Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Volkan Patlaması -Küçük kıyamet?  (Okunma sayısı 4944 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 19, 2010, 11:35:19 ös
  • Ziyaretçi

İzlanda'da patlayan yanardağ haberlerini hemen herkes okumuştur/dinlemiştir. Özellikle Avrupa'da hava trafiğini felç eden bu duruma havayolu şirketleri her ne kadar bir an evvel uçuşların normale dönmesi için bastırsa da, geçmişteki örneklerde kitlelerin sağlığını bile tehdit edebilecek bir durum.

Bana ilginç gelen gayrı ihtiyari yapılan haberlerde küçük kıyamet başlıkları, sadece volkandan havaya püsküren kül bulutlarının ulaşımı felç etmesi, ortaya çıkan enerjinin sayısız atom bombasına eşdeğer olması, külden ziyade ortaya çıkan zehirli gazın bile bir anda havayı zehirleyebilecek potansiyele sahip olması, gibi şeyler nedeniyle de acaba her an dünya diken üzerinde mi duruyor diye soruyorum kendime...? Acaba yorumlar nelerdir?           ------------saygılar


Nisan 20, 2010, 02:28:34 öö
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 145
  • Cinsiyet: Bay

Bu yeni bir olay değil. Zaten dünyanın oluşumundan itibaren adeta bir organizma gibi olan yerkabuğu aktvite içinde. Enerji oluşturuyor, biriktiriyor ve yeri geldiğinde bu enerjisini atıyor. Üstteki biz insancıklar da doğaya söz geçiremediğimiz için etkileniyoruz. Mesela Afrika kıtasında nüfus oranının çok düşük olduğu, ticari ya da sanayi bir yapılanmanın olmadığı bir bölgede böyle bir volkanik patlama olsaydı bu kadar haber olur muydu? Zannetmiyorum..

Haberlerde kullanılan üsluba bakarak şunu da söyleyebilirim, kimse bu olaya doğa olayı olarak bakmıyor. Bence herkes ekonomik sonuçlarına, ulaşımda olan aksaklıklara vs.. bakıyor. Bilmiyorum ben mi kaçırdım ama mesela bu olay sonucunda kuşlar nasıl etkilendi; göç yolları, yaşam alanlarında ne gibi değişiklik olacak. Ya da tarım nasıl etkilenecek.. Böyle haber değeri nispeten daha yüksek olan şeyleri pek göremiyoruz ne yazık ki..

Sevgiler..
Aşk için yanarken
Edindiğim kanatlarla
Uçup gideceğim ışığa doğru,
Hiçbir gözün bakamadığı.


Nisan 20, 2010, 11:54:18 öö
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 269
  • Cinsiyet: Bay

Dünya diken üzerinde olmaya, 2000'lerin başlarından itibaren başlamıştır,  doğadan kaynaklanan bu tarz sorunların 2030'lara, 2040'lara kadar süreceği öngörülmektedir(çeşitli kaynaklar tarafından). Dünyanın doğa tarafından sıkıştırılmasının iyice belirginleşmeye başlaması önümüzdeki 2010 yazından itibaren olacaktır. Bundan farklı olarak ayrıca:

"15 Kasım 2009, 31 Ocak 2010 ve 21 Ağustos 2010’da kesinleşecek (bu sert) dizilim, 2011 yılına kadar etkin olacak. Tarihte önemli savaşların, bu ikilinin döngülerine denk geldiğini, uluslar arası anlaşmazlıkların ve terörün ön sıralara yerleştiğini görüyoruz. Bu şartlarda özellikle Orta doğu menşeli sorunların uluslar arası büyük çaplı sorunlar haline gelmesi ihtimali çok güçlü gerçekten de. 2010 yılı yaz aylarında gerçekleşecek çok önemli Güneş ve ay tutulmaları ve gezegen döngüleri, 2010 yılı sonbaharından itibaren, petrol ve benzeri enerji kaynakları, dinsel ve ekonomik sebeplere dayalı büyük gerginliklerin oluşabileceğini işaret ediyor."

http://www.astrolojiokulu.com/yazi-detay.asp?makaleID=272


Deprem için ise:

"26 Aralık 2004 tarihinde olan Sumatra depreminden önceki Güneş tutulması 13.10.2004 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu sırada Kuzey Ay Düğümü, Güneş ve Ay Kuzey deklinasyonda yerleşmiştir. Deprem de ekvatordan itibaren kuzey yarım kürede en büyük tahribata neden olmuştur. Tusinami nedeniyle yüz binlerce insan ölmüştür.  12 Ocak 2010 Haiti depreminden önceki son Güneş tutulması 21.07.2009 tarihinde olmuştur. Güneş, Ay ve Güney Ay Düğümü  Kuzey yarım kürede olduğundan depremin olduğu bölge kuzey yarım küredir. 27 Şubat 2010 Şili depreminden önceki Güneş tutulması 15.01.2010 tarihinde olmuştu. Tutulma sırasında Güneş, Ay ve Kuzey Ay Düğümü  Güney deklinasyonda yerleşmişti. Böylece Şili depremi Güney yarım kürede olan bir bölgede ortaya çıkmıştır.

 Sonuç olarak Güneş tutulmasının oluştuğu deklinasyon yani Gök Ekvatoruna göre kuzey veya güney yarım küredeki gezegen yerleşimleri  bize büyük depremlerin ortaya çıkacağı yarım küreyi göstermiş oluyor. Depremin oluş zamanına gelince henüz bu konuda tam kesinlik gösteren bir astroloji işareti  yoktur. Bundan sonraki Güneş tutulması 11.07.2010 tarihindedir ve Tutulma gezegenleri Kuzey deklinasyonda olacaktır. Şiddetli depremlerin yeniden Kuzey Yarım Kürede olması beklenmelidir."

http://www.astromistik.com/Deprem.htm
Çöl Bilgesi


Nisan 26, 2010, 10:47:41 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

İşin astrolojik boyutu ayrı tabi, aşağıdaki haber aylarca sürme ihtimali olan volkan etkileri kısaca özetlemiş. ... kehanetler vs ayrı volkan küllerinin tüm yarım küreyi etkisi altına alma potansiyeli var, bırakın depremleri göktaşlarını....

***
Alman Pilotlar Birliği Cockpit’e göre, volkan patlamaları sonucunda havada oluşan kül bulutları hava trafiği açısından büyük bir tehdit oluşturuyor.

Cockpit, kül bulutlarının uçakların motorlarını devre dışı bırakabileceği uyarısında bulundu. Cockpit’ten yapılan açıklamada, motorların çalışması için gereken kerosinin (uçak yakıtı) yanması esnasında oksijene ihtiyaç duyulduğu ve kül bulutlarındaki oksijen miktarının motorların çalışabilmesi için yeterli olmadığı belirtildi.

Geçmişte örnekleri var

Geçmişte de kül bulutlarının seyir halindeki uçakların motorlarını devre dışı bıraktığı durumlar oldu. 80’li yıllarda Endonezya ve Alaska üzerinde seyreden Boeing 747 tipi iki uçak kül bulutlarının içerisinde seyrederken motorlarının tamamı çalışamaz duruma geldi.

Ancak kül bulutlarının içinden planör uçuşuyla (motorsuz uçuş) çıkmayı başaran pilotlar, motorların yeniden çalıştırarak güvenli bir şekilde iniş yapabildi.

Motorlar kumla test ediliyor

Münihli uçak motoru üreticisi MTU Aero Engines’e göre, kül bulutlarının uçaklarda kalıcı mekanik arızalara yol açması ihtimali düşük. Şirket sözcüsü Odilo Mühlin’e göre, uçak motorlarının standart testlerinin kumla yapıldığını belirterek, motorların normal şartlar altında kül parçacıkları yüzünden bozulması imkânsız.

Ancak kül, uçağın aerodinamiğini (havadaki hareket ve dengesini) etkileyebiliyor. Alman Pilotlar Birliği Sözcüsü Jörg Handwerg, kül parça ve zerreciklerinin uçağın yüzeyine ince bir film tabakası halinde yapışabileceğini, bunun da uçağın aerodinamik dengesini olumsuz yönde etkileyebileceğini dile getriyor. Handwerg, ince film tabakasının ancak kül parçacıklarının sıcak olması durumunda oluşabileceğini vurguluyor.

Zımpara etkisi

Kül parçacıklarının uçaklar için yol açabileceği etkilerden bir diğeriyse, hareket halindeki küllerin uçağın camlarına çarpıp görüşü engelle ihtimali. Uzmanlara göre bu parçacıkların çarpması “zımpara” etkisine yol açarak camların yüzeyine zarar verebilir. Ayrıca uçağın hız ve yükseklik ölçüm cihazları da kül parçacıkları yüzünden devre dışı kalabilir.

Alman volkan bilimci Bernd Zimanowski, kül yoğunluğunun fazla olmadığı yanardağ bulutlarının insan sağlığı için zararlı olmadığını belirtiyor. Ancak Şili Santiago Üniversitesi jeologlarının yaptıkları bir araştırma sonucunda yanardağ külleri içinde bazı zararlı mineral parçacıkları bulunduğu ve bu parçacıkların da akciğerlere yerleşerek kanserojen etki yaratabileceği tespit edilmiş.

İklim değişebilir

Yanardağ bulutlarının hava durumuna etkisiyse yadsınamıyor. Meteorologlar, güçlü bir volkan patlamasının küresel iklimde seneler süren bir değişime yol açabileceğini belirtiyor. Zira kül bulutları yerküreyi sararak hava akımlarını değiştirebiliyor.

Ancak bunda en etkili faktör, yanardağ patlamasıyla havaya salınan kükürt oranı. Atmosferde bu kükürt parçacıkları sülfürik asit damlacıklarına dönüşerek yeryüzüne vuran güneş ışınlarında saçılmaya ve ışınların yeniden uzaya geri yansımasına neden oluyor. Bunun sonucu da yerkürenin ortalama sıcaklığında düşüş meydana geliyor. Uzmanlara göre, bu güçlü sülfürik asit parçacıkları stratosferde asılı kalıyor ve yol açtığı iklim değişikliği de kısa sürede aşılamıyor.

(CNNTürk)


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Kıyamet Günü Kafatası!

Başlatan Ittihatci Mitoloji

9 Yanıt
11875 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 28, 2008, 11:30:54 ös
Gönderen: dogudan
19 Yanıt
10187 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 14, 2010, 12:07:16 ös
Gönderen: ozkann
10 Yanıt
11632 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 01, 2009, 04:03:38 ös
Gönderen: ahu
1 Yanıt
3498 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 15, 2010, 09:52:48 ös
Gönderen: Texan
5 Yanıt
8889 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 29, 2007, 01:19:40 ös
Gönderen: shemuel
0 Yanıt
2723 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 30, 2009, 08:55:31 ös
Gönderen: Mozart
0 Yanıt
2933 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 16, 2010, 09:07:10 ös
Gönderen: Mozart
0 Yanıt
5922 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 04, 2011, 03:28:17 öö
Gönderen: moonlight
1 Yanıt
3232 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 20, 2013, 02:36:25 ös
Gönderen: asimov
21 Yanıt
7459 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 14, 2015, 09:06:20 ös
Gönderen: BlueRay