Masonluğun evrensel mesajı; insanların Kardeşliği, insanlar arasındaki sevgi, barış ve adaletin sağlanması, insanlarda dürüstlük, cesaret, şefkat gibi erdemlerin oluşturulması olarak özetlenebilecek, dinler ile erdemleri gerçekleştirmeye yönelik diğer mistik, ezoterik veya açık mezhepler veya Kardeşlik cemiyetlerince de desteklenen bir içeriğe sahiptir.
Masonlukta diğerleri arasındaki sembolizma ve anlatım farklılığı, mesajın içeriğini değiştirmez. Masonluğun bunlardan ayrıldığı en önemli nokta, Masonluğun insan merkezli, diğerlerinin Tanrı merkezli olmasıdır. Masonluk Kartezyen bir rasyonalizmle üyelerini ve zamanla insanlığı hakikatin arayışına yöneltirken onlara akıl ve hikmeti rehber kılmıştır. Bu akıl insan aklıdır ve gerçeğin araştırılması yolundaki en etkili araçtır. Akıl ve hikmeti kullanarak ve yalnız ona güvenerek gerçeğe ulaşmak olanaklıdır. Diğerleri ise aklın önüne inancı koyarak skolastik bir niteliğe bürünmüş, hakikati tanrısal mesajın yorumunda aramışlardır.
Düşünsel Masonluk her ne kadar sembolizminde Doğu mistisizminden öğeler taşıyor olsa da öz olarak Avrupa Aydınlanma Dönemi akılcılığından aldığı esinle şekillenmiş, batı düşünce okullarının bir ürünüdür. Mesajı “Evrenseldir” yaklaşımı “Batılı”dır. Masonluğun, tanrıya inancı korumakla birlikte, bu insan merkezli yaklaşımı onu Batılı olarak tanımladığımız düşünce yapısının bir kurumu durumuna getirmiş, evrenselliğini ve benimsenmişliğini bu ölçüyle sınırlandırmıştır.
Masonluğun amacı, kişiyi yücelterek kişi yoluyla toplumu yüksek insani değerlere ulaştırmaktır. Bu nedenle Masonluk kişiyi hedef alır ve öğretisini kişi üzerine yoğunlaştırır. Öğretinin içeriğinde, Masonluğun her derecesinde farklı bir isimle anılan Yüce Yaradana inanç bulunmakla birlikte, yaklaşım olarak, Masonik öğreti sekülerdir. Dinlerin tanım olarak içermek zorunda oldukları dogmatizmden kaçınır bunun yerine insan aklı önderliğinde hakikat arayışını koyar. Hakikat arayışında insan aklına önderlik görevi vererek sekülerizmi benimseyen Masonluk, dinlerin mistisizminden de etkilenmiştir. Masonluğun dinlerden benimsemediği yan, skolastik ve dogmatik yaklaşımdır.
Masonik düşünce, kendsini tamamen dogmalardan soyutlayabilmiş midir?
Masonluk ve Masonluk kapsamındaki öğreti herkese açık değildir. Ancak duyarlı bir eleme sürecinden geçenler Masonluğa kabul edilirler. Bazıları için kapı baştan kapalıdır. Masonluğun dogmatik olarak nitelendirilebilecek bir yanı Evrenin Ulu Mimarına inanç zorunluluğudur. Bu sınırlama ateist düşüncede olan bir kişiyi daha başından Masonluk dışında bırakır. Tanrıya inanç zorunluluğunu benimsemeyen obediyanslar muntazam kabul edilmemektedir. Bütün iyiliği, bilginin ve güzelliğin kaynağı, mutlak hakikatin barındığı yer olarak nitelenen bir büyük yaratıcı güce inanç olmadan, kanımızca Masonik düşünce onun hedefleri dayanaksız kaır. Oswald Wirth’in belirttiği gibi gerçek anlamda Masonik düşünce bir yanında hümanizm diğer yanında teizm bulunan bir terazi gibidir. Tanrının varlığına inancı reddetmemekle birlikte buna değinme ihtiyacını duymadan yürütülecek bir öğretinin tanım olarak gerçek anlamda Masonik olması zordur.
Saygılarımla