Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Bertolt BRECHT  (Okunma sayısı 7496 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 12, 2010, 12:14:45 ös
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

geçti içimizden biri koca denizi,
gide gide buldu bir yeni kara.
bir sürü insan koştu ardından,
orda büyük şehirler kurdular alın teri ve akılla.
ama ekmek satılmadı eskisinden ucuza.


bir makine icat etti içimizden biri,
buhar çevirdi tekerleği onunla.
fabrikalar türedi ardından bir sürü,
başladı insanlar fabrikaları ç...alıştırmaya.
ama ekmek satılmadı eskisinden ucuza.


düşündü taşındı içimizden birçoğu,
güneş ekseninde dönmesi üstüne dünyanın
bir sürü insan kafa yordu,
insan yüreği, evrenin kanunları üstüne,
havanın bileşimi, denizin balıkları üstüne,
kafa yordu bir sürü insan,
bulundular önemli keşiflerde.
ama ekmek satılmadı eskisinden ucuza.

tersine günden güne arttı şehirlerde yoksulluk.
yıllardır kimse bilmez, kimse. insanın hali nice?
sürünür yerlerde sizin gibi biri siz yukarılarda uçtukça.
kalmamış hiçbir yanı insana benzer.
peki insan insana yardımcı değil mi? ne gezer!





Ocak 12, 2010, 12:26:03 ös
Yanıtla #1
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

An die Nachgeborenen

gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım!
ahmaktır hilesiz söz. düz bir alın
vurdumduymazlığa işaret. gülen
kötü haberi almamış henüz.

nasıl bir çağdır bu,
ağaçlardan bahsetmenin neredeyse suç sayıldığı
birçok alçaklığa suskun kalışı içerdiğinden.
yolu kaygısızca karşı karşıya geçen
ulaşılmazdır artık herhalde
zorda kalan arkadaşları için.

doğrudur: geçimimi sağlamaktayım hala
fakat inanın: bu sadece bir tesadüftür.
yaptıklarım
arasında hiçbir şey hak vermiyor karnımı doyurmaya.
tesadüfen ayaktayım. (şansım ters giderse mahvoldum).

diyorlar ki: ye ve iç sen! sevin, neyin varsa!
fakat nasıl yiyip içeyim ki, yediğim
bir açın ellerinden kaptığım lokmaysa, bir
susuzun sorduğu bardak suysa içtiğim?
ve yine de yiyip içiyorum ben!

ben de bir bilge olmak isterdim.
yazıyor eski kitaplar bilgelik nedir:
dünya kavgalarına uzak durmak ve o kısa zamanı
korkusuz geçirmek
şiddete başvurmadan hem
kötülüğe iyilikle karşılık vermek
düşlerini gerçekleştirmek değil, unutmak
bilgelik olarak kabul ediliyor.
tüm bunları yapamıyorum:
gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım!

ii

kargaşalık döneminde geldim şehirlere
açlığın hüküm sürdüğünde.
girdim insanlar arasına isyan döneminde
ve öfkelendim onlarla birlikte.
böyle geçti zamanım
yeryüzünde verilmiş bana.

savaşlar ortasında yedim ekmeğimi
katiller arasında yattım uykuya
özensiz yaklaştım aşka
ve doğayı sabırsızlıkla izledim.
böyle geçti zamanım
yeryüzünde verilmiş bana.

yollar bataklığa gidiyordu zamanımda.
cellada bildiriyordu beni konuştuğum dil.
çok değildi yapabileceklerim. fakat iktidardakiler daha
güvende hissediyorlardı kendilerini bensiz, ümit ediyordum.
böyle geçti zamanım
yeryüzünde verilmiş bana.

iii

battığımız dalgalardan
yükselecek olan sizler
zaaflarımızdan söz ederken
unutmayın
karanlık çağı da
sizlerin kurtulmuş olduğu.

yürüdük ya, pabuçlardan çok ülke değiştirerek
sınıf savaşlarının ortasında, çaresiz
haksızlığın olup öfkenin olmadığı yerde.

biliyoruz halbuki:
aşağılıklara duyulan nefret de
bozar şeklini yüzün.
kısar sesi haksızlık karşısındaki
öfke de. ah, güleryüzlülüğe
ortam hazırlamak istemiş bizler
güleryüzlü olamadık kendimiz.

sizler fakat, geldiğinde vakit
insan insanın yardımcısı olduğu
zaman.
hatırlayın
hoşgörüyle bizi.





Ocak 12, 2010, 12:30:35 ös
Yanıtla #2
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

OKUMUŞ BİR İŞÇİ SORUYOR


Yedi kapılı Teb şehrini kuran kim?
Kitaplar yalnız kralların adını yazar.
Yoksa kayaları taşıyan krallar mı?
Bir de Babil varmış boyuna yıkılan,
kim yapmış Babil’i her seferinde?
Yapı işçileri hangi evinde oturmuşlar
altınlar içinde yüzen Lima’nın?
Ne oldular dersin duvarcılar Çin Seddi bitince?
Yüce Roma’da zafer anıtları dikenler?
Sezar kimleri yendi de kazandı bu zaferleri?
Yok muydu saraylardan başka oturacak yer
dillere destan olmuş koca Bizans’ta?
Atlantid’de, o masallar ülkesinde bile,
boğulurken insanlar uluyan denizde bir gece yarısı,
bağırıp imdat istedilerdi kölelerinden.
Hindistan’ı nasıl aldıydı tüysüz İskender?
Tek başına mı aldıydı orayı?
Nasıl yendiydi Galyalıları Sezar?
Bir ahçı olsun yok muydu yanında onun?
İspanyalı Filip ağladı derler
batınca tekmil filosu.
Ondan başkası acaba ağlamadı mı?
Yedi Yıl Savaşı’nı ikinci Frederik kazanmış ha?
Yok muydu ondan başka kazanan?
Kitapların her sayfasında bir zafer yazılı.
Ama pişiren kimler zafer aşını?
Her adımda fırt demiş fırlamış bir büyük adam.
Ama ödeyen kimler harcanan paraları?


İşte bir sürü olay sana
Ve bir sürü soru.



Ocak 12, 2010, 12:32:51 ös
Yanıtla #3
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Kopan ip bağlanabilir yeniden
tutar tutmasına ama
kopmuştur bir kere...

Belki karşılaşırız yine
ama orada, beni terk ettiğin yerde
bulamazsın beni bir daha.