşacağını söyledi. Cemalnur Sargut, “Batı dünyasının
İslam kaygısı var, diğer bir deyimle İslamofobi. Doğu ile Batı arasındaki bu uçurumun iki sebebi var. Müslümanlar yanlış örnek oldu. İkincisi
kendi ülkelerini var edebilmek için bir düşmana ihtiyaçları vardı, İslam’ı karşılarına aldılar. Ortadoğu’yu alabilmek için İslam’ı kötülemek
zorundalar” dedi. Batı’daki yanlış İslam imajını değiştirmek için ‘Biz ne yapabiliriz?’ sorusuna Cemalnur Sargut’un cevabı ise şöyle: “Hocam,
tekkeler bitebilir ama tasavvuf üniversitelerde öğretilmeli demişti. Üniversitelerde kürsüler açılabilir. Bu tür kürsüler kurup hakiki İslam’ı anlatan
profesörlerle öğrenciler yetiştirmeliyiz.”
Yukarıda ki söyleşinin tarafı Cemalnur SARGUT,çağımız mutasavvuflarından...
Kendisinden forumda daha öncede söz etmiştim.Yalın anlatımı ve berrak aklı ile yazdığı kitaplar,günümüz İslam ezoterizminde oldukça ilgi topluyor.
"Kadınlar bu işlerden anlamaz"diyen yobazlara verilebilecek en anlamlı örneklerden olan Cemalnur SARGUT'un tasavvuf felsefesine katkılarının devam edeceğini umuyorum.
Saygılarımla