Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: enelsır - Ağustos 30, 2012, 09:42:53 öö

Başlık: 30 Ağustos
Gönderen: enelsır - Ağustos 30, 2012, 09:42:53 öö
Emparyelizme karşı bütün dünya halklarına  ilham kaynağı bir başarı olarak gördüğüm, bu yönüyle de dünyadaki bütün ezilen halkların zaferi olarak düşündüğüm, 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu ve mutlu olsun.

En içten sevgi ve saygılarımla.
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: peacewings - Ağustos 30, 2012, 04:03:10 ös
"Cidden, 30 Ağustos bizim Türkler’in en büyük bayramlarından biri ve zannediyorum ki yalnız bizim değil insanlığın bayramlarından biri. Çünkü, biz 30 Ağustos’ta, ilk defa biz Türkler insanlığa sömürgeciliğe karşı ve emperyalizme karşı muzaffer olabilmenin yollarından birini gösterdik. Bu da sömürgeciliğe karşı silah elde çarpışmakla olur. Ve sömürgeciliğin her şeye rağmen yıkılmaya mahkum olduğunu gösteren milletlerden biri de benim milletimdir. Bunun için cidden bu bayram büyük bayramdır. Ve bir daha tekrar ediyorum. Yalnız Türk milletinin bayramı değil, insanlığın da bayramlarından biridir. ''

NAZIM HİKMET RAN
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: Tij - Ağustos 30, 2012, 06:57:19 ös
Evet Usta hakli hemde yerden göge kadar hakli, bu bayram sadece türkiye halklarinin degil, ezilen bütün halklarin bayrami olmaliydi ama biz neyaptik tutup bu halklarin bayramini sadece askerin dar kafaliligina teslim ettik ve onlarda bu bayramin icini tamamiyle bosaltip ( cünkü halkin, karsisinda savas kazandigi ama askerimizinde donunun lastik parasini veren emperyalisler böyle istiyor diye ) sadece askeri bir bayrammis gibi senelerce kendileri calip kendileri oynadilar. Türkiye halklarinin karsisinda savas kazandigi emperyalisler kendilerine bosuna " Bizim cocuklar " demediler yani.

Ama herseye karsin bizim yüregimizde 30.Agustos anti emperyelist zafer bayrami olarak kalacak.

Anti emperyalist 30. Agustos Zafer Bayraminizi yürekten kutluyorum.

Saygilar
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: peacewings - Ağustos 30, 2012, 07:03:06 ös
Değerli yorumunuz için teşekkürler Sayın Tij. Konuyla bağlantılı şu videoyu paylaşmak istedim:

NAZIM Hikmet'ten 30 Ağustos Değerlendirmesi (http://www.youtube.com/watch?v=zz5koYQgAPQ#)

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: Gök - Ağustos 30, 2012, 09:14:21 ös
Bağımsızlık ve Cumhuriyete giden yolda nice canlar verilip ne kanlar döküldü. Gerçek şu ki! Türk Milleti 10000 yıllık geçmişi ile tarih yazmaya alışık bir ırktır. Dolayısı ile yıldönümlerini kutladığımız her zafer; gelecekteki zaferlerimizin nişanesidir. Emperyalizme karşı top yekün savaş açan Türk Milleti'nin daha nice Zafer Bayramlarını kutlamaya.. Var olma mücadelesinde emeği geçen Ulu Hakan Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları ile birlikte içinden nice atsız kahramanlar çıkartan aziz atalarımızın ruhları şad, mekanları uçmak olsun.. ZAFER'imiz kut'lu olsun..

Saygılarımla;
Gök
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: NOSAM33 - Ağustos 30, 2012, 09:48:27 ös

cünkü halkin, karsisinda savas kazandigi ama askerimizinde donunun lastik parasini veren emperyalisler böyle istiyor diye  

SÖZÜN BİTTİĞİ YER anlamayanlara İTHAF olunur ...

 :-[ :-[ :-[
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: asimov - Ağustos 31, 2012, 01:12:45 öö

30 Ağustos Zafer Bayramı günü gazete manşetleri.
Hani bayram nerede?


(http://a8.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc6/c0.0.804.384.35587188612/p843x403/199099_427958893906796_1410047446_n.jpg)
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: NOSAM33 - Ağustos 31, 2012, 01:17:52 öö
Aynen doğudaki Törendeki görüntüler ve Devlet erkanının ACZİ ; inanın yüreğimi paraladı.F tipi yapılanmadaki eş dostlar nerede ; yoksa malum ZAT İZİN VERMEDİ Mİ ACABA  !


YAZIK HAKİKATEN YAZIK , bazıları ellerine KINA yaksın ,

Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah, kentte kaçak çay satışının yaygın olduğunu belirterek, “Nereye gitsem kaçak çay var. Böyle bir şey olamaz. Böyle bir Türk vatandaşı olur mu? 'PKK kahrolsun diyorsunuz' ama PKK'ya destek veriyorsunuz, kaçak sigara ve çay içmekle” dedi.

Hakikaten merak ediyorum , hadi soysuzların malum ZİKİR'leri; diğer SOYLU geçinenler acaba 3 Maymunu mu oynuyorlar onu merak ediyorum. Sayın Cerrahoğlu güzel söylüyor , kaçak çay hakkında benim bölgem silme bu haltı içiyor ama merk ettiğim; sigarada vatandaş ne yapsın en ucuz sigara 5 TL ama PKK denen zumrenin sattığı 2 veya 2.5 TL varın dar gelirli vatandaşın yerine kendinizi koyun ,İnanın en milliyetçi arkadaşım bile mecburen ordan alıyor . Merak ettiğim Emniyet teşkilatı bilmiyormu bu sigaraları ? İnanın adamlar aleni bir şekilde küçük masalarda bu sigaraları satılıyor  >:( >:( >:(   Hem de Ülkü Ocağının çevresinde  ??? ??? ???

Neyse Saygılar, ne kadar kaldıysa ...
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: NOSAM33 - Ağustos 31, 2012, 01:44:39 öö
Sayın Asimov;

30 Ağustos Zafer Bayramı günü gazete manşetleri.
Hani bayram nerede?




 >:( İLAHİ KARDEŞİM onların ZİKRİ'nin bu olduğunu yenimi  anladın . ???
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: asimov - Ağustos 31, 2012, 09:42:33 öö

Mustafa Kemal, gizlice Akşehir’e gelmiş, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak’la buluşup, büyük taarruz’un ayrıntılarını gözden geçirmiş, Yakup Şevki ve Nurettin paşalara harita üzerinde planını anlatmış; Şuhut yakınındaki Kocatepe’ye başkomutanlık çadırını kurdurmuştu.

*

Afyon’un güneyinden Dumlupınar yönüne baskın şeklinde başlayacak, cephe gerisini süvarilerle salam gibi dilim dilim keserek, göğüs göğüse, meydan savaşına zorlayacaktı.

*

Yunan ordusu, Afyon’u müstahkem hale getirmiş, tel örgüler, topçu mevzileri ve makineli tüfek yuvalarıyla takviye etmişti. İzmir-Eskişehir demiryolu, Mudanya iskelesi elindeydi, keşif uçaklarıyla istihbarat, 4 binden fazla kamyonla lojistik üstünlüğü vardı. Piyade sayısı katbekat fazlaydı, açık araziden gelecek taarruzu rahatlıkla def edebileceğini düşünüyordu.

*

Oysa… Vaziyet hesapladıkları gibi değildi. Nurettin paşa komutasındaki 1’inci Ordu, yarma harekâtı yapacaktı. İzzettin Çalışlar ve Kemalettin Sami Gökçen komutasındaki kolordular, nispeten zayıf görülen Çiğiltepe, Tınaztepe, Belentepe’ye taarruz edip, Afyon’a yüklenirken… Fahrettin Altay’ın süvari tümenleri, sarp olduğu için Yunanların savunmaya gerek görmediği Ahır Dağı üzerinden arkalarına sızıp, İzmir istikametini kesecekti.

*

Plan yürek istiyordu ama, dâhiceydi… Çünkü, yarma bölgesinde, 30 bin Yunan askerine karşılık, 100 bin Türk bulunacak, haliyle, 1’e 3, darmadağın olacaklardı. Cephe hattında bulunan 230 bin Yunan, karşıdan saldıran Yakup Şevki paşa komutasındaki 80 bin kişilik 2’nci Ordu’ya kıyasla, çok daha büyüktü ama, hem cephe gerisiyle irtibatları kesildiği için paniğe kapılacak, hem de, önden 80 bin, arkadan 100 bin’le mengeneye alınacaktı.

*

Kader ağlarını örüyor.
Türk milleti kurtuluşunu…
Topçu, ateş emrini bekliyordu.

*

Mustafa Kemal, uzuuun uzun incelediği haritadan başını kaldırdı, o keskin gözleriyle kurmaylarına bakarak… Beyler, benim kulağım ağrıyor, galiba yıkanırken su kaçtı, doktor tavsiyesiyle üç-beş gün hastanede yatayım da, memleketi sonra kurtarırız dedi!

*

Zaten kulak’tan mustarip olan İsmet İnönü, ha yaşa be paşa diyerek fırladı yerinden, üzerinize afiyet ben de biraz üşütmüşüm, kupa çektirip, iki-üç gün battaniyeye sarılarak dinleneyim bari… Fevzi Çakmak, ayıptır söylemesi, bağırsaklarını bozduğunu, Nurettin paşa, sinüzit yüzünden başının zonkladığını, Yakup Şevki paşa ise, bu mevsimde alerjisinin azdığını, hapşırmaktan dürbüne bile bakamadığını söyledi. Fahrettin Altay at’a binmekten basurlarının kanadığını, İzzettin Çalışlar bileğini burktuğunu, Sami Gökçen dizinde kıl döndüğünü anlattı. O sırada çadıra giren, 3’üncü Kafkas tümeni komutanı Kazım Orbay, fazla aspirin’i olan var mı diye sorarken… Kâğıt mendil olmadığı için mecburen haritaya hınkıran 61’nci tümen komutanı Salih Omurtak, tıkalı burnuyla genizden genizden konuşarak, benim 3’üncü taburda bi onbaşı var, şahane adaçayı kaynatıyor tavsiyesinde bulundu.

*

Neticede, son noktayı Mustafa Kemal koydu, canımızdan kıymetli mi birader, ölümlü dünya, çekin bütün mevzilere telgrafı, eylülde filan taarruz ederiz, bilemedin ekim yani… Valla öyle dedi İsmet, tutturmuşlar bi 30 Ağustos diye, Allah’ın günleri torbaya mı girdi.

YILMAZ ÖZDİL-HÜRRİYET
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: asimov - Ağustos 31, 2012, 09:45:17 öö

(http://a6.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/c7.0.403.403/p403x403/386971_10151170389155932_1997779941_n.jpg)
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: asimov - Ağustos 31, 2012, 09:48:29 öö
30 Ağustos, Atatürk Anıtı’na Çelenk Koyma Meydan Muharebesi!



Sevgili Atam; dün 30 Ağustos 2012′ydi. Doksan yıldır her 30 Ağustos, senin hayatta olduğun günlerdeki gibi Zafer Bayramı olarak kutlanıyor bu ülkede…

Ama… Dünkü kutlamaların, senin katıldığın ve yönettiğin onlarca savaştan farkı yoktu be Atam!

Seni ve kahraman askerlerini anmak, anıtına çelek bırakmak isteyenler; tartaklandı, itildi, kakıldı…

Hatta bazı illerde aziz hatıranız için yapılması planlanan saygı duruşları bile engellendi.

***
Yanlış anlama; çok şükür ki ülkemiz “işgal” altında falan değil…

En azından açık bir “işgal” yok…

Dünkü çirkinliklere imza atanlar da Yunan Ordusu’nun askerleri değil zaten…

Tam tersine; onlar 30 Ağustos’un iki gün öncesinde senin nasıl bir kahraman olduğunu çarşaf çarşaf anlattılar kendi gazetelerinde.

Dünkü “meydan savaşları”nı başlatanlar ise… Ne yazık ki bu ülkede bugün yönetici durumunda!

Senden rahatsız olan, daha düne kadar “Her 10 Kasım’da sap gibi bekliyorlar” dedikleri hâlde bugün o törenlere katılmak zorunda kalanlar…

Ruhunu yok ettiler bayram kutlamalarının; cılızlaştırdılar…

***
Elbette sizin kahramanlığınızın yanında lafı bile olmaz ama… Bugün senin adını anmak, anıtına çelenk koymak, bu ülkeyi bize kazandıran dava arkadaşların için saygı duruşunda bulunmak bile yürek istiyor Atam…

Evet; Kocatepe’nin ayazında verilmiyor bu kavga…

Düşman orduları değil karşımızdakiler…

Üzerimize çevrilmiş toplar, tüfekler yok çok şükür…

Ama senin ideallerinle savaşanlar, bunlara artık gerek bile duymuyor ki…

Onlar topla, tüfekle değil; ne olduğu belli olmayan yönetmeliklerle yürüyor; senin kurduğun devletin değerlerine sahip çıkanların üzerine…

Asker değil, zabıta ve polis kullanıyorlar…

Komutanları valiler, kaymakamlar!

***
İnanmıyorsun değil mi yazdıklarıma?

O zaman birkaç örnek vereyim:

Büyükada’yı bilirsin… İşte orada uzun zamandır senin adını taşıyan bir meydan var… Dün Adalar Kaymakamı, bu meydanda düzenlenen çelenk koyma töreninde siyasi partilerin bile çelenk koymalarına izin vermedi. Israrcı olan parti yöneticileri polis tarafından tartaklandı. Milletvekilleri polisten dayak yedi…

Kadıköy’deki törenlerde yine senin adını taşıyan ve düşüncelerini ölümsüzleştirmek için kurulan derneğin üyeleri, anıtının yanına bile yaklaştırılmadı. Bu çirkinliği hem de Kadıköy gibi senin değerlerine en bağlı insanların yaşadığı bir yerde yapmalarının anlamı vardı elbette!

“Görün, ne kadar güçlüyüz” demek…

Aynı arbede Ümraniye başta olmak üzere çok sayıda ilçede de yaşandı.

Bursa Valisi, anıtının önünde saygı duruşu yaptırmadı… Buna itiraz edenlere, “Yönetmelik değişti. Biz yönetmeliği uyguladık” diye yanıt verdi.

Birkaç çiçeği…

Bir dakikalık sessizliği çok gördüler aziz ruhlarınıza Atam…

Ve düşün; bu yüzden dün bu ülkenin birçok meydanında “muharebe” yaşandı!

***
Sana ve tüm şehitlerimize saygımız sonsuz…

Tek yaptığımız; yılda dört kez, yani ulusal bayramlarımızda adınıza dikilen anıtların önünde toplanıp şiir okumak…

İşte; biz artık bunları yapmak için bile “meydan muharebesi” veriyoruz…

Şimdilik öldürülmüyoruz belki ama polis copu yiyoruz, itilip kakılıyoruz!

Senin döneminde düşman belliydi: Gittin savaştın… Merminin önüne gövdeni siper ettin!

Lütfen bir yolunu bulup da söyle:

Bu yasalı, yönetmelikli, tüzüklü saldırı karşısında biz ne yapalım?

*****
KOL KANAT!

Dün hem Zafer Bayramı hem de artık kimse söyleyemese de Türk Silahlı Kuvvetleri Günü’ydü… Ve dünkü gazetelerde yayınlanan acı bir haberle ne olduğumuzu şaşırdık… BEDAŞ isimli şirket, Foça’da yirmi gün önceki hain bombalı saldırıda şehit düşen er Özkan Ateşli’nin baba ocağına, elektrik borcu yüzünden haciz kararı çıkarmış! Oysa Güneydoğu’da ve Doğu’da yaşayanların yarıdan fazlası yıllardır elektrik faturası ödemiyor, bu paralar bizden tahsil ediliyor. Eminim ki ödemeyenler arasında terör örgütü üyeleri de var… Sorum bizi yönetenlere:

Şehit ailelerine daha fazla kol kanat germeyi gerekçe göstererek, Anayasa değiştirdiniz. Bu muydu sizin kol kanat germe anlayışınız?

*****
GÜNÜN SORUSU

Cumhurbaşkanı Gül, kulağındaki iltihap nedeniyle tedavi gördüğü hastaneden biri Başbakan’ı ve Genelkurmay Başkanı’nı kabul etmek, diğeri de Milli Güvenlik Kurulu toplantısına katılmak üzere iki kez çıktı… Üstelik bunlar sadece bildiklerimiz! Ayrıca dünkü bir gazetede fotoğrafları yayınlandı; maşallah oldukça sağlıklı görünüyordu. Sorum kendisine:

Yarım saatliğine de olsa gücünüzü toplayıp, en azından Anıtkabir’deki törene katılamaz mıydınız? Katılsaydınız, sağlık durumunuz çok mu ağırlaşırdı?



MUSTAFA MUTLU 31 AĞUSTOS 2012 VATAN
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: asimov - Ağustos 31, 2012, 09:54:32 öö
Yıl 1937, Atatürk çok hasta...
Doktorlar; Kutlamalara gitmeniz intihar olur diyor, ama O "hayır" diyor.
"Halkın morali bozulur" Kutlamalar olacak ve ben gideceğim!

Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK, o gün törenlerde en öndeydi.

O, bir gerçek devlet adamı, gerçek bir komutan ve gerçek bir liderdi.
Bir çok liderin, devlet adamının ismini dahi hatırlanmayacak olan bu dünyada,
O her daim şanla, şerefle, hatırlanılacak ve yad edilecektir.

Her şeyi yasaklayabilirsiniz.
Ama düşüncelere asla kilit vuramazsınız!
Vuramayacaksınız!


(http://a6.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc7/399688_466499146716421_1029888700_n.jpg)
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: Masor1976 - Ağustos 31, 2012, 01:48:55 ös
Zorlamayla toplumsal heyecan yaratamassınız. Genelde bu örneği vermek zorunda kalıyorum çünkü başka bir benzeri aklıma gelmiyor. Cinsellik bir insanın yaşayabileceği en güzel duygulardan biridir fakat zorlama işin içine girerse tecavüz olur bu da kişide intihara sürükleyecek bir travma yaratır. Bu gün rahmetli Atatürk yaşıyor olsaydı bu toplumdan demokratik şartlar altında oy alamazdı ki CHP hep hüsrana uğramıştır. Neticede devrimlerin zorbalık yönleri vardır. Zorbalıkla zorlamayla insanları kendinize ısındıramassınız.

Twitterde facebookta milliyetçilik naraları atan milyonlarca insan görüyorum. TSK, pkk ile savaşacak ve canını verecek gönüllü vatanseverler alıyor diye ilan verse giden çıkar mı merak ediyorum. Zorlamayla yapılan silahlı mücadele de ancak bu kadar olur.

Bence kendimizi kandırmaktan zevk alan bireyler halini aldık.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: peacewings - Ağustos 31, 2012, 02:48:17 ös
Bazı kimseler bu bayramı  kutlatmamak için her pisliği çevirirse, birileri insanları evlere kapatırsa... Bayramlar olur mücadele günleri. Cinsellik olur taciz günleri. 

Alıntı
Bugün rahmetli Atatürk yaşıyor olsaydı bu toplumdan demokratik şartlar altında oy alamazdı ki CHP hep hüsrana uğramıştır

Ne demek istiyorsunuz Sayın Masor1976? CHP, başa hile hurda/despotluk ile mi geçmiş? CHP, PKK, ABD yalakalığı yapmamış olduğundan bu ülkede başa geçemez. Haklısınız!

Lütfen ama lütfen, karanlık fikirlerinizle, bu aydınlık başlığı lekelemeyin. Burası Masonlar forumu. Atatürkün, çağdaşlığın, laikliğin,HÜR düşünceli insanların yeri.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: asimov - Ağustos 31, 2012, 03:06:37 ös
(http://a7.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/404093_466879010011768_1526385809_n.jpg)
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: asimov - Ağustos 31, 2012, 03:10:42 ös

Bayramları kaldırmak kolay ama tarih silinmez




Birileri iktidar olmazdan önce bana telefonda şöyle diyordu:

“- Bizi sizi 70 yıl çektik! Siz de bizi çekeceksiniz!”

Merhum Erbakan Hoca Başbakan olmuştu yüzde 36 oyla- ve TV’de iktidarı eleştirmiştim de ondan.

Erbakan’a rahmet okutacak Erdoğan ve Gül el ele tutuştular ve devletin sadece yüksek rakımlı tepesini değil, hemen, hemen tüm kurumlarını ele geçirdiler. 11. yıl doluyor ve sadece biz değil iktidara oy veren çok insan verdiği oylara yanıyor. Hem de çıra gibi.

Oysa DP 1950’de iktidara geldiğinde Meclis’in önünde toplanan kalabalıktan yaşını başını almış güngörmüşler şöyle diyorlardı:

“-Yazık oldu! Onlar rical-i devletti…” Yani İsmet Paşa devrini kastederek yakınıyordu. Daha ilk gün Türkçe okunan ezan Arapça olmuştu. Hacıbayram Cami imamı minberden: “-Hayırlı olsun! Halife kapıda bekliyor“ diye müjde veriyordu. DP iktidarının başında bulunan ve Cumhurbaşkanı seçilen Bayar da O’nun Başbakanı Menderes de bu derece fütursuz olmadılar. Menderes dini siyasette kullandı ama ne Cumhuriyetin değerlerine karşı çıktı, ne de Laikliği yok saydı. Hiç biri itilafçı olmadı.

2002 seçimlerinden sonra AKP iktidara geldi; Sayın Erdoğan ve Gül ikilisi hayret verici bir şekilde Cumhuriyetten intikam almaya başladı. Oysa ikisi de Cumhuriyet okullarında okumuş, o rejimin ekmeğini yemişlerdi. Önce laikliğin tanımını değiştirdiler: “İnsan laik olamaz. Devlet laik olur.”

Sonra Cumhuriyeti simgeleyen bayramlara el attılar ve hiç düşünmediler ki, bayramları kaldırmak olaydır ama 88 yıllık Cumhuriyet tarih sayfalarından kaldırmak zordur.. Çünkü onlar kan ve gözyaşıyla gerçekleşmiş devrimlerdir ve tarihe mal olmuşlardır. O Devrim karşıtlarına soralım:

“-Siz tarih okur musunuz?
Tarih denilince ilk akla gelenler
Soralım ve yanıt bekleyelim:
“İstanbul işgal edildiğinde tarih kaçtı?
-1918.
-Ya İzmir’in işgali ne zaman?
-1919
-İşgalciler kimlerdi?
-İstanbul’da İngilizler, İzmir’de Yunanlılar.
-1919 yılının 19.günü ne oldu?
Yanıt yok! Ama tarihin yanıtı var:
-Gazi Mustafa Kemal Samsun’a çıktı.”

Demek ki Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın ilk adımı o gün atılmış. Tarih böyle yazıyor. Tarih böyle yazıyorsa ve o günlerde yaşananların ürünü şimdi üzerinde yaşadığımız bu vatan topraklarının işgalden kurtulması yurttaşlarımız için önemlidir ve bizim için kutsal bir kaç bayram günlerini simgeler. Onları yasakladınız. Ancak tarihten silemediniz.

*Erzurum ve Sivas Kongrelerinde alınan kararların önemi ve tarihleri nedir?
-Yanıt yok.
*Erzurum Kongresi 29 Haziran gecesi sona erdiğinde Mustafa Kemal Mazhar Müfit Kansu’nun defterine şu notu düşürdü mü düşürmedi mi?
-“Kadınlar için tesettürü kaldıracağız -Latin harflerine geçeceğiz -Kılık kıyafet devrimi yapacağız ve Cumhuriyeti ilan edeceğiz.”
*Şimdi keyif sürdüğünüz TBMM ne zaman açıldı?
Sizi köftehorlar bilirsiniz elbette. 23 Nisan 1920 günü ve o gün nedenle Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’dır. Onu da yasakladınız. Ya da bayram olmaktan çıkardınız. Elinize ne geçti?
Baksanıza ahali çocuklar gibi şen o bayramı kutlamıyorlar mı?
*Şu şiirin anlamını hiç düşündünüz mü?
“26 Ağustos gece sabaha karşı/Topların çelik ağzı çaldı bir hücum marşı”
-Hatırlamıyorum Beyefendi!” dediğinizi duyar gibiyim. 4 gün içinde o gerçek Başkomutan askerine ne emir verdi?
-Yanıt yok. Ama tarih yazıyor.
-Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri…”

O tarih 30 Ağustos’tu ve tüm işgalci kuvvetlerle birlikte Yunanlılar da denize dökülmüşlerdi. O nedenle o zafer günü TSK’nın bayramı olarak yıllardır kutlanır. Siz onu da yasaklayarak, tarihten silerek zaferleri yok saymak istediniz. Oysa dünya tarihi ve dünya basını o zaferi en büyük askeri başarı, o düşmana karşı savaşan muzaffer komutanı da en yüce komutan ilan etti. Size kim ya da kimler o hakkı verdi ki, şimdi yalanla dolanla, şu ya da özürle 30 Ağustos zaferini bayram olmaktan çıkarıyorsunuz. Arkasından 29 Ekim 1923 Cumhuriyet Bayramı geliyor. Onun da kutlanmasını yasakladınız. Yok o top ve tanklar önünüzden geçerken içiniz mi ürperiyor? Kiminiz hastasınız, kiminiz usta! İşte dün bayramdı ve o bayram TSK’nin tek zafer bayramıdır. En azından halkça kutlanacaktır. Yasak sökmüyor işte.

Ya tarih bilmiyorsunuz ya da bayramların değil, asıl tarihin silinmesi marifetini beceremediniz; yüzünüze gözünüze bulaştırdınız ve tarih önünde “suçluların telaşı içindesiniz!”

Tarihi bilmiyor silmeye kalkıyorsunuz. Bilmemek cehaletin ürünü olabilir de, tarihi silmek için bir ulusun simgeleşen kurtuluş bayramlarını silmek o kadar da kolay değildir.

Bayramlar kalacak, ama siz yakında gene halkın iradesiyle tası tarağı toplayıp gideceksiniz. Hem de tarihe geçmeden fena gideceksiniz.


31 Ağustos 2012
KURTUL ALTUĞ
AYDINLIK
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: NOSAM33 - Ağustos 31, 2012, 09:09:41 ös
Zorlamayla toplumsal heyecan yaratamassınız. Genelde bu örneği vermek zorunda kalıyorum çünkü başka bir benzeri aklıma gelmiyor.  

YANLIŞ BİR SONUÇ !


Twitterde facebookta milliyetçilik naraları atan milyonlarca insan görüyorum. TSK, pkk ile savaşacak ve canını verecek gönüllü vatanseverler alıyor diye ilan verse giden çıkar mı merak ediyorum. Zorlamayla yapılan silahlı mücadele de ancak bu kadar olur.  


DENEMESİ BEDAVA; SAKIN O NOKTA GELMESİN bence Sayın Masor1976
Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: Masor1976 - Eylül 01, 2012, 02:20:18 öö
Sayın Nosam33 korkak olmak güzel durmasa da normal bir şeydir. Her kez korkaktır. En korkak insanlar da genelde despot liderlerdir. Lider olabilmek için en korkak olmak şarttır. Çünkü aksi taktirde savaş olan bir mecrada hayatta kalma ihtimalleri olmaz. Benzer şekilde korkaklık insanların savaş makineleri üretmelerine ve siyasi yapılar oluşturmalarına sebep olmuştur. Eskiden korkak insanların bir araya gelip siyasi bir yapı kurup kendilerini güçlü gibi hissetmelerini sağlayan yalandan mekanizmalar vardı adına boyutuna göre mafya, ordu veya devlet denilirdi. Bu gibi kavramlar insanların korkularından beslenirler, korkularından uzaklaştıkları kendilerin güvende hissettikleri mecralardır. İnsanlarda korku kavramı olmasaydı bu gibi kavramlar yaşama şansı bulamazdı.

Tarihte elinin altındaki insanları lsd tarzı uyuşturucu madde vererek korkularından arındırarak intihar komandosu yaratan liderler de olmuştur. Fikir ve ideoloji de insanlarda lsd tarzı uyuşturucu etkisi bırakabiliyor. İnsanlar sorgulamadan gidip bir ideoloji uğruna birilerini öldürebiliyor. Bu nedenle yaratılan tüm rejimlerde ideolojilerine dokunamassınız sorgulayamassınız. Kendilerini korkusuz hissettikleri yapı yıkılır korkusu nedeniyle özgür düşünceye yaşam alanı sağlamaktan korkarlar.

Örneğin İstanbul'un fethinde istanbulun yerli halkı alerjik tepki vermemiştir. Çünkü kendilerini katledecek bir yapı olmadığı için osmanlıya güvendiler. Başka seçenekleri yoktu. Ya osmanlı gelip liderleri değişse de eski yaşamlarına devam edebilme şansları olacaktı ya da başka bir Hristiyan mezhep haçlı orduları gelip tüm malvarlıklarına ve inançlarına el koyacaklardı. Mezhepleri ve nesilleri istanbuldan sürülecekti. Bu korku osmanlının rahatça istanbulu ele geçirmesine neden olmuştur. Bizim yiğitliğimizden değildir.

Yani klavye delikanlıları işin ucunda kesin ölüm olunca korkuyla yüzleşecekler. Bu tarz bir durumda korkuyla henüz tanışmadıkları için şoke olacaklardır. Ne kadar sevmeseler de Kürtlerle kucaklaşmak zorundalar. Bu yüzden Türkiye Türklerindir gibi idelojiler yok olmak zorundadır ve osmanlı yaklaşımı doğurmak zorundadır. Aksi taktirde kendileri yok olacaklar.

Konu başlığına dönersek askeri militarizmin dayattığı bayramların kutlanmıyor olmasında suçu halkta aramamak gerekiyor. Dayatmayla bir şey elde edemessiniz. Ülkemiz hiç bir zaman seküler ve demokratik bir ülke olmadı. Militarist bir yapının hakimiyetinde olduk. Bune ekstra olarak da uyuşturucu ticareti ve mafyacılık da serpiştirilebilir sivil yaşamda. Yani korku üstüne korku olan bir memleket. Militarizmin eksik tarafı sivil iradeyi yansıtmakta başarısız oldu. Halkını gereğinden fazla dövdü. Destekledikleri siyasi otoriteler ise halka ufağından bile bir hizmet sunmadılar. Adamlar tüm seçim vaatlerine rağmen aylarca suyu akmayan, çöpleri toplanmayan bir istanbul verdiler. Neticede insanlar dincileri de denediler. Dinciler iyi bir hizmet sununca da oylar sürekli onlara aktı. Memleketin yarısı onlara oy verince de oy verenlere aptal ve mal dediler.

 Devletler de insalar gibi hayatta kalabilmek için zeki olmak zorundadırlar. Zeki insanları özgür düşünme ihtimallerine karşı kurduğunuz korku imparatorluğunu korumak adına darbeyle vb. yok ederseniz neticesi bu tür görüntüler olur. Baskıdan ve dayaktan korkan bir nesil yetiştirirseniz bir gün sizi de dövecek bir güçle karşılaştığınızda bu nesil sizi satacaktır. Çünkü dayaktan korkmaya alıştırmışsınız.

Neyse bu konu çirkef bir konu olduğu için çok fazla derine dalıp başımı belaya sokmaya niyetim yok. Neticede ben de bir insanım ve korkuyorum.

Saygılarımla.

Başlık: Ynt: 30 Ağustos
Gönderen: NOSAM33 - Eylül 03, 2012, 03:43:38 ös
Hakikaten ÇİRKEF bir konu ...

Saygılar

Not: Nereye kadar KORKACAKSIN AMA ?   >:( >:( >:(