Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonların Efsaneleri  (Okunma sayısı 28810 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 06, 2012, 11:35:35 ös
Yanıtla #50
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

sn. hypatia,

anlıyorum sizi.

elbette siz istediğiniz zaman bitireceksinizdir ve evet haklısınız en tehlikelisi, kendi doğrularından başkasını yok saymak olabilir.

saygılarımla.

Dixi


Şubat 07, 2012, 09:13:58 öö
Yanıtla #51
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Hypatia'nın parmak basışı üzerine, Sayın SkullG de özenle vurgulamış.

Kendi doğrularını yaşamdaki ya da evrendeki tek doğru saylmamak, öyle nitelememek ve kendi doğrunun doğruluğunu savunmaktan geri kalmamakla birlikte bunda inatla diretmemek; başkalarını da bu yola yöneltmek... İsterseniz buna bağnazlıktan sakınmak ve onunla mücadele etmek de diyebilirsiniz.

İşte bu Masonluğun efsanelerinden biridir.

Bunun bir efsane olmadığını söyleyenler de çıkabilir.

Bunun Masonluğa özgü olmadığını söyleyenler de çıkabilir.

O zaman sanırım gerek efsane gerekse Masonluğu bir kez daha tanımlamak gerekecek.

Şimdi ben bunu kendime göre tanımlarsam, bu tanımın geçerli olmadığını belirtenler de çıkabilir.

Elbette yapacağım tanım göraeli olacağı için bir başka bakış açısına göre uygun bulunmayabilecektir. Bunun içinde tarihsel anlatımlar var ve bunlar yanlışsa düzeltelmesinde yarar olabilir.

Böylece Masonluğun bir efsanesine daha tanık olabiliriz.

Elbette Masonluğun efsaneleri bu kadarla bitmez.

Sevgiler.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 07, 2012, 11:26:47 öö
Yanıtla #52
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 599
  • Cinsiyet: Bay

Sayın hypatia.


Bu konu ile ilgili acaba Ceyhan ALTINYELEKLİOĞLU * Dul Kadının Oğlu ( Nuh ve Lut'a Dek Uzanan Sırlar ) kitabını okudunuzmu ? Çünkü yazdıklarınız o kitapta anlatılanlarla çok uyuşuyor.

Saygılar.
Ölü Gibi Sessiz...Mezar Gibi Ketum...



חמישים אחוזים חמישים אחוזים בולגרי של יהודים....!!! O:


Şubat 07, 2012, 12:36:44 ös
Yanıtla #53
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Sayın hypatia.


Bu konu ile ilgili acaba Ceyhan ALTINYELEKLİOĞLU * Dul Kadının Oğlu ( Nuh ve Lut'a Dek Uzanan Sırlar ) kitabını okudunuzmu ? Çünkü yazdıklarınız o kitapta anlatılanlarla çok uyuşuyor.

Saygılar.




sn Bulgarıa
Bahsettiğiniz kitabı okumadım. Yarın kitabcıma gidicem onuda bir soruşturayım.
Dün daha ayrıntılı bir yazı hazırlamıştım fakat sayfa birden beyazlaştı ve onca yazdıklarım gitti. Onları tekrar toparlamaya çalışıcam. İllede olmaz denilenlerin üzerine biraz daha gidicem artık kusura bakmasınlar. Ben illede doğru yada illede yanlış demiyorum alıntılarıma sadece kadim bilgilerden gelen msonluk aleyhine yazılanların üzerindeki perdeyi biraz aralamak istiyorum. Çünkü internete  Mason cümlesini bastığınız anda öcü gibi karşınıza çıkarıyor..İnsanlığın  ve  içindeki topluluğun yararına çalışmaları  çok önceden biliniyordu;şövalyeler olarak. Benim niyetim biraz derinleri kazımak. Ama yazılarım irdelenerek, içindekiler cınbızla akıl ve düşünce süzgecinden geçirileçeği yerde  sadece yüzeysel okunup" Hayır kesinlikle olmaz" denilip ayak diretmek ne kadar doğru.
Ne kadar doğru ve yanlış bilemem ama bir okuyalım derin düşünelim bakalım!
Bu yaklaşımlarla ,bir arkadaşın ifade ettiği gibi (dostlarım biz inşaatımıza devam edelim 'boş verin') der gibi ifadeler le nasıl bir inşaatçılık olur bilemem artık. Masonluğun gelişini ,yani mason adını almadan önceki bu kurum hakkında son bir yazım olacak,dünkü hazırladığım silineni tekrar  fakat sanırım daha kısa yazmaya çalışıcam. 
Sevgi ile kalın


Şubat 07, 2012, 02:52:30 ös
Yanıtla #54
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Masonluğun  derinine indiğimizde karşımıza  korkunç yazılar çıkar çoğunlukla.Daha derine indiğimizde Tapınak şövalyeleri çıkar;daha kötü ve daha acımasız.  Biraz yazıların satır aralarına dikkat edelim ve tarafsız düşünelim. Hep kötü yanlar ağırlık basmış tabi nekadarı doğruysa..Birazda   çok az taraflarını  ele alıp düşünelim;şöyle özetlersek:
1.    Süleyman Tapınağı ve fakir askerler. Halkın bağışlarıyla yaşıyorlar. Toplumlarını  soygunculardan  ve katliamlardan koruyup,  ortamlarının düzensizliğiyle savaşıyorlar.
   
 2. Kuruluşunda dokuz şövalyenin rol oynadığı tarikat, finansal kaynaklardan yoksun olma nedeniyle tamamen bağışlara bel bağlamış, fakirliği ve sadeliği simgeliyorlardı.

3. 1129 yılında  Fransız Kralının da desteğiyle  Katolik Kilisesi tarafından resmileşti. Sayıları 20.000'i oluşturulduğundan bahsedilir, fakat bunların sadece % 10'u  tarikata bağlı kalmıştır.

4.Tarikatın askeri kanadı savaşlarda ün kazanırken tarikata bağlı diğer gruplar Avrupa genelinde ve Kutsal Topraklar'da yapılanmışlar. Tarikat  bağışlar ve kendi yatırımlarıyla elde ettiği gelirlerle Avrupa nın ve  Ortadoğunun bir çok yerinde kiliseler ve kaleler kurdu.

5. Büyük borçalı olan Fransız Kralı nın kafirlik ("Katolik olmayan" anlamında) ve eşcinsellik gibi suçlamalarla, Şövalyelerin ortadan  kaldırılması için Papa ya yaptığı baskıların neticesinde 1312 de Tarikat ortada kaldırılıp tüm mal varlığına el koyulmuş ve  Tapınakçılar cadı avında olduğu gibi yakılarak öldürüldüler.
Son olarak 1314'te Jacgues de Molay ve beraberindeki Tarikat üyeleri kazığa bağlanarak yakılmak üzere idam edilmişlerdir.

1307 yılında tarikatın başında olan Molay, tarikatı Hospitailerle birleştirmek istedi fakat bir anlaşmaya varamadılar. Her iki taraf da konuyu Papa'ya taşıdı.fkat bu sırada Papa, özellikle son yıllarda Tarikat hakkında rahatsızlıkları olan Fransız Kralı nın baskısıyla tarikatı aforoz etti ve Tarikat üyeleri tutuklanarak işkence altında  kabule zorlandıkları suçlamalardan dolayı idam edildiler. Ve Papa  onların mülklerinin bir kısmını Hospitaler Tarikatı'na geçirdi.
Rivayete göre, Molay  yakılırken Papa'yı  ve  Kralı lanetleyerek sene sonuna kadar onlarında öleceğini söyledi. (kaynak belirtilmemiş)  hem Papa hem Kral aynı sene içinde ölmüşler. Tarikatın kalan üyeleri başta İskoçya olmak üzere Papa'nın elinin uzanamayacağı yerlere dağıldılar.


Daha sonra akla ve bilime dayanan yeni bir dünya yaratmaya çalıştılar. Bu çalışmalar Kilisenin baskısından ve Ortaçağ zihniyetinden aydınlığa çıkma müşdecisi  olması tarafındaydı.
İdealleri uğruna iftiraya maruz kalıp işkenceler gören bu insanlar, çalışmalarını nekadarını gizlilik dışında yapabilirlerdi? Günümüzde bile hala Mason ve  tapınakçılar denildimi altından türlü kötülükler çıkarılıyor. İşte bu sebeb ile birde  bu yönüyle  iyice okuyup, düşünelim.
Az olan iyilik herzaman çok olan kötülüğün içinde yok olur yada yok gösterilir. Bu devirler cehaletin tavan yapmış zamanlarıydı, hiçde kolay değil. Halada öyle değilmi?
Hak yemeden biraz tarafsız olalım.

İşte bukadar.

Onları suçlayan tarihin, hangi eli çok temiz ki...
Sevgi ile kalın


Şubat 08, 2012, 01:24:53 öö
Yanıtla #55
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Adam, Üstat kayıtsız ve şartsız öğrenciniz olmaya hazırım saygılar.......
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Şubat 11, 2012, 10:04:22 öö
Yanıtla #56
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Sayın Hypatia son olarak bu başlık altında Tapınak Şövalyeleri ile bağlantılı bir aktarımda bulundu; ondan sonra da bir şey yazmadı.

Küstü mü acaba?

Küsmesin.

Küsmesin çünkü işte bu kez tam yerinden vurmuş sayılabilir.

Gerçekten de öyle sayılabilir çünkü Tapınak Şövalyeleri’nin kuruluş, gelişme, çöküntü dönemini içeren tarihçesi Masonluk bakımından öyle pek önemli olmasa da sonu bazı mason ritlerinin ileri ya da yüksek derecelerinde âdeta bir efsanesel nitelik verilerek değerlendirilmiştir.

Ancak aktarımın kapsamında birtakım yanlışlıklar var. Burada bunları düzeltmeye girişmek istemiyorum çünkü pek önemli de değil.

Ancak bu kez sanırım Sayın Hypatia doğrudan bir aktarım yapmamış da bir özet vermiş. Bu özette bilmeyenler iki şeyi anlayamayabilir. Küçük bir açıklama vereyim:

Orada Hospitaler Tarikatı denilen, Hastaneciler (Hospitaliers) ya da Kudüs’ün Aziz Yahya (Saint Jean) Şövalyeleri Tarikatı’dır. Burada onların daha da ayrıntısına giremeyiz; bu başlı başına bir konu.

Jacques de Molay, Tapınak Şövalyeleri Tarikatı’nın 14. yüzyıl başındaki son büyük üstadıdır.

Bu özet aktarımda ilginç noktalar var. Bunlarla masonlar da ilgilenir. Bu bağlamda okumuş olduğum bir iki kaynak kitap var. Bu kitaplardan bazılarını forum üyelerinden kimilerinin okumuş olduğunu biliyorum. Burada adlarını açıklayarak promosyonlarını yapmış duruma düşmek istemem. İlgi duyanlar bana özel ileti gönderip sorabilir.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 11, 2012, 11:29:09 öö
Yanıtla #57
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 301
  • Cinsiyet: Bay



Orada Hospitaler Tarikatı denilen, Hastaneciler (Hospitaliers) ya da Kudüs’ün Aziz Yahya (Saint Jean) Şövalyeleri Tarikatı’dır. Burada onların daha da ayrıntısına giremeyiz; bu başlı başına bir konu.



Sayın ADAM'ın aktardıklarıyla ilgili hiçbir sıkıntım yok, yanlış anlaşılmak, eleştiriyor gibi görünmek kesinlikle istemem. Sadece Hospitalier'lerle ilgili bir ayrıntıya değinmeden geçemeyeceğim.

Eskiden "Hospital" kelimesi (ki zaten Hospitalite kelimesi bire bir Misafirperverlik anlamına gelmektedir) "Konukevi" anlamında kullanılırdı. Savaştan ya da uzun yoldan gelenlerin konuk edildiği, ağırlanıp yedirilip içirildiği, ayrıca yaraları olanların rahibeler tarafından tedavi edildiği tesislere Hospital denirdi.

Daha sonraki yüzyıllarda sadece hasta tedavi edilen yerlere dönüşmeleri Hospital'lere Hastahane anlamı kazandırdı. Bu nedenle, De Molay zamanındaki Hospitalier'leri dilimize Hastaneciler diye çeviriyor olmanın anakronik bir yanılgı olduğu fikrindeyim.

Ufak bir detayı söylemeye çalıştım.

Sevgi ve saygılarımla.
"Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır."
Ludwig Wittgenstein


Şubat 11, 2012, 01:15:07 ös
Yanıtla #58
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın gnothi forumun yeni üyelerinden biri. Hoş geldi ve safalar getireceğe benziyor.

Nitekim bu başlık altında diğer dillerin de çekip almış olduğu Fransızca  hospitalier, hospitalité, hospitalirément gibi sözcükler bakımından dediği doğru. Diğer dedikleri de.

Ancak 11. yüzyılın 3. çeyreğinde kurulmuş ve sonra kimi zaman tapınakçılar ile işbirliği etmiş, kimi zaman onlarla çelişkiye düşmüş, sonunda Malta adasına yerleşip orada Malta Şövalyeleri ile bireşme yolunu totmuş, Tapınakçılar ortadtan kaldırıldığında yer yer onlara kanat germiş yer yer mal varlıklardının üzerine konmuş tarikattan söz ettiğimizde; bunların öyle misafirperverlik olgusu ile bir ilgisi olmayıp, sadece hastahane kurmak ve işletmek işleriyle uğraşmışlar. Bunun yanı sıra birazcık savaşa katılıp dövüştükleri de olmamış değil.

Dolayısıyla katkıya teşekkürler ama korkarım düzeltilecek bir yanılgı yoktu.


     
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 11, 2012, 02:31:06 ös
Yanıtla #59
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 301
  • Cinsiyet: Bay

Sayın ADAM,

Paris'teki mülklerin Kral'ın da ihanetiyle gerçekten de "üstüne konan" Hospitalier'lerin mesleklerinin sadece hasta bakmaya dönüşmesinin 1800'ler olduğunu okuduğumu hatırlıyorum ama, maalesef şu anda size araştırılmış donelerle dönmeye imkanım pek yok ve kabul etmeliyim ki hafıza-ı beşer nisyan ile malûldür  :-\

Sevgi ve saygılarımla.
"Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır."
Ludwig Wittgenstein


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
5 Yanıt
15661 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 28, 2008, 10:54:15 ös
Gönderen: Dino
25 Yanıt
22014 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 28, 2013, 11:43:22 ös
Gönderen: evvah
64 Yanıt
42438 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 14, 2016, 09:36:17 ös
Gönderen: night manager
3 Yanıt
5228 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 20, 2009, 06:19:47 ös
Gönderen: ADAM
20 Yanıt
21268 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 18, 2011, 02:49:08 ös
Gönderen: smyrnali
10 Yanıt
5687 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 12, 2013, 12:37:48 öö
Gönderen: NOSAM33
25 Yanıt
13018 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 27, 2018, 12:48:30 öö
Gönderen: Venus
1 Yanıt
2618 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 10, 2014, 08:32:39 öö
Gönderen: ADAM
8 Yanıt
4597 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 12, 2017, 10:43:16 ös
Gönderen: alplascano
3 Yanıt
3048 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2017, 12:17:13 öö
Gönderen: Ankara