Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Teknolojinin bizden götürdükleri...  (Okunma sayısı 6758 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 15, 2010, 11:55:02 öö
  • Ziyaretçi

Teknolojinin insan oğluna kazandırmış olduğu yararlar inkâr edilemez. Özellikle profesyonel yaşamda hızla gelişen dünya düzenine ayak uydurabilmek için sürekli takip edilmesi gereken bir unsur.  Ama ben bugün değişik bir perspektiften bakıp teknolojiyi ele almak istiyorum. 
Teknoloji kişileri asosyalleştiriyor mu? Genel olarak katıldığım iş görüşmelerinde gözüme çarpan bir durumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Genç nesil artık kendini ifade etmekten aciz, tabi ki hepsi için geçerli değil belki ama büyük bir çoğunluğu maalesef bu şekilde. Bu kişiler eğer iş görüşmelerini sohbet programı üzerinden yapabilselerdi emin olun ortaya çok daha farklı sonuçlar çıkabilirdi.

Bu konuda ben teknolojinin bazı noktalarda insanlara zarar verdiğini düşünüyorum. Günümüzde gençler iletişim kurarken genellikle bilgisayar üzerindeki sohbet programlarını kullanıyorlar. Buda kişilerde özgüven eksikliği doğuruyor. Kişi kendine göre bir dünya yaratıyor ve bu kişilikle iletişim kuruyor. Gerçek hayatta iletişim kurmaya çalışırken böyle bir kişiliği olmadığı için kendini ezik hissediyor. Buda kişiyi daha çok bilgisayar başına bağlıyor. Ama hayat evde bilgisayar başından ibaret değil. Yeni dostlar kazanmalıyız, yeni insanlarla tanışmalıyız evet bilgisayar ortamındaki kadar fazla arkadaş bulamayabiliriz ama en azından bulduğumuz kişilerle kurmuş olduğumuz bağlar daha sağlıklı olacaktır. İnsanları tanımak için sadece sözler kesinlikle yeterli olmaz, kişinin duruşu, mimikleri, giyim kuşamıda çok büyük etkenlerdir. Bu bağlamda sosyal çevre insan hayatı için önemli bir unsurdur ve kişisel gelişim için olmaz olmazlardandır. Tabi ki bu tarz programları da hiç kullanmayalım demiyorum ama hayatta her şeyde olduğu gibi bu konuda da dengeli davranmalıyız. Birer sosyal varlık olduğumuzu unutmamalıyız.

Teknoloji Yaratıcılığı öldürüyor mu? Bu konuda belki benden yaşça daha büyük olan üstatlarımın bu konuda benden daha çok söyleyecek şeyleri vardır. Şöyle bir İstanbulu gezdiğinizde eskilerden kalma bir çok eski ev göreceksiniz hepsi birer sanat şaheseri. Şimdi yapılan evlere bakıyorum da hepsi birer beton parçasından farksız çünkü yaratıcılık yok, çünkü düşünmeye ihtiyacınız yok. Bilgisayar programları size istediğiniz katta evi en ufak ayrıntılarına kadar kendisi çiziyor. Size sadece ölçüleri vermek kalıyor. Ama bu sadece programlarla ilgili bir durum değil ki, kişilerle de çok ilgili biz eskiden pastel ve sulu boyaları elimize alır rengarenk resimler yapardık. Şimdiki nesil ise bilgisayarda her şeyi daha kolay yapıyor emeğe ihtiyaç yok, o boyaları hissedemiyor, bir düz çizgi bile çizemiyor. Bu sadece inşaat sektöründe değil bir çok sektörde de bu şekilde.
Belki beni çok geri kafalı bulabilirsiniz ama ben küçük yaşta çocuklara alınan bilgisayarlara karşıyım. Çünkü bu yeteneklerini ortaya çıkartmalarını engelliyor, yaratıcılıklarını sınırlıyor. Şimdi fark etmeseniz bile bu ileride çok büyük problemlere yol açıyor. Şimdi kimse düşünemiyor belki ama bilgisayarlar bir gün çalışmazsa dünya işe yaramayan, beceriksiz insanlar çöplüğüne dönüşür. Bilgisayar üzerinde yarattığınız her şey ansızın artan bir voltaja bakar.

Ben teknoloji karşıtı bir insan değilim hatta hem işim gereği hem merakımdan dolayı çok yakından inceliyorum ve kullanıyorum. Benim bahsettiğim durum dengenin kaybolması hayatta bilgisayarın dışında da bir dünyanın olduğunun vurgulanması ve hatırlatılması. Teknolojinin nimetlerinden yararlanmamak çılgınlık olur ama bu anlamda kendi yaratıcılığımızıda ona teslim etmeyelim. 

Saygılarımla.


Şubat 15, 2010, 12:24:27 ös
Yanıtla #1
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Halsond çok önemli bir noktaya parmak basmış...

Elbette teknolojiyi sadece bilgisayar kullanımıyla da sınırlamamak gerek. Her yerde, her alanda teknolojinin bize sonduğu olanaklar var. Bunlar yaşamı kolaylaştırıyor, güzelleştiriyor, olumlulaştırıyor kuşkusuz ama Sayın Halsond'un dediği gibi alıp götürdükleri de göz ardı edilemeyecek denli önemli.

Bilgisayar teknolojisi buile olduğu yerde durmuyor. İngiltere'de iken yaptığım çalışmada her gün birgisayara yaklaşık 50cm boyunda dört kutuya doldurulmuş kartlar verirdim. Bilgisayar da bana ertesi gün yüzlerce sayfalık bir çıktı verirdi. Bu iş o gün yaptığım inceleme sonucunda yine devam ederdi. Aylar süre0 bir çalışma oldu. Oysa bugünün bilgisayar teknolojisiyle birkaç günde bitirilebilirdi.

Doğu'nun doğusunda kaldığım zamanlarda oradan Ankara'ya 2,5 günde ve dehşetli bir macera ile ulaşırdım.  Rica minnet jandarmadaki manyetolu telefonla belki birkaç saat boğuştuktan sonrüa birbir cızırtı içinde Ankara ile görüşebilirdim. Mektup bir haftada giderdi. Şimdiki durumu anlatmaya gerek yok.

Ancak elbette teknolojiyi kullanırken çeşitli yitirmelerimiz var. Bunların arasında Sayın Halsond'un dediği şu sosyal ilişkiler pek önemli bir yer tutuyor. Eskiden bayramlarda oradan oraya saatlerce süren gidiş gelişlere gıkımız bile çıkmadan katlanır (bunu katlanma olarak da nitelemez) hısım akrabayı ziyaret eder, uzun süre görüşememişxsek hasret giderirdik. Şimdi ise bir telefona bakar bayramlaşmak, hal hatır sormak.

Bu gibi anlatımlar saymakla, örnekler vermekle bitmez. Ancak burası bir masonlar sitesi olduğuna göre konuyu Masonluk ile bağlantılı bir noktaya getireyim.

Şimdilerde herkes bir kitap alıp okumak zahmetine bile katlanmadan Masonluk hakkında çok bilgi edinebilir. Nitekim bu forum ortamında da bunu yazışarak tartışıyor, bilgilerimizi genişletiyoruz. Ancak böylelikle Masonluğu öğrendiğimizi sanıyorsak çok yanılıyoruz. Masonluk ancak localarda masonca ilişkilerde bulunularak öğrenilebilir, anlaşılabilir. Nitekim bu yüzden Masonlukta "sanal loca" sözü çok edilmiş ve masonlar buna şiddetlme karşı çıkmıştır. Haklılar. Masonluğun sosyal yönü, doğrudan yaşanılan ritüelik çalışmaları, törenleri olmazsa bu kurum ortadan kalkar.

Bir de profesyonel iş alanından söz edeyim kısaca: Diyelim ki bir şirkette çalışıyorsunuz ve çalıştığınız şirketin başka şirketlerle de işi, ilişkisi var. Siz de o şirketlerdeki kişilerle yazışırsınız, telefonlaşırsınız. İyi ilişkiler kurmaya çalışırsınız ama bu iyi ilişkiler ancak sınırlı düzeyde kurulabilir. Şayet bir ziyarette o kişi ile yüzyüze görüşür, el sıkışır, kartvizit alışverişi yaparsanız, ilişkileriniz olağanüstü bir düzeyde gelişir.

Sevgiler.





 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 15, 2010, 04:24:20 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Sayın Halsond,


Sadece sosyalleşme açısından değil ; cep telefonları , bilgisayalar , internet  vs. elketronik cihazlar yaydıkları elekromanyetik dalgalarla  sağlığımıza  da çok büyük zarar vermekteler..Uyumadan önce  modemi kapatmak , bilgisayarınızı kapamak hatta fişden çıkarmak gerekiyor ; aynı durum televizyonlar için de geçerli...Mümkünde gece uyuduğumuz odada cep telefonumuz olmamalı ve cep telefonumuzu mümkünse cepte değil , çantada taşımak lazım ,böylece vücutla daha az teması olur...Cep telefonunuzla kablolu kulaklık ile konuşmak kulağımıza yapıştırmaktan daha avantajlı ; çünkü beyin tümörü gelişimine yol açtığı ispatlanmıştır...( Ben öyle yapıyorum )


Saygılarımla


Şubat 15, 2010, 06:35:27 ös
Yanıtla #3
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Ben Sayın Özak1977 ile aynı düşüncede değilim. Nedeni de bilimsellik...

Kozmik, manyetik ve elekromanyetik dalgaların insanın berdensel bazı organlırı, özellikle de sinir sistemi üzarinde birtakım etkileri olduğu çoktan beri bilinmektedir. Gözlemler ve birikimler bu bağlamda çok olgulara işaret etmektedir. Ancak gerek genel tıp, gerek nöroloji, gerek psikiyatri alanlarında bunların hangisinin ne zaman ne biçimde ve nasıl etkiler yaratmakta olduğu henüz kesinliğe kavuşabilmiş değildir. Bir atmosferik alçak basınç ortamında oluşaün elektro magnetik akımlar, kimi zozmik olaylar nedeniyle dünyaümızın üzerine düşmekte olan ışınlar insan yapısı bir aygıtın yarattığı etkilerden çok daha büyüğünü yaraktmaktadır. Ancak konu teknoloi ürürleri olduğunda penüz hemen her şey hipotez düzeyindoedir. Neden-sonuç ilişkileri bütünlenememiştir. Kuşkusuz aşama aşama çözümlenecek, bütünlenecektir ama korkarım bunun için birkaç yıl daha beklemek gerek.

Peki bu arada bir korunma önlemi olarak Özak1977'nin önerilerine uymanın ne zararı var? Hiçbir zararı yok. Bu, eve hıorsız girmezsin diye kapıyı iyice kittlemeye, pencereleri iyice kapatmaya benzer. Yeter ki nasıın o önlemlerin pir pardanoya biçimine dönüşmemesine dikkat etmek gekrekirse, elektromarnyetik alanlardan korunma  önlemlerinin de giderek bir batıl inanca dönüşmemesine dikkat etmek gerekir.

Sevgiler.




     
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
4384 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 23, 2011, 02:54:33 ös
Gönderen: mevlüt