Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: On ikiyi beş geçe...  (Okunma sayısı 886 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 19, 2018, 10:45:08 ös

"12'yi beş geçe"

Zaman, can çekişirken,
Akrep yelkovan, arasında;
Bir adım öteye gidemezken geceden,
Ay, ışığını çekerken sinesine,
Yıldızlar çekilirken kuytu karanlıklara,
Hüzün, Bakır bir çaydanlıkta demleniyordu,
Ve ben, son sigaramdaki dumanları da hapsediyordum içime,
Saat on ikiyi beş geçiyordu.

Ekmek bıçağında dilimleniyordu ömrüm;
Masum, yalınayak çocukluğum;
Umudun kıyısından geçmeyen gençliğim,
Ulu orta seriliyordu, harami sofrasına,
Düş bahçelerim yağmalanıyordu,

Her kes payına düşeni alıp giderken.
Bütün kimsesizliğimle,
Bütün çaresizliğimle,
Bütün çıplaklığımla, kalıyordum karanlığın koynunda;
Üşüyordum,

Tepeden tırnağa buz kesiyordu yalnızlık.
Saat on ikiyi beş geçiyordu.
Dişlerimle, şafağı sökmek isterken karanlığın göğsünden;
Gün ağarıyordu saçlarıma,
Tel tel,
Raylarımdan çıkıyordum,
Vagonlarım kopuyordu bir biri ardına,
Savruluyordum,
Bir cinayete kurban gidiyordum,
Kaza süsü verilmiş,
Faili meçhul bir ölüm biçiyordu terzi masasında,
Bir tabuta çivileniyordum.

Saat on ikiyi beş geçiyordu.
Sanki saat on ikiye beş kalıyordu.
Saat.... . ....

"Serkan Uçar"
« Son Düzenleme: Kasım 19, 2018, 10:49:31 ös Gönderen: Tık-Tik-Tak »
Sen Özelsin


Kasım 19, 2018, 11:05:53 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 172
  • Cinsiyet: Bay

MERHABALAR
güzel bir şiir aktarmışsınız sn @Tık-Tik-Tak zevkle okudum
saygılarımla ve sevgilerimle