Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Parola - 4 (Son)  (Okunma sayısı 3183 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 26, 2011, 02:43:37 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Ritüelik nitelikli sözcüklerin iki türü var. Bunlardan birine “kutsal sözcük” (mukaddes kelime), ötekine “geçiş sözcüğü” (mürur kelimesi) deniyor.

Bu iki sözcük, ilgili dereceye gelen masona üstad-ı muhterem tarafından veriliyor.

Bu sözcüklerden asıl önemli olanı kutsal sözcük ama şayet bir masona bu sözcüler sorulacak olursa işe geçiş sözcüğüyle başlanıyor.

Günümüzde bu işin pratikte pek uygulandığı yok ama geleneksel yöntem şöyle:

Bir mason, tanınmadığı bir locanın oturumuna konuk olarak katılmaya gittiğinde, o locanın dış koruyucusu (gözcüsü) mabet kapısının hemen önündeki “parvi” olarak da anılan bekleme odasının dış kapısında onun yolunu keser ve geçiş sözcüğünü sorar. Böylece o mason bekleme odasına geçebilir ama orada da mabede girmeden önce iç koruyucu (dahili muhafız) ya da soruşturucu (muhakkik) bu kez kutsal sözcüğü sorar. O mason, oturumu yapılacak olan dereceye katılabilmek için her iki sözcüğü de bilmelidir.

Bir de bu sözcüklerin dile getiriliş tarzı var. Bu, daha önce anlatmış olduğum yıllık sözcük gibi değil.

Dış koruyucu, iç koruyucu ya da soruşturucu, bu sözcüklerden herhangi birini soran görevli çok naziktir aslında: “Sözcüğü söyler misiniz lütfen?” der.

Acemi ya da bu uygulamanın nasıl yapıldığını unutmuş olan bir mason pat diye sözcüğü söyleyebilir.

O zaman ilginç bir şey olur. Görevlinin tarzı değişir: “Sözcüğü yöntemine göre söyleyin lütfen.”

Bu uyarı aşamasında bile uyanamayan bir mason bence bu işten caymalı.

Bu işin yöntemine Masonlukta “heceleme” deniyor.

Bilirsiniz, eskiden toplum içinde okuma-yazma bilen bir kişi parmakla gösterilirdi. Nitekim Operatif Masonluk döneminde de masonlardan çoğu okuma-yazla bilmez, mesleği görerek, izleyerek öğrenirdi. Rakamları bilirdi, hesap ve geometrik çizimler yapabilirdi ama yazı yok. Çok sıkıştırırsanız, harfleri seçebilir ve heceleyebilirdi belki.

Bu nedenle de işte bu sözcüklerden biri sorulduğunda, kişi okuması yazması olmadığını, bu nedenle sözcükleri bilmediğini, ancak heceleyebileceğini, dolayısıyla kendisine bir harf söylenecek olursa o da ikincisini söylemeye çalışabileceğini belirtir.

Kusura bakmayın; bu konuda daha fazla ayrıntıya giremem. Forumun 17. maddesi bana ancak bu noktaya kadar izin verebilir diye düşünüyorum.


Bir de “gizli sözcük” diye bir şeyden söz etmiştim. Eskiden buna “mahrem kelime” denirmiş. Bu ise aslında genel bir kavram değil, belli bir dereceye özgü olan sözcüğün adı. Öyle ki bu “yitirilmiş sözcük” (kayıp kelime) ile de özdeşleşir. Bir kavram ya da terim olmadığı, özel isim niteliği taşıdığı için, konu dışı kalır.


Konu içi sayılabilecek bir diğer sözcük daha var. Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası’nda locasında üstad-ı muhterem olarak seçilmiş bir kişiye büyük üstat tarafından üstad-ı muhteremlere özgü bir sözcük verilir. Benim bilgim buraya kadar. Bundan ötesi benim boyumu aşar.


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Mayıs 26, 2011, 08:16:04 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 324
  • Cinsiyet: Bay

Sayın ADAM,

Güzel ve aydınlatıcı paylaşımınız için teşekkürlerimi sunarım.

Saygılarımla


Mayıs 26, 2011, 10:33:35 ös
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

      Sayın ADAM, bilgilendirmeleriniz için teşekkür ederim. Bu konuda sık sık sorular soran  üyelerimiz için de sanırım faydalı olmuştur.
       Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2584 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 23, 2011, 01:38:05 ös
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
3138 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 24, 2011, 01:12:09 ös
Gönderen: Mustafa Kemal
0 Yanıt
2316 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 25, 2011, 06:49:11 ös
Gönderen: ADAM