Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Bedri Rahmi EYUBOĞLU  (Okunma sayısı 4964 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 20, 2009, 12:58:57 ös
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Ressam, şair ve yazar olan Bedri Rahmi Eyuboğlu, 1911 yılında Giresun-Görele'de doğdu. 1975 yılında  İstanbul'da öldü. Güzel Sanatlar Akademisi'nde başlayan  resim öğrenimini Paris'te sürdüren Eyuboğlu, daha sonra Türkiye'ye döndü ve ölümüne kadar Güzel Sanatlar  Akademisi'nde ders verdi. Yerel yaşama ilişkin gözlemlerini, yazma, kilim gibi yerel kültürel değerlerdeki malzemeyle buluşturarak tablolarına yansıttı. Tablolar ve gravürlerin yanısıra büyük boyutlu duvar resimleri, mozaik, seramik panolar yaptı. Bazı desenleri, ölümünden sonra Binbir Bedros (1977), Karadut (1979) ve Babatomiler (1979) adlı kitaplarda yayımlandı. Halk kaynağından beslenen sanat anlayışı şiirlerinin de temeli oldu. Şiirlerinde, masallardan, söylencelerden, türkülerden yararlanarak, doğa tutkusunu, insan sevgisini, yaşama sevincini, toplumsal sorunları yansıttı. Yazıları, Tezek (1975),  Delifişek (1975), Resme Başlarken (1977) adlı kitaplarda toplandı.

...

ÜÇ DİL

En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin
En azından üç dil
Birisi ana dilin
Elin ayağın kadar senin
Ana sütü gibi tatlı
Ana sütü gibi bedava
Nenniler, masallar, küfürler de caba
Ötekiler yedi kat yabancı
Her kelime arslan ağzında
Her kelimeyi bir bir dişinle tırnağınla
Kök sökercesine söküp çıkartacaksın
Her kelimede bir tuğla boyu yükselecek
Her kelimede bir kat daha artacaksın

En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Canımın içi demesini
Kırmızı gülün alı var demesini
Nerden ince ise ordan kopsun demesini
Atın ölümü arpadan olsun demesini
Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini
İnsanın insanı sömürmesi
Rezilliğin dik alası demesini
Ne demesi be
Gümbür gümbür gümbür demesini becereceksin

En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil
Çünkü sen ne tarih ne coğrafya
Ne şu ne busun
Oğlum Mernus
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.


Ocak 20, 2009, 01:02:06 ös
Yanıtla #1
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

ZİNDANI TAŞTAN OYARLAR

Bursa'nın ufak tefek yolları
Ağrıdan sızıdan tutmaz elleri
Tepeden tırnağa şiir gülleri
Yiğidim aslanım aman burda yatıyor.

Bir şubat gecesi tutuldu dilin
Silâha bıçağa varmadı elin
Ne ana ne baba ne kız ne gelin
Yiğidim aslanım aman burda yatıyor.

Ne bir haram yedin ne cana kıydın
Ekmek gibi temiz su gibi aydın
Hiç kimse duymadan hükümler giydin
Döşek diken diken yastık batıyor
Yiğidim aslanım aman burda yatıyor.

Zindanı taştan oyarlar
İçine bir yiğit koyarlar
Sağa döner böğrü taşa gelir
Sola döner çırılçıplak demir
Çeliğin hası da yiğidim aman böyle bilenir
Döşek melul mahzun, yastık batıyor
Yiğidim aslanım aman burda yatıyor.

Bugün efkârlıyım açmasın güller
Yiğidimden kötü haber verirler
Demirden pencere taştan sedirler
Döşek melul mahzun yastık batıyor
Yiğidim şahinim aman burda yatıyor

Mezar arasında harman olur mu?
On üç yıl hapiste derman kalır mı?
Azrail aç susuz canın alır mı?
Döşek melul mahzun yastık batıyor
Yiğidim şahinim aman yerde yatıyor...

Dilinde dilimi bulduğum
Gücüne kurban olduğum
Anam babam gibi övdüğüm
Dayan hey Aslan Ustam
      Abenim
      Yiğidim dayan.
Dayan hey gözünü sevdiğim
Bugün efkârlıyım açmasın güller
Yiğidimden kötü haber verirler.

Sana kökü dışarda diyenlerin kökleri kurusun
Kurusun murdar ilikleri dilleri çürüsün
Şiirin gökyüzü gibi herkesin.
Sen Kızılırmak kadar bizimsin
En büyük ustası dilimizin
Canımız ciğerimizsin.

Bugün burdaysa şiirin, yarın Çin'dedir
Bütün hışmıyla dilimiz
Kökünden sökülmüş bir çınar gibi
Yüreğimiz içindedir.

Bugün burdaysa şiirin, yarın Çin'dedir
Acısıyla sızısıyla alnının kara yazısıyla
Bir yanı nur içinde tertemiz.
Bir yanı sızım sızım sızlayan memleketimiz içindedir.



Ocak 20, 2009, 01:02:36 ös
Yanıtla #2
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

BAHAR VE BİZ

Yılda bir kere çıldırır ağaçlar sevincinden
Rabbim ne güzel çıldırır.
Yılda bir kere uzatır avuçlarını yaprak;
Sevincinden titreyerek.
Yılda bir kere kendini verir toprak
Yılda bir kere yarılır bahçeler hazdan
Rabbim ne güzel yarılır.
Biz de bir kere sevinebilseydik.
Çiçek açmış ağaçlar gibi çıldırasıya.
Kimbilir belki bir gün sulh olunca
Biz de deliler gibi seviniriz,
Ağaçları ve baharı taklit ederiz
Renkli bez parçalarıyla donatırız şehri
Renkli ampuller asarız pencerelerden
Kimbilir belki bir gün sulh olunca
Biz de çatır çatır çatlarız binbir yerimizden
Ağaçlar gibi.

 


Ocak 20, 2009, 01:47:41 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

Bir ek:

Şair, Mavi Gezileri başlatmış, arkadaşlarıyla, Anadolu Hümanizmi'nin temsilcisi olmuştur. Akdeniz Kıyıları'nda yaptıkları gezilerde, Ulusalcılık Akımı'nın dışında, bir yaklaşımı hatırlattığı söylenir.. Azra Erhat'la bir Akdeniz Kültürü'nün ilk anımsatıcılarından biri olduğu söylenir...

saygılarımla


Mart 16, 2009, 02:49:04 öö
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

Ressam ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun yazma sanatçısı oğlu Mehmet Eyüboğlu (70), böbrek yetmezliği nedeniyle İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede vefat etti.






Yazmacı Mehmet Eyüboğlu’nun cenazesi, yarın Altunizade’deki Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından Küçükyalı’daki aile mezarlığında toprağa verilecek.

İstanbul’da 1939 yılında doğan Mehmet Eyüboğlu, 1946 yılında Fındıklı Örnek İlkokulu’nda eğitimine başladı. 1952 yılında Fransız St. Joseph Lisesi’ne giren Eyüboğlu, Maya Galerisi’nde açılan “Yazma Sergisi”nin hazırlanışında çalıştı ve baskı ile ilk boyamalarını yaptı.

1957 yılında Kabataş Erkek Lisesi’de başlayan Eyüboğlu, 1960’ta mektupla tanıştığı Fransız, Kanadalı Hughette Bouffard ile evlenmek üzere önce Paris, oradan da Kanada’ya gitti. 1961 yılında evlenen Eyüboğlu, 1962 yılında da ABD’de New Jersey Fairleigh Dickinson Üniversitesinden burs kazanarak Kanada’dan bu ülkeye geçti.

Mehmet Eyüboğlu, 1976 yılında babası Bedri Rahmi’nin ölümünden sonra hayatında önemli değişikler yaparak, annesinin yanına ve babasının mesleğine döndü ve yeniden yazma sergisi açtı.

1977’de kalıp oyma dalında kendi buluşu olan yepyeni bir teknik geliştiren Eyüboğlu, ilk kez Eren Eyüboğlu kalıpları oydu.

Eyüboğlu, 1977-1992 yılları arasında yurdun çeşitli yerlerinde sayısız sergiler açtı.




Mart 16, 2009, 02:50:23 öö
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

Olumunden kisa bir sure once ozel bir kanalda yayinlanan roportajini buyuk bir keyifle izlemistim. Allah rahmet eylesin.




Mart 26, 2009, 03:27:08 ös
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Uzun zamandır bukadar etkilenmemiştim;şairinde sizinde yüreğinize sağlık.Doldum,doldum,doldum taşamadım... :-X :'(
Ben"O"yum,"O"ben değil...


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
9452 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 01, 2010, 03:15:52 ös
Gönderen: Onien
4 Yanıt
4672 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2015, 10:12:31 ös
Gönderen: ruzber