Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonların İşi Gerçekten Zor. Masonluğun da...  (Okunma sayısı 4604 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 27, 2015, 07:58:23 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

Bir zamandır kafamda bir düşünü dönüp duruyor. Şu operatif Masonluk ve spekülatif Masonluk olgularını/dönemlerini düşünüyorum.

Hani bu forumdaki masonların çeşitli başlıklar altında aktardıkları bir tespit var: "Spekülatif Masonluk Operatif Masonluğun devamıdır". Eğer masonlar böyle diyorlarsa bir diyesim yok. Onlar öyle diyorsa öyledir. Fakat bunu böyle derlerken kendilerine nasıl bir sorumluluk yüklediklerini biliyorlar mı merak ederim.

Şimdi... Operatif dönemdeki masonların bir işi vardı:" Bina inşaa etmek"... Yüz yıllardır ayakta duran dünyanın her yerindeki yapıtlara bakıyoruz ve görüyoruz ki operatif dönemdeki masonlar işlerini çok da iyi,doğru ve güzel yapmışlar. Yani işleri olan taş yontmayı, yonttukları bu taşlardan, sağlam ve kalıcı bir eser yapmayı başarabilmişler.

İşin en güzel tarafı ne biliyor musunuz? Operatif masonlar, taşlarını yontmuşlar, duvarlarını örmüşler, binalarını yapmışlar... Sonra... Sonrası paracıklarını ceplerine koyup başka bir işe yelken açmışlar.

Ama şimdiki masonların durumu böyle mi? Bina bittikten sonraki operatif masonun rahatlığı "Masonluk hiç bitmeyecek bir yolculuktur" diyen spekülatif masonlarda mümkün müdür? Kendi söylemlerinden de anlıyoruz ki değildir. Bunu kendi deyişlerinden anlıyoruz.

Fakat öte yandan ben günümüz masonlarının "Atamız" dediği o operatif dönemdeki masonlardan daha tembel ve beceriksiz olduğunu düşünüyorum. Çünkü diğerlerinin yapıtları hala sapa sağlam ve gözümüzün önünde . Fakat şimdiki masonların ne bir yapıtını görüyoruz, ne de "işte bu mason işidir" dediğimiz bir işe rastlıyoruz.

Bu dediklerim anlaşılabilir mi bilemem. Fakat masonların ideallerini ortaya koyarken hep ileriye dönük ve bir gün gerçekleşmesi beklenen şeyler olarak ortaya koyarken, onlar da kendi tembelliklerinin ve eylemsizliklerinin farkındalar sanırım. Şimdi eminim şöyle diyecek olanlar çıkabilir:" Masonluk kurun olarak değil, o kurumdan aldığı öğretiyi insanlığa sunacak masonlar tarafından hayata dahil olur"... Buna karşılık ne denebilir ki?

Yani diyesim şudur: Operatif dönemdeki masonlar çok iyi eğitim almışlar, işlerini/sanatlarını çok iyi öğrenmişler ve çok da iyi uygulamışlar... Fakat spekülatif masonlar... Okumuşlar... Okumuşlar ... Araştırmışlar... Araştırmışlar... Bilmişler... Bilmişler de... Uygulamamışlar... Ha pardon! Onların zaten böyle bir iddaaları yoktu değil mi? Onlar bunun olabilmesi için kendilerini hazırlamaya çalışıyorlardı...

Ne diyeyeyim... Kolay gelsin.
enelsır


Şubat 27, 2015, 08:23:03 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 2105
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk ve Masonlar

Masonlugun amacını yanlış anlamissiniz bence. Masonlugun amaci, sizin dediginiz gibi ileriye dönük ve birgün gerceklesecek amaç değildir
 Her nesil, her çağ yeni bir taştır ve yontulmasi gerekir. Bu sevgi mabedi bu araştırma sonsuzdur. Bitmez bitemez.

Saygılar....
Gnothi Seauton

Yaşamak, kendini adam etmektir. Zeka ve bilgiyi kullanarak, etinden, kemiğinden kendi heykelini yapmaktır. - Goethe


Şubat 27, 2015, 08:27:49 ös
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

Ben de onu diyorum ya Sayın Risus! Bakın siz beni ne güzel anlamışsısınız ( anlamış mısınız?). Sizin dediğinizi diyorum işte... Masonlara kolay gelsin diyorum.
enelsır


Şubat 27, 2015, 10:09:10 ös
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 402
  • Cinsiyet: Bay

Çok güzel bir paylaşım.

Şiirsel bir anlatım.

Elinize sağlık Sayın enelsır.
Nosce te Ipsum


Şubat 27, 2015, 11:31:54 ös
Yanıtla #4
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 132
  • Cinsiyet: Bay

Sayın enelsır,

Sizin de bildiğiniz gibi;

Operatif Masaonlukta her Mason birer duvar ustasıydı, ve işi duvar yapmaktı. Duvarı 5 duyu organınız  yardımıyla algılayabilirsiniz;
Görürsünüz, ellersiniz, duyarsınız, tadarsınız ve koklarsınız.
Yapılan duvarlar yıllar boyunca kalabilir.

Spekülatif Masonda, iş biraz değişik. Yapılmaya çalışılan mabet hayali, bir ütopya.
Ve bu amaç uğruna Masonlar, işlerini en iyisi ve yaralı şekilde yapmaya çalışıyor.
Mason her işi yapabilir,
Cerrah, doktor, öğretmen, profesör, avukat, danışman, sanayici, reklamcı, sanatçı, yönetmen, yazar, gazeteci vb.. say sayabilirsen.
Belki biri veya birkaçı sizin veya yakınlarınızın hayatına yön vermiştir. İyilik, hoşluk katmıştır.
Yapılan eserleri belki alkışlamış, belki maddi-manevi destekte bulunmuşsunuzdur.
Kimbilir...
Okuyup, okuyup, araştırıp, araştırıp Masonluktan öğrendiklerini işlerine ve çevresindekilere yansıtmıştır...

Bu devirde sadece Masonların operatif şekilde  sapasağlam ve gözünüzün önünde duran duvar mı yapmasını tercih edersiniz
yoksa
Ülkü Mabedi için çabalayıp durmasını mı?

Saygılar

Bugüne kadar bir Masonun, operatif Masonlar hakkında "Atamız" dediğini duymadım, şahit olmadım.
O ayrıntıya ayrıca dikkat çekmek isterim.

Sevgiler

Ve haklısınız;
İşimiz gerçekten zor.
Ama zorluklar karşısında asla yılmayız...
« Son Düzenleme: Şubat 27, 2015, 11:34:04 ös Gönderen: irukanji »
Her şeye rağmen bir nura doğru yürüyoruz...


Şubat 28, 2015, 12:28:33 ös
Yanıtla #5
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay

Benim bu konudaki düşüncelerim şöyle... Sn. Enelsır'ın yazısı üç varsayım üzerine şekillendirilmiş:

1. Ülkü Mabedi'nin hiçbir zaman ulaşılamayacak farazi bir amaç olduğu
2. Ülkü Mabedi'nin gerçekleştirilmekte olduğuna dair bizim yaşam süremiz içerisinde, elle tutulur, somut deliller gözlemlenmediği, dolayısıyla bir illüzyon ile karşı karşıya olduğumuz
3. Ülkü Mabedi'nin inşasından sorumlu olan kişilerin Masonlar olduğu

Ben aslında bu foruma üye olduğumdan beri farklı konu başlıkları altında, bu varsayımlara olan itirazlarımı bölük pörçük olarak dile getirmiştim. Burada toparlamakta fayda var.

1. Benim kanaatıma göre Ülkü Mabedi, şu an için bir ütopya olmakla beraber, gelecekte gerçekleştirilmesi kaçınılmaz olan somut bir dünyadır. Bunun somutluğu, tabi ki yeryüzündeki tüm insanların bir anda kelama erip aydınlanacakları ve "hadi o zaman hepimiz kardeşiz, birleşelim" diyecekleri bir senaryoya dayanmaz. Buradaki somutluk olgusu, zorunluluğun ve çaresizliğin bir sonucudur. Dünyanın gidişatı bunu er ya da geç zorunlu kılacaktır. Artan nüfus, global iklim değişiklikleri, hastalık salgınları, savaşlar, ekonomik krizler ve meteor çarpması gibi diğer olası tehditler, insanoğlunun bu gezegende sıkışıp kalamayacağını göstermekte. Oysa şu anda istenildiği düzeyde derin uzay çalışmalarını yürütmeye yetecek kadar para ve doğal kaynağa hiçbir ülke (ABD de dahil) tek başına sahip değil. Tüm dünya kaynaklarının herkesin refahı için kullanılacağı, kâr amaçlı değil, kaynak-temelli ve teknolojiye dayalı bir ekonomik sistem kurulmazsa, bu önümüzdeki yüzyıllarda insanlığın sonu olur. Kâr amaçlı global kapitalist ekonomik sistem, gökten vahiyle inmiş bir sistem değildir. İnsan yapımıdır. İleride onun yerini alacak olan ekonomik sistem de yine insan yapımı olacaktır. İnsanlar başka çarelerinin kalmadığını anlayıp, yeni bir ekonomik sistem ile birleşme yoluna gittiklerinde, Ülkü Mabedi kısmen kurulmaya başlanmış demektir. Ülkü Mabedi bana göre gayet somut, inşası şart olan bir olguyu göstermekte. Bunun bir de iyi insan olmakla ilgili spiritüel yanı var ama bu konumuzun dışında.

2. Takdir edersiniz ki, bizler, hatta bizim çocuklarımız, ve belki de torunlarımız ve onların çocukları, bu günü göremeyebiliriz. Günümüzde yapılması gereken şey, etrafta bir somut ülkü madebi aramak değil, o mabedi gelecekte oluşturacak altyapı ve imkanların tesisini gözlemlemek ve bunlar üzerinden değerlendirme yapmaktır (bu değerlendirme, yazdığım bu yazının kapsamı dışında). Bunun için de iki olguyu gözlemlemek gerekmektedir. a) Bilimsel gelişmeler, b) Düşünsel gelişmeler. Yapılması gereken şey, Ülkü Mabedi'nin bizim yaşam süremiz içerisinde gerçekleşmeyeceğinin bilincinde olarak, geleceği şimdiden tasarlamaya başlamaktır. Bunun için herkes bir tuğla koymalıdır. Bunun yolu da bilimden ve felsefeden geçer. Günümüzdeki her bir bilimsel ve düşünsel gelişme, gelecekte kurulacak olan ülkü mabedinin yapı taşlarıdır. Yani şu anda bu mabedin belki de sadece temeli atılmış durumda, belki üzerinde birkaç blok çıkılmış da olabilir. Ama bu yapıt bizler göçtükten sonra bitirilecek.

3. Masonlar hiçbir zaman Ülkü Mabedi'ni inşa edeceklerini iddia etmezler. Fakat inşasına katkıda bulunmayı taahhüt ederler. Ülkü Mabedi'nin sadece masonlar tarafından inşa edileceğini öne sürmek, masonları dikey hiyerarşi şablonunda, diğer insanların üzerine koymak demektir. Oysa ne masonların böyle bir iddiası vardır, ne de bu tür bir şablon masonluğun ilkeleriyle bağdaşır. Mabedi inşa edecek olanlar tüm dünyadaki bilim ve fikir insanlarıdır. Bunlar arasında masonlar da vardır elbette ama sadece küçük bir kısmı. Kendileri bilim veya fikir insanı olan masonlar, kendi bireysel çabalarıyla bu çalışmaya somut katkı sağlarlar. Diğerleri ise toplumda farkındalık artırarak, çevrelerine ışık saçma çabası içerisindedirler. Yani şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: Masonluğun bir kurum olarak sorumluluğu, toplumun bu yöndeki farkındalığını artırmaktır. Farkındalık artırmak ise konuşmakla, anlatmakla, yazmakla, çizmekle olur. Bunun için de fikir ve ifade özgürlüğü gerekir.
Live long and prosper.


Şubat 12, 2017, 06:04:44 ös
Yanıtla #6

Sayın Spock yazıklarınız mantıklı geldi açıkcası ülkü mabedi konusunda düşünüyorum. Söyledikleriniz bana değerli bir büyüğümün iyilik duvarına bir tuğlada sen koy demesine benziyor.Bu oldukça güzel birşey.Fakat herşeyin güzel olduğu bir dünya global kapitalist sistemde nasıl olacak? Diyoruz ki yıkılacak.. Benim tek kaygım şu "Dunyada gücü eline geçiren herkes kötü olma eğilimi gösteriyor..Bu kadar yaşanan fesaddan sonra iyilik ülküsüne dönüş nasıl olabilir? Sevgilerimle


Şubat 12, 2017, 08:21:10 ös
Yanıtla #7
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

İnsanların büyük bölümü Masonluğun ilkelerini benimserse olur.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Şubat 12, 2017, 10:43:16 ös
Yanıtla #8

Sayın ADAM birşey sormak istiyorum, Transhumanizm ve Singularity akımı hakkında biliyormusunuz? Herşeyin yüzeyselleştiği bu dunyada,teknolojinin tek ideoloji olduğu bir yerde kim neden iyilik duvarına tuğla koysun kim neden bir fikrin namusunu savunsun..Aslunda şuan da konuştuğumuz konunun açılması ve konusulması taraftarıyım..
Sevgilerimle..


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
34 Yanıt
33876 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 22, 2012, 11:14:53 öö
Gönderen: Ares
0 Yanıt
2770 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 10, 2009, 03:36:06 ös
Gönderen: Mozart
6 Yanıt
6967 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 29, 2010, 10:04:19 ös
Gönderen: oasis
15 Yanıt
15550 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 26, 2012, 10:25:11 ös
Gönderen: karahan
Gerçekten Müzik Dinliyor Muyuz?

Başlatan martı « 1 2 » Muzik

11 Yanıt
4918 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 16, 2019, 09:28:03 ös
Gönderen: NOSAM33
59 Yanıt
28815 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 11, 2012, 02:31:06 ös
Gönderen: gnothi
10 Yanıt
5690 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 12, 2013, 12:37:48 öö
Gönderen: NOSAM33
1 Yanıt
2621 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 10, 2014, 08:32:39 öö
Gönderen: ADAM
5 Yanıt
3590 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 21, 2014, 04:52:00 ös
Gönderen: semhn
10 Yanıt
6338 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 29, 2014, 04:41:10 ös
Gönderen: Selim