Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: O ' NUN ÖLÜMÜ ESRARENGİZ OLACAKTIR???:/  (Okunma sayısı 32814 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 14, 2009, 12:48:52 ös
Yanıtla #30
  • Ziyaretçi

masonlar zeki adamlardır. Onlardan öğrenecek güzel şeyler var.


Sayın Barbaros, bunların başında bir dinin mensuplarını -cikler gibi aşağılayıcı ekler kullanarak incitmemek olabilirmi acaba?

Saygılarımla,


Mayıs 15, 2009, 11:29:28 ös
Yanıtla #31
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Biliyorsunuz.
Türkiye'deki dinci gruplar ve bunların medyası yıllardır Atatürk'ün ölümüyle ilgili hep bir yalanı dile getirirler:
Atatürk'ü içki öldürdü!
Doğru olmadığını söylersiniz...
Resmi belgeleri gösterirsiniz...
Yok hayır dinlemezler.
Papağan gibi tekrar ederler: Atatürk çok içki içtiği için vefat etti.
Dayanamayıp sorarsınız; nereden biliyorsunuz?
Hemen yanıtlarlar, "siroz hastası değil miydi?"
Açıklarsınız, sirozun alkolden kaynaklandığı bir şehir efsanesidir.
İnanmazlar.
Peki dersiniz, "Mehmet Akif neden öldü biliyor musunuz?"
Çıt çıkarmazlar. Kem küm ederler.
Sirozdan dersiniz. İnanmazlar. Öyle ya sirozun içki içmekten kaynaklandığını sanıyorlar ya! Eh Mehmet Akif içmediğine göre nasıl sirozdan ölebilirdi?
Cahil oldukları için dalga da geçersiniz: Belki gençliğinde çok içtiğinden dolayı olabilir mi?
(Ne yazık ki son yıllarda böylesi absürd meseleleri tartışıp durmuyor muyuz?)
Uzatmayalım...
Bugün Yeni Şafak Gazetesi'nin birinci sayfasında bir minik haber vardı.
Haberin spotu şöyleydi:
"Bursa Orhangazi'de iki ay önce grip belirtileri gösteren 2 yaşındaki Furkan'ın siroz olduğu anlaşıldı. Küçük Furkan babasından alınacak karaciğerle hayata tutulacak."
Yani...
Yanisi şu; Atatürk içkiden değil sirozdan öldü.
Sonuçta...
Farkında olmadan yıllardır dile getirdikleri koca yalanlarını tekzip etmiş oldular.
Ne diyelim, Allah Furkan'ı annesine babasına bağışlasın

Kaynak: http://www.odatv.com/Medya/ataturkun_olum_nedenini_tekzip_ettiler-16150.html


Mayıs 27, 2009, 11:56:55 öö
Yanıtla #32
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 319
  • Cinsiyet: Bay

Arkadaşlar günümüzde, Atatürk'ün sirozdan değil kanserden öldüğü hakkında daha baskın bilgiler var.
Evet normal şartlarda sirozun baş etmeni alkoldür. Fakat siroz olanların çoğunluğu alkolden siroz olmazlar.
Bir insan siroz olduğu  zaman 10-15 yıl sonra(gizli sarılık) farkına varabiliyor. Ancak periyodik kontrollerden geçmek gerekir ki koskoca devlet adamının nasıl olurda siroz olduğu ölümüne yakın zamanda tespit edilir.

Alkol deyince aklımıza birtek içki geliyor halbu ki yemekten sonra bol meyve yiyen insanlarında karaciğerlerinde alkol etkisi oluşuyor ve sonrasında Hepatit B. oluşabiliyor. Ama bir dedektif gibi bakınca olaya, 1930'lu yıllarda doktorlar sanki özel seçilmiş  gibiler. Birilerinin işlerine gelmeyen önemli insanlara zehiri veriyorlar gibi...

Evren de gizlilik diye birşey yoktur. Elbette herşey gün yüzüne çıkar.

Bence asıl önemli konu Mehmet Akif Ersoy'un niçin Mısır'a göç ettiğidir.
« Son Düzenleme: Mayıs 27, 2009, 12:00:14 ös Gönderen: Barbaros »


Mayıs 27, 2009, 06:44:43 ös
Yanıtla #33
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 211
  • Cinsiyet: Bayan

Sayın Barbaros Merhaba ,

O'nun vefatı gerçekten bir parça sisli-puslu bir süreçtir ancak Gazi'nin de pek söz dinleyen bir hasta olduğunu söyleyemeyiz. Bildiğiniz üzere, Gazi'nin durumu negatife doğru seyredince İsmet İnönü Gazi'ye bir süre dinlenmesini salık verir  ; hırpalanmaması gerektiğini söyler. Ancak Gazi bu ikazları hiç kaale almaz çünkü "yapacak çok işi"vardır.

Gazi'yi bu tempoyu durdurmaya ve istirahate ikna edemeyeceğini anlayan İsmet Paşa , Paris'den ünlü bir dahiliyeci ve bir cerrahı emrivaki ile Türkiye'ye getirtir. Hekimler Gazi'yi konsülte eder ve cerrah , dahiliyeci ile beraber hazırlayacakları gıda , ilaçve  istirahat programına tam olarak uyulursa o anda 2.evresine ulaşmış hastalığı önce 1. düzeye çekip sonrasında tümüyle yok edebileceklerini belirtir.

Hazırlanan sıkı program Gazi'ye önerilir. Kendisi cerraha sorar:"Bu çok sıkı bir program; ömrüm boyunca artık buna mı riayet edeceğim?" diye . Hekim , bunun komprime ve hızlandırılmış reçete olduğunu ve 4 ay süreyle programı noksansız uygularsa tümüyle kurtulabileceğini söyler.

Gazi Kemal , sadece 4 ay ise programı uygulayacağını ama 4.ayda düzelmemişse bu programın artık tek satırını bile uygulamayacağını kesin bir dille belirtir ve hekime "Maharetiniz ne ise bu 4 ay içinde gösteriniz."der . Tedavi süreci başlar ve 2,5 ay kadar noksansız uygulanır. Gerçekten de işe yaramıştır , Gazi'nin fizik kondisyonu düzelir açık hava , sıfır alkol-sigara , vitamin takviyeleri ilaç tedavisi ile birleşince Gazi'nin ten renginden postürüne dek ciddi bir düzelme kaydedilir . Ancak tam bu esnada "Hatay Meselesi" süreci patlak verir , İsmet Paşa Gazi'ye hiçbir şeyin kendi sağlığından önemli olmadığını söyler ve " Hatay konusu da çözülmüyorsa çözülmeyiversin " der.Ancak Gazi için Hatay meselesi bir hayat-memat meselesidir , tedaviyi bırakır , bölgeye gider, müzakereleri yürütür . Hatay meselesini çözmüş olarak geri döndüğünde ise rahatsızlık artık 3. evre denen ölümcül safhaya girmiştir. ...Tedavi tekrar denenmek istenir ancak artık "geç"tir.  Velhasıl muhteşem yaşar  ve muhteşem ölür  Paşaların En Güzeli ...

Saygılarımla 
Quality has no fear of time ..


Temmuz 22, 2009, 05:21:46 ös
Yanıtla #34
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Memleketin kurtuluşu ve yeniden mimarında,o,rakı ve rakı sofralarının oldukça katkısı vardır.Merhumun,kişiliğine ve icraatlarına söyleyecek söz bulamayan kendini bilmezler,yediği,içtiği ile uğraşarak o na zarar verebileceklerini sananlar,gideceklerine inandıklarını iddia ettikleri"yer"de onun yüzüne bakamayacaklardır.
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Temmuz 23, 2009, 11:32:33 öö
Yanıtla #35
  • Ziyaretçi

Sağır duymaz,kör yakıştırır.
İnsanlar her gizemli işin arasından kötü birşey arıyor.Masonluk içinde aynı şekilde.Oysa gizem İyi olanlar içinde vardır.Gizem iyinin bozulmaması içinde kullanılır.Çamur at izi kalsın misali saldıran Antimasonik hikayedir bunlar.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
2755 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 13, 2007, 11:08:13 öö
Gönderen: shemuel
0 Yanıt
2094 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 05, 2007, 08:43:15 ös
Gönderen: shemuel
2 Yanıt
4706 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 25, 2016, 05:18:50 ös
Gönderen: kurt
0 Yanıt
2736 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 05, 2010, 06:10:55 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3257 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 01, 2013, 04:47:52 ös
Gönderen: Ares
1 Yanıt
2051 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 10, 2015, 01:25:29 öö
Gönderen: Alşah