Böyle İsrael odaklı bir hareketin felsefesi on temel ilkeye dayanır:
1.Yahudilik evrilen , dini bir medeniyettir. Yahudilik, ya da birbirini takip eden bir çok Yahudi neslini birleştiren olgu, sadece bir din değildir, bu evrilen dini bir medeniyettir. Evrimi sırasında Yahudilik üç ana aşamadan geçmiştir. Her aşama, içinde bulunduğu koşulları yansıtır.
2.Şimdiki durumun gerekliliği: Bu aşamalar sırasında Yahudiler ayrı bir halk meydana getirirler. Şimdi Yahudi halkı, diğer halklar gibi, hem kendi tarihi medeniyetini hem de içinde bulunduğu medeniyeti yaşamayı öğrenmelidir. Bu da Yahudi halkının yeniden yapılanacağı, dinin yeniden canlanacağı ve kültürün yeniden doldurulacağı Yahudiliğin demokratik ortamında başarılacaktır.
3.Birlik ve çeşitlilik. Coğrafi olarak dağılmış olmaktan kaynaklanan çeşitliliği; kültür ve dünya görüşü konusundaki farklılıkları Yahudi birliği aşmalıdır.
4.Eski anlaşmanın yenilenmesi: Dünyadaki tim Yahudiler , İsrael’deki Yahudi toplumu ile beraber kendilerini uluslar-üstü bir halk haline getiren tarihi anlaşmalarını yenilemelidir. Bunun merkezi , ‘Sion’ olmalıdır.
5. Dünya Yahudilerinin manevi yurdu olarak Eretz Yisrael ( İsrael toprakları): Eretz Yisrael , tarihi Yahudi medeniyetinin yurdu olarak tanınmalıdır.
6.İsrael’in dışındaki organik cemaatlerin temeli: Diğer yerlerde Yahudiler, organik cemaatler kurmalıdır. Yahudiler tarafından Yahudiler için düzenlenen her türlü faaliyet ve kuruluşlar enteraktif olmalı ve Yahudi halkının, dinin ve kültürünün gelişmesine öncelik tanımalıdır.
7.Dinin yeniden canlandırılması için gereken önkoşullar: Dinin yeninden canlandırılması özgür sorgulamanın, ve din ile devlet işlerinin ayrılması yolu ile başarılabilir.
8.Tanrı’ya inancın nasıl yorumlanacağı: Yahudi halkının yeninden canlandırılması, Tanrı’ya olan inancın, hem evrensel olarak insani hem de özel bir Yahudi deneyimi olarak yorumlanmasını gerektirir.
9.Bir dinin devamlılığını sağlayan unsur: Bir dinin devamlılığı, inanç ve uygulama çeşitliliği içinde kimliğini koruyabilmesi sancta sı sayesinde başarılır. Bunlar, dinin insanın kaderini tamamladığı olgular olarak işaret ettiği kahramanlar, olaylar, metinler, mekanlar ve mevsimlerdir.
10.Tora’nın süregelen Yahudi kültürü ile eşanlamlılığı: Geleneksel Tora kavramı , Yahudi dini medeniyetiyle eşanlamlı algılanmalı ve bundan dolayı Yahudi halkının süregiden tüm etik, kültürel ve manevi deneyimlerini kapsamalıdır.
Yahudiliğin doğası hakkındaki teorisini ortaya koyarken Kaplan, evrenin bilimsel anlayışı ile tutarlı radikal bir teoloji ortaya koyar. Kaplan’a göre, Tanrı doğaüstü bir varlık olarak değil, kurtuluşa götüren bir güç olarak algılanmalıdır. “Tanrı, kaostan bir kozmoz yaratan tüm hareket ettirici ve organize edici kuvvetlerin toplamıdır” der. ( Kaplan, 1962, 76). Ona göre, Tanrı fikri etkileri bağlamında temelden anlaşılmalıdır:
“Tanrı hakkında, sevgi ilahidir dediğimizde, Tanrı sevgidir dediğimizden daha çok bilgi ediniriz. Gerçek bir dönüşüm olur... ilahiyat, otantik deneyime açılır ve bir kesinlik kazanarak bu otantikliğin fark edilmesini sağlar.” (Kaplan, 1970, 73).
Kaplan’a göre, Tanrı , doğa kurallarına bağlı olmayan, “doğa-üstü”, “gerçek –üstü” ve “deneyim-ötesi” bir aşkınlıktır. Bu tip bir kavramsallaştırma Tanrı’yı evrenin yaratıp devam ettiren, ayrıca Yahudiler’i insanlığa rehber olacak bir halk olarak seçen varlık olarak gören düşünceden çok farklıdır. Tanrı doğası hakkındaki böyle bir yorum, inancın manevi boyutunu yeninden formüle edilmesini ister. Dolayısıyla Kaplan, kurtuluşun da insani ifadeler çerçevesinde anlaşılması gerektiğini iddia eder.
“Din, kurtuluştan söz ettiğinde, hayatın değerliliği hakkındaki deneyimden bahseder. Hayatımızın değerli oluşu ile ilgili kişisel deneyimizi analiz edersek , bunun belirli etik deneyimlere dayandığını görürüz- ahlaki sorumluluk, dürüstlük, sadakat, sevgi, hizmet... Dikkatlice yaparsak bu analiz etik deneyimizin kaynağının, diğerleriyle karşılıklı ilişkiler yoluyla kendi kendimize yetebilme noktasına erişme isteği ve yeteneğimizde bulunduğunu ortaya çıkarır. Bu karşılıklı ilişkiler aslında kosmozda işleyen daha büyük bir ilkenin ifadesidir. Bu ilke, bütün varlıklardaki yaratıcılığı ve birbirlerine bağlılıklarını ortaya koyan kozmik güce karşılık olarak belirir” (70).
Dine bu doğal kavramlarla yaklaşımda duanın rolü nedir? Kaplan’a göre, dini ibadet nesnel nedenler için gereklidir. Duyguların ortaya çıkışı açısından önemlidir. Dua yoluyla insan içindeki bilinçte, insan ilişkilerinde ve çevresinde işleyen kuvvetin farkına varır. Ayrıca, insan toplumun dini hedeflerine odaklanabilir. Örneğin dua edenler, kriz zamanlarında manevi olarak beslenebilir, ayrıca matem dönemlerinde teselli bulur. Dolayısıyla ibadetin önemli psikolojik yararları vardır ve bireyin ideallerini şekillendirebilir. ‘Bir Medeniyet Olarak Yahudilik’te ve Kaplan’ın diğer eserlerinde bulunan birçok fikir Yeniden yapılanma akımının erken dönemlerinde ortaya çıkan dini edebiyatta yer alır.
Kaplan, Eugene Kohn ve Ira Eisenstein tarafından düzenlenen ‘Yeni Agada’, Kaplan’ın teolojisini , geleneksel Agada’daki mucizelere, belalara ve İsrael’in Mısır’dan kurtuluşunun günümüzdeki önemine uyarlar. Yine ‘Şabat Dua Kitabı’, sinagogdaki ibadetten tatmin olmayanlar için tasarlanır ve amacı , teolojik olarak kabul edilmez bölümleri çıkartıp gelenekten bir takım ilham verici materyaller ekleyerek duyguları harekete geçirmektir. Bu yeni dua kitabı Tora’nın Sina Dağı’ndaki açıklanışı , Yahudiler’in Tanrı’nın seçilmiş halkı olduğu ve kişisel Maşiah doktrini hakkındaki tüm referansları çıkartır. Beklenildiği gibi, gelenekten böyle sert bir ayrılık Ortodoks kesim tarafından tepkiye karşılanır. Kaplan, ateizmi ifade etmek ve inançtan uzaklaştırmak suçlamalarıyla dinden çıkartılır. Yine de Kaplan’ın düşüncesi, modern dünyada yeni bir düşünce aryan bir kesimi yönlendirir.
Referanslar ve Kaplan’ın Önemli Yazıları:
Mordehay Kaplan, Judaism Without Supernaturalism, New York, 1958
Modehay Kaplan, The Meaning of God in Modern Jewish Religion, New York, 1962
Mordehay Kaplan, Judaism As a Civilization, New York, 1967
Mordehay Kaplan, ‘ The Meaning of God for the Contemporary Jew’, A Jospe ( ed) , Tradition and Contemporary Experience, New York, 1970