İLHAN SELÇUK İLE KEMAL ALEMDAROĞLU'NUN GÖZALTINA ALINMASINI KINIYORUZ

[Mozart]

sn paragon lütfen saygı çercevesini aşmayın.
sorulara cevap veremediniz.hemde buraya yazıyorsunuz benim hakkımda

Kusura kalmayın diger başlıkta başım sıkıştı bi uzatmacı arkadaşla evet dedim gag dedi hayır dedim gug dedi ,haliyle benimde hatlarda ufak bi karışıklık oldu .

[Santander]

Hadi ilhan selçuğu anladık da kemal alemdaroğlu'nu neden bu kadar sahipleniyorsunuz ? zira kendisi aleyhinde onlarca yolsuzluk davası açılmış niteliği kendinden malum bi adam

[sun]

Sonuçta boşuna göz altına alınmadılar belli bir sebebi var ki göz altına alındılar. Bence çok sahiplenmeyin ,ergenekondan çıkarlarsa rezil olursunuz.

[Orhan]

   Yargının bagımsızlıgına emliyet kurumlarının tarafsızlıgına olan inancım sürüyor

Sayın Paragon. Bu ifadeyi bu günlerde sık sık duyuyorum. Sadece siz değil pek çok kişi bu görüşü paylaşıyor. Sözüm meclisten dışarı olarak  benim şahsi düşüncem bu çok güzel cümlenin içindeki "tarafsızlık" ve "inanç" kelimelerinden son derece sıkıntı duymam konusu.

Yani ne yargıya ne de emniyet gibi herhangi bir kurumun tarafsızlığına inanmam penguenlerin Akdeniz kıyılarımızdaki tatil yörelerine bu yaz tatile geleceklerine ilişkin bir ifadeye inanmamla en azından eşdeğer  gibi. Hatta ikinci ifadeye (Penguenlerin Akdeniz tatili) inanmam daha gerçekçi olur sanırım

Saygılarımla

[Asli]

Sonuçta boşuna göz altına alınmadılar belli bir sebebi var ki göz altına alındılar. Bence çok sahiplenmeyin ,ergenekondan çıkarlarsa rezil olursunuz.

Sayın alaaddine katılıyorum.

Bakın Doğu Perinçek tutuklandı.Gözleriniz dindar insanları suçlu görmeye okadar alışmış ki başkası mevzubahis olduğunda suçlu olma ihtimali olabileceğini dahi algılayamıyorsunuz.Zaten bana göre secimle gelmiş bir hükümeti devirmeye çalışmak kadar adi bir plan olamaz.Esas bu çeteler ülkemiz için çok tehlikeli.

Saygılarımla,

[DaVinci]

Sonuçta boşuna göz altına alınmadılar belli bir sebebi var ki göz altına alındılar. Bence çok sahiplenmeyin ,ergenekondan çıkarlarsa rezil olursunuz.

Sayın alaaddine katılıyorum.


Bakın Doğu Perinçek tutuklandı.Gözleriniz dindar insanları suçlu görmeye okadar alışmış ki başkası mevzubahis olduğunda suçlu olma ihtimali olabileceğini dahi algılayamıyorsunuz.Zaten bana göre secimle gelmiş bir hükümeti devirmeye çalışmak kadar adi bir plan olamaz.Esas bu çeteler ülkemiz için çok tehlikeli.

Saygılarımla,

Sn.asli her konuda muslumanlik ve dindarlik konusunda cevap veriyorsunuz bunu anliyamiyorum.hukumeti devirmek diyorsunuz hukumet devrilmeyi kendisi o kadar istiyorki soylemlerinden bunu acikca goruyorsunuz.ne ekersen onu bicersin...

[Asli]

hukumet devrilmeyi kendisi o kadar istiyorki soylemlerinden bunu acikca goruyorsunuz.ne ekersen onu bicersin...

Devirmekle ulaşılabilinecek bir nokta yok.Kaç tane devrildi?Devrilenler her defasında daha güçlü olarak geri geldi.Bu ülkedeki çoğunluğu dindar olan insdanların uzun süredir kendi inançlarını ve iradelerini yansıtan bir partinin iktidarda olmasını desteklemesi ve bundan mutlu olması neden herkesi bukadar korkutuyor?Halk şu an yönetildiği şekilde yönetilmek istiyor. NOKTA. ve bu şekilde yönetilmeye de devam edecek.Bunu değiştirmeye halktan başka kimsenin gücü yetmez.Yetmeyecektirde.NOKTA.

[Genius Loci]

sn. asli,

meseleye devirme, geri gelme, dindarlık gibi kavramlar yönünden değil de, demokratikleşme yönünden bakılmasıında fayda vardır.

bir partinin bir inancı yansıtması -sizin tabiriniz- veya daha açık söyleyelim bir inancı referans alarak  o inanca göre işlemler tesis etmeye gayret etmesi, kurumlarda o inancın taraftarlarını barındırma gayreti gütmesi, kurallarda o inancın dediklerinin kural olmasını vaz etmesi ne kadar kabul edilebilir?

demokrasinin ve özgürlükler sisteminin ön koşulu laikliktir. bu hususta doktrinde farklı bir görüş -en liberallerde bile- mevcut değildir. laikliğin bu aşkın önemi ve özellikle ülkemiz açısından vazgeçilemezliği göz ardı edilebilir mi?

demokratikleşme, demokratik olmayan rejimlerin demokratik rejime dönüşmesi ve demokratik rejimin, demokratiklik düzeyini arttırması veya demokrasinin demokratikleşmesi anlaşılmaktadır. bu ikinci plan devletin organlarının yanı sıra ve aynı zamanda partilerin ve diğer sivil organizasyonları da demokratikleşmesi demektir.

türkiye'deki temel sorun da ikinci plandadır. ülkemizde devletin organlarının demokratikleşmesini talep edenler kendi içlerinde bu süreci geliştirmemektedirler.

dinin yaşanması veya muhafaza etme, dindar olma ile bir problem söz konusu değildir. problem bu dindar yaşam şeklinin şu anda empoze ediliyor olmasındadır. bu diretmenin en yakın ve basit örneği istanbul da bir ilçe belediyesinin zabıta alım ilanında  kendini göstermiştir... zabıta alım ilanında "imam-hatip lisesi mezunu olmak" başvuru şartları arasında sayılmıştır.

halkın ne şekilde yönetilmek istendiği hususunda TOPTANCI yaklaşımlar itibar edilesi yaklaşımlar değildir. demokrasi, çoğunluğun baskın rejimi değil, azınlığın koruma altında olduğu sistemdir. kaldı ki kimin azınlık ve kimin çoğunluk olduğu ayrı bir tartışma mevzuu. ancak dediğiniz gibi bile olsa, yani bu şekilde yönetilmek isteyenler seçimlerde çoğunluk oluşturacak durumda olsalar da, bu belli bir inanç sisteminin, belli bir düşünce yapısının diretilmesi anlamına gelemez.

Ucuz halkçılık (popülizm) söylemleri ile gidilebilecek bir yer yoktur. demokrasi 5 yılda bir yapılan seçimlerden müteşekkil değildir. demokrasi aynı zamanda ve her an yönetilenlerin denetlenebileceği bir sistemdir.

daha önce başka bir başlık altında söylediğim bir söz vardı. yineleyorum ki özgürlük sonsuz değildir, o ucu bucağı gözükmeyen bir deniz olmalıdır, ama her deniz bir karada sona erer. özgürlüklerin sınırı olmak zorundadır ki özgürlük olabilsin... kara yoksa denizin olmasının bir anlamı yoktur...

NOKTA.

[Asli]

Sayın SkullG,

Günümüz anayasası Laikliği koruyacağım diye neredeyse İslam a ait her hareketi ve düşünceyi kendisine tehdit olarak görecek şekilde kaleme alınmış.Buna rağmen bu ülkenin %90 ından fazlası Müslüman.Bu size göre bir ironi değilmi?

Yani üklenin anayasası ülkenin %90 nından fazlasının inancını kendine tehdit olarak görüyor.Bu anayasaya sahip bir ülkede bir müslüman inancını rahat bir şekilde yaşayabilirmi?

Bunları dile getiren ve çoğunluğun oyunu almış hükümet hain ilan edilip yok edilmeye çalışılıyor.Kusura bakmayın ama bence bu tarz bir yönetim şekli ve düşünce habire gerici olarak nitelendirdiğiniz şeriat yönetiminden daha gerici bir yönetim şekli.

Saygılarımla,

[Genius Loci]

Sayın SkullG,

Günümüz anayasası Laikliği koruyacağım diye neredeyse İslam a ait her hareketi ve düşünceyi kendisine tehdit olarak görecek şekilde kaleme alınmış.Buna rağmen bu ülkenin %90 ından fazlası Müslüman.Bu size göre bir ironi değilmi?

Yani üklenin anayasası ülkenin %90 nından fazlasının inancını kendine tehdit olarak görüyor.Bu anayasaya sahip bir ülkede bir müslüman inancını rahat bir şekilde yaşayabilirmi?

Bunları dile getiren ve çoğunluğun oyunu almış hükümet hain ilan edilip yok edilmeye çalışılıyor.Kusura bakmayın ama bence bu tarz bir yönetim şekli ve düşünce habire gerici olarak nitelendirdiğiniz şeriat yönetiminden daha gerici bir yönetim şekli.

Saygılarımla,

Sn. Asli,

bir kamu hukukçusu, anayasa hukukçusu olarak anayasanın neresinden böylesi bir sonuç çıkarttığınızı sorabilir miyim? ben hiç öyle bir maddeye rastlamadım.

kaldı ki 82 Anayasasında laiklik aslında islam lehine düzenlenmiştir. diyanet işleri başkanlığı gibi islamın sünni yorumunun hanefi sınıfının temsilcisi konumundan öte bir örgütlenme olmayan teşkilata anayasada yer verilmiş, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi ilk ve örta öğretimde zorunlu tutulmuştur. Eğer MEB'den bu dersin müfredatını isterseniz elinize gelecek olan yaklaşık 500 sayfalık dökümanın tamamen yine İslamın sünni yorumunun hanefi yaklaşımına göre ders anlatıldığını, kişilere zorla sure, ayet ve duaların ezberletildiğini, islamın açıkça ibadet, inanç, iman boyutlarının anlatıldığını ve diğer dinlerden sadece bir ünite içerisinde ismen geçirildiğini görürsünüz.

müslümanın inancını yaşamasından kastınız nedir? ben istersem namazımı kılarım, kimse karışmaz, orucumu tutarsam kimse bana oruç tutuyorum diye ayıplar gözle yaklaşmaz, hacca gidersem anayasa buna engel de olmaz. hatta anayasal kuruluş olan DİB hac organizasyonu yapıyor her yıl onbinlerce Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı hacı oluyor bu sayede.

ama sizin inanç dediğiniz şey, islam ceza hukuku uygulamasıysa, islam aile hukuku, islam miras hukuk uygulamasıysa ya da sarık takıp hoca efendi diye dolaşanların elini ayağını öpmeyse, bilimden uzak yaşamaksa, yenilenmeye direnmekse, yinelenmeyi görmezden gelmekse, durağan birilerinin dediği gibi yaşamaksa, ben bilmem abim bilircilikse, kuranı değilde hacaefendinin dediğine inanmaksa, 4 kadın almak ve birini kontenjanda bırakıp devamlı değiştirmekse, kadının kazanımlarının elinden alınıp ehliyet bile verilmediği, sokakta yalnız gezemediği, bir yerden bir yere gitmek için kocasının iznine tabi olduğu, çarşaflara büründüğü, erkeğin hoşuna giden kadını kapıp götürdüğü bir devlet düzeniyse evet buna Türkiye Cumhuriyeti  ve onun Yurttaşları karşı durur.

bittabi saygıyla.