Masonlar.org - Harici Forumu
Mason ve Masonluk Nedir? => Masonluk ile ilgili Sorular ve Cevaplar => Konuyu başlatan: dogudan - Mayıs 01, 2008, 12:27:10 ös
-
Aydınlanma kelimesi, Sahaja Yoga (v.b.) gibi kült haline gelmiş öğretilerde sıkça kullanılmakta olup kundalini enerjisinin yükselmesi ile insanın yükselmesi (ruhun) ile açıklanmaktadı. Bu deneyim de yaratıcıyla bütünleşme zorlama bir ifade olmayacaktır.Bir ekleme daha yapmak gerekirse yaratıcının rahim (dişil) tarafıyla bütünleşme.Aslında bu süreç insanın kendi içsel yolculuğudur aynı zamanda.
Detaylara girmek istemiyorum masonlukla ilgili sorularıma gelince;
Masonluk' sahaja yoga daki gibi bir aydınlanma süreci eğitimimidir?
Benzerlikleri veya farklılıkları nelerdir?
Masonluğa göre (dişil) bir tanrıça var ise buna karşılık tanrımı vardır.Yoksa ikisi aynı yaratıcımıdır?
Başka sorularımda var ancak cevaplara göre şekillenecektir.
Saygılarımla,
-
Sn. doğudan,
Masonluk' sahaja yoga daki gibi bir aydınlanma süreci eğitimimidir?
Masonluk taki ana amaç kamil insan olabilmek olduğu için bu soruya "evet" denilebilir.Bizler aydınlığa dönük çalışırız ve nuru aydınlıktan alırız.
Benzerlikleri veya farklılıkları nelerdir?
Öğreti bir Tibet tapınağındaki rahiplere uygulanan şekil gibi değildir.Masonluk öğretisi kapalı bir öğretidir ,sembolizma ve alegoriler vardır ve her Mason bu öğretiden kapasitesi dahilinde yararlanabilir.Kapasite yeterli ise aydınlığa ulaşabilir değilse ulaşamaz.Bu sebeple Mason olan her kişi kamil insan olamayabilir ama olmak için çaba gösterir.
Masonluğa göre (dişil) bir tanrıça var ise buna karşılık tanrımı vardır.Yoksa ikisi aynı yaratıcımıdır?
Masonluk ta bir yaratıcıya inanış vardır.Bu Allah olabilir, tanrı olabilir, kişi yüce yaratıcının dişi olduğunu düşünüp ona inanıyorsa bunada saygı duyulur.Ancak öğreti içerisinde dişi bir tanrı kavramı yoktur.Bizler yaratıcıya Evrenin Ulu Mimarı deriz.
Saygılarımla,
-
Sayın Mystic, Sayın dogudan' ın son sorusuna verdiğiniz cevaba istinaden aklıma bir soru geldi. Peki Masonluk öğretisine tabi olacak kişinin tek bir Tanrı inancına sahip olması mı gerekir yoksa çok Tanrılı bir inanç sistemine sahip olabilir mi? Tanrıyı "Evrenin Ulu Mimarı" diye adlandırdığınıza göre, tek bir Tanrı' ya inanılması gerekir diye düşünmeme neden oluyor. Yoksa "Evrenin Ulu Mimarları" denilebiliyor mu? Puta tapan bir kişi Mason olabilir mi?
Sorum tüm Mason muhteremlere. Cevaplama nezaketinde bulunan herkese şimdiden teşekkürü bir borç bilirim.
Saygılarımla,
-
sn blossom,
son ve mutlak hakikat, tüm nurların doğduğu ve sonra ona döndüğü en büyük nur bir tanedir.
saygılarımla.
-
Sn. blossom,
Kişi çok tanrılı bir dine de inanabilir.Bu bağlamda inandığı birden fazlatanrı olabilir.Masonlukta illa tek tanrıya inanılacak diye bir zorlama veya kural yoktur.Böyle bir durum kişinin Masonluğa kabulünü etkilemez.Ancak kişi öğretide ilerledikçe ve özümsedikçe farklı düşünebilir.Tabii düşünmeyedebilir.Bu yüzden asla sorgulanmaz veya farklı bir muamele görmez.Herkes öğretiden alabileceği kadar alır.
Saygılarımla,
-
sn blossom,
son ve mutlak hakikat, tüm nurların doğduğu ve sonra ona döndüğü en büyük nur bir tanedir.
saygılarımla.
Nur tektir, O' ndan başka Nur yoktur. Benim inancım...
-
Sn. blossom,
Kişi çok tanrılı bir dine de inanabilir.Bu bağlamda inandığı birden fazlatanrı olabilir.Masonlukta illa tek tanrıya inanılacak diye bir zorlama veya kural yoktur.Böyle bir durum kişinin Masonluğa kabulünü etkilemez.Ancak kişi öğretide ilerledikçe ve özümsedikçe farklı düşünebilir.Tabii düşünmeyedebilir.Bu yüzden asla sorgulanmaz veya farklı bir muamele görmez.Herkes öğretiden alabileceği kadar alır.
Saygılarımla,
Sayın Mystic,
Ozaman çok Tanrılı bir inanca sahip olan Evrenin Ulu Mimarları mı der?
Saygılarımla,
-
Hayır.Ritüel de bu konuda bir esneklik tanınmamıştır.Açıkcası bu inaçta birine rastlamadığımı belirtmeliyim.Varsayımsal bir soru sorduğunuz için verdiğim yanıtda varsayımsal oldu.
Saygılarımla,
-
Hayır.Ritüel de bu konuda bir esneklik tanınmamıştır.Açıkcası bu inaçta birine rastlamadığımı belirtmeliyim.Varsayımsal bir soru sorduğunuz için verdiğim yanıtda varsayımsal oldu.
Saygılarımla,
Teşekkür ederim Sayın Mystic. Fazla soru sorduğumu kabul ediyorum, bundan dolayı umarım rahatsızlık vermiyorumdur. Ayrıca yine umarım ki, mantık dışı sorular sormuyorumdur. İçinde bulunmadığım öğretinizin felsefesini kavramaya çalışıyorum sadece.
Saygılarımla,
-
Sn. Mystic,
bir hususu tam olarak anlamadığım için sormak gereksinimi hissediyorum.
Masonluğun temel ilkeleri;
-tanrının varlığı ve tekliği
-ruhun varlığı ve ölmezliği
-insan aklının gerçeği aramada en güvenilir önder olduğu ilkeleri değil midir?
hatta En Muhterem Asım AKİN Üstad'ın "Tarih Boyunca Masonluk" kitabının 192. sayfasında "bu 3 temel ikenin hürmasonluğun dogmaları olduğunu söylemek mümkündür" denmektedir.
-
Sn. Mystic,
bir hususu tam olarak anlamadığım için sormak gereksinimi hissediyorum.
Masonluğun temel ilkeleri;
-tanrının varlığı ve tekliği
-ruhun varlığı ve ölmezliği
-insan aklının gerçeği aramada en güvenilir önder olduğu ilkeleri değil midir?
hatta En Muhterem Asım AKİN Üstad'ın "Tarih Boyunca Masonluk" kitabının 192. sayfasında "bu 3 temel ikenin hürmasonluğun dogmaları olduğunu söylemek mümkündür" denmektedir.
Ben bu 3 ilkeyi bilmiyordum ama siz düşündüğüm şeyi sormuşsunuz Sayın skullG.
-
Çok doğru Sn.SkullG,
Ancak soru inaç sitemi ile ilgili idi.Bir Mason adayına kabulden önce sorulan soruların arasında tanrı nın tekliğine inanıyormusun şeklinde bir soru yoktur.Sadece tanrıya inanıyormusun diye sorulur.Daha dorusu bu soru tam olarak yüce bir yaratıcıya yada yüce bir varlığa inanıyormusun şeklindedir.İnanılan bu yaratıcının nitelikleri veya algılanış biçimi sorgulanmaz.Aynı şekilde ruhun ölmezliğine inanıp inanmadığıda sorgulanmaz.Ama kabulden sonra kişinin karşılaşacağı öğreti bahsettiğiniz temellere dayanır.Dediğim gibi cevabım varsayımsal idi.Ben şahsen birden fazla tanrıya inanan bir kardeş görmedim.Gören veya duyan kardeşim varsa yazsın lütfen :)
Saygılarımla,
-
Yukarıda Sayın skullG' nin verdiği 3 temel ilkenin sorulmasına ihtiyaç var mıdır? Zaten "yüce bir yaratıcıya yada yüce bir varlığa" inanıyor musunuz sorusu Tanrı' nın tekliğine referans bir soru değil midir? Demek istediğim bir Mason, tekris edilmeden önce zaten izlendiğine göre, bu 3 temel ilkeye olan inancı anlaşılacaktır. Belki o yüzden birden fazla Tanrı inancı olan kardeşiniz yoktur :)
Saygılarımla,
-
Şu da var ki politeist inanışların her birinde muhakkak ki bir "kaynak" bulunur. Hatta pek çok pantheon'da işin eğlenceli kısımlarını kapan "tanrılar" çoğunlukla kuşak bakımından sonra gelenlerdir.
Mesela Kuzey Mitolojisi'nde, bence Odin-Thor-Loki-Balder gibi karakterlerden daha önemli olan ve kaçınılmaz olarak tabir edilen bir Wyrd kavramı var. Ya da Yunan mitolojisinde, Gaia'nın içerisinden çıktığı Kaos'u düşünün. Zeus ve Olimpos Tanrıları'nın var olmasına epey bir uzun süre var daha... "Novus ordo seclarum" ve "ordo ab chao"yu ezoterizmle ilgilenenler zaten biliyordur. Bize bir şeyler anlatıyorlar gibi...
Hatta yine bu Kaos-Gaia-Uranos üçlemesi gnostiklerde ki Tanrı-Sophia-Demiurgos üçlemesini de andırıyor biraz. Neyse konuyu toparlamak gerekirse politeist inançların çoğu arasında (benim bildiğim tümünde fakat bilmediklerim olabilir) muhakkak bir yüce varlık, bir kaynak, bir evrensel zeka vardır.
-
Bizler gerçekten de kutsalın teknisyenleri olmaya çabalayan, bir şaman yolculuğuna çıkmış çocuklarız yalnızca.
Zihin ve gerçekliğin sürekli bir bütünü oluşturduğu bir evrenin parçası ve parseli olan esneklikle başa çıkmayı öğreniyoruz ve bu yolculukta öğrenmemiz gereken, tüm diğerlerinin dışında ve üzerinde olan bir ders var:
Öte dünyanın biçim ötesi niteliği ve nefes kesici özgürlüğü bizi korkutmaya devam ettikçe, kendimiz için rahat, katı ve iyi tanımlanmış bir hologramı düşlemeyi sürdüreceğimizin farkında olmalıyız.
Ancak, Bohm'un uyarısını her zaman dikkate almak zorundayız: evreni incelemek için oluşturduğumuz kavramsal bölmeleri yine biz yaratıyoruz. Onlar "orada" yer almıyor, çünkü "orada" yalnızca bölünemez bütünlük vardır. yani brahma.
Ve bizler herhangi bir kavramsal bölmeyi her attığımızda ileri gitmeye, bir ruh durumundan bir diğerine geçmeye, Sri Aurobindo'nun dediği gibi, "Aydınlanmadan aydınlanmaya doğru ilerlemeye hazır olmak" zorundayız. Çünkü görünüşe göre amacımız hem basit hem de sonsuzdur.
Yerlilerin dediği gibi, bizler sonsuzluğun içinde var olmayı nasıl sürdürebileceğimizi öğreniyoruz yalnızca.
Holografik Evren / The Holographic Universe - Michael Talbot
-
Bu bölümüle ilgili sorularımda açıklanmış soran ve yanıtlayan arkadaşlarıma teşekkürü borç bilirim...