Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: BİR MASONUN LOCASINDAKİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ  (Okunma sayısı 6468 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 16, 2010, 07:37:42 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




Bir masonun yükümlülükleri genel olarak üçe ayrılabilir. Bunlardan biri locasındaki ya da locasına karşı olan yükümlülükleridir. Bunu locasının dışında, başkalarına ve toplumuna karşı olan yükümlülükleri izler. Ancak belki de en önemlisi kendisine karşı olan yükümlülükleridir. Bunların ikinci ve üçüncü sırada olanları, önce birincisinin yerine getirilmesini gerekli kılar çünkü bir mason Masonluktaki düzenini (muntazam bir mason oluşunu) locasına karşı olan yükümlülüklerini yerine getirerek sağlar. Ben de ötekileri sonraya bırakarak, bu başlık altında bir masonun locasına karşı olan yükümlülükleri üzerinde duracağım.




Bir masonun, Masonluktaki bireysel düzenini koruyabilmesi için yerine getirmesi gereken yükümlülükleri, ikiye ayrılarak şöyle özetlenebilir:

1.   Üyeliğin gerektirdiği yükümlülükler:
a)   Ödentilerini aksatmadan zamanında vermek;
b)   Toplantılara düzenli bir şekilde katılmak yani devamlı olmak. (Bazı büyük localarda, üyelerin toplantılara düzenli olarak katılmalarına pek önem verilmez ve bu masonlar için bir “yükümlülük” sayılmaz.)

2.   Bireysel disipline ilişkin yükümlülükler:
a)   Masonluğun amaçlarına, ilkelerine, geleneklerine ve yöntemlerine uygun, genel olarak toplumsal töreye ve özel olarak da “Mason Töresi”ne aykırı düşmeyen tutum ve davranışlar içinde olmak;
b)   Tüzüklere ve yetkili organların kararlarına uymak.

Bir mason yükümlülüklerini yerine getirdiği sürece, locasıyla arasında hiçbir sorun doğmaz. Doğru olan ve olması gereken de budur. Ancak bildiğimce ne yazık ki bu konuda görülen ve izlenenler, doğrulardan çok yanlışlardan hatta olmaması gerekenlerden de söz etmeyi gerektiriyor. Masonluk belki çok iyi ve çok güzel ama ne yazık ki birçok mason kimliğinde bu iyiliği ve güzelliği yansıtamıyor.

Bazı zaman, yanlışlardan, olmaması gerekenlerden söz etmek, doğruyu ve olması gerekeni daha iyi anlatıp göstermek bakımından yararlı olabiliyor. Dolayısıyla ben bu yöntemi de kullanıyorum. Masonlar eleştirilemeyecek kişiler değil. Aksine, kendilerine yöneltilen eleştirilere kulak vermelerinde yarar var.

Bir başka başlık altında belirtmiş olmama karşın, burada şu Masonluktaki ödenti konusuna yine değinmek gereksinmesini duyuyorum. Her mason, locasında, ödenti yükümlülüklerini, yakınmaksızın, aksatmadan, ilgili görevliyi atlatmaya kalkışmadan yerine getirmeli. Eğer bir ödeme güçlüğü içindeyse bu konuyu hiç geciktirmeden açık yüreklilikle locasının üstad-ı muhteremiyle görüşmeli. Ödeme güçlüğü çeken masonlara birtakım kolaylıklar gösterme olanağı vardır. Bunu üstad-ı muhterem bulur. Ona güvenilmeli.

Hiç ödeme sıkıntısı olmamasına karşın, salt umursamazlığı ya da savsaklayıcılığı nedeniyle hatta üyesi olduğu bu kurumu bir ticari kuruluş gibi görerek ödenti yükümlülüğünü geciktirerek yerine getirmeyen bir masonun düzeni bozulmuş demektir. Bunu böyle sürdürürse, er ya da geç locasının üyelerince düzensizliğine karar verilmesi kaçınılmaz bir sonuçtur.

Bu aşamada bir masonun düzensizliğine nasıl karar verildiğinin ayrıntılarına girmek istemiyorum. Belki daha sonra bunu apayrı bir başlık altında ele almak gerekir.

Ben şimdi bir masonun loca toplantılarına devam yükümlülüğüne geçeyim.

Her mason, üyesi olduğu locanın toplantılarına düzenli olarak katılmakla yükümlüdür. Bunun gerekçesi, bir masonun “mason” olması nedeniyle özdeşleşir. Şöyle ki:

Bir masonun iki temel görevi olduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan biri “mason” niteliğini taşımakta oluşu nedeniyle, toplumu içinde Masonluğun amaçlarının gerçekleşmesi ve ilkelerinin yaygınlaşması için bireysel çalışmalar yapmaktır. Bu bir görevdir ama nasıl yerine getirileceği ve ölçüsünün ne olacağı ayrıntılarıyla tanımlanmamıştır. Her mason, bu görevini yerine getirme tarzını ve ölçüsünü kendi istemi, olanakları ve yetenekleri uyarınca kendisi saptar ve uygular. Hiç kimse de onu bu görevini gerektiğince yerine getirmemesinden ötürü kınayamaz. Diğer görevi de, üyesi olduğu locanın toplantılarına düzenli olarak katılmak, böylece hem kendisini bir “gerçek mason” olma yolunda yetiştirmek hem de aynı yolda diğer mason kardeşlerinin çabalarına katkıda bulunmaktır.

Bazı büyük localarda masonlar localarının toplantılarına düzenli olarak katılma konusunda bir üstlenme altına sokulmaz. Ancak bunun böyle oluşu, bir masonu, locasının toplantılarına katılmayı umursamazlıkla karşılaması bakımından haklı çıkarmaz. Yükümlülük kaldırılmış değildir; kalkmış olan zorunluluktur.

Şunu sorabilirsiniz: «Günümüzün koşulları altında bir mason locasının her toplantısına hiç aksatmaksızın katılma olanağını bulabilir mi?... Arada sırada  birtakım önemli nedenlerle toplantıya katılamaması söz konusu olamaz mı? Zaman zaman birkaç toplantıyı kaçırmasının hoş karşılanması gerekmez mi?»

Elbette, bütün bunlar olabilir. Fakat bunlar “arada sırada” ya da “zaman zaman” koşuluyla olur. Hatta o gün canı toplantıya katılmak istemediği gerekçesiyle değil; toplantıya katılamamasına neden olan bir önemli engeli (mazereti) nedeniyle olur. Üstelik engelini de önceden bildirmesi koşuluyla olur. Makul ve geçerli bir engelinin olduğunu önceden bildiren bir mason, toplantıya katılmamış olduğu için herhangi bir sitemle karşılanmaz ve kınanmaz. Bundan ötürü kendisine yükümlülüğünü yerine getirmediği söylenmez.

Kimi masonların bir engeli olduğu için toplantıya katılamayacağını bildirmekte çekingenlik gösterdiği biliniyor. Özellikle bu amaçla üstad-ı muhteremi aramaktan çekiniyorlar. Oysa şöyle deniyor: Bir üstad-ı muhterem, engelini bildirmek üzere kendisini arayan bir kardeşine bu düşünceli davranışından ötürü olsa olsa içtenlikle teşekkür eder.

Ancak şunu da unutmamalı: Bir mason, engelini bildirmekte kusur etmedi diye o toplantıya katılmış sayılmaz. Locadaki gözler, hiçbir engel bildirmeksizin toplantıya katılmamış olan kardeşi arar. Hele bir sonraki toplantıda da aynı durum ile karşılaşırlarsa merak etmeye başlarlar; iyi mi, bir sorunu mu var diye…

Masonlukta eğer “geçerli engel” diye bir şey varsa, demek ki bir de “geçersiz engel” vardır. Kişinin, engelinin “geçerli” olup olmadığına ilişken kendine özgü bir yargısı bulunabilir. Fakat Masonluğun yazılı olmayan kuralları uyarınca bazı engeller geçerli sayılamaz.

Biz geçerli olanlardan başlayalım… Şu tür engeller, hiç tartışmasız geçerli sayılır:

a)   Hastalık ya da toplantıya katılmaya elvermeyen bir rahatsızlık;
b)   Yakınlarından birinin hastalığı ya da ölümü;
c)   Önemli bir aile sorunu;
d)   Herhangi bir nedenle, locanın çalıştığı kentin yetişemeyeceği ölçüde dışında bulunma.

Fakat “iş yoğunluğu”, “önemli bir işin mutlaka yapılıp bitirilmesi gereği”, “katılma zorunluluğu olan bir başka toplantı” ya da “bir konuk ağırlama gereği” ve benzerleri, ancak arada sırada, ender olarak ortaya çıkacak olursa geçerli sayılabilir. Aynı tür ya da benzer bir engel, üst üste yinelenecek olursa geçerliliğini yitirir. Bir mason, bu tür bir engeli nedeniyle bir toplantıyı kaçırması söz konusu olursa, bir sonraki toplantıya mutlaka katılabilmek için gerekli her türlü önlemi önceden almaya bakar. Bunu yapmıyorsa, Masonluğa karşı ya yeterince ilgi duymamış ya da önceleri duymuş olduğu ilgi azalmaya yüz tutmuş demektir; kendisini Masonluğun dışına çıkarmaya hazırlanıyor gibidir.

Üst üste engeller, bir ya da iki, bilemediniz üç toplantı için bildirilebilir. Bunu kısıtlayan bir kural yoktur; sadece anlamsız kaçmaya, can sıkmaya başlar. Oysa bir geçerli engel, uzun süreli de olabilir. Bu durumda o masonun gerekçesini ve süresini de belirterek izin isteminde bulunması gerekir. Bunu yapan bir mason ise pek sorgulanmaz ve dilediği süre boyunca kendisine izin verilir. Yeter ki locasından uzak kalacağı bu süre içinde sorunları her neyse onları çözümlesin ve locasının toplantılarına düzenli olarak katılmaya başlasın.

Uzun süren izinlerin, bir masonun Masonluğa karşı duyması ve göstermesi beklenen ilgiyi azalttığı da bir gerçektir. “Gözden uzak olan gönülden de ırak olur.” denildiği gibi, locasının toplantılarından uzun süre ayrı kalan bir mason da ne yazık ki Masonluktan soğumaya başlar.





Bir masonun Masonluğa karşı ilgisinin azalması da Masonlukta oldukça sık görülen bir sorun… Bunu da bir diğer başlık altında inceleme konusu edelim.




ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 21, 2012, 03:51:41 ös
Yanıtla #1
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 599
  • Cinsiyet: Bay

Mmmm sayın ADAM işte mükemmel bir bilgilendirme.


Şimdi öncelikle ben şöyle bir şey duydum doğrumudur değilmidir bir sorayım bakalım, belirli miktar ya da süre diyeyim misal veriyorum ayda 10 toplanma oluyorsa 7 sine katılmak yeterli diye bir duyumum var bilmiyorum ne deredece burda verdiğim rakamlar misal olaraktır.



Bu soruma ilave olarak da sayın ADAM dan bir masonun düzensiz olmasına nasıl karar verildiğini nasıl bildirildiğini kimler tarafından ( üyeler mi loca görevlileri mi ) çıkarıldığının ayrıntılarını istiyorum. Umuyorum ki kendisi bu isteğime olumsuz yanıt vererek beni kırmayacak ve bu başlığı ayrıntılı bir şekilde irdelemeye başlayacaktır. Kendisine şimdiden teşekkürlerimi iletiyorum.



Saygılar.
Ölü Gibi Sessiz...Mezar Gibi Ketum...



חמישים אחוזים חמישים אחוזים בולגרי של יהודים....!!! O:


Temmuz 22, 2012, 09:00:07 öö
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu konu üzerinde pek irdeleme yapma olanağı yok aslında; olanı inceleme ve bilgi edinme olanağı var. Buna karşın biz işi biraz da irdelemeye sokalım bakalım olabildiğince ve haddimizi aşmamaya çalışarak.

Önce… Ayda on toplantı olmaz. Olamaz. Olabilemez. Bir loca için haftada bir toplanmak bile pek sıktır; pek ender, genellikle geçici bir süre için bir sorunu gidermek amacıyla yapılan bir uygulamadır. İki haftada bir toplantı en sık görülenidir. Daha seyrek olanları da vardır.

Ancak Sayın Bulgaria "misal" demiş. Peki. O zaman ayda 10 toplantı değil de yılda 10 toplantı diyelim. Öyle bir loca varsayalım. Bu locanın ya da bağlı olduğu obediyansın yazılı kuralları uyarınca da 7 toplantıya katılmak yeterli olsun.

Yeterli.

Ne için yeterli?

Bunun için örnekler verilebilir ama Sayın Bulgaria söylese daha iyi. Onun duymuş ya da düşünmüş olduğu hangi bakımdansa, ona göre yanıtını arayalım.

************

Düzensiz olmaya nasıl karar verilir? Kim karar verir?

Bunu iyice anlatmadık mıydı?

Belki anlatmamışızdır. Yenileyelim.

Diyelim ki bir mason var. İki yıldır ödentisini vermiyor.

Önce kendisiyle sözlü iletişime geçilir. Yükümlülüğü hatırlatılır.

Bunu kim yapar?

En doğrusu Üstad-ı Muhterem ya da locanın başkanı. Bunu bir başka görevliye aktarabilir ama uygun düşmez. Ha, o masonun önericisinden, rehberinden bu konuda ricada bulunabilir; o ayrı.

Diyelim bu iletişim kurulamadı. Kurulabildiyse de beriki aldırış etmedi.

Bu kez kendisine bir yazılı uyarıda bulunulur.  Bunu da ilgili obediyansın tüzüklerinde nasıl yazıyorsa o kişi(ler) imzalar. Fakat olay obediyans boyutunda değil, loca boyutundadır.

Beklenir umutla bir süre Godot gelecek mi diye. Gelmezse, locanın olağan oturumlarından birinde bu konu gündeme alınır ve loca üyelerine anlatılır. Bazı obediyanslarda bu iş 3. derecede yapılıyor, bazılarında 1. derecede. İkisinin de kendine göre farklı bir mantığı var.

Loca üyelerine bunun anlatılmasının gerekçesi elbette o kişinin düzensiz ilan edilmesi gerektiğine ilişkin bir öneri getirmektedir. Loca üyelerinden buna karşı çıkanlar olabilir. Öneri geri çekilebilir. (Bana sorarsanız böyle bir durumda o karşı çıkanlar üstlensin borçları eğer masonca bir davranış olursa o). İşin sonunda locada bir oylama yapılır. Düzensizlik ilanının kabul edilmemesi, kişinin yükümlülüğünün loca tarafından üstlenilmesi demektir. (O kişi masonsa böyle bir üstlenmeyi kabul etsin bakalım.)   

Demek oluyor ki düzensizliğe loca karar verir.

Loca karar verir ama bunu ilan edemez. O nedenle durumu obediyansa ya da bir bölge yönetimi varsa oraya bildirir. İlanı orası yapar.

Bu örgüt içi bir ilandır. Kişinin kendisine de bildirim yapılması gerekir. Bunu yapacak olan yine locadır.

İşte bu son bildirim yapıldığında artık o kişi düzensizdir.

Düzensizdir ama bizim ülkemizdeki yasal kurallara bakarsak henüz derneğin üyesidir. Dernek ile üyelik ilişkisinin kesilmesi ayrı konu.

Oldu mu acaba?


 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 23, 2012, 04:55:52 ös
Yanıtla #3
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 599
  • Cinsiyet: Bay

Sanırım çok da iyi oldu. Teşekkür ederim.
Ölü Gibi Sessiz...Mezar Gibi Ketum...



חמישים אחוזים חמישים אחוזים בולגרי של יהודים....!!! O:


Temmuz 25, 2012, 10:40:53 öö
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

Sayın Adam;

İlginç ve önemli bir konuya eğildiğiniz için teşekkür ederim. Ben de konuya küçük bir katkıda bulunmak isterim.

Öncelikle bir Mason'un locasına karşı yükümlülükleri sadece devam ve mali yükümlülükler olmamalı, bunların yanında yapacağı çalışmalarla, alacağı ve vereceği eğitimle de birlikte olmalıdır. Kişi, üyesi olduğu locanın benzerleri arasında en iyisini yapması içinde çaba göstermeli, locasını olabilecek en üst noktaya taşıyarak hem kendi hem de diğer localardaki kardeşlerine örnek olmalıdır.

Devam, günümüzde yaşanan sorunların başında gelmektedir ancak mali yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınan (getiremeyen kardeşlerimi ayrı tutarak) kardeşlerimizin ilişikleri kesilirken, keyfi devamsızlara benzer bir yaptırım ise nadiren uygulanmaktadır. Keyfi olarak devam etmeyen kardeşlere böyle bir uygulamanın olması ise tamamen farklı bir tartışmanın konusu olabilir.

Aldığınız yanıtlardan birinde devamla ilgili bazı bilgiler soruluyordu. Bunu da belki en iyi yanıtlayacak kaynak LGT'dir. Bizim devam oranlarımız sadece üst dereceye terfi edilmesi için ortaya konmuş oranlardır, herhangi bir üyenin devamı için ortaya konmuş oranlar yoktur çünkü; aslolan kardeşlerin devam edeceklerinin düşünülmesidir.

Sevgi ve Saygılarımla;
malik


Temmuz 25, 2012, 11:13:36 öö
Yanıtla #5
  • Ziyaretçi

Kısa ve açıklayıcı öz bir şekilde olmuş.


Temmuz 25, 2012, 07:16:11 ös
Yanıtla #6
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Malik'e katılırım. Dedikleri doğrudur. Öyle olmalıdır.

 Ancak bir masonun görevleri ile yükümlülüklerini birbirinden ayırmak gerekir.

Bir masonun, kardeşlerine, locasına, üyesi olduğu obediyansa, varsa yüksek derece örgütüne, ailesine, çevresine, yurduna, insanlğa karşı görevleri vardır. Fakat bunların yerine getirilmemesi durumunda ayıplanmasının ve yazıklanmasının ötesinde belirgin bir yaptırım yoktur. Yükümlülükler ise, yerine getirilmemesi durumunda karşılığında yaptırım olanlardır.

Bu açıdan bakıldığında, belki de yükümlülüklere bir masonun hakkında disiplin soruşturması açılmasına ve kusurlu ya da suçu bulunması durumunda cezalandırılmasına neden olabilecek tutum ve davranışlarda bulunmaması ya da bunların tersini yapması gerektiğini ekleyebiliriz.(Ben buna özetle disipline uymak derim ama şu dsiplin sözcüğünü kullanırsam korkarım kimilerinin tüyleri diken diken olur. Çünkü onlar disiplin içinde yaşamaya alışamamıştır; askerlikten nefret ederler; disiplin denilince de akıllarına zuptu rapt gelir.)

Gerekirse burada ayrıntıya girerek bunların hepsini gözden geçirebiliriz.

Sevgiler.

   
« Son Düzenleme: Temmuz 25, 2012, 07:23:51 ös Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Temmuz 26, 2012, 12:21:43 öö
Yanıtla #7
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 205
  • Cinsiyet: Bay

ilk maddeden maddiyata bağlamışsınız.. gerisini okumadım bile...
bana tek taraflı adaletinizden sakın bahsetmeyin.. adalet kirli atlet..!!


Temmuz 26, 2012, 11:56:07 öö
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

Fakir insanlar özgür kararlar veremez kanaatine istinaden galiba.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
23 Yanıt
24055 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 29, 2010, 02:05:43 ös
Gönderen: MASON
Bir Masonun Düşü

Başlatan kudüs prensi Insan

0 Yanıt
3434 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 08, 2010, 12:39:46 ös
Gönderen: kudüs prensi
1 Yanıt
4236 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 18, 2010, 03:49:56 ös
Gönderen: Saygın
1 Yanıt
4435 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 24, 2020, 11:58:00 ös
Gönderen: midyad
0 Yanıt
3031 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 19, 2010, 02:25:48 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
3711 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 30, 2014, 09:19:15 ös
Gönderen: Ares
9 Yanıt
4129 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 30, 2014, 10:06:40 öö
Gönderen: Spock
11 Yanıt
6320 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 22, 2014, 11:39:06 öö
Gönderen: mbulut
5 Yanıt
4772 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 26, 2015, 01:46:30 öö
Gönderen: İNSAN
1 Yanıt
2360 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 15, 2015, 12:00:29 ös
Gönderen: akcanmd