Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Ya Ruh diye bir şey yoksa  (Okunma sayısı 4372 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 20, 2010, 07:32:53 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

Ertuğrul Özkek'in 20.06.2010 yazısı

ŞİMDİ sıkı durun.

Hayatınızla, dünyayı algılama biçiminizle ilgili en büyük ezberinizi bozmaya hazır mısınız?


Bu güzel pazar günü dudak uçurtacak bir konuya gireceğiz.
Şu konuşma, televizyon için bilim adamları ile sohbetler yapan bir gazeteci ile Tufts Üniversitesi’nin en parlak bilim adamlarından biri olan Daniel Dennett arasında geçiyor.
Daniel Dennett’in kim olduğunu anlamanıza yardımcı olmak için, başında bulunduğu ekipte yer alan üç bilim insanının isimlerini vereyim.
Richard Dawkins, Francis Crick ve James Watson.
Crick ve Watson, DNA’yı keşfeden insanlar.
Şimdi kemerlerinizi bağlayın ve bakın bu ünlü bilim adamı ne diyor.
İkisi arasındaki konuşmayı aynen, satırı satırına aktarıyorum:
İkisi, bir makine olarak gördükleri insan denen varlık üzerine konuşuyor.
* * *
Eduardo Punset: “Demek bu makinenin, yani vücudumuzun bir ruhu yok.”
Daniel Dennett: “Aynen öyle, bir ruh (spirit) yok.”
Eduardo Punset: “Ne de can (soul)?”
Daniel Dennett: “Can olabilir, insan vücudunu ele alalım, ne buluyoruz? Birkaç milyar farklı hücre, canlı hücre, nöronlar-her türden hücre yani. Ama hücrelerden hiçbiri kim olduğumuzu ne bilir, ne de umursar. Bir şekilde, trilyonlarca hücreyle, bu faşist hücrelerle bir takım oluşturuyoruz ve bunlar köle gibi, davetsiz misafirleri kovuyorlar aynen kovandaki arılar gibi ve demokrasi, Barcelona veya Boston umurlarında değil. Hücrelerimiz tüm bundan habersizler, ama iki büyük hücre takımı, senin takımınla benimki, farkında olmadan pek çok şey biliyorlar.”
Söyledikleri çok açık değil mi?
Bir: İnsan ruhu diye bir şey yoktur.
İki: Bizi biz yapan hücrelerin, dolayısıyla organların bilinci yoktur.
* * *
Öyleyse, bir insanın beyni nedir? Vücudun patronu kimdir?
“Sadece beynin kontrolü için yarışan gruplar ve hizipler. Bunlar faaliyet grupları, hücre değiller, daha ziyade vücudun kontrolü için yarışan enformasyon modelleri bunlar.”
O zaman asıl soruya gelelim:
Eduardo Punset: “Beyne kim göz kulak oluyor, tabii biri göz kulak oluyorsa?”
Daniel Dennett: “Bu biraz ürpertici bir fikir. Beynin on milyar veya belki yüz milyar nöronu var ve iş bununla da bitmiyor. Tek bir nöron bile senin kim olduğunu bilmez, hiç umurunda değildir. Bunun için fazla aptallar. Dolayısıyla demokrasi gerekiyor; nöronlar takım halinde çalışır ve kimsenin denetimi olmaksızın birbirleriyle rekabet ederler, onları kimse denetleyemez. Bilinç veya vicdanın yüce bir efendisi olduğu yolundaki teori yanlış yani.”
* * *
Kitabı okurken allak bullak oldum.
İnsan denen varlığın bir ruhunun olmadığı tezi, bugüne kadar kurduğumuz bütün sistemleri altüst ediyor.
En başta dinleri.
Ölümü, ruhun bedenden ayrılması olarak tasarlayan ve bize kabul ettiren tektanrılı, çoktanrılı dinlerin hepsi birer hurafe mi?
Ya psikologlar, psikiyatrlar?
Hepsi birer şarlatan mı bu insanların?
Tabii asıl soru.
İnsan denen bu mükemmel makineyi, aptal, hiçbir şeyden habersiz hücrelerin meydana getirmesine ne diyeceğiz?
Bütün bu aptal, etraftan habersiz hücrelere emredecek, onları idare edecek bir patron yoksa, bizler nasıl farklı bireyler olabiliyoruz?
Bilim bunların cevabını aramaya devam ediyor.
* * *
Bütün bunlara evet.
Ama insan denen varlığın bir “ruhunun bulunmadığı” tezi beni allak bullak etti.
Üstelik söyleyen herhangi biri değil.
Eğer bir ruhum yoksa ben kimim?
Ölüm aptal, geri zekâlı, umursamaz hücrelerin yaşamaktan vazgeçmesinden ibaret bir şeyse, cennete veya cehenneme giden nedir, kimdir?
Benim kafam karıştı.
Bu pazar günü biraz siz de kafa yorun.
Demek ki “Ruhsuz” dediğimiz insanlar, aslında insanoğlunun en bilinçli varlıklarıymış.

(*) Eduardo Punset-Lynn Margulis:
“Hayat Kitabı”, Çeviren Burak Bengi,
NTV Yayınları, 2010

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15079844.asp?yazarid=10


Haziran 20, 2010, 08:09:43 ös
Yanıtla #1

Daniel Dennett, Richard Dawkins'in çok yakın kankasıdır.

Ertuğrul Özkök de bunu yazısının başında belirtmiş. Richard Dawkins, "gösterin inanalım" diyen bir ateist.

Ruh, bedenden ayrı bir varlık olarak düşünülüyor. Bu, ruhun bildiğimiz madde türünden olmayan bir şey olduğu düşüncesini beraberinde getiriyor. Bugün, eğer frontal lobu zarar gören biri, sürekli mutlu oluyor ve artık amigdaladan gelen korku, endişe vb. duyguları duymuyorsa, insan aklının ve duygularının, kısaca insan denen şeyi beyinle eşitleyebiliriz gibime geliyor.

Özkök'ün "o zaman dinler zarar görür" deyişine katılmıyorum. Neden zarar görsünler? Eğer din, insanların bedenlerinden ayrı birer ruhu da bedenlerinin içinde taşıdığını söylüyorsa zarar görebilir. Fakat böyle bir şey yok.  İnsan maddidir, doğar, gelişir, ölür. Eğer bir tanrı varsa, ruh denilen maddesiz formumuzu veya birebir maddi formumuzu biz öldükten sonra tekrar başka bir boyutta yaratabilir.

Öte yandan, gerçekten içimizde bilinen madde türünden bir ruh olduğu iddiası doğru ise, zaten bilim bunu maddi araçlarla hiçbir zaman saptayamayacağından, bilimin bunu araştırıyormuş gibi görünüp, sonra bulamadık demesi de ayrı bir saçmalıktır. Özkök ne sanıyor? Hem ruhun maddesiz boyutunu kabul edip, hem de bunun bilimle keşfedileceğini falan mı zannediyor?
Karanlıklar prensi bir beyefendidir. W.Shakespeare


Haziran 25, 2010, 01:43:47 ös
Yanıtla #2
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 300
  • Cinsiyet: Bay

"Gösterin görelim"

Kimse bu isteğe göre birşey göstermez ve ya göstermek istemez.

Görebiliceğin kadar göre bilirsin. Daha fazla kendini görmek istiyorum zorlarsan yine de göremezsin. Bunun yerine görmen için , gözlerindeki görme sınırını kaldırman için, ilm öğrenirsen işte o zaman görürsün.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
12 Yanıt
7071 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 16, 2007, 11:10:04 ös
Gönderen: Fraternis
3 Yanıt
3821 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 19, 2007, 07:05:20 öö
Gönderen: Sebnem
7 Yanıt
6176 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 30, 2009, 08:09:12 ös
Gönderen: Mozart
5 Yanıt
4173 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 22, 2008, 11:56:40 ös
Gönderen: BILGI
1 Yanıt
2598 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 17, 2013, 07:06:06 ös
Gönderen: Etimolog
12 Yanıt
6430 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 13, 2013, 11:06:05 ös
Gönderen: Samuray
21 Yanıt
9597 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 16, 2014, 12:22:03 ös
Gönderen: propulsion
1 Yanıt
2533 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 21, 2014, 01:14:01 ös
Gönderen: aydın didim
0 Yanıt
2549 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 09, 2015, 05:15:52 ös
Gönderen: ARARAT
2 Yanıt
2265 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 15, 2015, 07:19:56 ös
Gönderen: Risus