Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Bilim, Pozitif Bilim ve Fizik Üzerine  (Okunma sayısı 4224 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 29, 2015, 10:34:44 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 402
  • Cinsiyet: Bay

Bu paylaşımımda başlığından da anlaşılacağı gibi "Bilim", "Pozitif Bilim" ve "Fizik" üzerine düşüncelerimi paylaşmak isterim.

Bilim nedir?


Bilim fiziki ve doğal evrenin yapısının ve hareketlerinin birtakım yöntemler ile sistematik bir şekilde incelenmesini kapsayan çalışmalar bütünü olarak tanımlanabilir.

Bilim sebep-sonuç ilişkileri içeren bir olgu olarak birçok alt dala bölünmüştür. Buy sayede de insanların daha iyi yaşam koşullarına ulaşmasına bilinmeyeni bulmasına (veya bunun için çaba harcamasına) ve yeni şeyler öğrenmesini sağlamıştır.

 Aslında tüm bilim dalları evrenin bir bölümünü kendine konu olarak seçer  deneysel yöntemlere/gözlemlere ve gerçekliğe dayanarak bunlar ile ilgili yasalar çıkarmaya çalışır.

Pozitif Bilim nedir?

Deneye ve akla dayanan somut ve gerçek bilgiyle ilgilenen bilim dallarının tamamının genel adı olarak karşımıza çıkar.

Bu gruptaki bilimler, soyut kavramlar üzerine çalışma yapmazlar ve hakkında deney/gözlem yapılamayan konuları ele almazlar.

Somut varıkları incelerler. Pozitif bilimlerde genelde dört aşamalı bir yöntem incelenir. Bu aşamalar "hipotez üretme", "açıklama/betimleme", "deney/gözlem yapma veya matematiksel modelleme yapma" ve "sonuca ulaşma"dır. Devamında ise kuramlar ve nihayetinde uygunsa yasalar oluşturma çabasını içerir.

Bazı pozitif bilim dalları ise sırasıyla;
"Fizik, Astronomi, Kimya, Biyoloji/Tıp, Matematilk/Geometri"
sayılabilir.

Fizik nedir?
 
Fizik bilimi maddenin, madde bileşenlerinin ve enerjinin oluşumunu ve arasındaki etkileşimi inceleyen bir bilim dalıdır.

Fizik ayrıca evrende meydana gelen olgu ve olaylara deneylerin, gözlemlerin ve matematiksel metotların yardımıyla akılcı bir sistem içinde açıklamalar getirir.

Eski Yunanca’da fizik doğa anlamına gelmektedir. Bu tanımından dolayı fizik için doğanın felsefi anlatımı tanımı da yapılabilir.

Aynı fizik gibi astronomi, kimya, biyoloji, coğrafya ve jeoloji gibi bilim dalarlıda doğayla ilgilenmektedir.

Fakat fiziğin en temel doğa bilimi ve aynı zamanda bu doğa bilimlerinin en önemli yardımcıları olduğu gerçektir.

Daha genel olarak ise evren ile ilgili nasılları cevaplamak için deney ve gözlemleri içeren bilimsel yöntemler yoluyla doğanın genel bir analizi biçiminde de tanımlanabilir.

Fizik biliminde hipotez ve teorilerin geçerliliği bilimsel yöntem adı verilen ve yukarıda basamakları sıralanan yöntem ile test edilir ve teorinin geçerli olup olmadığına karar verilir.

Deneysel verilerle çok iyi derecede örtüşen ve hiç yalanlanmamış teoriler ise bilimsel doğa yasası olarak isimlendirilir.

Fiziğin kendi içinde bir çok çalışma alanı vardır. Bunlardan bazıları Astrofizik, Atom  ve Molekül Fiziği, Yüksek Enerji Fiziği, Plazma Fiziği, Nükleer Fizik, Katıhal Fiziği, Yoğun Madde Fiziği, Matematiksel Fizik, Kozmoloji olarak sıralabilir. 
Nosce te Ipsum


Ağustos 30, 2015, 07:29:50 öö
Yanıtla #1
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu Forumda beklenen işte böyle yazılardır.

Çünkü burası herkesin her konuda kendini tatmin uğruna bir şeyler yazacağı ya da aktaracağı bir site olarak tasarımlanmamıştır.

Burası masonlar.org sitesidir ve Masonluğun genel ya da masonların özel ilgi alanlarındaki konuların, binları bilen ve ilgi gösteren  haricilerle birlikte tartışılması içindir.

Bilim nedir?... Bu çok önemli bir sorudur çünkü Masonluktaki çalışmaların temellerinden biri bilimdir.

Buradan sonra sıra pozitif bilimin ne ve nasıl olduğunun anlaşılmasına gelir.

Ardından Fizik de bir pozitif bilim dalı olarak inceleme alanına girer.

Kimileri ne yazık ki metafiziği de fiziğin bir parçası, bir pozitif bilim dalı sanıyor galiba.

Masonlukta, bilimsel tutumla metafizik de incelenir. Fakat bunların konulacağı raflar farklıdır.

Sayın propulsion bir tek Kuantum'dan, bir de dalgalar mekaniğinden söz etmemiş gördüğümce. Sanırım onun da bir gerekçesi vardır: Onları da bir başka rafa yerleştirmeli.

Böyle bir konuyu bu Foruma getiren Sayın propulsion elbette övgüyü hak eder. Ancak o buna pek önem vermez; eleştirilmeyi hatta acımasızca eleştirilip yanlışlarının ve yanılgılarının açıkça ortaya serilmesini tercih eder. Çünkü bilimsel tutum ve yaklaşım bunu gerektirir.





   
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ağustos 30, 2015, 08:53:29 öö
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 498
  • Cinsiyet: Bay

Şimdi Sayın propulsion'a ne demeli? Aşk olsun?
Düşünüş biçimlerini anlattığı diziden sonra bir de bu...

Bu öylesine önemli ki, Masonluğu anlamaya çalışan biz hariciler için adeta bir yol haritası.

Abarttığım düşünülmesin sakın. Şimdi Sayın propulsion'un bu başlık altında yazdıklarını bir okuyalım, sonrasında da yukarıda sözünü ettiğim şu dizisini okuyalım (sıralama böyle olsun lütfen). Sanki masonların hep bahsettikleri fakat pek anlaşılamayan şu "meşhur" "çalışma yöntemleri" ortaya çıkıyor. Yanılıyorsam masonlar düzeltir şüphesiz.

Sayın propulsion'un bunu düşünerek bu paylaşımları yaptığını sanmam. O "çok" iyi bildiklerini paylaşıyor. Bilmek! Aşk olsun Sayın propulsion!  Aşk olsun!
"Durmak yok yola devam" diyesim var ama zihnimdeki çağrışımı hiç hoş değil bu deyişin. Yine de siz durmayın.
enelsır


Ağustos 30, 2015, 01:18:43 ös
Yanıtla #3
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Propolsion a bir katkıda ben yapmak isterim bir alıntı ile.

TDK sözlüğünde bilim şöyle tanımlanıyor:
Bilim
    "Evrenin ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgi."
    "Genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve dizgesel bilgi."
    "Belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir ereğe yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma süreci."

Bilim ile uğraşan bir kişinin bu tanımları yeterli bulmayacağını söylemeye gerek yoktur. Bu nedenle, bilimin eksiksiz bir tanımını yapmaya kalkışmak yerine, onu açıklamaya çalışmak daha doğru olacaktır.
İnsan doğaya egemen olmak ister!

Derler ki insanoğlu varoluşundan beri doğayı bilmek, doğaya egemen olmak istemiştir. Bu nedenle, insan varoluşundan beri doğayla savaşmaktadır. Son zamanlarda, bu görüşün tersi ortaya atılmıştır: İnsan doğayla barış içinde yaşama çabası içindedir. Bence bu iki görüş birbirlerine denktir. Bazı politikacıların dediği gibi, sürekli barış için, sürekli savaşa hazır olmak gerekir.
Gök gürlemesi, şimşek çakması, ayın ya da güneşin tutulması, hastalıklar, afetler, vb. doğa olayları bazan onun merakını çekmiş, bazan onu korkutmuştur.

Öte yandan, bu olgu, insanı, doğadan korkusunu yenmeye ve merakını gidermeye zorlamıştır. Korkuyu yenebilmenin ya da merakı gidermenin tek yolunun, onu yaratan doğa olayını bilmek ve ona egemen olmak olduğunu, insan, önünde sonunda anlamıştır. Peki, insanoğlunun doğayla giriştiği amansız savaşın tek nedeni bu mudur? Başka bir deyişle, bilimi yaratan güdü, insanoğlunun gereksinimleri midir?

Elbette korku ve merakın yanında başka nedenler de vardır. İnsanın (toplumun) egemen olma isteği, beğenilme isteği, daha rahat yaşama isteği, üstün olma isteği vb. nedenler bilgi üretimini sağlayan başka etmenler arasında sayılabilir. İnsanın korkusu, merakı ve istekleri hiç bitmeden sürüp gidecektir. Öyleyse, insanın doğayla savaşı (barışma çabası) ve dolayısıyla bilgi üretimi de durmaksızın sürecektir.
Bilim neyle uğraşır?
Bilimin asıl uğraşı alanı doğa olaylarıdır. Burada doğa olaylarını en genel kapsamıyla algılıyoruz. Yalnızca fiziksel olguları değil, sosyolojik, psikolojik, ekonomik, kültürel vb. bilgi alanlarının hepsi doğa olaylarıdır. Özetle, insanla ve çevresiyle ilgili olan her olgu bir doğa olayıdır. İnsanoğlu, bu olguları bilmek ve kendi yararına yönlendirmek için varoluşundan beri tükenmez bir tutkuyla ve sabırla uğraşmaktadır. Başka canlıların yapamadığını varsaydığımız bu işi, insanoğlu aklıyla yapmaktadır.
Bilimin gücü

Bilim, yüzyıllar süren bilimsel bilgi üretme sürecinde kendi niteliğini, geleneklerini ve standartlarını koymuştur. Bu süreçte, çağdaş bilimin dört önemli niteliği oluşmuştur: çeşitlilik, süreklilik, yenilik ve ayıklanma. Şimdi bunları kısaca açıklamaya çalışalım.

Çeşitlilik
    Bilimsel çalışma hiç kimsenin tekelinde değildir, hiç kimsenin iznine bağlı değildir. Bilim herkese açıktır. İsteyen her kişi ya da kurum bilimsel çalışma yapabilir. Dil, din, ırk, ülke tanımaz. Böyle olduğu için, ilgilendiği konular çeşitlidir; bu konulara sınır konulamaz. Hatta, bu konular sayılamaz, sınıflandırılamaz.
Süreklilik
    Bilimsel bilgi üretme süreci hiçbir zaman durmaz. Kırallar, imparatorlar ve hatta dinler yasaklamış olsalar bile, bilgi üretimi hiç durmamıştır; bundan sonra da durmayacaktır.
Yenilik
    Bir evrim süreci içinde her gün yeni bilimsel bilgiler, yeni bilim alanları ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, bilime, herhangi bir anda tekniğin verdiği en iyi imkanlarla gözlenebilen, denenebilen ya da var olan bilgilere dayalı olarak usavurma kurallarıyla geçerliği kanıtlanan yeni bilgiler eklenir.
Ayıklanma
    Bilimsel bilginin geçerliği ve kesinliği her an, isteyen herkes tarafından denetlenebilir. Bu denetim sürecinde, yanlış olduğu anlaşılan bilgiler kendiliğinden ayıklanır; yerine yenisi konulur.

Bu noktada şu soru akla gelecektir. Sürekli yenilenme ve ayıklanma süreci içinde olan bilimsel bilginin doğruluğu, evrenselliği savunulabilir mi? Bu sorunun yanıtını verebilmek için, bilimsel bilginin nasıl üretildiğine bakmamız gerekecektir. Sanıldığının aksine, bilimsel bilgi üretme yolları çok sayıda değildir; yalnızca iki yöntem vardır. Bu yöntemler başka bir yazının konusu olacaktır.
Timur Karaçay
Başkent Üniversitesi
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ağustos 30, 2015, 07:21:08 ös
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 402
  • Cinsiyet: Bay

Forumun tecrübeli, en çok ve en nitelikli paylaşımlarını yapan Siz Sayın üyelerinin hakkımdaki düşünceleri beni çok sevindirmiştir.
 
Sayın ADAM'ın katkısında belirtildiği gibi son günlerde bu tip bir paylaşıma ihtiyaç olduğunu ve fazlaca örselenen kavramlar olduklarını düşündüğümden bu başlığı açtım.

Ve yine Sayın ADAM'ın iletisinde yazıldığı gibi pek fazla örselenen bir başka kavram olan Kuantum Mekaniği ve Dalga Mekaniği ile ilgili de bir paylaşım yapma gereği vardır. Bunu yapmak isteyen üyelerimiz olursa katkı vermek, yapmak isteyen üyemiz yok ise böyle bir başlık açmak isterim.

Sayın enelsır'ın paylaşımında yazdığı gibi isteyen üyelerimiz "İnsan" konusu içinde tarafımdan açılmış olan düşünme yöntemleri hakkındaki paylaşımları okuyabilir. Okuması iyi olacaktır.

Sayın karahan'ın katkısı bilime dair açıklama getirmektedir. Okunması iyi olacaktır. Çeşitlilik, süreklilik, yenilik ve ayıklama (denetlenebilirlik) gibi bilimin  önemli niteliklerini ortaya koyması açısından değerlidir.

Tekrar bu değerli katkılar için çok teşekkür ederim.
Nosce te Ipsum


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
7390 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 25, 2013, 05:35:53 ös
Gönderen: independent
2 Yanıt
3854 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 11, 2009, 03:19:08 ös
Gönderen: Makbenah
0 Yanıt
2429 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 12, 2007, 04:04:42 ös
Gönderen: MASON
32 Yanıt
18295 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 09, 2012, 01:29:34 ös
Gönderen: peacewings
1 Yanıt
3162 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 06, 2012, 06:06:06 ös
Gönderen: asimov
0 Yanıt
2084 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 26, 2013, 10:17:58 ös
Gönderen: asimov
32 Yanıt
9279 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 11, 2014, 03:16:55 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
2900 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 08, 2015, 05:07:38 ös
Gönderen: HERKÜL
2 Yanıt
3503 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 19, 2015, 03:40:33 ös
Gönderen: Risus
6 Yanıt
3792 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 18, 2015, 10:40:33 ös
Gönderen: propulsion