Masonluğun ne olup ne olmadığını anlayabilmek, objektif bir yaklaşımla değerlendirebilmek için, Masonluğa karşıt eylem ve girişimlerin de gerekçe ve niteliklerini iyice bilmekte yarar vardır.
Masonluğun amaçları, ilkeleri, örgütlenme şekli, çalışma sistemi ve öğretisi çoğu dinsel dogmalarla uyuşmaz. Dogmaları “tek ve en üstün gerçekler” olarak tutan bir insanın, Masonluğu olumlu ve yararlı bir kurum olarak görmesi olanaksızdır.
Masonluğun temel ilkeleri, bazı ekonomik ya da politik doktrinler ile, tek yanlı ve âdeta fanatik nitelikli ırkçılık ya da ulusçuluk (milliyetçilik) görüşleriyle de bağdaşmaz. Bu tür doktrinleri, ırkçılığı, bağnazlığa varan türde bir ulusçuluğu savunanlar, Masonluğu kendilerine karşı görmek ve Masonluğa karşı çıkmak durumundadırlar.
Mason localarının ezoterik bir yöntemle çalışmalarının uygun ve yararlı olup olmadığı da tartışma konusu edilebilir. Fakat böyle bir tartışmaya girmek istemeyenler, girseler de yanıldıklarını anladıkları zaman görüşlerini değiştirmemeye zaten önceden kararlı olanlar, en azından çalışma yöntemi bakımından Masonluğu hoş göremez.
Masonluğun dogmalara, bağnazlığa, batıl saplantılara, bilgisizliğe, insanlar arasında ayrım ve ayrıcalık güdülmesine, adaletsizliğe karşı oluşu; birtakım kişilerin, kurumların ve zümrelerin amaçlarına ya da çıkarlarına aykırı düşer. Kendi çıkarlarını koruyabilmek bakımından, Masonluğu çok tehlikeli bulurlar. Eğer güçleri varsa, Masonluğu yok edebilmek için ellerinden geleni yaparlar.
İnsan genellikle bilmediği, anlayamadığı şeylerden korkar. Dolayısıyla genel kültür düzeyleri yeterli olmayan, bunu geliştirmeye yanaşmayan kişilerin de Masonluğa karşı cephe aldıkları çok görülmüştür.
Öte yandan, mason olmak isteyip, çeşitli nedenlerle Masonluğa kabul edilmemiş olanlar arasında kimileri, masonlara karşı kinle karışık kıskançlık duygularına kapılmışlardır. Bu kişiler, katılamamış oldukları bu topluluğu, çeşitli şekillerde suçlayarak yıpratmaya çalışmışlardır.
Herhangi bir nedenle bu kişilerin suçlamalarına gözü kapalı olarak kendilerini kaptırmış olan diğer birçok insan, işin aslını ve gerçeğini bilmediği için, Masonluğu kötü ve zararlı bir kurum olarak nitelendirir.
Masonluğu iyice anlayabilmek için işte bunları da incelemek gerekir. Ancak Masonluğa bir de içten karşıtlık vardır ki, belki bu ötekilerden daha da önemlidir. Bu içten karşıtlığın iki bacağı vardır; biri kurumsal olarak Masonluğa ya da mason örgütlerine, diğeri bireysel olarak masonlara yöneliktir. Bu içten karşıtlık, bir kurum olarak Masonluğun bütününün, bu kurumu kendi bulundukları çevrede temsil eden büyük localar gibi mason örgütlerinin, ayrıca tutum ve davranışları bakımından masonların eleştirilmesini içerir; belki bunlardan sadece biri ya da ikisini, belki hepsini. Eleştirinin de iki tarzı vardır; biri olumsuz eleştiri yani sırf eleştirmiş olmak için yapılmış eleştiri, diğeri ise olumlu eleştiri yani doğrusuyla eğrisiyle irdelemektir. Özellikle ikinci tür eleştiriye de kulak vermek gerekir ki, Masonluk, mason örgütleri ve masonlar kendilerini asıl olmaları gerektiğin gibi değiştirsin, düzeltsin, yenilesin, geliştirsin ve iyi, güzel ve doğru olan yöne yöneltsin.
Kuşkusuz tüm bunlar örnekler verilerek daha ayrıntılı anlatılabilir. Forum üyeleri bu konuyu irdeleyecek olursa, belki daha ileri açılımlar elde edebiliriz.