Benim acılarım,
hayal kırıklıklarım…
Aptal bir sevdanın peşinden koşan rüyalarım.
Tek isteğim, ait olmak birine, bir şeye körü körüne.
Bir dokunsan keşke yüreğimin derinliklerine.
Bir anlasan beni sevgilim.
Her açtığım kapının sonunda bir acı,
eskittiğim yüreklerim alıp başlarını gidiyor her seferinde.
En ulaşılmaz dağlara mı hayran kalmış sanki bu gözlerim?
Oysa küçük ama asil bir çakıl taşı da olmaya razıydım bir okyanusun köşesinde.
En zengin olmak istemedim
ya da en güçlü.
Ben yalnızca seni istedim,
Ritüellerde seninle tek bir ruh olmayı.
Ait olmak istedim, ait olmak istedim sana körü körüne.
Aptal bir sevdanın peşinden koşuyor rüyalarım.
Çok aradım, çok aşağılandım.
Size kavuşabilmek için kim bilir kaç gurur devirdim.
Size kavuşabilmek için döktüğüm gözyaşlarıma ağladım.
Çok sarhoşum, dönüyor başım avare.
İçmek bana yaramıyor sanırım, çünkü acılarımı tazeliyor hayırsız şey.
Şimdi ben,
sıkışıp kalmış tüm duygularımı kanla kusmak istiyorum bu gece.
Tüm kuralları yıkmak istiyorum ve
yakmak istiyorum tüm dinleri.
Haçtan kazıklara bağlayıp yakmak istiyorum Peygamberleri.
Din için kan dökenleri öldürmeye içelim.
Şeytan ben miyim yoksa sen misin ta kendisi?
Ya beni öldür ya da yok et düşüncelerimi.
Yoksa asla anlayamazsın,
fısıldayan, Tanrı’nın mı yoksa Şeytan’ın mı sesi?
Fay Frin