Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: VATANDAŞ OLARAK GÜVENDEMİYİZ?  (Okunma sayısı 3688 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 18, 2012, 12:37:42 ös
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sevgili dostlar bugünkü anlatımım dün akşam galatasaray-fenerbahçe  maçı başlamadan önce yaşadığım bir olayı aynen yaşadığım gibi nakledeceğim.
Maçtan yarım saat önce mecidiyeköyde metrobüsten indim karakol sokağındaki evime giderken otobüs durağında bir grup galatasaraylı için şişli belediye başkanı dev ekran tv koymuş rahat maç seyretsinler diye,ama iş cıvımış boyut değiştirmiş bir fener taraftarı üzerinde forması evine giderken 5 kişi tarafından kovalanmaya başlandı yakalansa işi bitti akan trafiğin arasına son derece tehlikeli slalomlarla ezilme tehlikesi atlatarak kurtuldu.Bu ve benzeri olaylar polis karakolunun sadece 10 metre önünde yaşandı.O an aşırı duyarlılığım tuttu nöbet tutan polisi durumu anlattım ve tedbir alınmasını hatta bu grubun dağıtılmasını güvenlik nedeni ile istedim bir vatandaş olarak ama aldığım cevapların içler acısı halini burada anlatayımmı kararsızlık içerisindeyim.

Polise gördüğüm olayı aynen naklettim bana verdiği cevap tüylerimi ürpertti 155 i ara.10 metre ötede adamı öldürecekler polise gidip durumu anlatıyorum polis bana polis imdadı ara diyor,neyse polise bende onu yapıyorum imdat diyorum sizde polissiniz 155 müdahale edene kadar sizin 10 metre ötenizde amirlerinize haber verin diyorum bizim görev alanımız değil belediye izin vermiş diye beni atlatmaya çalışıyor.

Hayır olamaz benim istediğim cevap bu değil belediye izinde verse güvenlik nedeni ile sizin sahanıza girer  diyorum anlamıyor,o ara dayaktan kurtulan çocuk bulunduğumuz sokağa yönelince 3 kişi bir daha kovaladı bu seferkide konuştuğum polisin gözü önünde oldu çocuğu yanıma çağırdım işte memur bey sopadan ve ölümden canınını zor kurtaran gözünün önündeki şehir eşkiyasından canının kurtaran adam bu size anlattığım olayı yaşayan genç bu dedim aldığım cevap daha çok beni öfkelendirdi öabu montunun önünü kapa ne işin var senin orada deyip genci azarlamaya başladı.

Dahada öfkelendim siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz bu çocuk mağdur olan taraf siz mağdurumu sindirerek görev yapıyorsunuz diye çıkıştım o ara bir kaç polis ile komiserleri geldi daha öfkeli ve sert bir şekilde genci tehdit edip ürküterek dehlediler.Artık söylenecek sözde kalmamıştı ama son sözü söyleyip ayrıldım oradan bu akşam canımın ne kadar güvende olduğunu bana ispatladınız  teşekkür ederim iyiki varsınız deyip ayrıldım oradan.

Arkadaşlar amacım bir kuruma saldırıp onları aşağılamak değil amacım sadece bir zihniyeti ortaya koyuıp bu şehirde hakikaten biz güvendemiyiz?
evlatlarımız güvendemi?
güvenlik için var ettiğimiz bu insanlar oldukça biz huzur ve güven içinde yaşayabilirmiyiz?

Açıkçası dün akşam yaşadıklarımdan sonra ben güvende olduğumu düşünmüyorum.

saygılarımla
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Mart 18, 2012, 01:18:09 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

 Toplum hangi bakımdan güvende ki  sizin anlattığınız konuda olsun! Sonuç da o kurumları başa getiren bizleriz; ve aynı kültürü aynı inançları paylaşıyoruz. Ama maalesef  yaşın yanında kuru yanıyor misali,bazı duyarlı vatandaşlar gün oluyor kendi toplumundan ve ülkesinden nefret eder boyuta geliyor. Sn Karahan ben sizin yerinizde olsam daha üst mercilerin biraz kafasını bulandırırdım; sonuç da üstünün üstü de var.
Sevgi ile kalın


Mart 18, 2012, 01:24:39 ös
Yanıtla #2
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

sn.hypatia

Ben aslında onuda yapabilen bir insanım bazı konularda en üst makamlara mail ile derdimi rahat anlatan biriyim lakin çok umursayıp cevap yazanını görmedim.Bende işi kendim çözme yoluna gidiyorum,Gözünün önünde adam öldürecekler ama benim görev yerim bu kulübe diye bana cevap veriyor polis kendimi nasıl dizginleyebilir yada kendimi ve evlatlarımın nasıl güvende olduklarını hissedebilirim.

Aslında daha vahimini kendisine yapıyor bu eşkiyalar bu olayı polisin burnunun dibinde yaparak poliside kazımadığını gösterip polisi aşağılıyor ben bunuda dile getirdim ve sizi kazımıyorlar bu sizi üzmüyormu dediğimde 155 polis imdadı ara diye bana cevap veriyorlar ne kadar öfkelendiğimi anlatamam size.

saygılar
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Mart 18, 2012, 10:51:44 ös
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Ne yazık ki bu ülkede polise içimiz rahat bir şekilde güvenemiyoruz. Sadece poliste değil acil serviste aynı şekilde. 2 sene önce Ali Samiyen'nin önünde bir adam yere düştü ve nöbet geçirmeye başladı. 112'yi aradım dakikalarca açmalarını bekledim ama hiç kimse telefona cevap vermedi.


Mart 18, 2012, 11:53:44 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Karahan kardeşim yazınızı okuduktan sonra biraz kestirim dedim, oda ne hayrolsun CEM babayı rüyamda gördüm sadece başını sağa sola salladıktan sonra :  ''BINDIK BIR ALAMETE GEDEYOZ GIYAMETE'' demesin mi sonra birden yerimden sıçrayarak uyandım HAYROLSUN.   
Saygılar       :D :D :D :D :D :D :D
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Mart 19, 2012, 09:27:09 ös
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Terfi hatırası
 

19 Mart 2012

Haberi Paylaş |


 
 
 .
 



Hrant Dink'in katili Ogün Samast ile bayrak önünde hatıra fotoğrafı çektiren polis Yakup Kurtaran, Malatya Emniyet Müdür Yardımcılığı'na kadar yükseldi.

Dönemin Samsun Asayiş Şube Müdürü Yakup Kurtaran (solda) Malatya Emniyet Müdür Yardımcılığı'na kadar terfi etti
 
19 Ocak 2007'de öldürülen AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katili Ogün Samast'ın 20 Ocak gecesi yakalandıktan sonra götürüldüğü Samsun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde çekilen fotoğrafları Türkiye'nin gündemini karıştırmıştı.
 
Samast'ın, yanındaki jandarma ve polislerle Mustafa Kemal Atatürk'ün sözünün yazılı olduğu bayraklı poster önünde verdikleri hatıra pozları ve video görüntüleri ortaya çıkmıştı.
 
O fotoğraflarda bulunan dönemin Samsun Asayiş Şube Müdürü Yakup Kurtaran'ın (fotoğrafta solda) fotoğraftan sonra Malatya Emniyet Müdür Yardımcılığı'na kadar terfi ettiği ortaya çıktı.
 
 
 
Radikal'in haberine göre, Kurtaran ilk olarak Amasya'ya ardından da trafik tescil şubesinde görevli olarak Malatya'ya tayin edildi.
 
Kısa süre trafik tescilde çalıştıktan sonra hızla yükseldi. Önce 4. sınıf komiser ardından ikinci sınıf komiserliğe nihayetinde bu yıl da Malatya Emniyet Müdür Yardımcılığı'na getirildi.
 
Fotoğrafın ortaya çıkması üzerine Yakup Kurtaran ve bir grup polis görevlisi 5 Şubat 2007'de açığa alınmıştı. Polis müfettişleri, yaptıkları araştırma sonunda, Kurtaran için 16 aylık kıdem durdurma cezası verilmesini önerdi. Buna karşın Kurtaran'a yalnızca bir gün maaş kesim cezası verildi.
 
Kurtaran bu cezayı Samsun 1. İdare Mahkemesi'ne götürüp iptal ettirdi. Hakkında dava açılmasına gerek duyulmayan Kurtaran, önce Amasya'ya, kısa bir süre sonra da Malatya'ya Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'ne atandı. Kurtaran, daha sonra da pasaport işlerinden sorumlu oldu.
 
O resmi çektirdiği dönemde dördüncü sınıf komiser olan Kurtaran, beş yılın ardından ikinci sınıfa terfi etti ve bu yıl da Malatya Emniyet Müdür Yardımcılığı'na getirildi.
 
Ogün Samast'la birlikte resim çektirmek için birbirleriyle yarışan kamu görevlileri beraat edip terfi alırken bu görüntüleri basına veren, kimliği belirsiz kişi veya kişiler hakkında, "fotoğraf ve kamera görüntülerinin görsel ve yazılı basında yer alması suretiyle soruşturmanın gizliliğini ihlal" iddiasıyla halen 2007/9251 numaralı bir soruşturma dosyasının bulunduğu da ortaya çıktı.
 
Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporunda da, bu dosyanın 21 Mayıs 2015'e kadar zamanaşımı süresinin olduğu ve "o tarihe kadar evrakın daimi aramaya alındığı" belirtiliyor. Buna karşın, Bayrak Davası'na ilişkin yalnızca iki polise dava açılmış, onlar da beraat etmişlerdi.
 



DDK raporunda fotoğraf için ne dendi?
 "Esasen, Hrant Dink'i hedef haline getiren ve Hrant Dink'i öldüren kişinin eline bayrak vererek resim çektiren marjinal anlayışların ortaya çıkmasına yol açan bazı paradigmalarla yüzleşilmesi; bu tür ortamlardan beslenerek varlığını devam ettiren ve bazı kamu görevlilerinin de dahil olduğu hukuk dışı oluşumlarla ilgili mücadelenin sürdürülebilmesi ve 'demokratik devlet' olgusunun hayata geçirilmesine yönelik son yıllarda ortaya konulan çaba ve gayretlerin güçlendirilmesi açısından, bundan böyle benzeri durumlarda kamu görevlilerinin yargılanmasında izlenmesi gereken yöntem ile ilgili hususların, bu şekilde algılanması ve uygulanması gerekli görülmektedir."
 Fotoğraf çekilirken yapılan konuşmalar
 
Fotoğraf çekilirken ve sonrasında Samsun Emniyet Müdürlüğü'nde katil Samast ile polis ve jandarma arasında geçen konuşmalar şöyleydi:
 
"Güzel aç bayrağı"
 Görevli: (Samast'a sesleniyor) Gel sen şöyle, ikimizi beraber çeksinler. Rahatsız olma samimi söylüyorum. (Bu sırada yanındaki Samast'a sarılıyor)
 Samast: Zaten olmuyorum. Olsun bitsin abi.
 Görevli: (Samast'la konuşuyor) Ogün, kendi şeyimiz. Kendi arşivimiz deriz ya hani. Dosyaya koyarız. (Eliyle kamera arkasındakileri işaret ederek) Bu abi mesela olay yeri inceleme, bu abi yardımcısı.
 Görevli: (Samast'la konuşuyor) Abine güzel bir poz ver lan, hem de gülerek hadi şöyle.
 Görevli: Arkadan şeyi de çıkarsın. (Bayrağı kastediyor) Çıkart tut şöyle. Tut tut güzelce aç. Şöyle güzelce indir yüzünü görelim bak bize abi.
 Görevli: (Yüzü görünmeyen) Aslanım benim.
 Görevli: (Soldaki, kravatlı, cebi çalıyor) Efendim abi, nasıl abi (Bu sırada Ogün Samast, elindeki bayrağı katlamaya başlıyor)
 Görevli: O elindekini ne yapacağını biliyorsun değil mi? (Bu söz üzerine Samast bayrağı öpüp tekrar kot montunun cebine koyuyor.)
 Görevli: (Cep telefonuyla konuşan) Abi ondan bilgim yok abi... O zaman dur şeyi arayayım... (Bu sırada Samast sigara yakıyor yanına başka biri geçiyor)
 Görevli: (Cep telefonuna bakıyor. Sonra Samast'a gösteriyor, veriyor. Sırtını sıvazlıyor, bu sırada çay servisi yapılıyor.) Buraya bak çok kötü bakıyorsun, işte gözleri kaldırıyorsun.
 Görevli: Sonunu güzel bağladın ama, gülüyorsun. (Jandarma ve polisle Atatürk'ün sözünün yer aldığı takvimin önünde yan yana fotoğrafı çekiliyor.)
 Samast: (Jandarmaya dönüyor.) Bunu çıkartmak istiyorum abi. Çıkartacağım. (Jandarma hiçbir şey söylemiyor ve bayrağı çıkarıp poz veriyor.)
 Görevli: (Samast'a sesleniyor.) Duvara bakıyorsun arkadaş. Karşı duvara, bu tarafa şimdi karşı tarafa bakıyosun. (Bir polis diğer tarafa döndürüyor.)
 Görevli: Arkadan Salih, sen de geç beraber gideriz.
 
"Arşiv için çekiyoruz"
 
(Başka bir mekân, çekyatlı)
 Görevli: Sadece bizim kendi arşivimiz için anlatabildim mi, sadece kendi arşivimiz için.
 Samast: Ben ne anlatacağım.
 Görevli: Hayır hayır... Yani Trabzon'dan biletini alıyorsun, otobüse binip gidişin bizim kendi arşivimiz için yani bu Jandarma ve Emniyet Müdürlüğü'nün kendi arşivine.
 Görevli: Söylüyorum sana. Yoksa bir tek gazetede bir tek yayın kuruluşunda geçerse ben o..... çocuğuyum, kendi adıma anladın mı? Sana da onun için söylüyorum kendi arşivimiz için anlatabildim mi yani?
 Görevli: Bunları zaten biz verirsek biz sorumluyuz.
 Görevli: Seni değil bizi tefe koyarlar.
 Görevli: Orasını geçtik Ogün, tatmin oldu. Orasını geçtik, sen şimdi abinin sorduğu soruları tatlı tatlı... He sor abisi.


Haber Birgün Gazetesinden alinmistir.

Hakli veya haksiz bir katile kahraman muamelesi yapilan bir ülkede bunlar gayet normal derim ben.

Saygilarimla


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
4346 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 22, 2007, 08:48:04 ös
Gönderen: Ittihatci
0 Yanıt
2623 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 31, 2007, 12:23:17 öö
Gönderen: shemuel
3 Yanıt
5481 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 12, 2009, 06:21:00 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
3179 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 06, 2011, 06:18:15 ös
Gönderen: AQUA
2 Yanıt
3000 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 30, 2011, 02:35:12 ös
Gönderen: Barbaros
1 Yanıt
3225 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 15, 2012, 10:03:00 ös
Gönderen: NOSAM33
1 Yanıt
2271 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 13, 2012, 10:18:55 ös
Gönderen: NOSAM33
1 Yanıt
1977 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 21, 2013, 07:11:37 ös
Gönderen: Arais
0 Yanıt
2203 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 16, 2015, 07:24:40 ös
Gönderen: karahan
1 Yanıt
2618 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 19, 2016, 08:42:37 öö
Gönderen: Felix Steiner