Duzgun Turkce 'Fetisizmi'(!)

[Isis]

Asagidaki yaziyi okuyup  elestirilerinizi yazmanizi istiyorum. Ne gibi hatalar var, yazar (!) ne anlatmak istiyor ve istedigi mesaji(!) verebilmis mi baska bir deyisle sizde "Evet, hakli" cevabi uyariyor mu? 


    
Duzgun Turkce 'Fetisizmi'

daha ziyade, türkçe’yi tam olarak kavrayamamış insanlarda rastlanan fetişizmdir.



dili yaratıcı ve renkli şekilde kullanmaktan çok, kökenini bilmedikleri kurallara ezbere riayet etmek sevdalısıdır bu insanlar. o kuralların mantığını sorgulamak, hatalı olabileceklerine ihtimal vermek gibi inisiyatiflerden yoksundur "düzgün türkçe" fetişistleri... durum böyle olunca, "edebiyat, dil kurallarını yıkarak inşa edilen sanattır" gibisinden manidar vecizlerle de dikilemezsiniz karşılarında...

 

bu fetişizmin militanları, "ali topu tut." cümlesini "çılgınca sevdiğim kadının saç teli gibisin, bir hiçsin tekkk başına ama kokusunu taşırsın aşkın, her kıvrımında!" cümlesinden daha çekici bulurlar. neden? e çünkü yazar tek’i 3 k ile yazmıştır, halbuki sözlükte*yoktur öyle bir şey... işte bu fetişizmin tutsaklarını, dil örgüsünü yaratan sosyal gerçekliğin ve içsel esrimelerin tamamen dışında ve ötesinde birer kampa tekkk başlarına tıkmak ister yazar; çünkü ancak oradaki bir imla kılavuzu ile sevişmeyi hak etmektedir onların dil sevgisi... eyvahhh! "dil sevgisi ha! o da nesi ola? dil bilgisi var, dil sevgisi yok!"



düzgün türkçe fetişistleri bilmez ki, türkçe’nin her türlü kuralı, nizami ve resmi bir maç için sahaya çıkan futbol takımlarının riayet edecekleri kurallar gibidir. iki kale, 11’er oyuncu, ceza sahasındaki 9 kusurlu harekete penaltı ve saire...



oysa ki dil, günlük yaşamda, edebiyatta, sözlükte* kah tek kale maç tadında yaşanır, kah 8’e 7 kurulur takımlar, kah çoğalır harfleri alfabenin, rakip saha önünde...bir devlet kurumuna dilekçe yazmakta değilsinizdir... öyle hissetmemek için nitekim, şu an sözlüktesinizdir de arzuhalcilik yapmakta değilsinizdir... iş dili kullanmaya gelince, imlaperest tek hücrelileri tespih yapıp cebinize atabileceksinizdir belki ama, "dilgiçlik"* taslamakta tevazu sahibisinizdir, çünkü çoktaaaan geçmişsinizdir oraları...



argoyu dilin dışında sanan, dil kurallarını 12 eylül rejiminin "düşünme! okuma! yazma! sorgulama!" kurallarıyla aynı kategoride belleyip yersizce kutsayan insan, dili içselleştirememiştir... oynayamaz onunla... ne tek kale, ne çift kale, ne üç korner bir penaltı...


w yu, z yerine kullanılan s leri, 1, 2 defa değil her seferinde unutulan görmezden gelinen sesli harfleri kabul edemeyen insanların feşizmidir.



bu feşizm insanları şunları savunurlar;



bil kurallarına önemli manada uyulmuş bir yazı ile uyulmamış bir yazı arasında "ciddiyet" farkı vardır. bu fetişzm insanları ne kadar kendileri türkçeyi tam olarak düzgün kullanmadıklarını bilseler de bir nebze olsun bu bariz bilerek yapılan yazım yanlışlarından kurtulmak isterler...


" smdi ben msla şrda çok ciddiiiiiiiiiiii bir şy anlatrken byle yassm hiç syg duylası bir hali kalms yasmn."
(abarttın diyorsanız sonuna kadar okuyunuz)


"ama iğrenç ötesi, uyumdan yoksun, oha falan olmuş bir yazı dahi yazsam eğer belli kurallar çevresinde, etrafında, orasında, burasında yazdıysam ve önem verdiysem ister istemez bu yazımı güzel gösterir."



savunduğumuz tüm kurallar bilinsin, uyulsun değil; ilk bakışta okunmaya değer "ciddi"likte görülsün, karşı taraf için çekici gelsin. Ha eğer ilk yazı gayet çekici diyorsan işte orada hiçbir şey diyemem...



amacımız olayı abartıp kurallarımızı haklı göstermek de değil. yazılanlar makul görülebilir ama esneklik, karar vermeyi zorlaştıracak ve olayların abartılmasına sebep olacaktır. şimdi biz *;



tamam arkadaşlar cümle sonunda harf uzatabiliriz ama en fazla 3 tane.

-argo yazarken q w kullanmak zorundaysak tamam, aksi halde yapmayalım



dersek olmayacaktır. tamam hadi serbest hepsi dense, abartılacak (benim yaptığım gibi), okunacak hali kalmayacak... ben abartmam , o kadar da değil denmesin herkes sen değil.




ayrıca düzgün türkçe dilbilgisinden de ibaret değildir bunu biliyoruz ama sadece bu açıdan ele aldık bu "entry"  mizde. tam manasıyla düzgün türkçe kullanmak zaten her baba yiğidin harcı değildir...




 lahmacun.org'tan alinmistir.

[Isis]

 Bu arada fetişizm kelimesi Fransizcadan gecmis Turkcemize.  TDK'dan baktim ancak tatmin edici bir seyler bulamadim.

fetişizma  Fr. fétichisme
1. İlkel toplumlarda doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesnelere tapınma, tapıncakçılık, putperestlik: § �Görüyorsunuz ki, bu, halis bir fetişizmadır.� -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 160.
2. ruh b. Karşı cinsin giysi vb. şeyleriyle cinsel coşku ve doygunluk sağlama.


 fetişist  Fr. fétichiste
1. Fetişizmi uygulayan (kimse, görüş): § �Gebrî, Bektaşî, Mason, fetişist ayinlerine kadar her şeyden dem vurabilir, zevk duyar ve duyurur.� -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar I, 40.
2. Fetişizme düşkün (kimse): § �Bu meloman sosyolog, bu içtimai mistik aynı zamanda zavallı bir kleptoman ve zavallı fetişti.� -Ahmet Hamdi Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, 299.

[tcorbaci]

Çok düsgün bi Türkce kulanmak ve yazıları mı öyle yazmak istoyorum fakat mesela her kafadan bir ses çıkıyor herkez bi şey herkez bi fikir söylemden duramıyoruz toplum olaraktan.. 

[Veritas]

Bende olan bir fetişizmdir.