Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Hariciler için Masonluk - 2  (Okunma sayısı 29231 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 04, 2021, 01:14:56 ös
Yanıtla #20
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

1) Pek çoklardan biri olmak yerine pek azlardan olmak (seçilmişlik, elitizm) altta yatan duygulardan biri bu boşuna inkar etmeye gerek yok. (başlangıç)
2) Sır olanı öğrenmeye duyulan merak (başlangıç)
3) Bu hayattaki yolculuğumuzda ruhumuzu eğitmek (olgunlaşmış)


Mayıs 16, 2021, 02:23:27 ös
Yanıtla #21

Bence hepsi.
Ve adanmışlık. Daha üst bir aydınlanma seviyesinden olup biteni izlemek. Bunu sağlayacak bir kaynağa adanmışlık.

Bence güzel olurdu.


Mart 05, 2022, 01:01:24 ös
Yanıtla #22

Eğer önceden mason olmak isteseydim amacım önce ülkemizde sonrada dünyada birşeyleri değiştirebilmek olurdu.

Ama tabiki uzun süredir farkediyorum ki mason olsam da bunu yapamayacağım. Çünkü masonların böyle bir gücü ve ya derinliği yok. Bireysel ilerliyorlar, tek bir kişiyi alıp daha iyi insan yapmaya çalışıyorlar. O kadar. Sosyoloji, toplumun genelinin iyi olması pek umurlarında değil.

Yani kısaca masonluk sırça köşkte oturup felsefe yapmak gibi.

Üzgünüm ama keşke daha etkili ve daha güçlü olabilselerdi. Ama maalesef küçük bir elitler kulübünden öte olamıyorlar. Ve bu durum beni deli ediyor.

Bu yazım anti masonik değildir. Durum tespitidir. Totalde anladığım şey; masonluk iyi insan olmaya çalışmaktır, bu kadar, gerisi yoktur.

Sevgiler.
« Son Düzenleme: Mart 05, 2022, 01:05:15 ös Gönderen: Mandıra Filozofu »
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci


Mart 05, 2022, 05:45:38 ös
Yanıtla #23

Bu sitemimin, ya da öfkemin ana nedeni, toplumsal aydınlanmanın masonların ilgi alanı olmaması.

Ana sorunlardan biri, masonların mason olduğunu söylemeden en azından ana akım medyada, özellikle haber kanallarında çıkıp, politik gündem, sosyal sorunlar üzerine konuşmalar yapmamaları ya da buralarda sayılarının yok denecek kadar az olması.

Bu kadar güzel dünya görüşünüz var ama halka inecek büyük bir aydınlanma çıkaramıyorsunuz.

Bu duruma hem toplum hem de (belki bana düşmez ama)masonlar adına üzülüyorum.

Biraz gözükseniz, toplumu en azından biraz daha sık aydınlatsanız o kadar güzel olur ki... Ama olmuyor maalesef olmuyor.

Yine de sizleri çok seviyorum. Umarım bir gün hem sizin gizli kalmanıza gerek kalmaz hem de toplumsal aydınlanma sağlanmış olur.

Sevgiler...
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci


Mart 06, 2022, 02:35:51 ös
Yanıtla #24
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 645
  • Cinsiyet: Bay

Bu sitemimin, ya da öfkemin ana nedeni, toplumsal aydınlanmanın masonların ilgi alanı olmaması.

Ana sorunlardan biri, masonların mason olduğunu söylemeden en azından ana akım medyada, özellikle haber kanallarında çıkıp, politik gündem, sosyal sorunlar üzerine konuşmalar yapmamaları ya da buralarda sayılarının yok denecek kadar az olması.

Bu kadar güzel dünya görüşünüz var ama halka inecek büyük bir aydınlanma çıkaramıyorsunuz.

Bu duruma hem toplum hem de (belki bana düşmez ama)masonlar adına üzülüyorum.

Biraz gözükseniz, toplumu en azından biraz daha sık aydınlatsanız o kadar güzel olur ki... Ama olmuyor maalesef olmuyor.

Yine de sizleri çok seviyorum. Umarım bir gün hem sizin gizli kalmanıza gerek kalmaz hem de toplumsal aydınlanma sağlanmış olur.

Sevgiler...

Toplumsal aydınlanma, bireysel aydınlanma ile başlar. Bireyi aydınlatıp, verdiğiniz ışığı hazmetmesini sağlayamazsanız, bu ışığın etkisi geçici olacaktır. Işığı alıp aydınlanmış kişi, bunu yaşam şekli haline getirirse bu ışığın etkisi kalıcı olacaktır.

Aydınlanmış birey, kendi mikroçevresine ışık vermeye başlar. Etrafındakiler bu ışıktan nafakalarını almaya başlarlar. Sonra bu ışık, bireyin makroçevresine doğru yayılmaya başlar.

Sade bir örnekle anlatmak istediklerimi somutlaştırayım; bir çevre bilimci düşünün, çevresine ve doğaya sahip çıkmamız gerektiğiyle ilgili bilgiler veriyor, konferanslar düzenliyor. Gelin görün ki, bu çevre bilimci, fosil yakıtlı bir araba kullanıyor, yaşantısında oldukça fazla karbon ayak izi bırakıyor ve belki de doğal kaynakları israf ediyor. Şimdi çevre bilimcinin mikroçevresinde olan insanlar için, bu çevre bilimci ne kadar güvenilir olabilir ki?

Birey, aldığı ışığı öncelikli olarak kendisi hazmetmelidir, günlük yaşantısında pratiğe dökmelidir ki söyledikleri ile yaptıkları tutarlı olsun. Böylece bireyin mikroçecresindeki insanlar onun gerçek ışık saçtığını anlayabilsinler ve onlar da. bu ışıktan faydalansınlar.

Neil Armstrong'un bir sözü vardır ya "benim için küçük, dünya için büyük bir adım", Masonluk da böyledir.
* MASON OLMAK İÇİN KİŞİSEL YARDIM, DANIŞMANLIK VE REHBERLİK TALEBİNDE BULUNMAYINIZ.
* MASONLUKLA İLGİLİ SORULARINIZI ÖZEL MESAJ İLE  SORMAYINIZ, FORUMA BAŞLIK AÇARAK SORUNUZU FORUMDA PAYLAŞINIZ.


Mart 06, 2022, 03:11:16 ös
Yanıtla #25

Bu sitemimin, ya da öfkemin ana nedeni, toplumsal aydınlanmanın masonların ilgi alanı olmaması.

Ana sorunlardan biri, masonların mason olduğunu söylemeden en azından ana akım medyada, özellikle haber kanallarında çıkıp, politik gündem, sosyal sorunlar üzerine konuşmalar yapmamaları ya da buralarda sayılarının yok denecek kadar az olması.

Bu kadar güzel dünya görüşünüz var ama halka inecek büyük bir aydınlanma çıkaramıyorsunuz.

Bu duruma hem toplum hem de (belki bana düşmez ama)masonlar adına üzülüyorum.

Biraz gözükseniz, toplumu en azından biraz daha sık aydınlatsanız o kadar güzel olur ki... Ama olmuyor maalesef olmuyor.

Yine de sizleri çok seviyorum. Umarım bir gün hem sizin gizli kalmanıza gerek kalmaz hem de toplumsal aydınlanma sağlanmış olur.

Sevgiler...

Toplumsal aydınlanma, bireysel aydınlanma ile başlar. Bireyi aydınlatıp, verdiğiniz ışığı hazmetmesini sağlayamazsanız, bu ışığın etkisi geçici olacaktır. Işığı alıp aydınlanmış kişi, bunu yaşam şekli haline getirirse bu ışığın etkisi kalıcı olacaktır.

Aydınlanmış birey, kendi mikroçevresine ışık vermeye başlar. Etrafındakiler bu ışıktan nafakalarını almaya başlarlar. Sonra bu ışık, bireyin makroçevresine doğru yayılmaya başlar.

Sade bir örnekle anlatmak istediklerimi somutlaştırayım; bir çevre bilimci düşünün, çevresine ve doğaya sahip çıkmamız gerektiğiyle ilgili bilgiler veriyor, konferanslar düzenliyor. Gelin görün ki, bu çevre bilimci, fosil yakıtlı bir araba kullanıyor, yaşantısında oldukça fazla karbon ayak izi bırakıyor ve belki de doğal kaynakları israf ediyor. Şimdi çevre bilimcinin mikroçevresinde olan insanlar için, bu çevre bilimci ne kadar güvenilir olabilir ki?

Birey, aldığı ışığı öncelikli olarak kendisi hazmetmelidir, günlük yaşantısında pratiğe dökmelidir ki söyledikleri ile yaptıkları tutarlı olsun. Böylece bireyin mikroçecresindeki insanlar onun gerçek ışık saçtığını anlayabilsinler ve onlar da. bu ışıktan faydalansınlar.

Neil Armstrong'un bir sözü vardır ya "benim için küçük, dünya için büyük bir adım", Masonluk da böyledir.

Ne diyeyim, siz de kendi pencerenizden haklısınız. Ben de sizin ışığınızdan ara ara yararlandım, yararlanmaya da devam ediyorum. Ama bir harici olarak masonluğu ve felsefesini anlamam yıllar sürdü ki ezoterizme ilgili bir bireyim. Sıradan halk sizlerin anlattıklarınızı nasıl görsün, nasıl aydınlansın? (Bu arada ben de yeterince aydınlandım iddiasında değilim.)

Işığı yayma olayına gelince, umarım içinizden birinin makroçevresi çok büyür ve Türkiye geneline ve hatta Dünya geneline yayılır. Umarım olur ama sanmıyorum. Tahminim Türkiye'de masonlar ancak küçük mikro çevreler oluşturabilecek bireyler bütününden oluşan bir küçük elit zümre (elit kelimesini kötü anlamda kullanmıyorum).

Küçük bir zümre ve etkisi de yaydığı algıya göre çok küçük. Ki verdiğiniz algı bakımından da halk nezdinde kötücül bir yapı gibi gözüküyorsunuz. Nitekim bu da üzücü, empati yaptığımda sizin adınıza üzülüyorum.

Kendi adıma düşeni elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum, ailemde, sosyal çevremde bir bütünleşme, beraberlik olması için çabalıyorum. Bir yandan da devletin ve dünyanın gidişatını da kendime dert ediniyorum, etmemem lazım ama aklım buna engel olamıyor. Kısaca çalışma hayatımın, gündelik işlerimin ve dünya meselelerinin yoğunluğu nedeniyle stres içindeyim. Bu yüzden tamamen doğaya ve ya kendine saygılı bir birey halinde yaşantımı sürdüremiyorum. Nitekim sigarayı bile bırakamıyorum. Sigara benim için dertlerden uzaklaşmak için bir araç haline geldi.

Kişisel penceremden, aydınlanmış ve gücü olan birilerinin artık duruma el atması gerektiğini düşünüyorum. Bu illuminati mi olur, başka bir ezoterik yapı mı olur bilmiyorum. Ama benim kötü yönetimlere ve haksızlıklara karşı dayanacak gücüm kalmadı.

Tahminim sizin Türkiye ve Dünyanın bu gidişatına itirazınız yok. Eğer bu durumdan memnunsanız, böyle devam etmeniz doğal. Çünkü her bireyin ve her kurumun özgür iradesi olması gerekir. Buna da saygı duymaktan başka çarem yok.

Sevgiler sayın Caliper.
« Son Düzenleme: Mart 06, 2022, 03:21:06 ös Gönderen: Mandıra Filozofu »
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci


Mart 06, 2022, 03:46:34 ös
Yanıtla #26
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 645
  • Cinsiyet: Bay


Tahminim sizin Türkiye ve Dünyanın bu gidişatına itirazınız yok. Eğer bu durumdan memnunsanız, böyle devam etmeniz doğal. Çünkü her bireyin ve her kurumun özgür iradesi olması gerekir. Buna da saygı duymaktan başka çarem yok.


Masonluk, Türkiye ve dünya siyasetinin dışarısında bir kurumdur. Masonluk için aslolan, farklılıklarına rağmen insanların bir arada olabilmesi, sevgi, saygı ve barış gibi insani değerler çerçevesinde birlikte hareket edilmesidir.

Ülkemizde ve dünyada, en ufak bir bir fikir ayrılığında bir çatışma çıkmıyorsa, bu, yukarıda bahsettiğim sağduyulu insanların yüzü suyu hürmetinedir.

Umarım ülkemizde ve dünyada bu tarz sağduyulu insanların (sadece Masonlardan söz etmiyorum) sayısı artar. Bizi insan yapan ortak değerler üzerinde daha fazla birliktelik sağlanır.
* MASON OLMAK İÇİN KİŞİSEL YARDIM, DANIŞMANLIK VE REHBERLİK TALEBİNDE BULUNMAYINIZ.
* MASONLUKLA İLGİLİ SORULARINIZI ÖZEL MESAJ İLE  SORMAYINIZ, FORUMA BAŞLIK AÇARAK SORUNUZU FORUMDA PAYLAŞINIZ.


Mart 06, 2022, 04:00:08 ös
Yanıtla #27


Tahminim sizin Türkiye ve Dünyanın bu gidişatına itirazınız yok. Eğer bu durumdan memnunsanız, böyle devam etmeniz doğal. Çünkü her bireyin ve her kurumun özgür iradesi olması gerekir. Buna da saygı duymaktan başka çarem yok.


Masonluk, Türkiye ve dünya siyasetinin dışarısında bir kurumdur. Masonluk için aslolan, farklılıklarına rağmen insanların bir arada olabilmesi, sevgi, saygı ve barış gibi insani değerler çerçevesinde birlikte hareket edilmesidir.

Ülkemizde ve dünyada, en ufak bir bir fikir ayrılığında bir çatışma çıkmıyorsa, bu, yukarıda bahsettiğim sağduyulu insanların yüzü suyu hürmetinedir.

Umarım ülkemizde ve dünyada bu tarz sağduyulu insanların (sadece Masonlardan söz etmiyorum) sayısı artar. Bizi insan yapan ortak değerler üzerinde daha fazla birliktelik sağlanır.

Güzel dilekleriniz var, umarım hepsi gerçekleşir.

Konuyla direk alakalı değil ama şu doğu bloğundaki diktatörlerin de gitmesi lazımdı. Muhtemelen Ukrayna'daki savaş bunu tetikleyebilir. Umarım minimum sivil zaiyatı ile ve yine süreç bir dünya savaşına dönmeden sonuçlanır, diktatörler gider, halklar özgürleşir. Çünkü eğer dikta rejimleri zamanında gitmezler ise korkarım 3. Dünya savaşı çıkacak gibi.

Sonumuz hayır olsun.

Sevgiler sayın Caliper
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci


Mart 06, 2022, 09:38:56 ös
Yanıtla #28
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Kendi perspektifimden ben de asagidakileri ekleyeyim.

Masonluk, siyasi partilerin veya sivil toplum kuruluslarin veya hareketlerin aksine sosyal, bilimsel veya kulturel duzeyleri etkilemeye calisan bir dernek degildir. Bununla birlikte, toplumsal gelismede onemli rol oynamis Masonlar vardir ve bu bireyseldir. Bunlar bireysel bir durtuden harekete gectiler ve bazen gruplar halinde fevkalade performans gosterdiler. Ama bu, “Masonluk” un eylemleri ile ilgili degildir cunku Masonluk’ un boyle kollektif bir amaci yoktur. Olamaz da cunku bu uyelerinin arasinda bir anlasmazliga yol acar. Bir de burda bir istisna belirtmem gerekiyor, o da CLIPSAS’ in Unesco’ da bir danisma statusunun oldugudur. Geleneksel Masonluk bu gibi rollerden ozellikle kaciniyor ve bildigim kadari ile oyle bir amac ve hevesi de yoktur.

Anglosakson Masonlugunda hayirseverlik (Charity ) onemli bir yer tutuyor.  Bir ornek. Suan dunyanin farkli yerlerinde Buyuk Loca veya localarin Ukrayna icin insani yardim kampanyalari vardir. Ancak bu tur proje ve kampanyalar bircok kisinin refahina katkida bulunmus ve bulunacak olsa da, tarihin akisini etkiledigi veya etkileyecegi soylenemez.

Hayir kuruluslarinin etkisi acisindan burda da bir istisna daha yapmamiz gerekir ki o da Rotary International’ in cocuk felci ile global mucadelesinde hemen hemen  kesin bir basariya ulastigidir. Bu yan nota bu gibi kluplerin Masonluk ile bir bagi olmadiginin da eklenmesi gerekir.

Evet gecmiste, Masonlar tarihin akisini belirlemistir. Ilk etapta buna Amerikan, Fransiz ve Guney Amerika devrimleri ornek olarak dusunulebilir.  Kultur dunyasinda Mozart, Goethe, Schiller ve daha nicelerinin adlari anilabilir.

Ama Masonluk daha sonra bir “ust sinif” derneginden, hayatlarinda anlam ve kardesligin sicakligini arayan insanlarin “orta sinif” dernegine donusmustur.

Bence boylesi daha iyi.  Masonlugun degeri birkac kisinin harika islerinde degil, milyonlarin birbirleri icin yaptiklarinda ve bunun dunyadaki erdemli duruslari icin nasil ilham verdiginde yatar.


Mart 06, 2022, 10:32:14 ös
Yanıtla #29

Kendi perspektifimden ben de asagidakileri ekleyeyim.

Masonluk, siyasi partilerin veya sivil toplum kuruluslarin veya hareketlerin aksine sosyal, bilimsel veya kulturel duzeyleri etkilemeye calisan bir dernek degildir. Bununla birlikte, toplumsal gelismede onemli rol oynamis Masonlar vardir ve bu bireyseldir. Bunlar bireysel bir durtuden harekete gectiler ve bazen gruplar halinde fevkalade performans gosterdiler. Ama bu, “Masonluk” un eylemleri ile ilgili degildir cunku Masonluk’ un boyle kollektif bir amaci yoktur. Olamaz da cunku bu uyelerinin arasinda bir anlasmazliga yol acar. Bir de burda bir istisna belirtmem gerekiyor, o da CLIPSAS’ in Unesco’ da bir danisma statusunun oldugudur. Geleneksel Masonluk bu gibi rollerden ozellikle kaciniyor ve bildigim kadari ile oyle bir amac ve hevesi de yoktur.

Anglosakson Masonlugunda hayirseverlik (Charity ) onemli bir yer tutuyor.  Bir ornek. Suan dunyanin farkli yerlerinde Buyuk Loca veya localarin Ukrayna icin insani yardim kampanyalari vardir. Ancak bu tur proje ve kampanyalar bircok kisinin refahina katkida bulunmus ve bulunacak olsa da, tarihin akisini etkiledigi veya etkileyecegi soylenemez.

Hayir kuruluslarinin etkisi acisindan burda da bir istisna daha yapmamiz gerekir ki o da Rotary International’ in cocuk felci ile global mucadelesinde hemen hemen  kesin bir basariya ulastigidir. Bu yan nota bu gibi kluplerin Masonluk ile bir bagi olmadiginin da eklenmesi gerekir.

Evet gecmiste, Masonlar tarihin akisini belirlemistir. Ilk etapta buna Amerikan, Fransiz ve Guney Amerika devrimleri ornek olarak dusunulebilir.  Kultur dunyasinda Mozart, Goethe, Schiller ve daha nicelerinin adlari anilabilir.

Ama Masonluk daha sonra bir “ust sinif” derneginden, hayatlarinda anlam ve kardesligin sicakligini arayan insanlarin “orta sinif” dernegine donusmustur.

Bence boylesi daha iyi.  Masonlugun degeri birkac kisinin harika islerinde degil, milyonlarin birbirleri icin yaptiklarinda ve bunun dunyadaki erdemli duruslari icin nasil ilham verdiginde yatar.

Haklı yönleriniz var ama yine birşeyler eksik kalıyor sayın midyad. Misal dünya üzerinde 3 milyon ve ya 5 milyon mason var. Bu 5 milyon kişi aktivist hareketler de yapıyor. Aktivist hareketlerle önemli miktarda insanın kısa dönem ya da uzun dönem tüm ihtiyaçlarını karşılarsınız, doğa için de bazı aktivitelerde bulunursunuz. Peki totalde bunun etkisi ne kadar?

7-8 milyar uyanmayı bekleyen insan var. Doğru bilgiyi ve ya iyi insan olmanın gerekliliğini yaymadan dünya kaos içinde devinip duracak. Birileri aydınlansa alttan yeni nesiller gelecek onları da aydınlatmak gerekecek... Bu bize sadece karmakarışık bir dünya, kaos getirir. Birileri uyanmış, büyük kısım uyanamamış, böyle devam edecek bir dünya ne kadar daha ayakta kalabilir?

Onun için illuminati gibi ezoterik örgütlerin yaptıklarını daha doğru buluyorum. Algıyı yönetme, medyaya hükmetme...

Bana göre günümüz dünyasında medya en büyük güç. Askeriyeden de diğer yapılardan da. Çünkü sosyolojiye, kitlelere medya sayesinde hakim olunabiliyor.

Velhasıl bana göre masonların da artık dünyaya açılma zamanı geldi. Çünkü dünyanın genel durumu o kadar kötü ki el birliğiyle herkesin eli taşın altına atması artık bir gereklilik.

Biraz karışık bir anlatım oldu ama ana konuyu anladığınızı düşünüyorum.

Sevgiler sayın midyad.
« Son Düzenleme: Mart 06, 2022, 10:38:07 ös Gönderen: Mandıra Filozofu »
Errare humanum est.
Ayıplı Müzmin öğrenci